Erzurum‘un Demir Tatlısına Kastamonu Kancası
Kastamonu‘da düzenlenen yöresel yemek yarışmasına katılan bir yarışmacı, Erzurum‘a ait olduğu bilinen demir tatlısını, 200 yıldır aile büyükleri tarafından yapıldığı ve kendi yörelerine ait olduğunu ileri sürdü. Kastamonu yöresine ait olduğu jüri tarafından kabul edilen tatlı, yarışmada birinci seçildi.
Kastamonu‘da Turizm Haftası kapsamında tarihi Kurşunlu Han‘da yöresel yemek yarışması düzenlendi. Yarışmanın tatlı kategorisinde yarışan ve Kastamonu‘nun Devrakani ilçesinden katılan Bengi Şener‘in yarışmaya sunduğu bir tatlı, jüri üyelerine zor anlar yaşattı.
Yemeğin yöresel olmadığını düşünen jüri üyeleri, tatlıyı yapan Bengi Şener‘i, jüri masasının önüne davet etti. Şener ise, tatlının kendi ailelerinde bulunan bir demir çubukla yapıldığını, demir çubuğun ve tarifinin 200 yıldır aile büyüklerinden kendilerine ulaştığını söyledi. Şener‘in iddiası üzerine jüri üyeleri, tatlının yapıldığı demir çubuğu görmek isterken, tatlıyı da Kastamonu yöresine ait yemek olarak kabul ederek değerlendirmeye tabi tuttu. Yarışmanın tatlılar kategorisinde en yüksek oyu alan
tatlı, birinci seçildi.
Tatlıyı nasıl yaptığını jüriye anlatan Şener, kullandığı kalıbın Erzurum‘un demir tatlısında kullanılan kalıptan daha farklı olduğunu söyledi. Kullandığı kalıbın 200 yıllık olduğunu belirten Şener, şöyle konuştu: "Ben tatlıyı çocukluğumdan biliyorum. Demir kalıbı var. Kullandığım kalıp, 200 yıllık. Büyükbabamın büyüklerinden kalan ve ortak kullandığımız kalıp. Devrekani‘de şu an bu tatlı yapılıyor ama akrabalar birbirlerinden alıyor. Bu şekilde yapıyorlar. Annemlerin diğer yakını ailelerle ortak kullandığı
bir kalıp. Erzurum‘daki tatlıyı sonradan öğrendim. Bu kalıbı yaptırmayı denemiştik. Araştırdım, demirden getiriverdi. İkisi aynı değil, biraz daha farklı. Bizim ki Hitit güneşine benziyor. Bizim kalıbımız daha eski gibi geldi. Devrekani‘nin Mütevelli köyünde yaygın olarak var."
Tatlının yapılışının da Erzurum‘un demir tatlısına çok benzemesi dikkat çekti. Yarışmacı Şener‘in beyanlarına güvenmek zorunda olduklarını belirten jüri üyeleri, tatlıyı değerlendirmeye aldı. Jüri üyeleri, tatlının kesin yöresi konusunun araştırılmasını da istedi.
Öte yandan ana yemek ve tatlı kategorisinde toplam 5 ayrı yemeğin yer aldığı yarışmada, ana yemekler kategorisinde 2 ayrı yemekle yarışan Zuhal Yılmazer, Hasude isimli yemeği ile birincili, ala pilav isimli yemeği ile de üçüncülüğü elde etti.
Aynı kategoride yarışan Nihal Özkan ise ekşili pilav ile ikinci oldu. Tatlı kategorisindeki diğer yarışmacı Şahika Tolan da kaşık helva ile ikincilik ödülünü aldı.
Vali Yardımcısı Muammer Balcı, Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi eşi Hülya Aşkın Balcı, İl Turizm ve Kültür Müdürü Ziver Kaplan ve Müdür Yardımcısı Fahrettin Şenoğlu da yarışmayı izledi.Jüri üyeleri ise İl Turizm ve Kültür Müdürlüğü Mutfak Eğitimcisi Mustafa Kavuklu, İl Turizm Müdürlüğü Servis Eğiticisi Sibel Yücebıyık ve Halk Eğitim Merkezi Eğitimcisi Özlem Akaydın‘dan oluştu.
Gazetecilerin, yarışmanın özel televizyon kanallarında yer alan yarışmalardan farklı formatta olduğunun belirtilmesi üzerine jüri üyeleri, televizyonlardaki yemek programlarına tepki gösterdi. Gülerek soruya cevap veren bir jüri üyesi, "Saç baş yolmamız gerekiyor. Niye böyle yapmadın diye" derken, diğeri ise, "yemeğimiz yöresel yemek yarışması. Yöresel dediğimiz zaman eski kültürümüze de bakmamız lazım. Bizim kültürümüzde o programlardaki gibi bir kültür yoktur. Her ne kadar beğenmeseniz de ‘elinize
sağlık, güzel olmuş demek‘ bizim kültürümüzde var. Bu yarışmaya da bence böylesi yakışır." diye konuştu.
Kaynak: İHA
Yemeğin yöresel olmadığını düşünen jüri üyeleri, tatlıyı yapan Bengi Şener‘i, jüri masasının önüne davet etti. Şener ise, tatlının kendi ailelerinde bulunan bir demir çubukla yapıldığını, demir çubuğun ve tarifinin 200 yıldır aile büyüklerinden kendilerine ulaştığını söyledi. Şener‘in iddiası üzerine jüri üyeleri, tatlının yapıldığı demir çubuğu görmek isterken, tatlıyı da Kastamonu yöresine ait yemek olarak kabul ederek değerlendirmeye tabi tuttu. Yarışmanın tatlılar kategorisinde en yüksek oyu alan
tatlı, birinci seçildi.
Tatlıyı nasıl yaptığını jüriye anlatan Şener, kullandığı kalıbın Erzurum‘un demir tatlısında kullanılan kalıptan daha farklı olduğunu söyledi. Kullandığı kalıbın 200 yıllık olduğunu belirten Şener, şöyle konuştu: "Ben tatlıyı çocukluğumdan biliyorum. Demir kalıbı var. Kullandığım kalıp, 200 yıllık. Büyükbabamın büyüklerinden kalan ve ortak kullandığımız kalıp. Devrekani‘de şu an bu tatlı yapılıyor ama akrabalar birbirlerinden alıyor. Bu şekilde yapıyorlar. Annemlerin diğer yakını ailelerle ortak kullandığı
bir kalıp. Erzurum‘daki tatlıyı sonradan öğrendim. Bu kalıbı yaptırmayı denemiştik. Araştırdım, demirden getiriverdi. İkisi aynı değil, biraz daha farklı. Bizim ki Hitit güneşine benziyor. Bizim kalıbımız daha eski gibi geldi. Devrekani‘nin Mütevelli köyünde yaygın olarak var."
Tatlının yapılışının da Erzurum‘un demir tatlısına çok benzemesi dikkat çekti. Yarışmacı Şener‘in beyanlarına güvenmek zorunda olduklarını belirten jüri üyeleri, tatlıyı değerlendirmeye aldı. Jüri üyeleri, tatlının kesin yöresi konusunun araştırılmasını da istedi.
Öte yandan ana yemek ve tatlı kategorisinde toplam 5 ayrı yemeğin yer aldığı yarışmada, ana yemekler kategorisinde 2 ayrı yemekle yarışan Zuhal Yılmazer, Hasude isimli yemeği ile birincili, ala pilav isimli yemeği ile de üçüncülüğü elde etti.
Aynı kategoride yarışan Nihal Özkan ise ekşili pilav ile ikinci oldu. Tatlı kategorisindeki diğer yarışmacı Şahika Tolan da kaşık helva ile ikincilik ödülünü aldı.
Vali Yardımcısı Muammer Balcı, Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi eşi Hülya Aşkın Balcı, İl Turizm ve Kültür Müdürü Ziver Kaplan ve Müdür Yardımcısı Fahrettin Şenoğlu da yarışmayı izledi.Jüri üyeleri ise İl Turizm ve Kültür Müdürlüğü Mutfak Eğitimcisi Mustafa Kavuklu, İl Turizm Müdürlüğü Servis Eğiticisi Sibel Yücebıyık ve Halk Eğitim Merkezi Eğitimcisi Özlem Akaydın‘dan oluştu.
Gazetecilerin, yarışmanın özel televizyon kanallarında yer alan yarışmalardan farklı formatta olduğunun belirtilmesi üzerine jüri üyeleri, televizyonlardaki yemek programlarına tepki gösterdi. Gülerek soruya cevap veren bir jüri üyesi, "Saç baş yolmamız gerekiyor. Niye böyle yapmadın diye" derken, diğeri ise, "yemeğimiz yöresel yemek yarışması. Yöresel dediğimiz zaman eski kültürümüze de bakmamız lazım. Bizim kültürümüzde o programlardaki gibi bir kültür yoktur. Her ne kadar beğenmeseniz de ‘elinize
sağlık, güzel olmuş demek‘ bizim kültürümüzde var. Bu yarışmaya da bence böylesi yakışır." diye konuştu.