Peygamber Sevgisi Stadyuma Sığmadı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, merhametsizliğin tek çaresinin yine merhamet olduğunu belirterek, insanın kendisine, kainata, hayvanlara, bitkilere ve hatta merhametsizlere de merhametli olması gerektiğini söyledi.

Diyarbakır Müftülüğü tarafından Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Atatürk Stadyumu‘nda düzenlenen ‘Kur‘an Ziyafeti‘ programına on binlerce kişi katıldı. 18 bin koltuğun bulunduğu tribünlerin yanı sıra saha ve çevresindeki alanlarda yer kalmayınca, insanlar programı dışarıdan izlemek zorunda kaldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı‘nın okunmasının ardından Diyarbakır Ulu Camii İmamı Mehmet Emin Mülayim‘in Kur‘an-ı Kerim okumasıyla program başladı.

Ankara Kocatepe Camii İmam Hatibi İsmail Çoşar‘ın okuduğu kasideden sonra programa katılanlara hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyarbakır‘da makamları bulunan peygambere selam ederek sözlerine başladı. Görmez, "Diyarbakır‘da kabri bulunan dua Peygamberi Hz. Yunus ve merhametiyle bilinen Hz. Zülkifl‘e salat ve selam olsun. Hikmet yüklü ahlak peygamberine selam ve salat olsun. Diyarbakır‘da metfun olan 27 sahabeye, İslam‘ın kılıcı Halit Bin Velid‘in oğlu Hz. Süleyman‘a salat ve

selam olsun" dedi.

Kardeşlik vurgusu yapan Prof. Dr. Mehmet Gülmez, hiç kimsenin bir diğer insana üstünlüğü olmadığını, üstünlüğün sadece takvada olduğunu kaydetti. Hazreti Muhammed‘in (S.A.S) vefatından 6 yıl sonra Diyarbakır‘ın kapılarını İslam‘a açtığını ve Anadolu‘da kapılarını ilk defa İslam‘a açan şehrin Diyarbakır olduğunu belirten Görmez, "Yıl 632, Hz. Peygamberimiz şahadet parmağını kaldırarak ben en yüce dosta gidiyorum diyerek aramızdan ayrıldı. Yıl 638, yani 6 sene sonra Diyarbakır kapılarını İslam‘a açtı.

Anadolu‘da kapısını ilk defa İslam‘a açan Diyarbakır olmuştur" diye konuştu.

Diyarbakır Ulu Camii‘nin Hazreti Muhammed‘in (S.A.S) vefatından 7 sene sonra içinde ilk defa saf durularak kalplerin birleştiği ibadethane olduğunu belirten Görmez, Diyarbakır‘ın kapılarını açtığı ilk günden beri İslam‘ın gür sedası olduğunu söyledi.

"FIRAT VE DİCLE RESÜLE KAVUŞMAK İÇİN HIRÇIN AKIYOR"

Konuşmasında Diyarbakır‘ın bulunduğu konuma da değinen Görmez, şehrin içinden geçen Dicle Nehri ile yanından geçen Fırat Nehri‘nin, şairlerin deyimiyle farklı bir şekilde aktıklarını söyledi. Görmez, "Diyarbakır Stadyumu, tarihi boyunca bu kadar hınca hınç dolmamıştır. Sizi buraya getiren bir tek şey var. O da yüreklerinizdeki Muhammet Mustafa aşkıdır. Bizim şairimiz Fırat ve Dicle‘yi şöyle tanıtır. ‘İki nehir var ki aşık nehirlerdir. Çünkü maşuka doğru akar. Çünkü sevgililer sevgiline doğru akar‘. Böyle

olduğu için şair iki nehrinin akışını biran önce aşık olduğu Muhammed‘e ulaşmak için hırçınca aktığını anlatır" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Mehmet Görmez, Doğu ve Güneydoğu‘da dillerden düşmeyen Molla Batevi‘nin Peygamberimize Kürtçe yazdığı mevlitten bir dörtlük okuyarak konuşmasını sürdürdü. Görmez, ‘Alemlerin Rabbine sınırsız hamd olsun. O Allah ki, bize o büyük dini bahşetmiş‘ satırları ile Süleyman Çelebi‘nin yazdığı mevlidin bir dörtlüğünü de Kürtçe okudu. Çelebi‘nin aşkını dile getirmesi üzerine Batevi‘nin de durmadığını anlatan Görmez, "Batevi adeta Süleyman Çelebi ile manevi alemde buluşmuş. Hakkari‘nin köyünde dünyaya

gelmiş adeta Çelebi ile yarışır şekilde aşkını dile getirmiştir" diye konuştu.

Merhametsizliğin tek çaresinin yine merhamet olduğunu belirten Görmez, insanın kendisine, kainata, hayvanlara, bitkilere, merhametsizlere merhamet göstermesi gerektiğini olduğunu söyledi. Konuşmasında birlik ve beraberliğe de değinen Görmez, İstanbul, Ankara ile Hakkari ve Van‘ı iman kardeşliğinin bir birine bağladığını söyledi. Görmez konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizi birbirimize bağlayan iman kardeşliğidir. O da ‘La ilahe İllallah Muhammeden Resulullah‘ sözüdür. Bu bizi kardeş kılar. Irk ve renk ayrımını hepsini ortadan kaldıran ve kardeş kılan bu kelimedir. Bunun bir hukuku var. İstanbul, Ankara, Hakkari ve Şırnak‘taki kardeşiniz bu kelimeyle size bağlı ve size haksızlık yapmamak zorunda. Siz açken tok yatmamak zorunda. İşte bu kardeşlik bugün ortaya çıkan bir kardeşlik değil. Diyarbakır‘ın kapılarını İslam‘a açtığı günden beri devam ediyor ve devam edecek bu

kardeşlik."

Programda bir konuşma yapan Diyarbakır Müftüsü Ali Melek ise, stadyuma sığmayan katılımcılara teşekkür etti. Müftü Melek, Diyarbakır halkının peygamber sevgisinin statlara sığmadığına bir kez daha tanıklık etmenin mutluluğunu yaşadığını belirterek, "Diyarbakır‘da geçen yıl başlattığımız kardeşlik duygusu bu yıl daha da pekişti. Diyarbakırlılar evinde pastasını, böreğini yaparak camilerde ve düğün salonlarında Peygamber muhabbetiyle bir araya gelen kardeşlerine ikram etti. Kutlu doğumun mutluğunu birlikte

yaşıyoruz. İşte Diyarbakır ve Diyarbakır insanı budur" dedi.

Konuşmaların ardından yurdun çeşitli yerlerinden gelen hocalar tarafından Kur‘an-ı Kerim okundu. Kur‘an-ı Kerim ziyafetinin ardından ilahi grupları tarafından birbirinden güzel ilahiler seslendirildi.

Kaynak: İHA