Türklerin Almanya‘yı Terk Ediş Nedenleri Münih’Te Masaya Yatırıldı

Almanya‘da iş dünyası kalifiye eleman açığından şikayetçi olurken, Türk kökenli kalifiye elemanların ülkeyi terk etmelerinin nedenleri Münih‘te masaya yatırıldı.

Almanya‘da iş dünyası kalifiye eleman açığından şikayetçi olurken, Türk kökenli kalifiye elemanların ülkeyi terk etmelerinin nedenleri Münih‘te masaya yatırıldı. İDİZEM tarafından düzenlenen "En iyilerimiz neden gidiyor" konulu programda Almanya‘ya göçün cazip hale getirilmesi talep edildi ve geri dönen vatandaşların Türkiye‘de nelerle karşılaştıkları anlatıldı.

    Münih Kültürlerarası Diyalog Merkezi‘nin (İDİZEM) düzenlediği ‘En iyilerimiz neden gidiyor - Almanya‘nın elitleri göç ediyor‘ başlıklı sempozyumda son zamanlarda ülke gündeminden düşmeyen göç konusu ele alındı. Programın açılış konuşmasını yapan Münih Belediyesi Kültürlerarası Çalışma Dairesi çalışanı Margret Spohn, bir taraftan kalifiye eleman açığından şikayet edilirken, diğer taraftan göçmen kökenli kalifiye elemanların ülkeyi terk ettiği tezadına dikkat çekti.

    Bertelsmann Vakfının Uyum ve Eğitim projesi menajeri Christal Morehouse, kalifiye olmuş Alman ve göçmen kökenli vatandaşların Avrupa ve uluslararası göç durumlarını konu edinen ‘Göç ülkesi Almanya‘ya veda‘ adlı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Son yıllarda Almanya‘yı terk eden yerli ve göçmen kökenli vatandaşların oranının ülkeye göç edenlerden fazla olduğunu hatırlatan Morehouse, dünya genelinde 700 milyon insanın anavatanı dışında bir ülkede yaşamak istediğinin yapılan araştırmalarda ortaya çıktığını kaydetti. “Dünya genelinde göçe izin verilmesi halinde Almanya nüfusunun yüzde 14 artacağı öngörülüyor.” şeklinde konuşan uzman, fakat göç edilecek ülkeler sıralamasında Almanya‘nın 25. sırada yer aldığını belirtti.

    Morehouse, göçün üç ana faktörü olduğunu ifade etti ve bunları “iş/kapital şansı, yaşam/çevre etkisi ve yetenekli insanların yetenekli başka insanları çektiği” şeklinde sıraladı. “Şayet bir ülkede kabiliyetli insanlar varsa, bunlar başka ülkelerdeki kabiliyetli insanları da o ülkeye çekiyor.” şeklinde sözlerine devam eden uzman, Almanya‘daki yeteneklerin kazanılması için eğitim sisteminde düzenlemelerin yapılması, insanların ayrılmaması gerektiğinin altını çizdi.

    Bertelsmann Vakfının Uyum ve Eğitim projesi menajeri, bugün 82 milyon olan Almanya nüfusunun, 2060 yılında 65 ila 70 milyon arasında olacağının tahmin edildiğini belirtti. Morehouse, “Almanya, göç ülkesi olduğu gerçeğini kabul etmeli. Yurt dışında kalifiye elemanların kazanılması için çalışmalar yapılmalı. Göç almak kaçınılmaz. Hoş geldiniz kültürüne ihtiyaç var. Toplum, göçe açık olmalı.” tespitleriyle sunumuma son verdi.

    Türk kökenli akademisyenlerin neden geri döndüğü sorusuna cevap veren Arda Sürel, bunda duygusal nedenlerin, Türkiye‘nin cazibesinin ve Almanya‘nın baskıcı tutumunun etkili olduğunu belirtti. Türkiye‘ye dönen Sürel, yeni yurdunun dedelerinin 30-40 yıl önce bıraktığı gibi değil, her geçen gün daha da geliştiğini söyledi. Sürel, geri dönen akademisyenlerin büyük kısmının İstanbul‘a gittiklerini kaydetti. Türkiye‘de düzenin karışık, düzensiz ve disiplinsiz olduğunu savunan Sürel, bu nedenle Türkiye‘de yaşamaya karar veren Alman-Türklerinin alıştıkları bazı düşünce yapılarından vazgeçmesini tavsiye etti. Sürel, buna karşın Türkiye iş pazarının dinamik, esnek ve çok sayıda fırsatlar sunduğunu, toplumun değişim süreci yaşadığını ve Türklere özel çok kültürlüğün yaşandığını ifade etti. Türkiye‘de yaşayabilmek için insanın kazancının, arkadaş çevresinin gerekliliğine ve toplumun değerlerine dikkat etmelerinin önemine parmak bastı. Türk iş dünyasında anadili seviyesinde Türkçe bilinmesinin beklendiğini anlattı, geri dönmeyi düşünen akademisyenlere uluslararası veya Alman şirketlerinde çalışmalarını tavsiye etti.

    Programda ayrıca, ‘Almancılar, geleceğe geri gitmek‘ adlı (Deutschlaender - zurück in die Zukunft) filmde İstanbul‘a dönen göçmen kökenli vatandaşların yaşadıkları gözler önüne serildi. Gazeteci Marina Mai, Almanya‘daki Vietnam kökenli göçmenler hakkında bilgi verirken, Mehmet Çelik üniversite eğitimi ardından neden Almanya‘da kalmaya ve çalışmaya karar verdiğini anlattı.