Sanatçılar Dorsay için bir arada

SABAH yazarı Atilla Dorsay'a saygılarını sunmak için Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Demet Akbağ, Reha Erdem gibi sinemamızın önemli isimleri, şarkıcılar, meslektaşları ve okurları bir araya geldi

Atilla Dorsay, yolu sinemadan geçen herkes için bir istasyondur. İster yönetmen, ister oyuncu, sinema yazarı, sinema öğrencisi ya da sinemasever bir okur olun, eğer sinema ile ilgiliyseniz, bir şekilde yolunuz Atilla Dorsay'ınki ile kesişir. Önceki gün Akatlar Kültür Merkezi'nde düzenlenen Atilla Dorsay'a Saygı Gecesi'nde oyuncular Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Demet Akbağ, Ayten Uncuoğlu, yönetmen Reha Erdem, yazarlar Ahmet Ümit, Osman Şahin, SABAH yazarları Nazlı Ilıcak ile Refik Erduran, sinema yazarları Alin Taşçıyan ve Burak Göral, şarkıcılar Nil Burak, Ayten Alpman ve okur Meriç Renkver de nasıl bu istasyona uğradıklarını anlattılar. Onlar, Dorsay'ın gazetelerdeki eleştirilerini okuyup takipçisi olmuş, tanıştıklarında heyecana kapılmışlar. Dorsay'ın, sinema bilgisi, entellektüelliği ve centilmenliğiyle kendilerini etkilediğini söylediler. Sonrasında ise dostluk taşları birer birer döşenmiş. Hatta bu dostluk o kadar ilerlemişki, Türkan Şoray, kendini Dorsay ailesinin bir üyesi olarak görüyormuş. 1966'dan bu yana bıkmadan usanmadan, heyecanını yitirmeden sinema üzerine kalem oynatan Dorsay, yazılarıyla, eleştirileriyle herkeste iz bırakmış bırakmasına ama elbette bu 45 yıllık serüvenin kolay geçtiği de söylenemez.

45 YILDIR SİNEMA YAZARI

Eleştiriye karşı çok da hoşgörülü olmayan bir toplumda sinema yazarı olmak öyle kolay iş değil. Gerektiğinde filmiyle ilgili en ufak bir eleştiriye tahammülü olmayan kimi yönetmenlerin 'hınç dolu' suçlamarına göğüs germeyi, 'entel' yaftalamasıyla barışık yaşamayı, kimi zaman ölüm tehditlerine kulak asmamayı gerektirir. Dorsay'ın, 45 yıllık yazın serüveninde benzeri birçok nahoş durumla karşı karşıya kaldığı bilinir. Ama o, bu yaftacı zihniyetle hep mücadele etmeyi bir görev bilmiş. Memleket sahtında sinema yazarlığını kabul ettirmenin ötesinde, bir sinema yazarı kuşağının ortaya çıkmasında etkili olmuş. Onun üstat ve duayen olarak anılması da bu yüzden.