8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder) Diyarbakır Şube Başkanlığı tarafından ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü‘ dolayısıyla yapılan açıklamada kadına yönelik şiddet ve katliamlar kınandı.
Mazlumder Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı Güler Özavcı yaptığı açıklamada, kadınların yaşamın tüm alanlarında yaşadığı ortak ezilmişliğini ve mücadelesini simgeleyen 8 Mart‘ın aynı zamanda kadınların hak ve eşitlik isteklerini dile getirdikleri, kadın olmaktan dolayı yaşadıkları sıkıntılara dikkat çektikleri, her türlü baskı ve şiddete karşı bir araya geldikleri bir gün olduğunu söyledi. Eğitimli kadınların bile iş sorunlarının çok fazla olduğunu belirten Özavcı, iş hayatında herhangi bir sosyal
güvencesi olmayan, kayıt dışı olarak çalıştırılan kadınların ucuz ekmek gücü olarak görüldüğünü ifade etti. Özavcı, "Kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları özellikle ülkemizde, genelde dünyada kadın hakları konusunun diğer bir vahim boyutunu göstermektedir. Bugün dünyada her üç kadından biri fiziksel şiddet görmektedir. Her yıl yaşları 5 ile 15 arasında değişen 2 milyona yakın kız çocuğu fuhuşa zorlanmaktadır. Dünyada artan kadın tecavüzleri ise geldiği boyut itibariyle tüm insanlığın vicdanını
kanatır durumdadır" dedi.
Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi öncelikli olarak kabul eden her devlet, kurum ve insanın kadından yana taraf olması gerektiğini belirten Özavcı, şiddet ortamının yok edilmesi için parçalı, kısmi politikalarla, projelerle, kampanyalarla bir yere varılmasından ziyade; gerçekçi çözüm için kadınlardan yana somut adımlar atılması gerektiğini kaydetti. Özavcı, "Mazlumder olarak kadınlar için insan haklarına dayalı, çoğulcu, cinsiyet ayrımsız ve sosyal adaletin sağlandığı sivil, demokratik bir anayasa
çerçevesinde sorunların bütününü görme ve giderme noktasında devletin kadın haklarını güvence altına almakla kalmayarak hakların yaşanılır olmasını sağlamasını istiyoruz. Ancak bu şekilde toplumun bütün katmanlarının ortak paydasında buluşabilecekleri bir yaşam mümkün olabilir" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
güvencesi olmayan, kayıt dışı olarak çalıştırılan kadınların ucuz ekmek gücü olarak görüldüğünü ifade etti. Özavcı, "Kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları özellikle ülkemizde, genelde dünyada kadın hakları konusunun diğer bir vahim boyutunu göstermektedir. Bugün dünyada her üç kadından biri fiziksel şiddet görmektedir. Her yıl yaşları 5 ile 15 arasında değişen 2 milyona yakın kız çocuğu fuhuşa zorlanmaktadır. Dünyada artan kadın tecavüzleri ise geldiği boyut itibariyle tüm insanlığın vicdanını
kanatır durumdadır" dedi.
Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi öncelikli olarak kabul eden her devlet, kurum ve insanın kadından yana taraf olması gerektiğini belirten Özavcı, şiddet ortamının yok edilmesi için parçalı, kısmi politikalarla, projelerle, kampanyalarla bir yere varılmasından ziyade; gerçekçi çözüm için kadınlardan yana somut adımlar atılması gerektiğini kaydetti. Özavcı, "Mazlumder olarak kadınlar için insan haklarına dayalı, çoğulcu, cinsiyet ayrımsız ve sosyal adaletin sağlandığı sivil, demokratik bir anayasa
çerçevesinde sorunların bütününü görme ve giderme noktasında devletin kadın haklarını güvence altına almakla kalmayarak hakların yaşanılır olmasını sağlamasını istiyoruz. Ancak bu şekilde toplumun bütün katmanlarının ortak paydasında buluşabilecekleri bir yaşam mümkün olabilir" şeklinde konuştu.