Ankaralı Gazeteciler, Tutuklanan Meslektaşları İçin Bakanlığa Yürüdü
Türkiye Gazetecileri Sendikası (TGS) üyesi bir grup, Ergenekon soruşturması kapsamında gazetecilerin tutuklanmasını Kızılay’dan Adalet Bakanlığı’na yürüyerek protesto etti. Ağızlarını siyah bantla kapatan grup üyeleri bakanlık önündeki açıklamanın ardından, kalemlerini kırıp yere attı.
Türkiye Gazetecileri Sendikası (TGS) üyesi bir grup, Ergenekon soruşturması kapsamında gazetecilerin tutuklanmasını Kızılay’dan Adalet Bakanlığı’na yürüyerek protesto etti. Ağızlarını siyah bantla kapatan grup üyeleri bakanlık önündeki açıklamanın ardından, kalemlerini kırıp yere attı.
TGS üyesi yaklaşık 300 kişi Kızılay Güvenpark’ta toplandı. “Özgür basın susturulamaz”, “Bugün Ahmet Nedim yarın kim?”, “Cezaevinde gazeteci istemiyoruz” dövizleri taşıyan grup, “Baskılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz” sloganları attı. Ağızlarını bantla kapatan gazeteciler, CHP’li vekiller, Yılmaz Ateş, Mustafa Özyürek ve Atilla Kart da destek verdi. Eylemde ayrıca, gazeteci Bekir Coşkun ve Can Dürdar gibi isimler de yer aldı. Grup üyeleri daha sonra sloganlar eşliğinde Adalet Bakanlığı’na yürüdü. Burada toplanan grup adına açıklamayı TGS Ankara Şube Başkanı Göksel Yıldırım yaptı. Tüm bu olup bitenlere yabancı olmadıklarını belirten Yıldırım, bazı şeylerle de ilk defa karşılaştıklarını söyledi. Yıldırım, “Hayret ediyor ve tedirgin oluyoruz. Meslektaşımız Hrant Dink cinayetinin izini süren ve bu konuda yazdığı kitap nedeniyle kendisinden ‘intikam’ alınmak istendiğini televizyonlardan dile getiren Nedim Şener, ne hikmettir ki bundan kısa süre sonra gözaltına alınıyor.” dedi.
Son Ergenekon operasyonuyla gözaltına alınanların muhalif gazeteciler olmasının kuşkulu olduğunu belirten Yıldırım, olayın basın özgürlüğü tartışmasını da beraberinde getirdiğini kaydetti. Cezaevlerinde 61 tutuklu gazetecinin bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, “4 binden fazla gazeteci aleyhinde açılmış gizliliğin ihlali ve benzeri davalar devam ediyorken, gazeteciler kendini tehlike altında hissedip tedirgin oluyorken, ülkedeki basın özgürlüğünün ciddi ciddi sorgulanması gerekmektedir.” diye konuştu.
Açıklamanın ardından grup üyeleri kalemlerini kırıp, yere attı. Gazeteciler ayrıca, ağızlarını bantladıkları siyah bantları da, “susmayacağız” diyerek yere fırlattı. Yoğun güvenlik önlemleri altından gerçekleştirilen eylem, açıklamanın ardından son buldu.
TGS üyesi yaklaşık 300 kişi Kızılay Güvenpark’ta toplandı. “Özgür basın susturulamaz”, “Bugün Ahmet Nedim yarın kim?”, “Cezaevinde gazeteci istemiyoruz” dövizleri taşıyan grup, “Baskılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz” sloganları attı. Ağızlarını bantla kapatan gazeteciler, CHP’li vekiller, Yılmaz Ateş, Mustafa Özyürek ve Atilla Kart da destek verdi. Eylemde ayrıca, gazeteci Bekir Coşkun ve Can Dürdar gibi isimler de yer aldı. Grup üyeleri daha sonra sloganlar eşliğinde Adalet Bakanlığı’na yürüdü. Burada toplanan grup adına açıklamayı TGS Ankara Şube Başkanı Göksel Yıldırım yaptı. Tüm bu olup bitenlere yabancı olmadıklarını belirten Yıldırım, bazı şeylerle de ilk defa karşılaştıklarını söyledi. Yıldırım, “Hayret ediyor ve tedirgin oluyoruz. Meslektaşımız Hrant Dink cinayetinin izini süren ve bu konuda yazdığı kitap nedeniyle kendisinden ‘intikam’ alınmak istendiğini televizyonlardan dile getiren Nedim Şener, ne hikmettir ki bundan kısa süre sonra gözaltına alınıyor.” dedi.
Son Ergenekon operasyonuyla gözaltına alınanların muhalif gazeteciler olmasının kuşkulu olduğunu belirten Yıldırım, olayın basın özgürlüğü tartışmasını da beraberinde getirdiğini kaydetti. Cezaevlerinde 61 tutuklu gazetecinin bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, “4 binden fazla gazeteci aleyhinde açılmış gizliliğin ihlali ve benzeri davalar devam ediyorken, gazeteciler kendini tehlike altında hissedip tedirgin oluyorken, ülkedeki basın özgürlüğünün ciddi ciddi sorgulanması gerekmektedir.” diye konuştu.
Açıklamanın ardından grup üyeleri kalemlerini kırıp, yere attı. Gazeteciler ayrıca, ağızlarını bantladıkları siyah bantları da, “susmayacağız” diyerek yere fırlattı. Yoğun güvenlik önlemleri altından gerçekleştirilen eylem, açıklamanın ardından son buldu.