Dünyada Her Üç Kişiden Biri Tüberküloz Mikrobu Taşıyor
Denizli Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Tüberküloz ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Öztürk, tüberküloz hastalığının solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu, dünyadaki her üç kişiden birine tüberküloz mikrobunun bulaştığını söyledi.
Tüberküloz ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Öztürk, 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Tüberkülozun solunan hava ile akciğere giren mikrobun yol açtığı, akciğere yerleşen fakat kan ve lef yoluyla tüm vücuda dağılabilen mikrobik, bulaşıcı ve süreğen bir hastalık olduğunu belirtti.
Tüberküloz hastalığını, aktif akciğer tüberkülozu bulunan kişilerin bulaştırabildiğini anlatan Uzman Dr. Berna Öztürk, şöyle konuştu: "Akciğer dışı tüberkülozu bulunan kişilerin bulaştırıcı olmadığı kabul edilir. Hastalık, hasta kişinin hapşırması, öksürmesi sonucu havaya yayılan tüberküloz mikrobunun sağlam kişilerce solunum yoluyla alması ile bulaşır. Üç haftadan fazla süren öksürük, balgam, ateş, iştahsızlık, gece terlemesi, kanlı balgam ve kilo kaybı hastalığın en sık görülen belirtileridir."
Dünya nüfusunun üçte birinin tüberküloz mikrobu ile enfekte olduğunu, her yıl 8 milyon yeni tüberküloz olgusunun ortaya çıktığını söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüberküloz halk sağlığını ilgilendiren ve tedavi edilebilen çok önemli bir hastalıktır. Ancak, tedavi edilmezse yüzde 40-50 ölümle sonuçlanır. Tüberküloz hastalığı en kolay kalabalık ortamlarda yaşayanlara, kronik alkol kullanımı olanlara ve diyabet, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlara bulaşır."
Tüberkülozda, erken tanı, yeterli ve doğru tedavinin çok önemli olduğunu anlatan Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: "Tedavi olmayan bir tüberküloz hastası her yıl 10-15 kişiye enfekte etmektedir. Tedavi 6 ay gibi uzun bir süre istemektedir. Bu süre zarfında hastaların sabırlı olması çok önemli. Yeterli ve düzenli tedavi olan hastaların akciğerleri hiçbir iz kalmadan iyileşmektedir. Gecikmiş ve yetersiz tedavi olmuş, hastaların tüberküloz hastalığı iyileşse bile akciğerlerinde meydana gelen harabiyet
nedeniyle ömür boyu nefes darlığı, öksürük, balgam gibi şikayetlerle seyreden kronik bir akciğer hastası haline gelebilmektedir. Tedavisini yarım bırakan hastalarda tedaviye dirençli tüberküloz meydana gelebilir ve tedavisi yıllarca devam edeceği gibi ölümle de sonuçlanabilir."
Kaynak: İHA
Tüberküloz hastalığını, aktif akciğer tüberkülozu bulunan kişilerin bulaştırabildiğini anlatan Uzman Dr. Berna Öztürk, şöyle konuştu: "Akciğer dışı tüberkülozu bulunan kişilerin bulaştırıcı olmadığı kabul edilir. Hastalık, hasta kişinin hapşırması, öksürmesi sonucu havaya yayılan tüberküloz mikrobunun sağlam kişilerce solunum yoluyla alması ile bulaşır. Üç haftadan fazla süren öksürük, balgam, ateş, iştahsızlık, gece terlemesi, kanlı balgam ve kilo kaybı hastalığın en sık görülen belirtileridir."
Dünya nüfusunun üçte birinin tüberküloz mikrobu ile enfekte olduğunu, her yıl 8 milyon yeni tüberküloz olgusunun ortaya çıktığını söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüberküloz halk sağlığını ilgilendiren ve tedavi edilebilen çok önemli bir hastalıktır. Ancak, tedavi edilmezse yüzde 40-50 ölümle sonuçlanır. Tüberküloz hastalığı en kolay kalabalık ortamlarda yaşayanlara, kronik alkol kullanımı olanlara ve diyabet, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlara bulaşır."
Tüberkülozda, erken tanı, yeterli ve doğru tedavinin çok önemli olduğunu anlatan Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: "Tedavi olmayan bir tüberküloz hastası her yıl 10-15 kişiye enfekte etmektedir. Tedavi 6 ay gibi uzun bir süre istemektedir. Bu süre zarfında hastaların sabırlı olması çok önemli. Yeterli ve düzenli tedavi olan hastaların akciğerleri hiçbir iz kalmadan iyileşmektedir. Gecikmiş ve yetersiz tedavi olmuş, hastaların tüberküloz hastalığı iyileşse bile akciğerlerinde meydana gelen harabiyet
nedeniyle ömür boyu nefes darlığı, öksürük, balgam gibi şikayetlerle seyreden kronik bir akciğer hastası haline gelebilmektedir. Tedavisini yarım bırakan hastalarda tedaviye dirençli tüberküloz meydana gelebilir ve tedavisi yıllarca devam edeceği gibi ölümle de sonuçlanabilir."