Ölü doğacak bebeğe 1,5 litrelik hayat sıvısı
İzmir'de gebeliğinin 24. haftasında bebeğin içerisinde yaşadığı sıvıdaki eksilmeden dolayı iki hastaneye giden ve bebeğinin ölü ya da sağlıksız doğacağı endişesiyle kürtaj olma kararı alan genç kadın, anne karnına yapılan 1.5 litrelik sıvı takviyesiyle 10 hafta sonra anne oldu.
Edinilen bilgiye göre, ikinci çocuğuna gebe kalan Aytaç Dalkılıç (30) gebeliğinin 24. haftasında, bebeğin içerisinde yaşadığı sıvı kaybı şikayetiyle İzmir'deki iki hastaneye başvurdu. Hastanelerde kendisine bebeğin ölü doğacağı, doğsa bile yaşamayacağı söylenmesi üzerine aile ''kürtaj'' kararı verdi.
Son olarak Kent Hastanesine giden ve buradaki kadın doğum uzmanı Prof. Dr. Namık Demir, Opr. Dr. Tunç Canda, Opr. Dr. Orçun Sezer'e başvuran Dalkılıç ailesi, doktorların bebek için kürtaja gerek olmadığı, sıvı kaybının telafi edileceği yönündeki kararı üzerine yeniden umutlandı.
Prof. Dr. Demir, Opr. Dr. Canda ve Opr. Dr. Sezer, Aytaç Dalkılıç'a anne karnında kaybettiği sıvıdan takviye etti. İlk etapta 300 mililitre sıvı takviyesi yapan ekip, Dalkılıç'ın süre kazanmasını sağladı.
Prof. Dr. Demir, sıvı azalmasının ardından sıvıdan örnek alarak kromozom analizi yaptıklarını, eksilen sıvıyı yerine koyduklarını anlattı. Anne karnındaki sıvının benzeri bir sıvıyı enjekte ettiklerini, yaptıkları incelemede bebekte herhangi bir sorun olmadığını tespit ettiklerini dile getiren Demir, sıvıyı izlemeye aldıklarını, sıvının anne karnındaki bebeğin rahat idrar yapmasını sağlayarak, anneye bir ay süre kazandırdığını söyledi.
Annedeki sıvı kaybının devam etmesinin ardından yeniden sıvı takviyesinde bulunduklarını belirten Prof. Dr. Demir, ''Gebeliğin 28. haftasında tekrar sıvı takviyesinde bulunduk. Bu da bizi 5 hafta kadar idare etti. Bebeğin gelişimi normal süre içinde devam ediyordu. Son olarak da 31. haftada tekrar sıvı vererek, 34. haftaya ulaşmayı amaçladık. 34. haftada bebeğin akciğerlerini olgunlaştırıcı iğne yaparak, bebeğimizi doğurttuk. Bebek 2 kilo 220 gram doğdu ve gayet sağlıklı. Doğar doğmaz ağlamaya başladı. Akciğerlerinde bir gelişim kusuru yaşanmadı.''
-ANNE KARNINA 3 KEZ TOPLAM 1.5 LİTRE SIVI TAKVİYE EDİLDİ-
Anne karnındaki sıvının, bebeğin iskelet-kas sisteminin gelişimi ve akciğer gelişimi açısından oldukça önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demir, sıvının azaldığı zaman bebeğin anne karnında rahmin baskısı altında kaldığını ve akciğerinin gelişemediğini, başka bir problemi olmasa bile doğduktan sonra hayatını kaybedebileceğini söyledi.
Annelerin sıvı kaçağı olduğu zaman paniklemeden ilgili yerlere başvurması gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Demir, ''Bu basit yöntemle bebeklerin yaşama tekrar bağlanmasına katkıda bulunuyoruz. Anneye 3 kez toplam 1.5litre sıvı verdik'' dedi.
-''DAHA DİKKATLİ YAŞADIM''
Anne Aytaç Dalkılıç ise sıvı kaybı üzerine gittikleri iki hastanede çocuğunun yaşamayacağının söylendiğini, kendilerinin de bunu kabullenerek son olarak Prof. Dr. Demir ve ekibine başvurduğunu kaydetti.
Zorlu bir sürecin ardından bebek sahibi olmanın mutluluğunu yaşayan Dalkılıç, şunları söyledi:
''Bebeğimi aldırma kararı vermişken, onu kucağıma aldığım için çok mutluyum. Diğer sağlık merkezlerinde bebeğimin öleceği söylendi. Onlara inansaydım bebeğimi kucağıma alamamış olacaktım. Çok zorlu bir süreçti. Psikolojik açıdan çok sıkıntı çektik. Kabullenmek çok zordu. Yapılan işlemler de çok zordu doktorlarımızın ama desteğiyle bugünlere geldik.
Sıvı takviyesinin ardından hayatımı daha dikkatli yaşadım. İşime gittim, çalıştım, evimde kızımla ilgilendim ama daha dikkatli oldum. Diğer hastanelerde 'Evet gebeliği bitirelim, daha fazla savaşmayalım' deseydik oğlumuz bizimle olmayacaktı ve kızımın kardeşi olmayacaktı. Benim gibi durumda olan anneler üzülmesinler ve işin ehline başvursunlar.''
Baba Uğraş Dalkılıç da, Lara isimli 1.5 yaşında bir kızının olduğunu, doğan bebeğe de Mert ismini verdiklerini, ikinci kez baba sahibi olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Son olarak Kent Hastanesine giden ve buradaki kadın doğum uzmanı Prof. Dr. Namık Demir, Opr. Dr. Tunç Canda, Opr. Dr. Orçun Sezer'e başvuran Dalkılıç ailesi, doktorların bebek için kürtaja gerek olmadığı, sıvı kaybının telafi edileceği yönündeki kararı üzerine yeniden umutlandı.
Prof. Dr. Demir, Opr. Dr. Canda ve Opr. Dr. Sezer, Aytaç Dalkılıç'a anne karnında kaybettiği sıvıdan takviye etti. İlk etapta 300 mililitre sıvı takviyesi yapan ekip, Dalkılıç'ın süre kazanmasını sağladı.
Prof. Dr. Demir, sıvı azalmasının ardından sıvıdan örnek alarak kromozom analizi yaptıklarını, eksilen sıvıyı yerine koyduklarını anlattı. Anne karnındaki sıvının benzeri bir sıvıyı enjekte ettiklerini, yaptıkları incelemede bebekte herhangi bir sorun olmadığını tespit ettiklerini dile getiren Demir, sıvıyı izlemeye aldıklarını, sıvının anne karnındaki bebeğin rahat idrar yapmasını sağlayarak, anneye bir ay süre kazandırdığını söyledi.
Annedeki sıvı kaybının devam etmesinin ardından yeniden sıvı takviyesinde bulunduklarını belirten Prof. Dr. Demir, ''Gebeliğin 28. haftasında tekrar sıvı takviyesinde bulunduk. Bu da bizi 5 hafta kadar idare etti. Bebeğin gelişimi normal süre içinde devam ediyordu. Son olarak da 31. haftada tekrar sıvı vererek, 34. haftaya ulaşmayı amaçladık. 34. haftada bebeğin akciğerlerini olgunlaştırıcı iğne yaparak, bebeğimizi doğurttuk. Bebek 2 kilo 220 gram doğdu ve gayet sağlıklı. Doğar doğmaz ağlamaya başladı. Akciğerlerinde bir gelişim kusuru yaşanmadı.''
-ANNE KARNINA 3 KEZ TOPLAM 1.5 LİTRE SIVI TAKVİYE EDİLDİ-
Anne karnındaki sıvının, bebeğin iskelet-kas sisteminin gelişimi ve akciğer gelişimi açısından oldukça önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demir, sıvının azaldığı zaman bebeğin anne karnında rahmin baskısı altında kaldığını ve akciğerinin gelişemediğini, başka bir problemi olmasa bile doğduktan sonra hayatını kaybedebileceğini söyledi.
Annelerin sıvı kaçağı olduğu zaman paniklemeden ilgili yerlere başvurması gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Demir, ''Bu basit yöntemle bebeklerin yaşama tekrar bağlanmasına katkıda bulunuyoruz. Anneye 3 kez toplam 1.5litre sıvı verdik'' dedi.
-''DAHA DİKKATLİ YAŞADIM''
Anne Aytaç Dalkılıç ise sıvı kaybı üzerine gittikleri iki hastanede çocuğunun yaşamayacağının söylendiğini, kendilerinin de bunu kabullenerek son olarak Prof. Dr. Demir ve ekibine başvurduğunu kaydetti.
Zorlu bir sürecin ardından bebek sahibi olmanın mutluluğunu yaşayan Dalkılıç, şunları söyledi:
''Bebeğimi aldırma kararı vermişken, onu kucağıma aldığım için çok mutluyum. Diğer sağlık merkezlerinde bebeğimin öleceği söylendi. Onlara inansaydım bebeğimi kucağıma alamamış olacaktım. Çok zorlu bir süreçti. Psikolojik açıdan çok sıkıntı çektik. Kabullenmek çok zordu. Yapılan işlemler de çok zordu doktorlarımızın ama desteğiyle bugünlere geldik.
Sıvı takviyesinin ardından hayatımı daha dikkatli yaşadım. İşime gittim, çalıştım, evimde kızımla ilgilendim ama daha dikkatli oldum. Diğer hastanelerde 'Evet gebeliği bitirelim, daha fazla savaşmayalım' deseydik oğlumuz bizimle olmayacaktı ve kızımın kardeşi olmayacaktı. Benim gibi durumda olan anneler üzülmesinler ve işin ehline başvursunlar.''
Baba Uğraş Dalkılıç da, Lara isimli 1.5 yaşında bir kızının olduğunu, doğan bebeğe de Mert ismini verdiklerini, ikinci kez baba sahibi olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.