Bakan Günay’dan "Köstebek" Açıklaması: "Bizden Sızdırıldığına Dair Kesin Bir Kanıt Yok"

Boğaziçi Üniversiteliler Derneği’nin (BURA), Ceylan Continental Otel’de yapılan 8. Olağan Genel Kurulu’na katılan Bakan Günay, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Günay, Beyazıt Camii avlusunda bulunan Hünkar Kasrı’nda çıkan yangınla ilgili olarak, "Bende İstanbul’a iner inmez İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni aradım müdahale etmişler, söndürmüşler. Oradaki ahşap yapıda bir yanma olmuş. Yangının elektrik kontağı kaçağından çıktığı söyleniyor. Geçen hafta biliyorsunuz Kılıçali Paşa’da böyle biriddia vardı. Orada çalışanların ve müştemilatı kullananların biraz daha dikkatli olmaları gerekmekte. Bana bağlı kurumlar değil. Tarihi eser olduğu için bende çok yakından ilgiliyim. Ben tekrar arayıp ayrıntılı bilgi almaya çalışacağım. Dikkatli takip ediyorum. Bir saat önce yangının kontrol altına alındığı söylenmişti" diye konuştu.Bakan Günay, "Eyvah Eyvah 2" filminin korsan kopyasının film vizyona girmeden önce Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne gönderilen DVD’den çoğaltıldığı iddialarına ilişkin bir soruya da yanıt verdi. "Bizden sızdırıldığına dair kesin bir kanıt yok" diyen Günay, "Bizden dağıtıcıya veya dağıtıcıdan bize herhangi bir korsanlık yapıldığı ortada. Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürlüğümüz konuyu takip ediyor. Pazartesi günü de buraya bir müfettiş arkadaşımız geliyor. Umarım sorumluyu buluruz" dedi.Konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını aktaran Günay, "Bakanlık olarak siz devreye girdiniz mi?" sorusuna ise, "Evet devreye girdim" diye karşılık verdi. Bakan Günay, "Sızdırıldığı ortaya çıkarsa ne yapılacak?" sorusu üzerine de, "O arkadaşımızın kulağından tutup, gereken yasal işlemi yapacağız" dedi. İzmir Şirince’deki yıkım kararlarıyla ilgili bir soru üzerine ise Günay, "Oranın petrol yapısı önemli bir yatırımcı çekiyordu. Şimdi bir sanayi ve pazar yerine dönmüş. Herkes kendine göre girinti ve çıkıntılar yapmış. Şu anda nefes alamıyorsunuz. Ben son gittiğimde nefes alamıyordum. İmar planı yapıldı. Koruma ve İmar Kurulu’na karşı oluşturulan çeşitli kanunlar var. Yıkım kararları var. Biz arkadaşlarımızla herhangi bir gerginliğe neden olmadan kendilerinin bir düzeltme yapmaları konusunda bir süreverdik. Bizde yargı ve hukuk kuralları var. Bende kendim gidip göreceğim ancak bazı düzenlemeler yapılırsa her şey daha kolaylaşır. Tarihi binanın arkasına bakanlığımız tarafından 1960’lı yıllarda yapılan bir yapı vardı. Ben bakanken onu yıktırdım. Sonra bakanlığımızın hemen yanında resim heykel gibi müzelerin önünü kapatan bir yapı vardı. Bakanlığımızın yanı başında da Hava Kuvvetleri misafirhanesinin kaçak bir yapısı vardı. Ben bunu da yıktım. Hemen bakanlığın dibinde de Ankara Büyükşehir Belediyesitarafından izin verilen bir salaş çarşı vardı. Onları da yıktım. Kendi bakanlığının çevresinde çirkin yapılaşmaya müsaade etmeyen bir bakanlığın, başkalarının ticari kaygılarına hizmet eden kaçak bir yapıya müsaade etmesini kimse benden beklemesin. Biz tarihe ve doğaya saygılı bir anlayış içinde görüntü ve turizm yaşantımızı geliştirmeye çalışıyoruz. Umarım 15 gün içinde herkes gerekeni yapar ve bir gerginlik olmaz" şeklinde konuştu.