Gül: Türk Tecrübesi, Modern ve Gelenekselin Bağdaşabileceğini Gösterdi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türk tecrübesi gösterdi ki, geleneksel ve dini değerler çağdaş ve modern hayatın standartlarıyla çok iyi bağdaşabilmekte.
Bu yüzden Türkiye Arap ülkeleri için esin kaynağıdır." dedi.
Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) tarafından düzenlenen 4. Dünya Siyaset Konferansı`nın açılışında konuşan Abdullah Gül, Avrupa’da artmakta olan İslam ve yabancı karşıtlığından hayli endişeli olduğunu dile getirdi. Gül, terör suçu işleyenler gerektiği gibi cezalandırılmadığında terörle mücadelenin imkansızlaşacağını belirterek "Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff’a Neonazi saldırılarında ölenlerin ailelerinin acılarını paylaştığı ve azaltmak yönündeki çabaları için teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer’den sonra konuşmak için kürsüye gelen Abdullah Gül, bu yıl içerisinde ikinci kez geldiği Viyana’da olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Gül, dünyada güvenlik ve özgürlük arasındaki dengenin sağlanamaması sorununun hala çözülemediğini, sağlam bir güvenlik sistemi için alınan tedbirlerin de çoğu zaman özgürlüklerin kısıtlanmasıyla sonuçlandığını ifade etti.
Dünyada Arap baharı, İran’daki sorunlar, Pakistan ve Afganistan’da artan terör saldırıları, açlık gibi gerçeklerin herkesi etkilediğine dikkat çeken Gül, bu konuların dikkatle takip edilmesi gerektiğini belirtti. "Bir milyardan fazla insan günlük 1 dolardan azı ile geçinmek zorundaysa hiç kimse rahat uyku uyuyamaz. Bu yüzden Türkiye az gelişmiş ülkelerle yakından ilgileniyor.” diyen Gül, BM dışındaki uluslararası kuruluşlara da destek çağrısında bulundu.
Konuşmasının ardından Başkan Thierry de Montbrial, Gül’e Türkiye’nin Ortadoğu’nun Arap Baharı sonrasında şekillendirilmesindeki rolü hakkındaki görüşlerini sordu. Cumhurbaşkanı Gül, “Biz şekillendirme taraftarı değiliz. Biz öncelikle kendi evimizi şekillendiriyoruz. Kendi evimizin içini düzene koyarken siyasi, ekonomik ve hukuki reformlar yapıyoruz.” açıklamalarında bulundu.
Bu düzenlemelerle birlikte şekillenen Türkiye’deki bu değişiminin komşu ülkeler tarafından da yakından takip edildiğini belirten Gül, Türkiye’yi daha şeffaf bir ülke haline getirmek ve hukuki standartları yükseltmek istediklerini söyledi. Gül, bu değişimleri birilerini değil, Türk halkını tatmin etmek için yaptıklarını kaydetti.
“Türkiye’nin bu değişim sürecinden yaptığı hukuki ve ekonomik reformlar süreç içerisinde Türkiye’yi demokratik ve ekonomik olarak güçlendirdi.” ifadelerini kullanan Gül, bunun sonuçlarını bugün ekonomik olarak gördüklerini ifade etti.. Bu değişimi gerçekleştiren ülkenin Müslüman bir kimliği olduğuna dikkat çeken Gül, komşularının bu süreçte “Bu gelişimi biz niye gerçekleştiremiyoruz. Demek ki mesele din ile ilgili değil” tespitinde bulunduğunu ve kendilerini sorguladıklarını söyledi.
Birçok Avrupa ülkesinin kendi koyduğu Maastricht kriterlerine kendisinin uyamadığını belirten Gül, “Türkiye’nin bugün borç yükünün milli gelire oranının yüzde 40, bütçe açığı yüzde 2,5. Bu rakamlar kriterlerin oldukça altında. Ancak bugün birçok ülkenin borç yükünün en büyük sorunu olduğunu biliyoruz.” dedi.
Gül, bu rakamlarının kendilerine çok güven vermediğini, dünya ve Avrupa ekonomilerinin oldukça kırılgan olduğunu ve ne olacağını kimsenin bilmediğini kaydederek “Avrupa’da hâlâ ‘şu kararı alalım mı, bu kararı alalım mı?’ sıkıntıları var.” diye devam etti.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin orta vadeli planını geçen sene hazırladığını ve kendi tedbirlerini aldığını da söyleyerek “Bizim hâlâ yapacağımız çok şey var, biz işimize bakıyoruz.” dedi. Gül, bu değişimin heyecan verici olduğunu ve Türkiye’yi ilgi ile takip eden her ülkenin bu gelişimi kendi dinamikleri içerisinde değerlendireceğini söyledi.
EHUD BARAK SALONU TERK ETTİ
Programın katılımcılarından İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün Dünya Siyaset Konferansı`nın açılışında yapacağı konuşma öncesinde salonu terk etti. Barak, Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer’in konuşmasının ortasında salonu terk etti ve Cumhurbaşkanı Gül’ün yaptığı konuşmayı dinlemedi.
SENEYE TÜRKİYE’DE DÜZENLENECEK
Dünya Siyaset Konferansı’nın Kurucusu ve Başkanı Thierry de Montbrial ise her yıl dünyanın önemli şehirlerinde düzenlenen konferansın önümüzdeki sene İstanbul’da yapılacağını duyurdu.
Dünya Siyaset Konferansı’nın açılışına Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Estonya Cumhurbaşkanı Toomas Hendrik Ilves, Finlandiya eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Mısır Cumhurbaşkanı adayı Amr Musa, Suudi Prens Turki el-Faysal, Kemal Derviş, Fener Rum Patriği Bartholomeos da katıldı.
Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) tarafından düzenlenen 4. Dünya Siyaset Konferansı`nın açılışında konuşan Abdullah Gül, Avrupa’da artmakta olan İslam ve yabancı karşıtlığından hayli endişeli olduğunu dile getirdi. Gül, terör suçu işleyenler gerektiği gibi cezalandırılmadığında terörle mücadelenin imkansızlaşacağını belirterek "Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff’a Neonazi saldırılarında ölenlerin ailelerinin acılarını paylaştığı ve azaltmak yönündeki çabaları için teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer’den sonra konuşmak için kürsüye gelen Abdullah Gül, bu yıl içerisinde ikinci kez geldiği Viyana’da olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Gül, dünyada güvenlik ve özgürlük arasındaki dengenin sağlanamaması sorununun hala çözülemediğini, sağlam bir güvenlik sistemi için alınan tedbirlerin de çoğu zaman özgürlüklerin kısıtlanmasıyla sonuçlandığını ifade etti.
Dünyada Arap baharı, İran’daki sorunlar, Pakistan ve Afganistan’da artan terör saldırıları, açlık gibi gerçeklerin herkesi etkilediğine dikkat çeken Gül, bu konuların dikkatle takip edilmesi gerektiğini belirtti. "Bir milyardan fazla insan günlük 1 dolardan azı ile geçinmek zorundaysa hiç kimse rahat uyku uyuyamaz. Bu yüzden Türkiye az gelişmiş ülkelerle yakından ilgileniyor.” diyen Gül, BM dışındaki uluslararası kuruluşlara da destek çağrısında bulundu.
Konuşmasının ardından Başkan Thierry de Montbrial, Gül’e Türkiye’nin Ortadoğu’nun Arap Baharı sonrasında şekillendirilmesindeki rolü hakkındaki görüşlerini sordu. Cumhurbaşkanı Gül, “Biz şekillendirme taraftarı değiliz. Biz öncelikle kendi evimizi şekillendiriyoruz. Kendi evimizin içini düzene koyarken siyasi, ekonomik ve hukuki reformlar yapıyoruz.” açıklamalarında bulundu.
Bu düzenlemelerle birlikte şekillenen Türkiye’deki bu değişiminin komşu ülkeler tarafından da yakından takip edildiğini belirten Gül, Türkiye’yi daha şeffaf bir ülke haline getirmek ve hukuki standartları yükseltmek istediklerini söyledi. Gül, bu değişimleri birilerini değil, Türk halkını tatmin etmek için yaptıklarını kaydetti.
“Türkiye’nin bu değişim sürecinden yaptığı hukuki ve ekonomik reformlar süreç içerisinde Türkiye’yi demokratik ve ekonomik olarak güçlendirdi.” ifadelerini kullanan Gül, bunun sonuçlarını bugün ekonomik olarak gördüklerini ifade etti.. Bu değişimi gerçekleştiren ülkenin Müslüman bir kimliği olduğuna dikkat çeken Gül, komşularının bu süreçte “Bu gelişimi biz niye gerçekleştiremiyoruz. Demek ki mesele din ile ilgili değil” tespitinde bulunduğunu ve kendilerini sorguladıklarını söyledi.
Birçok Avrupa ülkesinin kendi koyduğu Maastricht kriterlerine kendisinin uyamadığını belirten Gül, “Türkiye’nin bugün borç yükünün milli gelire oranının yüzde 40, bütçe açığı yüzde 2,5. Bu rakamlar kriterlerin oldukça altında. Ancak bugün birçok ülkenin borç yükünün en büyük sorunu olduğunu biliyoruz.” dedi.
Gül, bu rakamlarının kendilerine çok güven vermediğini, dünya ve Avrupa ekonomilerinin oldukça kırılgan olduğunu ve ne olacağını kimsenin bilmediğini kaydederek “Avrupa’da hâlâ ‘şu kararı alalım mı, bu kararı alalım mı?’ sıkıntıları var.” diye devam etti.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin orta vadeli planını geçen sene hazırladığını ve kendi tedbirlerini aldığını da söyleyerek “Bizim hâlâ yapacağımız çok şey var, biz işimize bakıyoruz.” dedi. Gül, bu değişimin heyecan verici olduğunu ve Türkiye’yi ilgi ile takip eden her ülkenin bu gelişimi kendi dinamikleri içerisinde değerlendireceğini söyledi.
EHUD BARAK SALONU TERK ETTİ
Programın katılımcılarından İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün Dünya Siyaset Konferansı`nın açılışında yapacağı konuşma öncesinde salonu terk etti. Barak, Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer’in konuşmasının ortasında salonu terk etti ve Cumhurbaşkanı Gül’ün yaptığı konuşmayı dinlemedi.
SENEYE TÜRKİYE’DE DÜZENLENECEK
Dünya Siyaset Konferansı’nın Kurucusu ve Başkanı Thierry de Montbrial ise her yıl dünyanın önemli şehirlerinde düzenlenen konferansın önümüzdeki sene İstanbul’da yapılacağını duyurdu.
Dünya Siyaset Konferansı’nın açılışına Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Estonya Cumhurbaşkanı Toomas Hendrik Ilves, Finlandiya eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Mısır Cumhurbaşkanı adayı Amr Musa, Suudi Prens Turki el-Faysal, Kemal Derviş, Fener Rum Patriği Bartholomeos da katıldı.