Arınç, Bali Demokrasi Forumu'nda Konuştu
Endonezya’da güneyindeki Bali adasının turistin bölgesi Nusa Dua’da düzenlenen Bali Demokrasi Forumu’na Türkiye’den Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç katıldı.
“Demokratik seslere kulak vermek” teması ile bu yıl 4. düzenlenen foruma 25 ülkeden temsilci katılıyor.
Forumda bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, demokrasinin önemine ve içinde bulunduğumuz yeni yüzyılda Asya`nın önemine vurgu yaptı.
Konuşmasına Endonezya Devlet Başkanı Susilo Bambang Yudhoyono ve Dışişleri Bakanı Dr. R.M. Marty Natalegawa`ya demokrasinin yaygınlaştırılması amacıyla başlatılan forum için teşekkür ederek başlayan Arınç, girişimin, etnik, dini ve kültürel çeşitliliğe sahip Endonezya tarafından başlatılmasının çok manidar olduğunu belirtti. Arınç, “Gerçekten de hoşgörü, ılımlılık ve diyalogu esas alan bir yönetim tarzı benimseyen ve uluslararası ilişkilerde sorunların barışçıl yöntemlerle ve uzlaşıyla çözümünü savunan Endonezya, birçok ülke için ilham kaynağı oluyor.” dedi.
Arınç konuşmasında, Asya`nın önündeki fırsatı nasıl değerlendireceği ve 21. yüzyılı nasıl şekillendireceği sorusuna dikkatleri çekerek, “Mevcut küresel eğilimler demokrasinin lehinedir. Zira, demokrasi, her din ve kültürün kendisine yer bulabildiği, katılımın, özgürlüğün ve hoşgörünün hukukun üstünlüğü ile birleştiği bir yönetim biçimidir.” şeklinde konuştu.
Hıristiyanlık ve İslam dahil tüm dinler ve toplumların demokrasi ile yaşayabilme kabiliyetine ve hakkına sahip olduğunu söyleyen Bülent Arınç, “Demokratik yaşam hakkı, kimsenin elinde bir tekel değil, toplumların kendi evrilme süreçlerinde ortaya çıkan bir sonuçtur.” ifadelerini kullandı.
Demokrasinin sadece oy vermekten ibaret sayılamayacağını, eğitimden insan haklarına, hukukun üstünlüğünden ifade ve basın özgürlüğüne kadar geniş bir yelpazeye yayılmış kurumlar bütünü olduğuna vurgu yapan Başbakan Yardımcısı, “Yaşayan bir demokratik sistem inşa edilmesi farklı sosyal sınıf ve grupların güçlü kurumlar çerçevesinde mobilize edilerek siyasete dahil edilmesiyle mümkün olabilir.” dedi.
"DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNİN NE KADAR ÇETİN OLDUĞUNU BİLİYORUZ"
Arınç şöyle devam etti: “Demokratikleşme yolunda bazen zor kararlar alınması gerekebileceğini ve karşılaşılan güçlükler karşısında demokrasiden taviz verilmemesi için cesur bir liderlik gösterilmeli, demokratik deneyime sahip bir ülke olarak bu sürecin ne kadar çetin sınamalarla dolu olduğunu yakından biliyoruz.”
Konuşmasında Arap Baharı’na da değinen Başbakan Yardımcısı Arınç, Kuzey Afrika ve Ortadoğu coğrafyasında meydana gelen gelişmeler ışığında tarihin akışının hızlandığını ve küresel anlamda yeni bir demokrasi heyecanının yayıldığı bir dönemden geçildiğini söyledi.
Arınç, bölgede geri döndürülemeyecek bir demokratik uyanış başladığını ve artık halkın meşru talepleri karşısında kayıtsız kalınamayacağını, onları baskı yoluyla sindirmenin siyasi seçenek olmaktan çıktığını belirterek, “Demokratikleşme sürecini yürütecek ve başarıya ulaştıracak olanlar bölge halkları ve onların siyasi temsilcileridir. Ancak bu sürecin başarıya ulaşmasının sosyal, siyasi ve ekonomik anlamda yapacağı küresel etkiler göz önünde tutulduğunda, hepimize önemli sorumluluklar düşüyor.” ifadelerini kullandı.
Arınç, “Türkiye olarak biz demokrasinin bu çok yönlü olumlu etkilerini bizzat müşahede etmiş bir ülkeyiz. Zira bugün Türkiye`nin bölgesinde barış ve istikrarı önceleyen aktif bir dış politika izlemesi, demokrasi alanında sağladığımız ilerleme ile mümkün olmaktadır.” dedi.
Son olarak Arınç, insanlığın ortak mirasına büyük katkılarda bulunmuş Asya`nın son 3 asırda kaybetmiş olduğu ihtişamına yeniden kavuşmasını heyecanla beklediğini ifade etti. Bülent Arınç, “Ne mutlu bizlere ki artık ışık yeniden doğudan yükseliyor. Yüzyılın geri kalan döneminde küresel kalkınmanın yükünü çekecek olan Asya kıtası, kimsenin şüphesi olmasın ki demokrasi ve insan hakları prensiplerinin ilerletilmesi bağlamında da artık en önde olacaktır.” şeklinde konuştu.
Forumda bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, demokrasinin önemine ve içinde bulunduğumuz yeni yüzyılda Asya`nın önemine vurgu yaptı.
Konuşmasına Endonezya Devlet Başkanı Susilo Bambang Yudhoyono ve Dışişleri Bakanı Dr. R.M. Marty Natalegawa`ya demokrasinin yaygınlaştırılması amacıyla başlatılan forum için teşekkür ederek başlayan Arınç, girişimin, etnik, dini ve kültürel çeşitliliğe sahip Endonezya tarafından başlatılmasının çok manidar olduğunu belirtti. Arınç, “Gerçekten de hoşgörü, ılımlılık ve diyalogu esas alan bir yönetim tarzı benimseyen ve uluslararası ilişkilerde sorunların barışçıl yöntemlerle ve uzlaşıyla çözümünü savunan Endonezya, birçok ülke için ilham kaynağı oluyor.” dedi.
Arınç konuşmasında, Asya`nın önündeki fırsatı nasıl değerlendireceği ve 21. yüzyılı nasıl şekillendireceği sorusuna dikkatleri çekerek, “Mevcut küresel eğilimler demokrasinin lehinedir. Zira, demokrasi, her din ve kültürün kendisine yer bulabildiği, katılımın, özgürlüğün ve hoşgörünün hukukun üstünlüğü ile birleştiği bir yönetim biçimidir.” şeklinde konuştu.
Hıristiyanlık ve İslam dahil tüm dinler ve toplumların demokrasi ile yaşayabilme kabiliyetine ve hakkına sahip olduğunu söyleyen Bülent Arınç, “Demokratik yaşam hakkı, kimsenin elinde bir tekel değil, toplumların kendi evrilme süreçlerinde ortaya çıkan bir sonuçtur.” ifadelerini kullandı.
Demokrasinin sadece oy vermekten ibaret sayılamayacağını, eğitimden insan haklarına, hukukun üstünlüğünden ifade ve basın özgürlüğüne kadar geniş bir yelpazeye yayılmış kurumlar bütünü olduğuna vurgu yapan Başbakan Yardımcısı, “Yaşayan bir demokratik sistem inşa edilmesi farklı sosyal sınıf ve grupların güçlü kurumlar çerçevesinde mobilize edilerek siyasete dahil edilmesiyle mümkün olabilir.” dedi.
"DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNİN NE KADAR ÇETİN OLDUĞUNU BİLİYORUZ"
Arınç şöyle devam etti: “Demokratikleşme yolunda bazen zor kararlar alınması gerekebileceğini ve karşılaşılan güçlükler karşısında demokrasiden taviz verilmemesi için cesur bir liderlik gösterilmeli, demokratik deneyime sahip bir ülke olarak bu sürecin ne kadar çetin sınamalarla dolu olduğunu yakından biliyoruz.”
Konuşmasında Arap Baharı’na da değinen Başbakan Yardımcısı Arınç, Kuzey Afrika ve Ortadoğu coğrafyasında meydana gelen gelişmeler ışığında tarihin akışının hızlandığını ve küresel anlamda yeni bir demokrasi heyecanının yayıldığı bir dönemden geçildiğini söyledi.
Arınç, bölgede geri döndürülemeyecek bir demokratik uyanış başladığını ve artık halkın meşru talepleri karşısında kayıtsız kalınamayacağını, onları baskı yoluyla sindirmenin siyasi seçenek olmaktan çıktığını belirterek, “Demokratikleşme sürecini yürütecek ve başarıya ulaştıracak olanlar bölge halkları ve onların siyasi temsilcileridir. Ancak bu sürecin başarıya ulaşmasının sosyal, siyasi ve ekonomik anlamda yapacağı küresel etkiler göz önünde tutulduğunda, hepimize önemli sorumluluklar düşüyor.” ifadelerini kullandı.
Arınç, “Türkiye olarak biz demokrasinin bu çok yönlü olumlu etkilerini bizzat müşahede etmiş bir ülkeyiz. Zira bugün Türkiye`nin bölgesinde barış ve istikrarı önceleyen aktif bir dış politika izlemesi, demokrasi alanında sağladığımız ilerleme ile mümkün olmaktadır.” dedi.
Son olarak Arınç, insanlığın ortak mirasına büyük katkılarda bulunmuş Asya`nın son 3 asırda kaybetmiş olduğu ihtişamına yeniden kavuşmasını heyecanla beklediğini ifade etti. Bülent Arınç, “Ne mutlu bizlere ki artık ışık yeniden doğudan yükseliyor. Yüzyılın geri kalan döneminde küresel kalkınmanın yükünü çekecek olan Asya kıtası, kimsenin şüphesi olmasın ki demokrasi ve insan hakları prensiplerinin ilerletilmesi bağlamında da artık en önde olacaktır.” şeklinde konuştu.