Rtük Başkanı Dursun'dan 'çocuk Oyuncu' Değerlendirmesi
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, "Çocuk ve genç işçilerin çalışma esas usullerine yönelik bir yönetmelik şuan yayınlanmış bulunuyor.
Fakat bu yönetmeliğe bakarsanız; 14 yaşın altındaki çocuklar söz konusu değil, 14 ile 18 yaş arasındaki çocukların çalışmaları düzenlenmiş bulunuyor. Burada ilginçtir tiyatroda oynayan, sinema filmlerinde çalışan, televizyon yapımlarında çalışan, radyoda çalışan kişiler söz konusu değil. Dolayısıyla burada bir boşluk var" dedi.
Antalya`da Radyo Televizyon Yayıncıları Birliği`nin (RATEM) düzenlediği toplantıya katılan RTÜK Başkanı Davut Dursun, daha sonra gazetecilerin yeni RTÜK yasası ve yönetmelik taslağına ilişkin sorularını cevapladı. Yeni RTÜK yasasında "Çocuklar istismar edilemez" hükmü bulunduğunu hatırlatan Dursun, sadece dizilerde değil, televizyon yapımlarında çocukların oyuncu olarak kullanılmasını önemli bir konu olarak değerlendirdi. Dünyanın pek çok ülkesinde çocukların çalışma koşullarının düzenlendiğini ifadeeden Dursun, "Dünyada henüz çalışma çağına gelmemiş 18 yaşının altındaki çocuk sayılan kişilerin televizyonda, radyoda, sinemada, tiyatroda çalışmasıyla ilgili süreler açısından, çalışma koşulları izin sistemi açısından farklı düzenlemeler yapılmış bulunuyor. Bizde ise bu konuda bir boşluk var. Bizim yasalarımızda iş yasasında sadece 14-15 yaşın altındaki çocukların çalışamayacağına ilişkin düzenleme var. Onun dışında ciddi bir düzenleme yok. İş yasamız 14-15 yaş arasındaki çocukları çocuk işçi, 15-18 yaşarasındaki çocukları ise genç işçi kabul ediyor. Ve bununla ilgili bu kişilerin çalışmalarıyla ilgili bir yönetmelik hazırlığından söz ediyor. Çocuk ve genç işçilerin çalışma esas usullerine yönelik bir yönetmelik şuan yayınlanmış bulunuyor. Fakat bu yönetmeliğe bakarsanız; 14 yaşın altındaki çocuklar söz konusu değil, 14 ile 18 yaş arasındaki çocukların çalışmaları düzenlenmiş bulunuyor. Burada ilginçtir, tiyatroda oynayan, sinema filmlerinde çalışan, televizyon yapımlarında çalışan, radyoda çalışankişiler söz konusu değil. Dolayısıyla burada bir boşluk var" diye konuştu.
"Meseleye televizyon açısından baktığımızda şunu görüyoruz. 2 yaşından 18 yaşına kadar çocukların reklamlarda oynadığını görüyoruz. Veya sinema, dizi ve farklı programlarda çocuklara yer verildiğini görüyoruz" diye devam eden Dursun, "Buna ilişkin bir düzenleme olmadığından dolayı bir boşluk var. Bu düzenlemenin yapılması için Çalışma Bakanlığı ile birlikte bir çalışma yürütüyoruz. Bir dosya hazırlamıştık. Sayın bakana o dosyayı gönderdim. Sayın bakan, bakanlığın ilgili birimlerine o dosyayıinceletiyor. Önümüzdeki günlerde konu üzerinde yeniden oturup çalışacağız" ifadelerini kullandı.
Uluslararası Çalışma Örgütü`nün de söz konusu alanlardaki bir çalışma yürüttüğünü kaydeden Dursun, "Önümüzdeki hafta içi Ankara`da, yaptıkları bu çalışmanın sonuçlarını açıklayacaklar. Onu da merakla bekliyorum, nasıl bir yapı ortaya çıkacak diye. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili yasal veya yönetmelik anlamında bir düzenlemenin yapılabileceğini bekliyorum. Böyle bir ihtiyaç var. Çünkü çocukların bu konuda ciddi bir istismara uğradıkları, hem yapımcılar tarafından dile getiriliyor hem debiz izleyiciler olarak çocukların mağduriyete uğradığını görüyoruz. Bu önemli bir sorun bunun çözümlenmesi gerekiyor" dedi.
Dursun, açıklamasına örnek vererek şöyle devam etti: "Çocuğun çalışmasıyla ilgili esaslar belirlenmelidir. Mesela Amerika`nın farklı eyaletlerinde çocuğun günde kaç dakika sinema veya tiyatroda çalışabileceği düzenlenmiştir. Çocuk 25 dakika çalışmalıdır. Çocuğun ebeveyninden izin alınması, okulda ise okul yöneticilerinin denetiminde olması gerekir diyor. Ücretin çocuğu ödenmeyeceği, bir fonda birikeceği gibi detaylı düzenlemeler var. Bizde hiç bir düzenleme yok. Dahası bu çocukları istismara geliyor mu; buda ayrı bir konu. Bizzat ebeveynin kendisi,çocuğunun gece 24.00`te şarkı yarışmasına katılmasına teşvik ediyor. Araya insanlar koyuyor. Bu bir istismar mı acaba. Dolayısıyla bunun uzmanlar ve kanun koyucular tarafından tartışılması ve bir çözüme ulaştırılması gerekiyor. Pek çok kişi bu konuda çalışıyor." Çocukların farklı alanlarda çalışmasına da değinen Dursun, "Bazıları şöyle bir benzetme yapıyor. İlginç bir benzetme. Otobanda araba camı silen çocuk ile ekrana çıkıp şarkı söyleyen çocuk arasında istismar anlamında ne fark var. Önemli bir sorun tartışılması gerekiyor. Bir sıkıntı ve problemimiz var. Biz bu anlamda yönetmeliğin istismar edilemeyeceğini hüküm altına aldık. Şimdi burada istismar önemli bir kavram. Bu kavramı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi var. Bu sözleşme açık ve net şekildeçocukların istismar edilmemesi gerektiğini öngörüyor. Bu konuda sorumluluğu ise devletlere yüklüyor. Türkiye`de bu sözleşmeye imza attı. Çocukların istismar edilmemesi hususunda iç düzenlemeyi yapmamız gerekiyor. Çalışma süreleri, çalışma koşulları, izin alma mekanizmalarının netleştirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Dizilerdeki sorunlara değinen Dursun, "Dizilerde şiddet ve cinsellik konuları, tema konuları, temaların marjinal olması, içerikleri ile ilgili pek çok eleştiri var. Bu eleştiriler noktasında belirlene yayın ilkeleri konusunda düzenlemeler var. Bunla ilgili yayıncılarla ilgili diyaloglarımız var. Yasa koyucunun düzenlemelerinde dile getirilen, şiddetin özendirilmemesi, kadının bir cinsel obje olarak kullanılmaması, bunların sağlanması konuda bir hassasiyetimiz var. Bunlara herkesin uymasını istiyoruz"a1çıklamalarında bulundu. "Akıllı işaretler" ile ilgili bilgi veren Dursun, "2006 yılından beri akıllı işaretleri uyguluyoruz. Bu işaretler yayın öncesi izleyiciyi bilgilendiriyor. Bu işaretlerle ilgili de yeni kanunda bir düzenlemeye gidildi. Artık yayında bu işaretleri kullanmak yasal zorunluluk haline geldi. Televizyon kanalı programına uygun olarak konulan sembolü yayın sona kadar bulundurması gerekiyor. Ayrıca artı 13 konulan bir program, saat 21.00`dan sonra, artı 18 sembolü olan bir program ise gece saat 00.00`dan sonrayayına konabilir. Haber programının içinde artı 18 dahi olsa, o program gece 00.00`dan sonra yayınlanacak. Bu konu artık yasal zorunluluk haline geldi" dedi.
Kaynak: İHA
Antalya`da Radyo Televizyon Yayıncıları Birliği`nin (RATEM) düzenlediği toplantıya katılan RTÜK Başkanı Davut Dursun, daha sonra gazetecilerin yeni RTÜK yasası ve yönetmelik taslağına ilişkin sorularını cevapladı. Yeni RTÜK yasasında "Çocuklar istismar edilemez" hükmü bulunduğunu hatırlatan Dursun, sadece dizilerde değil, televizyon yapımlarında çocukların oyuncu olarak kullanılmasını önemli bir konu olarak değerlendirdi. Dünyanın pek çok ülkesinde çocukların çalışma koşullarının düzenlendiğini ifadeeden Dursun, "Dünyada henüz çalışma çağına gelmemiş 18 yaşının altındaki çocuk sayılan kişilerin televizyonda, radyoda, sinemada, tiyatroda çalışmasıyla ilgili süreler açısından, çalışma koşulları izin sistemi açısından farklı düzenlemeler yapılmış bulunuyor. Bizde ise bu konuda bir boşluk var. Bizim yasalarımızda iş yasasında sadece 14-15 yaşın altındaki çocukların çalışamayacağına ilişkin düzenleme var. Onun dışında ciddi bir düzenleme yok. İş yasamız 14-15 yaş arasındaki çocukları çocuk işçi, 15-18 yaşarasındaki çocukları ise genç işçi kabul ediyor. Ve bununla ilgili bu kişilerin çalışmalarıyla ilgili bir yönetmelik hazırlığından söz ediyor. Çocuk ve genç işçilerin çalışma esas usullerine yönelik bir yönetmelik şuan yayınlanmış bulunuyor. Fakat bu yönetmeliğe bakarsanız; 14 yaşın altındaki çocuklar söz konusu değil, 14 ile 18 yaş arasındaki çocukların çalışmaları düzenlenmiş bulunuyor. Burada ilginçtir, tiyatroda oynayan, sinema filmlerinde çalışan, televizyon yapımlarında çalışan, radyoda çalışankişiler söz konusu değil. Dolayısıyla burada bir boşluk var" diye konuştu.
"Meseleye televizyon açısından baktığımızda şunu görüyoruz. 2 yaşından 18 yaşına kadar çocukların reklamlarda oynadığını görüyoruz. Veya sinema, dizi ve farklı programlarda çocuklara yer verildiğini görüyoruz" diye devam eden Dursun, "Buna ilişkin bir düzenleme olmadığından dolayı bir boşluk var. Bu düzenlemenin yapılması için Çalışma Bakanlığı ile birlikte bir çalışma yürütüyoruz. Bir dosya hazırlamıştık. Sayın bakana o dosyayı gönderdim. Sayın bakan, bakanlığın ilgili birimlerine o dosyayıinceletiyor. Önümüzdeki günlerde konu üzerinde yeniden oturup çalışacağız" ifadelerini kullandı.
Uluslararası Çalışma Örgütü`nün de söz konusu alanlardaki bir çalışma yürüttüğünü kaydeden Dursun, "Önümüzdeki hafta içi Ankara`da, yaptıkları bu çalışmanın sonuçlarını açıklayacaklar. Onu da merakla bekliyorum, nasıl bir yapı ortaya çıkacak diye. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili yasal veya yönetmelik anlamında bir düzenlemenin yapılabileceğini bekliyorum. Böyle bir ihtiyaç var. Çünkü çocukların bu konuda ciddi bir istismara uğradıkları, hem yapımcılar tarafından dile getiriliyor hem debiz izleyiciler olarak çocukların mağduriyete uğradığını görüyoruz. Bu önemli bir sorun bunun çözümlenmesi gerekiyor" dedi.
Dursun, açıklamasına örnek vererek şöyle devam etti: "Çocuğun çalışmasıyla ilgili esaslar belirlenmelidir. Mesela Amerika`nın farklı eyaletlerinde çocuğun günde kaç dakika sinema veya tiyatroda çalışabileceği düzenlenmiştir. Çocuk 25 dakika çalışmalıdır. Çocuğun ebeveyninden izin alınması, okulda ise okul yöneticilerinin denetiminde olması gerekir diyor. Ücretin çocuğu ödenmeyeceği, bir fonda birikeceği gibi detaylı düzenlemeler var. Bizde hiç bir düzenleme yok. Dahası bu çocukları istismara geliyor mu; buda ayrı bir konu. Bizzat ebeveynin kendisi,çocuğunun gece 24.00`te şarkı yarışmasına katılmasına teşvik ediyor. Araya insanlar koyuyor. Bu bir istismar mı acaba. Dolayısıyla bunun uzmanlar ve kanun koyucular tarafından tartışılması ve bir çözüme ulaştırılması gerekiyor. Pek çok kişi bu konuda çalışıyor." Çocukların farklı alanlarda çalışmasına da değinen Dursun, "Bazıları şöyle bir benzetme yapıyor. İlginç bir benzetme. Otobanda araba camı silen çocuk ile ekrana çıkıp şarkı söyleyen çocuk arasında istismar anlamında ne fark var. Önemli bir sorun tartışılması gerekiyor. Bir sıkıntı ve problemimiz var. Biz bu anlamda yönetmeliğin istismar edilemeyeceğini hüküm altına aldık. Şimdi burada istismar önemli bir kavram. Bu kavramı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi var. Bu sözleşme açık ve net şekildeçocukların istismar edilmemesi gerektiğini öngörüyor. Bu konuda sorumluluğu ise devletlere yüklüyor. Türkiye`de bu sözleşmeye imza attı. Çocukların istismar edilmemesi hususunda iç düzenlemeyi yapmamız gerekiyor. Çalışma süreleri, çalışma koşulları, izin alma mekanizmalarının netleştirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Dizilerdeki sorunlara değinen Dursun, "Dizilerde şiddet ve cinsellik konuları, tema konuları, temaların marjinal olması, içerikleri ile ilgili pek çok eleştiri var. Bu eleştiriler noktasında belirlene yayın ilkeleri konusunda düzenlemeler var. Bunla ilgili yayıncılarla ilgili diyaloglarımız var. Yasa koyucunun düzenlemelerinde dile getirilen, şiddetin özendirilmemesi, kadının bir cinsel obje olarak kullanılmaması, bunların sağlanması konuda bir hassasiyetimiz var. Bunlara herkesin uymasını istiyoruz"a1çıklamalarında bulundu. "Akıllı işaretler" ile ilgili bilgi veren Dursun, "2006 yılından beri akıllı işaretleri uyguluyoruz. Bu işaretler yayın öncesi izleyiciyi bilgilendiriyor. Bu işaretlerle ilgili de yeni kanunda bir düzenlemeye gidildi. Artık yayında bu işaretleri kullanmak yasal zorunluluk haline geldi. Televizyon kanalı programına uygun olarak konulan sembolü yayın sona kadar bulundurması gerekiyor. Ayrıca artı 13 konulan bir program, saat 21.00`dan sonra, artı 18 sembolü olan bir program ise gece saat 00.00`dan sonrayayına konabilir. Haber programının içinde artı 18 dahi olsa, o program gece 00.00`dan sonra yayınlanacak. Bu konu artık yasal zorunluluk haline geldi" dedi.