‘kur’an, Hadis Öğrenip Alevi İnancına Yeni Bir Can Getirmeye Çalışıyoruz’ (özel)
Ehl-i Beyt İnancını Araştırma Yaşatma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin girişimiyle Tuzla’da açılan Hz.
Ali İlim Merkezi, Türkçe, Arapça, Farsça, Osmanlıca ve İngilizce olmak üzere 5 farklı dil eğitimi veriyor. Merkezde, Kur’an-ı Kerim öğretiminin yanı sıra; Tecvit, Hadis, Fıkıh, Akait, Tefsir ve Din Sosyolojisi’nin de aralarında bulunduğu 37 ders öğretiliyor. “Kur’an’sız Alevilik olmaz.” diyen Dernek Başkanı Mehmet Özdurmaz, “Burada öğretilen bilgilerin Alevi inancına yeni bir ‘can’ getireceğini ümit ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Ehl-i Beyt İnancını Araştırma Yaşatma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Mehmet Özdurmaz, Tuzla’da açtıkları Hz. Ali İlim Merkezi hakkında bilgi verdi. Hz. Ali İlim Merkezi’ni fakülte yapmak istediklerini belirten Özdurmaz, “Şu an bu çalışmamızı resmi bir statüye kavuşturmak için YÖK ile bazı görüşmeler yapmamız gerekiyor. Bunu da yapabilmek için kendi hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Bu çalışmalarımızı tamamladıktan sonra YÖK’e başvuracağız. Oradan verilecek karara göre hareket edeceğiz. Ama resmi bir statüye kavuşmasak da Alevi inancı eğitimini verme çalışmalarımızdan sapmayacağız.” dedi.
Şu anda Hz. Ali İlim Merkezi’nde 37 kategoride eğitim çalışması yapıldığını söyleyen Özdurmaz, Türk Dili ve Edebiyatı, Arap Dili Edebiyatı, Fars Dili ve Edebiyatı ve Osmanlıca’nın yanı sıra Kur’an, Tecvit, Hadis, Fıkıh, Akait, Tefsir, Din Sosyolojisi, Pedagoji, Psikoloji gibi dersler ile ‘Anadolu Aleviliğinin inanç ve erkanı’, ‘Yedi ulu ozanları araştırma eğitimi’ gibi derslerin de okutulduğunu kaydetti.
‘İDEOLOJİK VE MATERYALİST DÜŞÜNCELER, ALEVİ KURUMLARINA HAKİM OLDU’
Aleviliğin yanlış anlaşılmasının önüne geçmek istediklerini kaydeden Mehmet Özdurmaz, Hz. Ali İlim Merkezi’nde şu anda 37 kategoride fakültelerle eş düzeyde bir eğitim çalışması yapıldığı, burada öğretilen bilgilerin Alevi inancına yeni bir can getireceğini ümit ettiklerini belirtti.
Materyalizme dayalı bir İslam tanımının Aleviliğe ait olmadığını çok iyi bildiklerini kaydeden Özdurmaz, Aleviliği Anadolu’da yaşatan yedi ulu ozanların nefeslerinde, deyişlerinde, makalelerinde ve divanlarında İslami değerlere kusursuz bir bağlılık olduğunu belirtti. Özdurmaz, “Onların İslam’ı anlatan, İslam’ın temel esaslarına bağlı bir düşünceye sahip olduklarını biliyoruz. Hatta şiirlerini bile o düşünce üzerine yazmışlardır. Ama ne yazık ki son zamanlarda ideolojik bir takım inançlar ortaya çıktı. Bunlar Alevi inancını ideolojik bir yapılanmaya doğru götürdü. İdeolojik, materyalist ve siyasi düşüncelerin Alevi kurumlarına hakim olduğunu gördük.
‘BİZ, KUR’AN’I ESAS ALDIK’
Hz. Ali İlim Merkezi’nde verdikleri eğitimde Kur’an’ı esas aldıklarını kaydeden Özdurmaz, “Kur’an ile birlikte Kuran’ın öğretmeni olan Ehli Beyt-i de temel esas aldık. Dedik ki, ‘Kuran öğretmensiz olmaz, öğretmen kitapsız olmaz. Her ikisi birlikte olursa anlam ortaya çıkar.’ İslam adını İmamiyet ile tamamladık. Bir Kur’an ve Ehli Beyt birlikteliği ile bir çalışma süreci başlattık. Çalışmalarımız Alevi inancını daha oturaklı, daha kaynaklı bir şekilde ortaya çıkaracaktır. Tabi bu çalışmanın ortaya çıkmasını istemeyen de olacaktır.” dedi.
‘KUR’AN-I KERİM’SİZ ALEVİLİĞİ TASARLAYANLAR ÇALIŞMALARIMIZA KARŞI ÇIKIYOR’
Kur’an-ı Kerim’siz Aleviliği tasarlayanların buradaki çalışmalarına karşı çıktığını aktaran Özdurmaz, “İşin özünde; Kur’an’sız bir Aleviliği tasarlayan bir takım kişiler veya kuruluşlar, bu çalışmanın ortaya çıkmasını istemiyor. Çünkü bu çalışma ortaya çıktığı taktirde Aleviliğin kendi geçmişinin temeli üzerine oturacağının korkusu ve kaygısını taşıyorlar. Bu nedenden dolayı da bu çalışmayı baltalamaya çalışıyorlar. Hatta biz bu okulun broşürlerini yani eğitim duyurularını çeşitli yerlere asarken bu duyurularımızı söküp atıyorlar. Bunu Alevi inancına ve Alevi değerlerine karşı bir saygısızlık olarak düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Aleviliği Şaman geleneği gibi düşünen, Sümerler ve Zerdüşt inancı ile bağdaştıran gruplar olduğunu kaydeden Özdurmaz, “Bu kesimler bizi yıpratmak için bir takım faaliyetlerde bulunuyorlar. Bize göre Anadolu Aleviliğinin kökü İslamiyet’tir, Kuran ve Ehl-i Beyt’tir. Alisiz Alevilik, İslamsız Alevilik, Kur’an’sız Alevilik düşüncesi ile farklı bir mecraya sürüklenen insanları gördük. Biz buna engel olmaya çalışacağız.” şeklinde konuştu.
‘DERSİM’LE İLGİLİ ÖZÜR DİLEMESİ GEREKENLER ÖZÜR DİLEMELİDİR’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde dersim katliamıyla ilgili demeçleri hakkındaki düşünceleri sorulan Özdurmaz, Dersim katliamının gündeme getirilmesini ve Dersim arşivlerinin açılması düşüncesinin eğer iyi niyetli ise olumlu karşıladığını belirtti. Özdurmaz, “Burada niyet önemlidir. O niyet umut ediyorum ki diğer Alevi toplumunun geçmişte de yaşanan katliamlarının da dosyalarını gündeme getirsin. Geçmiş arşivlerdeki belgeleri de açsınlar. Hatta Osmanlı döneminin arşivleri açılsın ki belki kendi ülkesinde bir toplum ne kadar büyük bir zulme, bir cinayete karşı karşıya kalmıştır. Bu güzel ve olumlu bir düşüncedir. Eğer bu düşüncenin içerisinde bir iyi niyet varsa o iyi niyet geçmişten bu güne kadar bütün haksızlıkları ortaya koymalıdır, yargılanması gerekenler yargılanmalıdır, özür dilemesi gerekenler özür dilemelidir.” dedi.
Hz. Ali İlim Merkezi’nde eğitim gören öğrenciler de, amaçlarının öncelikle Kur’an-ı Kerim ve Alevi inancını daha iyi anlamak olduğunu söyledi. Yaşının 60 olduğunu söyleyen bir öğrenci de, Hiçbir Arapça harf bile bilmemesine rağmen şimdi Kur’an’ı okumaya başladığını belirterek, öğrendiklerini çevresindeki Alevi vatandaşlar ile paylaşacağını kaydetti.
Ehl-i Beyt İnancını Araştırma Yaşatma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Mehmet Özdurmaz, Tuzla’da açtıkları Hz. Ali İlim Merkezi hakkında bilgi verdi. Hz. Ali İlim Merkezi’ni fakülte yapmak istediklerini belirten Özdurmaz, “Şu an bu çalışmamızı resmi bir statüye kavuşturmak için YÖK ile bazı görüşmeler yapmamız gerekiyor. Bunu da yapabilmek için kendi hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Bu çalışmalarımızı tamamladıktan sonra YÖK’e başvuracağız. Oradan verilecek karara göre hareket edeceğiz. Ama resmi bir statüye kavuşmasak da Alevi inancı eğitimini verme çalışmalarımızdan sapmayacağız.” dedi.
Şu anda Hz. Ali İlim Merkezi’nde 37 kategoride eğitim çalışması yapıldığını söyleyen Özdurmaz, Türk Dili ve Edebiyatı, Arap Dili Edebiyatı, Fars Dili ve Edebiyatı ve Osmanlıca’nın yanı sıra Kur’an, Tecvit, Hadis, Fıkıh, Akait, Tefsir, Din Sosyolojisi, Pedagoji, Psikoloji gibi dersler ile ‘Anadolu Aleviliğinin inanç ve erkanı’, ‘Yedi ulu ozanları araştırma eğitimi’ gibi derslerin de okutulduğunu kaydetti.
‘İDEOLOJİK VE MATERYALİST DÜŞÜNCELER, ALEVİ KURUMLARINA HAKİM OLDU’
Aleviliğin yanlış anlaşılmasının önüne geçmek istediklerini kaydeden Mehmet Özdurmaz, Hz. Ali İlim Merkezi’nde şu anda 37 kategoride fakültelerle eş düzeyde bir eğitim çalışması yapıldığı, burada öğretilen bilgilerin Alevi inancına yeni bir can getireceğini ümit ettiklerini belirtti.
Materyalizme dayalı bir İslam tanımının Aleviliğe ait olmadığını çok iyi bildiklerini kaydeden Özdurmaz, Aleviliği Anadolu’da yaşatan yedi ulu ozanların nefeslerinde, deyişlerinde, makalelerinde ve divanlarında İslami değerlere kusursuz bir bağlılık olduğunu belirtti. Özdurmaz, “Onların İslam’ı anlatan, İslam’ın temel esaslarına bağlı bir düşünceye sahip olduklarını biliyoruz. Hatta şiirlerini bile o düşünce üzerine yazmışlardır. Ama ne yazık ki son zamanlarda ideolojik bir takım inançlar ortaya çıktı. Bunlar Alevi inancını ideolojik bir yapılanmaya doğru götürdü. İdeolojik, materyalist ve siyasi düşüncelerin Alevi kurumlarına hakim olduğunu gördük.
‘BİZ, KUR’AN’I ESAS ALDIK’
Hz. Ali İlim Merkezi’nde verdikleri eğitimde Kur’an’ı esas aldıklarını kaydeden Özdurmaz, “Kur’an ile birlikte Kuran’ın öğretmeni olan Ehli Beyt-i de temel esas aldık. Dedik ki, ‘Kuran öğretmensiz olmaz, öğretmen kitapsız olmaz. Her ikisi birlikte olursa anlam ortaya çıkar.’ İslam adını İmamiyet ile tamamladık. Bir Kur’an ve Ehli Beyt birlikteliği ile bir çalışma süreci başlattık. Çalışmalarımız Alevi inancını daha oturaklı, daha kaynaklı bir şekilde ortaya çıkaracaktır. Tabi bu çalışmanın ortaya çıkmasını istemeyen de olacaktır.” dedi.
‘KUR’AN-I KERİM’SİZ ALEVİLİĞİ TASARLAYANLAR ÇALIŞMALARIMIZA KARŞI ÇIKIYOR’
Kur’an-ı Kerim’siz Aleviliği tasarlayanların buradaki çalışmalarına karşı çıktığını aktaran Özdurmaz, “İşin özünde; Kur’an’sız bir Aleviliği tasarlayan bir takım kişiler veya kuruluşlar, bu çalışmanın ortaya çıkmasını istemiyor. Çünkü bu çalışma ortaya çıktığı taktirde Aleviliğin kendi geçmişinin temeli üzerine oturacağının korkusu ve kaygısını taşıyorlar. Bu nedenden dolayı da bu çalışmayı baltalamaya çalışıyorlar. Hatta biz bu okulun broşürlerini yani eğitim duyurularını çeşitli yerlere asarken bu duyurularımızı söküp atıyorlar. Bunu Alevi inancına ve Alevi değerlerine karşı bir saygısızlık olarak düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Aleviliği Şaman geleneği gibi düşünen, Sümerler ve Zerdüşt inancı ile bağdaştıran gruplar olduğunu kaydeden Özdurmaz, “Bu kesimler bizi yıpratmak için bir takım faaliyetlerde bulunuyorlar. Bize göre Anadolu Aleviliğinin kökü İslamiyet’tir, Kuran ve Ehl-i Beyt’tir. Alisiz Alevilik, İslamsız Alevilik, Kur’an’sız Alevilik düşüncesi ile farklı bir mecraya sürüklenen insanları gördük. Biz buna engel olmaya çalışacağız.” şeklinde konuştu.
‘DERSİM’LE İLGİLİ ÖZÜR DİLEMESİ GEREKENLER ÖZÜR DİLEMELİDİR’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde dersim katliamıyla ilgili demeçleri hakkındaki düşünceleri sorulan Özdurmaz, Dersim katliamının gündeme getirilmesini ve Dersim arşivlerinin açılması düşüncesinin eğer iyi niyetli ise olumlu karşıladığını belirtti. Özdurmaz, “Burada niyet önemlidir. O niyet umut ediyorum ki diğer Alevi toplumunun geçmişte de yaşanan katliamlarının da dosyalarını gündeme getirsin. Geçmiş arşivlerdeki belgeleri de açsınlar. Hatta Osmanlı döneminin arşivleri açılsın ki belki kendi ülkesinde bir toplum ne kadar büyük bir zulme, bir cinayete karşı karşıya kalmıştır. Bu güzel ve olumlu bir düşüncedir. Eğer bu düşüncenin içerisinde bir iyi niyet varsa o iyi niyet geçmişten bu güne kadar bütün haksızlıkları ortaya koymalıdır, yargılanması gerekenler yargılanmalıdır, özür dilemesi gerekenler özür dilemelidir.” dedi.
Hz. Ali İlim Merkezi’nde eğitim gören öğrenciler de, amaçlarının öncelikle Kur’an-ı Kerim ve Alevi inancını daha iyi anlamak olduğunu söyledi. Yaşının 60 olduğunu söyleyen bir öğrenci de, Hiçbir Arapça harf bile bilmemesine rağmen şimdi Kur’an’ı okumaya başladığını belirterek, öğrendiklerini çevresindeki Alevi vatandaşlar ile paylaşacağını kaydetti.