Chp 'uzun Tutukluluğun' Peşini Bırakmayacakankara

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye`nin Avrupa Birliği (AB) sürecine ilişkin, ``AB sürecinde çok gerilerdeyiz.

AKP, AB`yi kullandı, demokratik söylemlerini kullandı. Ama bugün geldiğimiz noktada artık AB`ye ihtiyacı olmayan bir siyasi anlayış çıktı ortaya`` dedi.

TRT-1`deki ``Politik Açılım`` programına katılan Kılıçdaroğlu, canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, ``Dersim tartışmalarına`` ilişkin soruyu yanıtlarken, konuyu gündeme getiren partisinin Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün ile hiçbir akrabalığının bulunmadığını söyledi. Tartışmaların sonlanması ve dönemin aydınlanması için ``arşivlerin açılması`` önerisini yineleyen Kılıçdaroğlu, samimiyetin ancak bu yolla sağlanabileceğini vurguladı.

Kılıçdaroğlu konuya ilişkin bir başka soruyu yanıtlarken de İhsan Sabri Çağlayangil ile 80`li yıllarda Dersim`de yaşananlara ilişkin bir görüşme yaptığını, Celal Bayar`la da görüşmek istediğini, ancak rahatsızlanması ve ardından vefatı nedeniyle görüşmenin gerçekleşemediğini anlattı. Bu görüşmeleri, dönemi yaşayanlarla konuşarak elde ettiği bilgileri daha sonra bir kitap haline getirmek amacıyla yaptığını söyleyen Kılıçdaroğlu, ancak olanaksızlıklar nedeniyle kitap projesini hayata geçiremediğini kaydetti.

Bedelli askerlik konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, bedelli askerliğin CHP`nin projesi olduğunu, ancak partisinin önerisinde maddi imkanı olmayanların da uygulamadan yararlanabilmesine olanak tanındığını ifade etti.

Partilerin, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun üzerinde uzlaştığı, ancak tutukluluk süreleri gibi diğer tartışmalı konularda bu uzlaşmanın neden sağlanamadığı ile CHP`nin yasaya neden destek verdiği sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, yasaya suçla ceza arasında orantısızlığın giderilmesi için destek verdiklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:``Bizim demokrasimizde ciddi bir eksiklik var. Koskoca AKP Grubu bir kişinin ağzına bakıyor. Sayın Başbakanın. Sayın Başbakan bir şey demediği sürece o gruptan bir şeyin geçme şansı sıfır. Öneri mi? Oraya gidilecek, hangi konu olursa olsun. Şunu kabul ederim ben; bakanlar kurulunda görüşülür, değişik seçenekler gelir, bürokrasi o seçenekleri hazırlar, siyasi partinin kendi felsefesine göre de yasa şekillenir ve parlamentoya gelir, bir tartışma zemini olur. Ama şimdi öyle bir tartışma zemini yok. Uzun tutukluluk süresinden Cumhurbaşkanı şikayetçi, bazı bakanlar şikayetçi, hatta Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan birinci başkan da şikayetçi.

`Uzun tutukluluk süresi normaldir` diyen bir kişiyi ben şu ana kadar görmedim. O zaman soru şu: Neden çözülmez bu? Uzun süre beklediler, biz dedik ki `buyurun çözün`. Arkasından `siz teklif verin`. Olur. Teklifi verdi. Arkasından yine bir sessizlik. Sorun nerede? Bir kişi ikna edilemediği için...Kim o? Sayın Recep Tayyip Erdoğan. O ikna edilemediği sürece bu yasa parlamentodan geçmiyor. Niye birbirimizi kandırıyoruz? O zaman özgürlük isteyen, demokrasi isteyen, hak isteyen, adalet isteyen medyanın bunu eleştirmesi gerekmez mi? Bana göre gerekir. Ama eleştiremez. Çünkü müthiş bir korku imparatorluğu var.``CHP olarak, uzun tutukluluk süreleri konusunun peşini bırakmayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, aslında bu sorunu çözmesi gerekenin yargının kendisi olduğunu da ifade etti.
Kaynak: AA