Diyarbakır Cezaevi`nde Kendisine İşkence Yapanlardan Şikayetçi Oldu

Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin`e yaklaşık 1,5 saat ifade veren Keskin, 12 Eylül 1980 öncesi o zamanki siyasi ve ideolojik gruplaşmalar nedeniyle kurdukları ve yasal olan Diyarbakır Devrimci Gençlik Derneği`nin kurucularından olduğunu söyledi.
Derneklerinin gizli örgüt kapsamına sokularak kendisinin örgüt yöneticisi suçlamasıyla Diyarbakır`da gözaltına alındığını anlatan Keskin, darbe öncesi Dicle Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğrencisi olduğunu ifade etti.
Savcılıkta ifadelerinin alınmadığını anlatan Keskin, ağır şekilde işkence gördüğünü vurguladı. 3-4 defa falaka dayağı yediğini, 7-8 kez de vücuduna elektrik verildiğini anlatan Keskin, ellerinin bu sırada arkadan bağlı olduğunu, sorulara istenilen cevabı vermediğinde ise vücuduna elektrik verildiğini belirtti.
Yapılan işkencelerden dolayı sürekli bağırma ve çağırma seslerinin duyulduğunu dile getiren Keskin, 8-9 gün koğuş olarak açlık grevi yaptıklarını belirtti. Zorla İstiklal Marşı, Atatürk`ün Gençliğine Hitabesi`nin ezberletildiğini ifade eden Keskin, Atatürk`ün hayatına ilişkin bir kitabın ise noktasına virgülüne kadar ezberletildiğini kaydetti.
Banyoya gidip gelirken mutlaka dayak yediklerini dile getiren Keskin, görüşmelerde akrabalarının gelmesini istemediklerini, 2-3 saniye gibi bir sürenin verildiğini, `Nasılsın?` diye sorduklarında cevabını alamadan görüşmenin bittiğini belirten düdük çalındığını aktardı.
"Koğuş yaşamı ve cezaevi içerisinde oturmak, kalkmak, gülmek, konuşmak suç sayılıyordu." diyen Keskin, 2,5 yıl boyunca işkence gördüğünün altını çizdi.
Keskin, "Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi`nde kaldığı süre içinde uğradığı işkencelerden dolayı sorumlu olanlardan şikayetçiyim. İç Güvenlik Amiri Esat Oktay Yıldıran ile 7. Kolordu Komutanı ve Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı Kemal Yamak öldü. İşkence yapan gardiyanlar, askerler ve sorumlu olan diğer kişilerden ve darbeyi yapan Kenan Evren ve diğer komutanlardan, Adalet Bakanlığı`ndan şikayetçiyim." dedi.