Alman Milletvekili Nietan: Kürtler, Kendi Dilleriyle Türkiye’de Yaşamak İstiyor

Almanya Milletvekili Dietmar Nietan, Dicle Üniversitesi’nde katıldığı Türk-Alman İlişkileri konulu konferansta, "Yaptığım gözlemlerde Kürtlerin Türkiye’de yaşamaktan memnun olduklarını gördüm.

Alman Milletvekili Nietan: Kürtler, Kendi Dilleriyle Türkiye’de Yaşamak İstiyor
Ancak kendi kimlik ve dilleri ile Türkiye’de yaşamak istiyorlar. Barış yolunun açık olması için diyalog yolunun açık olması lazım." dedi.
Konferansa Dicle Üniversitesi Genel Sekreter Prof. Dr. Sabri Eyigün, Avrupa Parlementosu eski Milletvekili Ozan Ceyhun, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Yücel, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi’nde düzenlenen Türk-Alman İlişkileri konferansında AB ile ilgili açıklamalar yapan Nietan, Türkiye’deki Kürtçe televizyon kanalları, Kürtçe kurslar ve açılması düşünülen Kürtçe bölümler konusundaki düşüncelerini de paylaştı. Nietan, "Burada farklı kesimlerden farklı insanlarla konuştuğum zaman şunu gözlemliyorum. Kürtler Türkiye Cumhuriyetinde yaşamaktan memnun olduklarını ifade ediyorlar ama kendi kimlikleri ve dilleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşamak istediklerini açıkça dile getiriyorlar." şeklinde konuştu.

"AB’NİN DE TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR"
Almanya Federal Parlamentosu’ndaki görevleri arasında AB Komisyonu üyeliğiyle ilgili çalışmalar yürüttüğüne dikkat çeken Nietan, Türkiye’yi her zaman desteklediğini bu yüzden kendisine şüpheyle bakıldığını ileri sürdü. Türkiye’yi desteklemesindeki temel amacının AB ülkelerini de güçlendireceğine olan inancından geldiğini kaydeden Nietan, "Türkiye’yi batılaştırmak ya da çok sevmekten dolayı bunlar söylemiyorum. Türkiye’nin Avrupa Birliğine girmesi halinde diğer ülkeleri güçlendireceğine, Avrupa Birliğini zenginleştireceğine yürekten inanıyorum. Türkiye’nin Avrupa Birliğine ihtiyacı olduğu kadar Avrupa Birliğinin de Türkiye’ye ihtiyaç var." diye konuştu.


"TÜRKİYE’Yİ ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK VE ÇOĞULCULUK GÜÇLÜ KILIYOR"
Türkiye’yi bu kadar güçlü ve başarılı kılan bir unsura işaret eden Nietan, bunun da çok kültürlülük, çoğulculuk ve çok dillilik olduğuna vurgu yaptı. Çok kültürlülük ve çok dillilik sayesinde Türkiye’nin çok başarılı olduğunu anlatan Nietan, bu vesileyle AB’nin de başarılı olduğunu hatırlattı. Bazı insanların çeşitlilikten korktuğunu ifade eden Nietan, bazı politikacıların bu korkuları kullanıp siyaseti yanlış yöne çektiğini vurguladı. Alman Demokrat Sosyal Partisi Genel Başkanı ve bir dönem Alman Başbakanlığı yapan Schröder dönemindeki Türkiye-Almanya ilişkilerini hatırlatan Nietan, şu şekilde sürdürdü: "Başbakan Erdoğan ile gayet yakın bir işbirliği içinde bulunuyorlardı ve o dönemde Türkiye ile AB arasında katılım müzakereleri başladı. Şu andaki Alman hükümetine baktığımızda da hayal kırıklığı ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü şu anki hükümetimiz büyük bir hata yapıyor. Türkiye ile olacak imkanları kullanmadan daha dar bir yolda seçenek tercih ediyor. Bu kendi hükümetime yaptığım küçük eleştiridir."
Almanya’daki Türklere’de ayrıcalık tanındığını söylüyorsunuz ama her zaman önceliği kendi ülkenize ve dilinize veriyorsunuz. Almancayı öğrenmeyi zorunlu kılıyorsunuz? Zaten insanlar orda yaşadıkları sürece dilinizi öğrenecektir. Her alanda ilk dili Almanca olarak belirliyorsunuz bu zorunluluk niye? sorusuna Nietan, Almanca öğrenmeyen bir kişinin iyi bir okula gidemeyeceğini ve kariyerine de devam edemeyeceğini kaydetti. Bundan dolayı Almanca’yı bilme zorunluluğu getirdiklerini belirten Nietan, "Almanya’da küçük azınlıklar kendi dillerini kullanıyor ama Almancada öğreniyor." ifadelerine yer verdi.