İdizem, Farklı Din ve Kültürden İnsanlarla Görüşme Ortamı Hazırladı

Almanya’nın Münih kentinde 10 yıl önce kurulan ve diyalog alanında faaliyet gösteren Münih Kültürlerarası Diyalog Merkezi (İDİZEM), gelenek haline getirdiği diyalog yemeği programını bu yıl tarihi Münih Sanat Evinde (Münchener Künstlerhaus) düzenledi.

İdizem, Farklı Din ve Kültürden İnsanlarla Görüşme Ortamı Hazırladı
Çok sayıda davetlinin katıldığı programda ana konuşmayı yapan Pax Christi Katolik Örgütü yetkilisi ve İDİZEM’in Danışma Kurulu Üyesi Ralph Deja, iş gücüne ihtiyaç olduğu için 1955 yılından sonra aralarında Türklerin de olduğu bir göç dalgası yaşandığını hatırlattı.
1958 yılında ABD’ye gittiğini ve bu ülkede her milletten insanın kendini velisinin etnik kökeni ile tanıtmasına rağmen kendini Amerikalı hissettiğini ve toplumun bunu kabul ettiğini gözlemlediğini hatırlatan Deja, fakat Almanya’da 10 yıl öncesi kadar göçmenlerin kılık kıyafetleriyle ve fiziksel yapılarıyla şehirlerin bir parçası haline geldiğinin görülmesine rağmen Almanya’nın göç ülkesi olmadığının defaatla savunulduğunu ifade etti. Deja, siyasilerin bu şekilde göçmenlere istenmedikleri mesajı verdikleri zor bir dönemde kurulan İDİZEM’in toplumun farklı kesimlerini buluşturmayı, diyaloga geçirmeyi başardığını söyledi. Hatta kendisinin ve eşinin dahi Türk ve Müslümanlarla din ve kültür konusu üzerine konuşmadıklarını ifade eden Deja, bunu İDİZEM’in değiştirdiğini ve yapılması gereken çok şey olmasına rağmen diyalog merkezinin kısa sürede ulaştığı noktadan gurur duyduğunu ifade etti.
“Tarihimiz göz önüne alındığında, bazı insanlar azınlıklara karşı hala nasıl nefret besleyebiliyor?” diyerek konuyu Almanya’yı sarsan Neonazi terörüne getiren Pax Christi yetkilisi, internette kendini İsrail ve ABD dostu gösterip, bu şekilde Müslümanlara karşı daha sert ve ağır kışkırtmalar yapan blogcular olduğuna ve bu şekilde kanlı saldırılara zemin hazırlandığına dikkat çekti. “Biz ne yaptık ya da ne yapmadık ki, Müslümanlar kendilerini sokaklarımızda güvende hissedemiyorlar?” sorusunu soran Deja, Anayasayı Koruma Dairelerine, politikacılara ve medyaya yöneltilen eleştiri oklarının haklı olduğunu kaydetti. Gerekli adımların atılmasını beklediklerini sözlerine ekleyen Deja, okulda, iş yerinde, partilerde, kiliselerde ve derneklerde herkesin bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.

MAGET: AZINLIKLARA NEFRET BESLEYENLERİ BU TOPLUMDA İSTEMİYORUZ
Bavyera Eyalet Meclisini temsilen programa katılan Bavyera Eyelat Meclisinin Başkan Yardımcısı Franz Maget (SPD), Almanya ve Türkiye arasındaki tarihi ilişkilere dikkat çekti ve göç ile birlikte iki ülkenin birbirini daha yakından tanıdığını anlattı. Türk göçmenler olmadan Almanya’nın bu refah seviyesine ulaşmasının mümkün olmayacağını kaydedip teşekkür eden Maget, geçici süre buraya gelen insanların burada yeni ülkelerini bulduklarını ve bu ülkeye yerleştiklerini ve sadece ekonomik değil kültürel zenginlik kattıklarını belirtti.
Toplumda birliktelik için diğer insanların kültür ve inançlarına saygı duyulmasının şart olduğunu sözlerine ekleyen Maget, “Alman toplumu da bunu böyle görüyor. Ancak maalesef hala bazı insanlar, gruplar ve güçler bunu böyle görmek istemiyor. Son günlerde aşırı sağcıların göçmenler üzerinde ölümle sonuçlanan saldırılar işlediklerini gördük.” dedi.
Maget, bu olayların açıklanamamasından ve Almanya’da azınlıklara karşı hala kin besleyen kişiler olmasından dolayı kendinden utandığını söyledi. Göçmenler ve Almanların birlikte demokratik bir ülke inşa edeceklerini dillendiren Maget, toplumun farklı kesimlerine nefret besleyen bu kişileri bu ülkede istemediklerini ve göçmenlerin kendilerini bu toplumda güvende hissetmelerini istediğini sözlerine ekledi.


İKİ KÜLTÜR ARASINDA YAŞADIKLARINI ANLATTI
Münih Belediye Başkanı Christian Ude adına selamlama konuşması yapan Münih Belediye Meclis Üyesi İnci Sieber, başarılı bir uyum portresi çizen Münih’in Avrupa’ya örnek bir kent olduğunu söyledi ve kuruluşunun 10. yılı dolayısıyla İDİZEM’e başarılar diledi.
11 yaşında iken okumak için Türkiye’ye gönderildiği şeklinde hayat hikayesini anlatmaya başlayan İDİZEM Genel Müdürü Mahmut Altınzencir ise iki ülkede yaşadığı kültürel zorluklara dikkat çekti. Ailesinin beklentilerini boşa çıkarmadığını sözlerine ekleyen Altınzencir, insanların iyiliği için çalışmayı, gençlere eğitimin önemini anlatmayı, farklılıkları zenginlik olarak algılamayı, demokrasiyi inancının ilkeleri ile bağdaştırmayı, başkalarına karşı hoşgörülü olmayı kendine bir görev edindiğini ifade etti.
Programda LebiDerya adlı müzik grubu, farklı eserleri ile katılımcılar müzik ziyafeti sundu.