Hasip Kaplan: '40 günde 100 kişi dağa çıktı'

Vatan Gazetesi yazarı Murat Çelik bugünkü yazısında BDP'li Hasip Kaplan ile yaptığı görüşmeden çarpıcı ayrıntılara yer verdi.

Vatan'dan Murat Çelik'e konuşan BDP'li Hasip Kaplan "40 günde 100 kişi dağa çıktı." dedi.
İşte o yazı:
Sadece Şırnak Merkez’den, son 40 gün içinde 100’ü aşkın genç dağa çıktı.”

Bu haberi veren, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanvekili Hasip Kaplan.

Kaplan ile dün Meclis’te konuştuk...

- Seçim bölgeniz olan Şırnak’tan PKK’ya yoğun bir katılım olduğunu söylüyorsunuz. Bu kesin bir bilgi mi, teyidli mi?

- Evet. Bunun duyumunu aldım ben kesin olarak. Sadece Şırnak Merkez’den 100’den fazla genç dağa çıktı. Son bir ay, 40 günlük dönemdeki rakam bu.

- Neden peki? Yani ne oldu da bölgeden örgüte katılımda böyle gözle görülür bir artış meydana geldi?

- Bunun öncelikli iki nedeni var. Birincisi KCK tutuklamaları. İkincisi de, ‘açılım’ deyip, sonradan açılım yerine, hükümetin attığı siyasi ve operasyonel adımlar.

- Biraz daha açık konuşmanızı rica etsem?

- Bakın, yaygın, topyekun tutuklamalar yaşanıyor. Seçilmiş insanlar cezaevlerine koyuluyor. Bu durum da bölge insanında, bölgenin gençlerinde umutsuzluk ve ardından da öfke ve tepki yaratıyor.

Orada bir örgüt değil, bir halk var

- Başka partilerin milletvekili seçilen üyeleri de cezaevinde biliyorsunuz...

- Bizim üyelerimiz örgüt üyeliği ile suçlanıyor, 5 yılla yargılanıyor. MHP-CHP tutukluları ise müebbet istemiyle yargılanıyor. Bunları aynı kefeye koyamazsınız. Ayrıca, hükümet doğrudan partimizi düşman ilan etme mantığıyla hareket ediyor.

- Hükümet durup dururken mi sizi hedef alıyor? KCK konusunda Başbakan’ın çok açık demeçleri var. Parti olarak sizden beklentileri de malum...

- Herkesin görmesi gereken gerçek şu: Orada bir halk var, bir örgüt değil. Ve o halk, kendini topyekun saldırı altında görünce umutsuzluğa kapılıyor, öfke duyuyor, tepki veriyor. Hükümet partimize karşı psikolojik soğuk savaş tarzı taktikler uyguluyor. Ama açıkça söylüyorum, AK Parti hayatının kumarını oynuyor ve bunun nereye varacağını düşünmek bile istemiyorum.

Tehdit değil, uyarı

- Örgüte katılım konusuna dönersek... Az önce Şırnak’tan verdiğiniz örnek çok önemli. Katılımların devam edeceği yönünde duyumlarınız da var mı?

- Bakın sadece benim bölgemden, yani Şırnak Merkez, İdil ve Güçlükonak’tan, bir günde 5 bin genç dağa da çıkabilir, okula da gidebilir. İşte bu kadar hassas bir noktadayız.

- Bu çok önemli bir iddia. Ve aynı zamanda bu sözleriniz üstü örtülü bir ‘tehdit’ olarak da algılanabilir, farkındasınız değil mi?

- Niye tehdit olsun? Tehdit değil, bu realite. Ortada böyle bir gerçek var ve ben tehdit etmiyorum, uyarıyorum. Bazı gerçeklerin altını çizmek, uyarmak benim yaptığım. 90’lı yıllara dönüyoruz. Ben bunu söylüyorum.

Adres o gençler değil, hükümet

- Sayın Kaplan, BDP’nin bölgedeki etkinliği, bölge halkı üzerindeki etkisi malum. Siz ne yapıyorsunuz dağa çıkışların önüne geçmek için?

- Bizim Ankara’da, Parlamento’da olmamız büyük bir şans. Biz burada, demokratik, legal siyasetin içinde, “Dağa değil, okula gidin” diyoruz. Ama hükümet, bize yönelik icraatıyla, artık günlük faaliyete dönüştürdüğü tutuklamalarla, bu gençleri dağa çıkarmaya çalışıyor. Biz çatışmaların durması için uğraşıyoruz.

- Tam da bu noktada soru şu: Bölgede, o gençler ile konuşurken, onlara açık açık “Dağa çıkmayın” diyor musunuz?

- Bunu o insanlardan önce, o çocuklardan, o gençlerden önce Başbakan ve bakanlarına söylemek lazım. Dağa çıkma sonucunu doğuranlar, bu ortamı doğuranlar onlar çünkü.

BDP’nin önemli isimlerinden Hasip Kaplan işte böyle keskin ifade ediyor görüşlerini.

“Bir günde 5 bin genç dağa da çıkabilir, okula da gidebilir” sözleri için, “Tehdit etmiyorum, Türkiye’nin önünde duran tehlikeye dikkat çekip uyarıyorum” diyor ama örgüte katılım konusu gerçekten Kaplan’ın dediği gibiyse, önümüzdeki dönemin her anlamda daha da ‘kritik’ olacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.