Çin`in Cennetleri Sucou ve Hangcou
Ali İhsan Çam - Çin`in cennetleri olarak nitelendirilen Sucou ve Hangcou şehirleri binlerce yıllık tarihi, kendilerine has dokuları ve özellikleriyle dört mevsim yerli ve yabancı milyonlarca turisti ağırlıyor.
Çin`de yüzyıllardır kullanılan ve ülkenin doğusundaki bu iki şehrin güzelliğini tasvir amacıyla söylenilen "Gökte Cennet, yerde Sucou ve Hangcou", bu iki kenti tasvir eden deyimlerden sadece biri.Ülkenin bereket havzası olarak da bilinen ve Çin ekonomisinde hatırı sayılır bir payı olan Yangzı nehri havzasında bulunan şehirlerden ilki Sucou aynı zamanda Asya`nın Venedik`i olarak biliniyor.Kentin büyük bir bölümü su kanalların arasında bulunuyor ve bu kanallar turizmde önemli olduğu kadar hayatın devam ettiği, insanların nesillerdir yaşadığı kendine has mimarisiyle ayakta duruyor
-Su kanallarının arasındaki yaşam- Sucou`yu kılcal damar gibi saran bu kanalların arasında yoğun bir tekne trafiği görülürken, her evin kanala bakan kısmında bir kapısı var ve evlerin ana giriş kapıları gibi işlek bir şekilde çalışıyor.Şehrin diğer Çin şehirleri gibi yoğun gökdelenli modern bölümünden sonra eski bölümüne girildiğinde 21. yüzyıldan 18. yüzyıl Çinine adım atılmış hissi uyandırıyor.Sokaklarında bisikletli taşıyıcıların dolaştığı küçük ve çıkmaz sokaklardan oluşan eski bölümde Çin`e has evlerin arasında dolaşırken, kanalların etrafında balıkçıların ve kanal taşımacılarının bulunduğu, evlerin cumbalarının kanala baktığı alternatif bir hayat devam ediyor.İnsanların özellikle yaz aylarında evlerin ön kapısından çok, kanal bölümündeki kapıları kullandığı ve işten eve dönen insanların alışverişini yapıp kanal trafiğini kullanarak evlerine kanallardan girmesi turistlerin de en çok ilgisini çeken unsurlardan biri.Yaşayan bir müze görünümündeki şehir, yerli ve yabancı birçok yeni evlenen çiftin de gözdesi. Evlilik fotoğrafları çektirmek için bölgeye gelen çiftler kanalların arasındaki eski Çin mahallelerini tercih ediyor.Dünyanın diğer ucunda Çin kültür ve mimarisiyle birlikte Asya`nın Venedik`i unvanına sahip kent, Çin`e has üslubuyla her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor.Sucou 2500 senelik tarihiyle, kanallar arasındaki ilginç yaşamları ve hikayeleriyle dört mevsim ülkede en yoğun turizmin görüldüğü yerlerden birisi olarak biliniyor.Kentin birçok bölgesinde su şehirleri bulunuyor ve imparatorluk dönemine ait tasvirlerde de aynı şekilde kanalları ve mimarisiyle dokusu bozulmayan nadir kentlerden biri olduğu kaydediliyor.UNESCO Dünya Mirasları arasında bulunan şehrin birçok bölümü aynı zamanda birçok tarihi tapınak ve pagodaya da ev sahipliği yapıyor
-Sanayi üretiminde beşinci sırada- Ancak kentin diğer bir ilginç yanı ise ekonomisinde ortaya çıkıyor. Zira Çin`de eyalet sistemine bağlı olmayan ve belediye hükmünde olan dört büyük şehirden Tiencin ve Çongçing`den daha büyük bir ekonomiye sahip.Çin standartlarında yaşayan 4 milyonluk nüfusuyla çok büyük sayılmayan Sucou, Şanghay, Pekin, Guangcou ve Şıncın gibi ülkenin ekonomik lokomotiflerinin ardından beşinci sırada yer alıyor.Kentin tek başına 2010 yılında toplam sanayi üretim değerinin 4,3 milyar dolar olduğu belirtilirken, bir önceki yıla göre bu oranın yüzde 20,2 oranında büyüdüğü kaydediliyor.Çin`in yükselen şehirlerinden olan Sucou, ülkede üst düzey çevre koruması altındaki dört şehirden biri olarak dikkati çekiyor
-"Yeryüzündeki en güzel şehir" Hangcou- Çinliler tarafından yeryüzündeki cennetlerden biri olarak nitelendirilen bir diğer şehir ise yine Yangzı deltasında bulunan Hangcou kenti.Hangcou, Yangzı deltasında Şanghay`dan sonra ikinci büyük şehir olarak biliniyor. Şehrin en büyük özelliği kentte bulunan 15 kilometre çapındaki "Batı gölü".Şehrin simgelerinden olan göl ve çevresindeki doğal güzellikler ülkedeki en büyük turistik merkezlerden. Yılın her zamanı yerli ve yabancı milyonlarca turisti ağırlayan kent her mevsimde dağların arasındaki tapınakları ve gölün içinde küçük adacıklarıyla görsel bir ziyafet sunuyor.Hangcou`nun simgelerinden olan gölün küçük adacıklarında bulunan restoranları ve gölde gezen Çin tarzı gemilerde Çin ve bölge mutfağından birçok yemek ziyaretçilere ikram ediliyor.Çin`in en eski şehirlerinden olan bu şehir aynı zamanda ülkenin tekstil üretiminde ilk sıralarda yer alıyor.Ülkenin en kaliteli ipeklerinin üretildiği ve dünyanın da ipek alanındaki önemli merkezlerinden olan Hangcou, üretilen ipek kalitesi, çeşidi ve tarihiyle bu anlamda da çok önemli bir merkez.Hangcou, körfeziyle aynı zamanda büyük bir limana sahip olmasının yanında Çin`in en zengin şehirlerinden biri olarak biliniyor. Çin aristokrasinin de büyük bir bölümünün sayfiye yeri olarak bilinen kent tarihi boyunca güzelliği ve zenginliğiyle anılmış.Dünyaca ünlü seyyahlardan Marco Polo, Asya seyahatinde Hangcou`yu da ziyaret etmiş ve bu kentle ilgili olarak "Yeryüzündeki en güzel şehir" ifadesini kullanmış.(AİÇ-GÖK)
Kaynak: AA
-Su kanallarının arasındaki yaşam- Sucou`yu kılcal damar gibi saran bu kanalların arasında yoğun bir tekne trafiği görülürken, her evin kanala bakan kısmında bir kapısı var ve evlerin ana giriş kapıları gibi işlek bir şekilde çalışıyor.Şehrin diğer Çin şehirleri gibi yoğun gökdelenli modern bölümünden sonra eski bölümüne girildiğinde 21. yüzyıldan 18. yüzyıl Çinine adım atılmış hissi uyandırıyor.Sokaklarında bisikletli taşıyıcıların dolaştığı küçük ve çıkmaz sokaklardan oluşan eski bölümde Çin`e has evlerin arasında dolaşırken, kanalların etrafında balıkçıların ve kanal taşımacılarının bulunduğu, evlerin cumbalarının kanala baktığı alternatif bir hayat devam ediyor.İnsanların özellikle yaz aylarında evlerin ön kapısından çok, kanal bölümündeki kapıları kullandığı ve işten eve dönen insanların alışverişini yapıp kanal trafiğini kullanarak evlerine kanallardan girmesi turistlerin de en çok ilgisini çeken unsurlardan biri.Yaşayan bir müze görünümündeki şehir, yerli ve yabancı birçok yeni evlenen çiftin de gözdesi. Evlilik fotoğrafları çektirmek için bölgeye gelen çiftler kanalların arasındaki eski Çin mahallelerini tercih ediyor.Dünyanın diğer ucunda Çin kültür ve mimarisiyle birlikte Asya`nın Venedik`i unvanına sahip kent, Çin`e has üslubuyla her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor.Sucou 2500 senelik tarihiyle, kanallar arasındaki ilginç yaşamları ve hikayeleriyle dört mevsim ülkede en yoğun turizmin görüldüğü yerlerden birisi olarak biliniyor.Kentin birçok bölgesinde su şehirleri bulunuyor ve imparatorluk dönemine ait tasvirlerde de aynı şekilde kanalları ve mimarisiyle dokusu bozulmayan nadir kentlerden biri olduğu kaydediliyor.UNESCO Dünya Mirasları arasında bulunan şehrin birçok bölümü aynı zamanda birçok tarihi tapınak ve pagodaya da ev sahipliği yapıyor
-Sanayi üretiminde beşinci sırada- Ancak kentin diğer bir ilginç yanı ise ekonomisinde ortaya çıkıyor. Zira Çin`de eyalet sistemine bağlı olmayan ve belediye hükmünde olan dört büyük şehirden Tiencin ve Çongçing`den daha büyük bir ekonomiye sahip.Çin standartlarında yaşayan 4 milyonluk nüfusuyla çok büyük sayılmayan Sucou, Şanghay, Pekin, Guangcou ve Şıncın gibi ülkenin ekonomik lokomotiflerinin ardından beşinci sırada yer alıyor.Kentin tek başına 2010 yılında toplam sanayi üretim değerinin 4,3 milyar dolar olduğu belirtilirken, bir önceki yıla göre bu oranın yüzde 20,2 oranında büyüdüğü kaydediliyor.Çin`in yükselen şehirlerinden olan Sucou, ülkede üst düzey çevre koruması altındaki dört şehirden biri olarak dikkati çekiyor
-"Yeryüzündeki en güzel şehir" Hangcou- Çinliler tarafından yeryüzündeki cennetlerden biri olarak nitelendirilen bir diğer şehir ise yine Yangzı deltasında bulunan Hangcou kenti.Hangcou, Yangzı deltasında Şanghay`dan sonra ikinci büyük şehir olarak biliniyor. Şehrin en büyük özelliği kentte bulunan 15 kilometre çapındaki "Batı gölü".Şehrin simgelerinden olan göl ve çevresindeki doğal güzellikler ülkedeki en büyük turistik merkezlerden. Yılın her zamanı yerli ve yabancı milyonlarca turisti ağırlayan kent her mevsimde dağların arasındaki tapınakları ve gölün içinde küçük adacıklarıyla görsel bir ziyafet sunuyor.Hangcou`nun simgelerinden olan gölün küçük adacıklarında bulunan restoranları ve gölde gezen Çin tarzı gemilerde Çin ve bölge mutfağından birçok yemek ziyaretçilere ikram ediliyor.Çin`in en eski şehirlerinden olan bu şehir aynı zamanda ülkenin tekstil üretiminde ilk sıralarda yer alıyor.Ülkenin en kaliteli ipeklerinin üretildiği ve dünyanın da ipek alanındaki önemli merkezlerinden olan Hangcou, üretilen ipek kalitesi, çeşidi ve tarihiyle bu anlamda da çok önemli bir merkez.Hangcou, körfeziyle aynı zamanda büyük bir limana sahip olmasının yanında Çin`in en zengin şehirlerinden biri olarak biliniyor. Çin aristokrasinin de büyük bir bölümünün sayfiye yeri olarak bilinen kent tarihi boyunca güzelliği ve zenginliğiyle anılmış.Dünyaca ünlü seyyahlardan Marco Polo, Asya seyahatinde Hangcou`yu da ziyaret etmiş ve bu kentle ilgili olarak "Yeryüzündeki en güzel şehir" ifadesini kullanmış.(AİÇ-GÖK)
