Bbp Genel Başkanı Destici: Terör Kardeşliğimize Kurşun Sıkıyor
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, terörün bin 200 yıllık kardeşliğe kurşun sıktığını belirterek yapılmak istenenin Türk-Kürt çatışması çıkarmak olduğunu, milletin sağduyusunun bunu her zaman engellediğini söyledi.
Terörle mücadelede mobil birlik oluşturulmasını isteyen Destici, "İnşallah bunlar uyanışa vesile olur. Topyekün mücadele ile bunun üstesinden geliriz." dedi. Destici, yeni anayasaya herkesin ön şartsız katkı vermesini istedi.
Hak-İş Genel Kurulunda konuşan Destici, yürekleri acıtan günlerin yaşandığını ifade etti. Türkiye`nin en önemli gündem maddesinin terör olduğunu dile getiren Destici, teröre 500 milyar dolar üzerinde para harcandığını vurguladı. Bu paranın harcanmaması halinde açlık ve yoksulluk sınırının altında ücretlerin alınmayacağını dile getiren Destici, Türkiye`nin sadece kendi vatandaşları değil Türk-İslam coğrafyasının da umudu olduğunu ifade etti. Terörle bin 200 yıllık kardeşliğimize kurşun sıkıldığını anlatan Destici, PKK ne yaparsa yapsın, içerde ve dışarda kim ne yaparsa yapsın asla kardeşliğimize zarar verilemeyeceğinin altını çizdi. Onların yapmak istediğinin Türk-Kürt çatışması çıkarmak olduğuna dikkat çeken Destici, milletin hiçbir zaman sağduyusunu kaybetmediğini bundan sonrada kaybetmeyeceğini ifade etti. Yıllardır darbeler nedeniyle, sivil asker çatışması nedeniyle terörle mücadelenin yeterince edilemediğini dile getiren Destici, Aktütür, Dağlıca baskınları başta olmak üzere fotokopi gibi karakolların basıldığını ve kimsenin haberinin olmadığını savundu. "Bunların haberini alacak bir istihbarat örgütü kurulamıyor mu, bu nasıl oluyor?" diye soran Destici, bölgenin işsizlik, eğitim ve gelir dağılımdan da en az pay alan bölge olduğunu kaydetti. Bütün bunların sorumluluğunun ise 27 yıldır bu ülkeyi yöneten sivil otorite, siyasi ve askeri otoritenin omuzları üzerinde olduğunu ileri süren Destici, Başbakan ve anamuhalefet liderinin ortak bir akıl oluşturarak topyekün mücadele kararlılığını dile getirdiklerini ifade etti. Bunun sözde kalmasını istemediklerini söyledi.
MASUM TÜRKER: TÜRKİYE`Yİ YOLUNDAN DÖNDÜREMEYECEKLER
DSP Genel Başkanı Masum Türker ise terörün kimin tarafından gelirse gelsin, hem gerçekleştirenleri hem de destekleyenleri kınadıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün ziyaret ettiği karakola saldırıldığını, bu terörün kafa tutma terörü olduğunu ifade eden Türker, terörle mücadelede artık istihbarat toplama imkanı bulunmadığını, bunu da askerlerin tutuklanmasına bağladı.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman da terör örgütünün verdiği zararın millet olarak herkesi ilgilendirdiğini söyledi. Terörün sebep ve çözümlerinin el birliğiyle tartışılması gerektiğini dile getiren Yalman, terörün ana nedenlerinden bir tanesinin ahlaki ve manevi dinamiklerden yoksun bir gençliğin yetiştirilmesi olduğunu vurguladı. İşsizlik olayının da teröre sebep olduğunu savunan Yalman, müttefik bilinen ülkelere olan güvenin de buna yol açtığını kaydetti. Dindar bir toplum oluşturulmadığı sürece terörün ortadan kaldırılamayacağını anlatan Yalman, köklü yatırımlar yapılmadan, istihdam oluşturmadan terörün ortadan kaldırılamayacağını ifade etti. Yalman, siyasi partilerin terörden rant elde etmeden olaya yaklaşılması gerektiğini belirtti.
BAKAN ÇELİK: SALDIRININ ZAMANLAMASI ÇOK MANİDAR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türkiye`nin son yıllarda çok büyüme katettiğini söyledi. Türkiye`nin büyümesi ve gelişmesini durdurabilmek için terör kartının öne sürüldüğünü dile getiren Çelik, 2023 Türkiye`sinin konuşulduğunu, daha çağdaş bir anayasanın hazırlanması için toplantı yapıldığı bir gün bu saldırılarının yapılmasının çok manidar olduğunu belirtti. Çelik, saldırıları kınayarak şehitlere Allah`tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı diledi.
"Özgürlük ise özgürlük, demokrasi ise demokrasi, hak ise hak. Bu masanın etrafında konuşuluyordu." diyen Çelik, ancak derdin hak, hukuk olmadığını ifade etti. İnsanın en temel hakkının yaşama hakkı olduğuna dikkat çeken Çelik, bu hakkı kaspedenlerin, kadın, çocuk demeden bu hakkı kaspedenlerin neyin hakkını savunduğunu sordu. Yaşanılanlara rağmen Türkiye`yi bu yoldan döndüremeyeceklerini vurgulayan Çelik, "Yıkılmayacağız, yılmayacağız. Yolumuza azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Metanetli olacağız. Kışkırtmalara kapılmayacak, aklı selimden ayrılmayacağız." dedi.
Terörün gerçek yüzünün her zaman karşılarında olduğunu, bugünde karşımızda olduğunu dile getiren Çelik, birlik bütünlük içinde herşeyin tartışılıp konuşulması gerektiğini belirterek terör konusunda çözüm konusunda da birlik olunmasını istedi. 2001 yıllarında terörün neden bu kadar olmadığının şimdi niye arttığının, teröristbaşı Abdullah Öcalan ile yakalandıktan sonra ne konuşulduğunun neler yapıldığının konuşulmasının bir anlamı olmadığını savunan Çelik, birlik içinde soruna çözüm bulunması gerektiğini ifade etti. Çalışma hayatındaki değişikliklerden de bahseden Çelik, getirilen yenilikler ile atılacak adımları anlattı.
Hak-İş Genel Kurulunda konuşan Destici, yürekleri acıtan günlerin yaşandığını ifade etti. Türkiye`nin en önemli gündem maddesinin terör olduğunu dile getiren Destici, teröre 500 milyar dolar üzerinde para harcandığını vurguladı. Bu paranın harcanmaması halinde açlık ve yoksulluk sınırının altında ücretlerin alınmayacağını dile getiren Destici, Türkiye`nin sadece kendi vatandaşları değil Türk-İslam coğrafyasının da umudu olduğunu ifade etti. Terörle bin 200 yıllık kardeşliğimize kurşun sıkıldığını anlatan Destici, PKK ne yaparsa yapsın, içerde ve dışarda kim ne yaparsa yapsın asla kardeşliğimize zarar verilemeyeceğinin altını çizdi. Onların yapmak istediğinin Türk-Kürt çatışması çıkarmak olduğuna dikkat çeken Destici, milletin hiçbir zaman sağduyusunu kaybetmediğini bundan sonrada kaybetmeyeceğini ifade etti. Yıllardır darbeler nedeniyle, sivil asker çatışması nedeniyle terörle mücadelenin yeterince edilemediğini dile getiren Destici, Aktütür, Dağlıca baskınları başta olmak üzere fotokopi gibi karakolların basıldığını ve kimsenin haberinin olmadığını savundu. "Bunların haberini alacak bir istihbarat örgütü kurulamıyor mu, bu nasıl oluyor?" diye soran Destici, bölgenin işsizlik, eğitim ve gelir dağılımdan da en az pay alan bölge olduğunu kaydetti. Bütün bunların sorumluluğunun ise 27 yıldır bu ülkeyi yöneten sivil otorite, siyasi ve askeri otoritenin omuzları üzerinde olduğunu ileri süren Destici, Başbakan ve anamuhalefet liderinin ortak bir akıl oluşturarak topyekün mücadele kararlılığını dile getirdiklerini ifade etti. Bunun sözde kalmasını istemediklerini söyledi.
MASUM TÜRKER: TÜRKİYE`Yİ YOLUNDAN DÖNDÜREMEYECEKLER
DSP Genel Başkanı Masum Türker ise terörün kimin tarafından gelirse gelsin, hem gerçekleştirenleri hem de destekleyenleri kınadıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün ziyaret ettiği karakola saldırıldığını, bu terörün kafa tutma terörü olduğunu ifade eden Türker, terörle mücadelede artık istihbarat toplama imkanı bulunmadığını, bunu da askerlerin tutuklanmasına bağladı.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman da terör örgütünün verdiği zararın millet olarak herkesi ilgilendirdiğini söyledi. Terörün sebep ve çözümlerinin el birliğiyle tartışılması gerektiğini dile getiren Yalman, terörün ana nedenlerinden bir tanesinin ahlaki ve manevi dinamiklerden yoksun bir gençliğin yetiştirilmesi olduğunu vurguladı. İşsizlik olayının da teröre sebep olduğunu savunan Yalman, müttefik bilinen ülkelere olan güvenin de buna yol açtığını kaydetti. Dindar bir toplum oluşturulmadığı sürece terörün ortadan kaldırılamayacağını anlatan Yalman, köklü yatırımlar yapılmadan, istihdam oluşturmadan terörün ortadan kaldırılamayacağını ifade etti. Yalman, siyasi partilerin terörden rant elde etmeden olaya yaklaşılması gerektiğini belirtti.
BAKAN ÇELİK: SALDIRININ ZAMANLAMASI ÇOK MANİDAR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türkiye`nin son yıllarda çok büyüme katettiğini söyledi. Türkiye`nin büyümesi ve gelişmesini durdurabilmek için terör kartının öne sürüldüğünü dile getiren Çelik, 2023 Türkiye`sinin konuşulduğunu, daha çağdaş bir anayasanın hazırlanması için toplantı yapıldığı bir gün bu saldırılarının yapılmasının çok manidar olduğunu belirtti. Çelik, saldırıları kınayarak şehitlere Allah`tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı diledi.
"Özgürlük ise özgürlük, demokrasi ise demokrasi, hak ise hak. Bu masanın etrafında konuşuluyordu." diyen Çelik, ancak derdin hak, hukuk olmadığını ifade etti. İnsanın en temel hakkının yaşama hakkı olduğuna dikkat çeken Çelik, bu hakkı kaspedenlerin, kadın, çocuk demeden bu hakkı kaspedenlerin neyin hakkını savunduğunu sordu. Yaşanılanlara rağmen Türkiye`yi bu yoldan döndüremeyeceklerini vurgulayan Çelik, "Yıkılmayacağız, yılmayacağız. Yolumuza azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Metanetli olacağız. Kışkırtmalara kapılmayacak, aklı selimden ayrılmayacağız." dedi.
Terörün gerçek yüzünün her zaman karşılarında olduğunu, bugünde karşımızda olduğunu dile getiren Çelik, birlik bütünlük içinde herşeyin tartışılıp konuşulması gerektiğini belirterek terör konusunda çözüm konusunda da birlik olunmasını istedi. 2001 yıllarında terörün neden bu kadar olmadığının şimdi niye arttığının, teröristbaşı Abdullah Öcalan ile yakalandıktan sonra ne konuşulduğunun neler yapıldığının konuşulmasının bir anlamı olmadığını savunan Çelik, birlik içinde soruna çözüm bulunması gerektiğini ifade etti. Çalışma hayatındaki değişikliklerden de bahseden Çelik, getirilen yenilikler ile atılacak adımları anlattı.