Genişletilmiş Ege ve Marmara Baro Başkanları Toplantısı Sonuç Bildirgesi Açıklandı

Kuşadası`nda gerçekleştirilen Ege ve Marmara Baro Başkanları Toplantısı sona erdi.

Genişletilmiş Ege ve Marmara Baro Başkanları Toplantısı Sonuç Bildirgesi Açıklandı
Kuşadası Batıhan Otel`de yapılan toplantının ardından 16 baro başkanın imzasıyla sonuç bildirgesi açıklandı. 9 maddelik sonuç bildirgesinde sert eleştirilere yer verilirken, "Avukatların adliyeye girişini dahi sınırlayan anlayışı şiddetle reddediyoruz" denildi

Türkiye Barolar Birliği genel sekreteri Av. Cengiz Tuğral`ın oturum başkanlığını yaptığı Genişletilmiş Ege ve Marmara Baro Başkanları Toplantısı`nda Avukatlık Kanunu`nda yapılması düşünülen temel değişiklikler, ceza kanunlarında gereken değişiklikler, Anayasa`da savunmanın önemi ve yeri, Türkiye`deki hukuk uygulamalarında savunmanın önemi ve yeri konuları görüşüldü. Toplantının ardından İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, Ankara Baro Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Balıkesir Baro Başkanı YaşarMeyvacı, Burdur Baro Başkanı Yusuf Çiftçi, Bursa Baro Başkanı Zekeriya Birkan, Çanakkale Baro Başkanı Tülay Ömercioğlu, Edirne Baro Başkanı Ahmet Uludağ, Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin, İzmir Baro Başkanı Sema Pekdaş, Kocaeli Baro Başkanı Mehmet Tamer Solakoğlu, Kütahya Baro Başkanı Sabit Özdoğlar, Manisa Baro Başkanı Fadıl Ünal, Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan, Tekirdağ Baro Başkanı Ahmet Müsellem Görgün, Uşak Barı Başkanı Rıza Albay ve Yalova Baro Başkanı Cevdet Bekler`in aralarında bulunduğu16 baro başkanının imzasıyla sonuç bildirgesi açıklandı. 9 maddelik sonuç bildirgesinde şu görüşlere yer verildi: "Bizler aşağıda imzaları bulunan Ege ve Marmara Bölgeleri Baro Başkanları olarak, oy birliği ile, aşağıdaki hususları kamuoyu ile paylaşma gereksinimini duyuyoruz: - Avukatlık Kanunu taslağı, Türkiye Barolar Birliği ve Barolar tarafından hazırlanmalıdır

- Avukatları öteden beri yargısal sürecin dışına iten ve avukatı, yargının kurucu unsur değil, bir engel olarak gören anlayış ve uygulamalar, giderek daha tehlikeli bir hal almaktadır. Bu zihniyetin en çarpıcı örneklerinden biri, adliyelerde avukata kapalı, hakim ve savcıya açık alanlar yaratılmaya başlanmasıdır. Avukatın adliyeye girişini dahi sınırlamaya çalışan anlayışı şiddetle reddediyoruz

- UYAP sisteminin yargının kurucu unsuru olan avukatlara paralı hale getirilme teşebbüsleri, doğrudan bireyin adalete ulaşma hakkının sınırlanması sonucunu doğuracaktır. Böyle bir uygulama asla kabul edilemez

- Avukatların dosyaya erişim ve suret alma hakkını kısıtlayan kanun ve uygulamalar, adil yargılanma hakkını inkar etmektedir

- Avukatların meslek alanını daraltan girişimlerden vazgeçilmeli, koruyucu-zorunlu avukatlık hizmetleri alanı genişletilmelidir.

- Anayasa çalışmaları sırasında özellikle özgür ve bağımsız savunma, anayasanın yargı bölümünde yer almalıdır

- Yargı bağımsızlığının, avukatın ve baroların bağımsızlığı da sağlanmak suretiyle var olabileceğini, yargının bağımsız olmadığı bir toplumda demokrasinin de olamayacağını herkesin anlamasını istiyoruz.

- Akademik yeterlilikten yoksun hukuk fakültelerinin açılmasına son verilmesini, meslekte kalitenin sağlanmasını teminen, avukatlık stajının ve avukatlığa kabulün bir standarda bağlanması ve Anayasa Mahkemesinin gerekçesi doğrultusunda avukatlık mesleğine girişte sınav uygulaması derhal başlatılmalıdır.

- Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenmiş olan özel soruşturma ve yargılama usulleri savunma hakkını ve adil yargılanma hakkını yok etmekte; bireyi, devlet karşısında çaresiz bırakmaktadır. Demokratik bir hukuk devletinde bu durum kabul edilemez. Bu nedenle özel yetkili savcılık ve mahkemeler kaldırılmalıdır.

- Avukat, yargının kurucu unsurudur. Avukatı, dolayısıyla bağımsız savunmayı dışlayan kanun, karar ve uygulamalara karşı savunmadan kaynaklanan meşru ve demokratik gücümüzü kullanmaya, bundan önce olduğu gibi, bugün de kararlı olduğumuzu kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız."
Kaynak: İHA