Tff Başkan Vekili Arıboğan: (2) ``türk Futbolunda Yabancı Sayısının Artması, Türk Oyuncuların Kendi Takımlarında Aldıkları Sorumlulukların Azalması Da Milli Takımımızın Performansını Olumsuz Etkiliyor``
``Güncelleme kurslarımızı değerli teknik adamlarımızın bilgisizliği varmış ya da eksiği varmış gibi algılamamak gerekiyor`` (fotoğraflı) İZMİR (A.
A) - 18.10.2011 - Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Vekili Lutfi Arıboğan, Türk futbolunda yabancı sayısının artmasının ve Türk oyuncuların kendi takımlarında aldıkları sorumlulukların azalmasının da milli takımın performansını olumsuz yönde etkilediğini söyledi
Arıboğan, İzmir Gücü Spor Vakfı`nın (İZVAK) Ege Palas Oteli`ndeki toplantısında yaptığı konuşmanın ardından katılımcıların sorularını yanıtladı
(A) Milli Futbol Takımı`nın play-off`a güçlükle kaldığına ilişkin bir değerlendirme üzerine Arıboğan, milli takımın dünya ve Avrupa üçüncüsü olduğunu hatırlattı
Lutfi Arıboğan, milli takımın katıldığı turnuvalarda ``turnuvanın takımı`` seçildiğini, ancak buraya gidene kadar aynı performansı sergileyemediğini kaydederek, ``Milli takımımızı yönetenlerin, teknik adamlarımızın ve yöneticilerimizin buna çözüm bulmaları gerekir`` dedi
2012 Avrupa Futbol Şampiyonası grupları belli olduğu zaman, Türkiye`nin Almanya`nın ardından grubu ikinci sırada tamamlayarak play-off`tan finallere gitmesi değerlendirmesinin en objektif yorum olduğunu dile getiren Arıboğan, şöyle konuştu: ``Grubu ikinci bitirdik. İnşallah play-off`tan gideceğiz. Bizi mutlu etmeyen bölümler var. Son maçlarımızda çok daha iyi futbol oynamamız gerekirdi. Bu olumsuz futbolun da sebepleri var. Türk futbolunun içinde bulunduğu ortam, morallerin yüksek olduğu, pozitif elektriğin olduğu bir ortam değil. Sporcular da bundan etkileniyorlar. Türk futbolunda yabancı sayısının artması, Türk oyuncuların kendi takımlarında aldıkları sorumlulukların azalması da milli takımımızın performansını olumsuz etkiliyor. Geldiğimiz nokta, olumsuz, kötü nokta değil. Hırvatistan`ı geçmemiz gereken iki maç var. Bunu geçip finallere kavuşacağımızı düşünüyorum. Türk Milli Takımı`nın 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine gitmesi öncelikli hedefimiz.`` -Guus Hiddink tercihi- (A) Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddink ile ilgili bir soruya da yanıt veren Lutfi Arıboğan, milli takım için her zaman yerli, yabancı teknik adam konusunun tartışıldığını ifade etti
Yeni nesil başarılı Türk teknik adamların olduğunu hatırlatan Arıboğan, şunları kaydetti: ``Hiddink için karar verdiğimiz dönemde, şu anda milli takımın sorumluluğunu alabilecek gibi görünen teknik adamlarımız, şimdiki tecrübelerinde ve başarılarında değillerdi. O gün onlardan bir tanesine karar verseydik, onları belki kariyerlerinde en patlama yapacakları dönemde, zor bir döneme sokmuş olabilirdik
Hiddink`le anlaşmamız ilk günden itibaren 2 2. Yani Avrupa Şampiyonası`na kadar bir dönem, ondan sonra dünya şampiyonasına kadar kurgulanmış bir süreçtir. Şu anda o konuda bir yorum yapamıyorum. Şu anda sözleşmeli teknik adamımız var. Onun da bizim de bütün konsantrasyonumuz play-off`u geçip finallere kalmak. Sonrası için gelişmelerle birlikte, yaşadığımız sonuçlarla birlikte karşılıklı değerlendireceğiz.`` -Tecrübeli teknik adamlara da Güncelleme Eğitimi- Arıboğan, teknik direktörlere yönelik prolisans eğitiminin herkes için geçerli olduğunu kaydederek, ``Türkiye`nin futbola çok önem vermesine, birçok antrenör barındırmasına rağmen uluslararası gelişmeleri takip etmediğini, UEFA`nın antrenör, teknik adam eğitimini standart haline getirmesine Türkiye`nin gecikmeli olarak dahil olduğunu`` ifade etti
Türkiye`deki profesyonel kulüp sayısı 150 civarında iken, bu rakamın İngiltere`de 70 olduğunu dile getiren Arıboğan, şöyle devam etti: ``Her yıl UEFA`da teknik adam, antrenör eğitimi çok daha sistematik hale geldi. Bunun eğitim tarzı da değişti. Teorik ile pratik çalışma birbirinden çok ayrıydı. Yeni eğitim yönteminde bunu da birleştirmiş oldular. Konunun sahada anlatıldığı ve sahada uygulandığı bir sistem. Bu değişim içerisinde de belki biraz yaşı ilerlemiş, ismiyle, kariyeriyle kendini ispat etmiş antrenörler için tekrar güncelleme kurslarına, eğitimlerine gitmek biraz rahatsız edici geldi, ama bunu bir olumsuzluk olarak algılamamak lazım
Gerçekten de bilgilerin tazelenmesi, güncellenmesi gibi algılamak lazım. Artık dünyada bilgiye bu kadar kolay erişilirken, kendini ispat etmiş olsa bile, aktif olarak çalışıyor olsa bile teknik adamlarımızın dönemsel olarak bilgilerini tazelemelerinde sakınca olduğunu düşünmüyorum. Bunu sosyal kişilik problemi haline getirmemek gerekiyor. Güncelleme kurslarımızı değerli teknik adamlarımızın bilgisizliği varmış ya da eksiği varmış gibi algılamamak gerekiyor. Bunu hakikaten gelişen dünyada bilgileri yenileme olarak algılamamız gerekiyor.`` -Ödül töreni- Konuşmaların ardından İZVAK Başkanı Erdoğan Tözge, Lutfi Arıboğan`a plaket takdim etti. Yılın takımı Göztepe, yılın teknik adamı Özcan Kızıltan, yılın sporcusu Tayfun Özkan`a da ödülleri verildi
Eylül ayının takımı Altay, ayın futbolcusu Altaylı Yunus Altun, ayın teknik direktörü ise Mehmet Altıparmak olarak belirlendi
(bitti) (RMZ-BAH-ADA)
Kaynak: AA
Arıboğan, İzmir Gücü Spor Vakfı`nın (İZVAK) Ege Palas Oteli`ndeki toplantısında yaptığı konuşmanın ardından katılımcıların sorularını yanıtladı
(A) Milli Futbol Takımı`nın play-off`a güçlükle kaldığına ilişkin bir değerlendirme üzerine Arıboğan, milli takımın dünya ve Avrupa üçüncüsü olduğunu hatırlattı
Lutfi Arıboğan, milli takımın katıldığı turnuvalarda ``turnuvanın takımı`` seçildiğini, ancak buraya gidene kadar aynı performansı sergileyemediğini kaydederek, ``Milli takımımızı yönetenlerin, teknik adamlarımızın ve yöneticilerimizin buna çözüm bulmaları gerekir`` dedi
2012 Avrupa Futbol Şampiyonası grupları belli olduğu zaman, Türkiye`nin Almanya`nın ardından grubu ikinci sırada tamamlayarak play-off`tan finallere gitmesi değerlendirmesinin en objektif yorum olduğunu dile getiren Arıboğan, şöyle konuştu: ``Grubu ikinci bitirdik. İnşallah play-off`tan gideceğiz. Bizi mutlu etmeyen bölümler var. Son maçlarımızda çok daha iyi futbol oynamamız gerekirdi. Bu olumsuz futbolun da sebepleri var. Türk futbolunun içinde bulunduğu ortam, morallerin yüksek olduğu, pozitif elektriğin olduğu bir ortam değil. Sporcular da bundan etkileniyorlar. Türk futbolunda yabancı sayısının artması, Türk oyuncuların kendi takımlarında aldıkları sorumlulukların azalması da milli takımımızın performansını olumsuz etkiliyor. Geldiğimiz nokta, olumsuz, kötü nokta değil. Hırvatistan`ı geçmemiz gereken iki maç var. Bunu geçip finallere kavuşacağımızı düşünüyorum. Türk Milli Takımı`nın 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine gitmesi öncelikli hedefimiz.`` -Guus Hiddink tercihi- (A) Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddink ile ilgili bir soruya da yanıt veren Lutfi Arıboğan, milli takım için her zaman yerli, yabancı teknik adam konusunun tartışıldığını ifade etti
Yeni nesil başarılı Türk teknik adamların olduğunu hatırlatan Arıboğan, şunları kaydetti: ``Hiddink için karar verdiğimiz dönemde, şu anda milli takımın sorumluluğunu alabilecek gibi görünen teknik adamlarımız, şimdiki tecrübelerinde ve başarılarında değillerdi. O gün onlardan bir tanesine karar verseydik, onları belki kariyerlerinde en patlama yapacakları dönemde, zor bir döneme sokmuş olabilirdik
Hiddink`le anlaşmamız ilk günden itibaren 2 2. Yani Avrupa Şampiyonası`na kadar bir dönem, ondan sonra dünya şampiyonasına kadar kurgulanmış bir süreçtir. Şu anda o konuda bir yorum yapamıyorum. Şu anda sözleşmeli teknik adamımız var. Onun da bizim de bütün konsantrasyonumuz play-off`u geçip finallere kalmak. Sonrası için gelişmelerle birlikte, yaşadığımız sonuçlarla birlikte karşılıklı değerlendireceğiz.`` -Tecrübeli teknik adamlara da Güncelleme Eğitimi- Arıboğan, teknik direktörlere yönelik prolisans eğitiminin herkes için geçerli olduğunu kaydederek, ``Türkiye`nin futbola çok önem vermesine, birçok antrenör barındırmasına rağmen uluslararası gelişmeleri takip etmediğini, UEFA`nın antrenör, teknik adam eğitimini standart haline getirmesine Türkiye`nin gecikmeli olarak dahil olduğunu`` ifade etti
Türkiye`deki profesyonel kulüp sayısı 150 civarında iken, bu rakamın İngiltere`de 70 olduğunu dile getiren Arıboğan, şöyle devam etti: ``Her yıl UEFA`da teknik adam, antrenör eğitimi çok daha sistematik hale geldi. Bunun eğitim tarzı da değişti. Teorik ile pratik çalışma birbirinden çok ayrıydı. Yeni eğitim yönteminde bunu da birleştirmiş oldular. Konunun sahada anlatıldığı ve sahada uygulandığı bir sistem. Bu değişim içerisinde de belki biraz yaşı ilerlemiş, ismiyle, kariyeriyle kendini ispat etmiş antrenörler için tekrar güncelleme kurslarına, eğitimlerine gitmek biraz rahatsız edici geldi, ama bunu bir olumsuzluk olarak algılamamak lazım
Gerçekten de bilgilerin tazelenmesi, güncellenmesi gibi algılamak lazım. Artık dünyada bilgiye bu kadar kolay erişilirken, kendini ispat etmiş olsa bile, aktif olarak çalışıyor olsa bile teknik adamlarımızın dönemsel olarak bilgilerini tazelemelerinde sakınca olduğunu düşünmüyorum. Bunu sosyal kişilik problemi haline getirmemek gerekiyor. Güncelleme kurslarımızı değerli teknik adamlarımızın bilgisizliği varmış ya da eksiği varmış gibi algılamamak gerekiyor. Bunu hakikaten gelişen dünyada bilgileri yenileme olarak algılamamız gerekiyor.`` -Ödül töreni- Konuşmaların ardından İZVAK Başkanı Erdoğan Tözge, Lutfi Arıboğan`a plaket takdim etti. Yılın takımı Göztepe, yılın teknik adamı Özcan Kızıltan, yılın sporcusu Tayfun Özkan`a da ödülleri verildi
Eylül ayının takımı Altay, ayın futbolcusu Altaylı Yunus Altun, ayın teknik direktörü ise Mehmet Altıparmak olarak belirlendi
(bitti) (RMZ-BAH-ADA)