'İnternet andıcı' davasında Erdoğan imzası
İnternet Andıcı sanıkları, davaya konu olan internet sitelerinin, altında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasının yer aldığı MGK (Milli Güvenlik Kurulu) direktifi doğrultusunda faaliyet gösterdiğini ileri sürdü.
AK Parti hükümetini yıkmaya yönelik kara propaganda siteleriyle ilgili açılan internet andıcı davasına dün devam edildi.
Davanın 36. duruşmasında, sanıklardan Mehmet Eröz'ün, söz konusu siteleri 2006'da MGK'nın talebiyle kurduklarına ilişkin iddiası netliğe kavuştu. Mahkemeye ulaşan Başbakan Tayyip Erdoğan imzalı direktifin 'irtica' değil, 'bölücü faaliyetler' kapsamında olduğu ortaya çıktı. Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Hasan Iğsız da çapraz sorgusunda, soruşturma sürecinde andıç sitelerinin kapatılması yönünde talimat verdiğini kabul etti. Iğsız, savcının yönelttiği "Neden?"sorusuna cevap veremedi. Dünkü duruşmada söz alan Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu ise davanın Askerî Yargıtay Başsavcılığı'na gönderilmesini talep etti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, kendilerinin görevli olduğunu belirterek talebi yerinde bulmadı.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, önceki celsede sanık avukatının talebi doğrultusunda Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği Hukuk Müşavirliği'ne yazılan yazıya cevap verildiğini söyledi. 19 Ocak 2006 tarihli ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzalı direktifin mahkemeye ulaştığını belirtti. Eröz'ün avukatı dava konusu kara propaganda sitelerinin MGK kararıyla kurulduğunu gerekçe göstererek mahkemeden bu yönde talepte bulunmuştu. Ancak mahkemeye ulaşan direktifte tehdit olarak 'irtica'nın yer almadığı, sadece 'bölücü faaliyetlerin' mücadele kapsamına alındığı görüldü. Başkan Özese tarafından okunan direktifin tutanağa dökülmüş halinde, evrakın başlığının 'Bölücü faaliyetlere yönelik eylem planı' olduğu ifade edildi. Birinci madde ve planın amacının 'Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini etkisiz hale getirmek, meşruiyet kazanmalarını önlemek, yurtiçi ve yurtdışındaki etkilerini ortadan kaldırmak ve bu konuda topyekun mücadelenin oluşumunu sağlamak.' şeklinde geçtiği belirtildi.
Duruşmada, Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu söz aldı. Çubuklu, 'olumlu uyuşmazlık' çıkarılması için mahkemeye sundukları dilekçenin Askerî Yargıtay Başsavcılığı'na gönderilmesini talep etti. Sanıklar ve avukatlarının ısrarı üzerine ara karar veren mahkeme, talebe ilişkin davanın müdahili AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve şu anda içişleri bakanı olan İdris Naim Şahin'in aralarında bulunduğu müştekilere görüş sorulmasını kararlaştırdı. Ardından tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın çapraz sorgusu yapıldı. Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, olay ortaya çıkınca dava konusu internet sitelerinin kapatılması için talimat verip vermediğini sordu. Iğsız, sitelerin ihtiyaten kapatılması için talimat verdiğini kabul etti. Daha sonra soruşturma yapıldığını ve sitelerin 5651 sayılı internet yasası kapsamında düzenlenmesi için de andıcı hazırladığını belirtti. Savcı, daha sonra, "İncelemede sakıncalı bir şey mi çıktı ki, siteleri kapattınız?" diye sordu. Hasan Iğsız, bu soruyu cevapsız bıraktı.
HİLMİOĞLU'YLA SOSYAL FAALİYETLERDE BULUNDUK
Savcının ikinci Ergenekon davası sanığı Hurşit Tolon'u tanıyıp tanımadığı şeklindeki sorusuna, "Tanıyorum. üç kez emrinde çalıştım. Saygı duyarım. İyi tanırım." karşılığını verdi. "Malatya'da görevliyken ziyaretinize geldi mi?" yönündeki soruyu, "Üniversitelere konferansa gelmişti. Beni de ziyaret etti." şeklinde cevapladı. Savcı, daha sonra eski İnönü Üniversitesi rektörü Ergenekon sanıklarından Fatih Hilmioğlu ile ortak faaliyetlerinin olup olmadığını, gecenin geç bir vaktinde onu arayabilecek kadar samimiyeti olup olmadığını sordu. Iğsız, "Neden sizi ilgilendiriyor? Sosyal faaliyetlerde birlikte olduk. Özel bir birliktelik değil." dedi. "Kabul ettiğiniz ve altında imzanız olan andıcın eklerinde, takip edilen internet siteleri içerisinde AKP yanlısı, Alevi, milliyetçi diye sınıflandırılan siteler var. Bu siteleri takip etmenizin özel bir amacı var mı?" sorusu Iğsız'ı kızdırdı. Sanık, soruya tepki göstererek "Andıcın içinde böyle bir şey yok," demekle yetindi. Pekgüzel ise sitelerin eklerinde 'EK A' olarak bu listenin yer aldığını aktardı.
Davanın 36. duruşmasında, sanıklardan Mehmet Eröz'ün, söz konusu siteleri 2006'da MGK'nın talebiyle kurduklarına ilişkin iddiası netliğe kavuştu. Mahkemeye ulaşan Başbakan Tayyip Erdoğan imzalı direktifin 'irtica' değil, 'bölücü faaliyetler' kapsamında olduğu ortaya çıktı. Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Hasan Iğsız da çapraz sorgusunda, soruşturma sürecinde andıç sitelerinin kapatılması yönünde talimat verdiğini kabul etti. Iğsız, savcının yönelttiği "Neden?"sorusuna cevap veremedi. Dünkü duruşmada söz alan Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu ise davanın Askerî Yargıtay Başsavcılığı'na gönderilmesini talep etti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, kendilerinin görevli olduğunu belirterek talebi yerinde bulmadı.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, önceki celsede sanık avukatının talebi doğrultusunda Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği Hukuk Müşavirliği'ne yazılan yazıya cevap verildiğini söyledi. 19 Ocak 2006 tarihli ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzalı direktifin mahkemeye ulaştığını belirtti. Eröz'ün avukatı dava konusu kara propaganda sitelerinin MGK kararıyla kurulduğunu gerekçe göstererek mahkemeden bu yönde talepte bulunmuştu. Ancak mahkemeye ulaşan direktifte tehdit olarak 'irtica'nın yer almadığı, sadece 'bölücü faaliyetlerin' mücadele kapsamına alındığı görüldü. Başkan Özese tarafından okunan direktifin tutanağa dökülmüş halinde, evrakın başlığının 'Bölücü faaliyetlere yönelik eylem planı' olduğu ifade edildi. Birinci madde ve planın amacının 'Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini etkisiz hale getirmek, meşruiyet kazanmalarını önlemek, yurtiçi ve yurtdışındaki etkilerini ortadan kaldırmak ve bu konuda topyekun mücadelenin oluşumunu sağlamak.' şeklinde geçtiği belirtildi.
Duruşmada, Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu söz aldı. Çubuklu, 'olumlu uyuşmazlık' çıkarılması için mahkemeye sundukları dilekçenin Askerî Yargıtay Başsavcılığı'na gönderilmesini talep etti. Sanıklar ve avukatlarının ısrarı üzerine ara karar veren mahkeme, talebe ilişkin davanın müdahili AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve şu anda içişleri bakanı olan İdris Naim Şahin'in aralarında bulunduğu müştekilere görüş sorulmasını kararlaştırdı. Ardından tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın çapraz sorgusu yapıldı. Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, olay ortaya çıkınca dava konusu internet sitelerinin kapatılması için talimat verip vermediğini sordu. Iğsız, sitelerin ihtiyaten kapatılması için talimat verdiğini kabul etti. Daha sonra soruşturma yapıldığını ve sitelerin 5651 sayılı internet yasası kapsamında düzenlenmesi için de andıcı hazırladığını belirtti. Savcı, daha sonra, "İncelemede sakıncalı bir şey mi çıktı ki, siteleri kapattınız?" diye sordu. Hasan Iğsız, bu soruyu cevapsız bıraktı.
HİLMİOĞLU'YLA SOSYAL FAALİYETLERDE BULUNDUK
Savcının ikinci Ergenekon davası sanığı Hurşit Tolon'u tanıyıp tanımadığı şeklindeki sorusuna, "Tanıyorum. üç kez emrinde çalıştım. Saygı duyarım. İyi tanırım." karşılığını verdi. "Malatya'da görevliyken ziyaretinize geldi mi?" yönündeki soruyu, "Üniversitelere konferansa gelmişti. Beni de ziyaret etti." şeklinde cevapladı. Savcı, daha sonra eski İnönü Üniversitesi rektörü Ergenekon sanıklarından Fatih Hilmioğlu ile ortak faaliyetlerinin olup olmadığını, gecenin geç bir vaktinde onu arayabilecek kadar samimiyeti olup olmadığını sordu. Iğsız, "Neden sizi ilgilendiriyor? Sosyal faaliyetlerde birlikte olduk. Özel bir birliktelik değil." dedi. "Kabul ettiğiniz ve altında imzanız olan andıcın eklerinde, takip edilen internet siteleri içerisinde AKP yanlısı, Alevi, milliyetçi diye sınıflandırılan siteler var. Bu siteleri takip etmenizin özel bir amacı var mı?" sorusu Iğsız'ı kızdırdı. Sanık, soruya tepki göstererek "Andıcın içinde böyle bir şey yok," demekle yetindi. Pekgüzel ise sitelerin eklerinde 'EK A' olarak bu listenin yer aldığını aktardı.