Cem Garipoğlu, Cezayı Üst Sınırdan Alırsa 11 Yıl Sonra Serbest

Bahçeşehir’de bir villada 3 Mart 2009’da öldürülen liseli Münevver Karabulut davasına ilişkin Bakırköy 4.

Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, 2 yıl 27 gün sonra karar aşamasına geldi. Savcı Uğur Başar, 11 sayfalık mütalaasında Cem Garipoğlu’nun ‘Kasten tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek ve çocuğa veya beden ve ruhsal bakımdan kendisini savunamayacak durumunda bulunan kişiyi öldürmekten ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’le cezalandırılmasını istedi. Ancak sanık Cem Garipoğlu’nun olayın meydana geldiği tarihte 18 yaşından küçük olmasını göz önünde bulunduran savcı, istenen suçun 18 yıldan 24 yıla kadar düşürülmesini talep etti. Sanık Garipoğlu, cazası üst sınırdan alırsa 11 yıl sonra serbest kalacak.
Cem Garipoğlu’nun yargılanmasında sona gelindi. Cem Garipoğlu’nun 17 Eylül 2009’da tutuklanmasının ardından geçen 2 yıl 27 gün sonra duruşma savcısı Uğur Başar, karara ilişkin 11 sayfalık mütalaasını mahkemeye sundu. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu sanık Cem Garipoğlu ve tutuksuz sanıklar Mehmet Nida Garipoğlu, Tülay Makbule Garipoğlu, Hayyam Garipoğlu, şoför Ahmet Batur ve şirket yöneticileri Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt hazır bulundu. Öte yandan, Münevver Karabulut’un annesi Nagehan Karabulut ve babası Süreyya Karabulut da avukatlarıyla duruşmada yerlerini aldı.
Bilirkişi raporuna itiraz eden Avukat Rezan Epözdemir, “Olay yerinde elde edilen 60A’daki gömlek ve içliklerdeki kan ve lekelerinin sıçrama veya fışkırma ile oluşup oluşmadığı konusunda yeniden İstanbul Teknik Üniversitesi’nden rapor alınmasını istiyoruz. Bizce Adli Tıp Kurumu’nun güvenirliği kalmamıştır.” diye konuştu. Mahkeme, Karabulut ailesinin ikinci rapor talebini reddederken, ailenin avukatı Epözdemir’in soruşturmanın genişletilmesi talebini de reddetti.

SAVCI ÖNCE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEDİ
Savcı, ‘suçluyu kayırma’ suçundan amca Hayyam Garipoğlu, şoför Ahmet Batur, şirket yöneticileri Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt’un 6 aydan 5 yıla kadar hapsini isterken, anne Tülay Makbule Garipoğlu’nun ise ‘suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme’ suçundan dolayı 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Son olarak savcı, Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun ‘Kasten, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek ve çocuğa veya beden ve ruhsal bakımdan kendisini savunamayacak durumunda bulunan kişiyi’ öldürmek’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapsini talep etti. Ancak Cem Garipoğlu’nun olay tarihinde 15 yaşından büyük 18 yaşından ise küçük olmasına dikkat çekerek 18 yıldan 24 yıla kadar hapis verilmesi gerektiğini belirtti.

Mahkeme, tarafların mütalaaya karşı ve esas hakkında savunma hazırlamaları konusunda süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

`KIZIMIN KANI YERDE KALMAYACAK`
Duruşma sonrası basın mensuplarına açıklama yapan Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, kararı değerlendirirken ilginç ifadeler kullandı. Kızının kanının yere kalmayacağını söyleyen baba Karabulut, “Kana kan, karşılığı bu kan akacaktır. Zamanı vakti geldiğinde göreceksiniz. Savcının verdiği karar benim kızımı geri getirmez. Onlar zaten benim hakkımda suç duyurusunda bulunmuş. Ben kararı millete bırakıyorum.“ şeklinde konuştu.
Öte yandan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ise, savcının mutaala kararını kabul etmediklerini dile getirerek, “Biz bu mütalaayı kabul etmiyoruz. İstediğimiz sonuç çıkmazsa önce Yargıtay’a orada da olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceğiz. Sanık yaşının 18’den küçük olması nedeni ve diğer hususlar göz önüne alınarak 18 ila 24 yıl arasında bir karara varılacak. Bu durumda biz en üst sınır olan 24 yılı istiyoruz. “ şeklinde konuştu.