Gazi Üniversitesi, Da Vinci Robotunu Basına Tanıttı

NASA için geliştirilen robot ile yapılan ameliyatlarda hastalar daha hızlı ayağa kalkıyor. Gazi Üniversitesi Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Bozkırlı, robot Da Vinci ile yapılan ameliyatın maliyetinin 7 bin 500 lira civarında olduğunu bel

IHA0079318-GEN/31-OCA-00E8-2B45- GAZİ ÜNİVERSİTESİ, DA VİNCİ ROBOTUNU BASINA TANITTI - ÜROLOJİ ANA BİLİM DALI BAŞKANI PROF. DR. BOZKIRLI: - "SOSYAL GÜVENLİK KURUMU’NUN BUNU (MALİYETİ) MUTLAKA KARŞILAMASI LAZIM" - "İNŞALLAH SAĞLIK BAKANLIĞI BUNU DÜZELTİR DİYE ÜMİTLİYİZ"(FOTOĞRAFLI) AHMET UMUR ÖZTÜRK ANKARA (İHA) - NASA için geliştirilen robot ile yapılan ameliyatlarda hastalar daha hızlı ayağa kalkıyor. Gazi Üniversitesi Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Bozkırlı, robot Da Vinci ile yapılan ameliyatın maliyetinin 7 bin 500 lira civarında olduğunu belirterek, "Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bunu mutlaka karşılaması lazım. SGK bir hastaya bir kür kemoterapi için 50-60 bin lirayı veriyor. Niye bir hastaya SGK 7 bin 500 lira veremesin? İnşallah Sağlık Bakanlığı bunu düzeltir diye ümitliyiz"dedi. Gazi Üniversitesi Hastanesi’ne alınan robot Da Vinci basına tanıtıldı. Tanıtım toplantısına Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan, Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Bozkırlı ve Üroloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Lütfü Tunç katıldı. Doç. Dr. Lütfü Tunç, NASA için geliştirilen ve daha sonra sağlık alanında da kullanılan robotun üç boyutlu sistem sayesinde dokuları daha iyi görmeyi ve hasta açısından daha konforlu bir ameliyatı sağladığını belirtti. Dünyada bin 500 adet olanrobotun bin tanesinin Amerika Birleşik Devletleri’nde ve 360 tanesinin Avrupa Birliği ülkelerinde olduğunu ifade eden Tunç, Türkiye’de ise 14 adet Da Vinci robotu bulunduğunu kaydetti. Robotun üroloji, kadın doğum, genel cerrahi, göz hastalıkları, çocuk cerrahisi gibi bölümlerde kullanıldığını belirten Tunç, en önemli avantajının hastanın kısa sürede ayağı kalkması olduğunu söyledi. Doç. Dr. Tunç, 2 ünite kan gerektiren prostat ameliyatlarında bu teknik sayesinde kan gerekmediğini kaydetti. Prof. Dr. İbrahim Bozkırlı ise, "NASA tarafından ’astronotların apandisit veya safra kesesi ameliyatlarını dünyadan yapalım’ diye geliştirilmiş" dedi. Robotun en son teknolojiye sahip olduğunu belirten Bozkırlı, "Kamerası var, içeriyi görüyor. HD sistemli, 3 boyutludur. Diğer kapalı ameliyatlar, yine karına delikler açılarak yapılan sistemler 2 boyutlu görüyor. Derinliği görmüyor. Halbuki bu sistemle hastanın içini direkt görüyorsunuz. Büyütüyor, küçücük kanamaları, sinirleri görüyorsunuz. Açıkameliyatlarda idrar yolu zarar görebiliyor ve hasta idrar kaçırabiliyor. Ona engel oluyorsunuz. Sinirleri koruyarak, erkekliği koruyabiliyorsunuz. Hasta ameliyattan bir gün sonra kalktı, yürüdü. Bugün ameliyatın üçüncü günü, evine gidecek" diye konuştu. Bir basın mensubunun ’hastanede yapılan ameliyatların kaçını robotla yapmayı planladıkları’nı sorması üzerine Bozkırlı, yaptıkları kapalı ameliyatların yüzde 20’sini oluşturacağını söyledi. İlk ameliyatın New York’tan Strazburg’taki bir hastaya yapıldığını anlatan Bozkırlı, bir doktorun tatil yaparken hastanedeki ameliyatı yapabileceğini ifade etti. Bozkırlı, ameliyatları ilk 2 yıl için ücretsiz yapacaklarını belirterek, ameliyat maliyetinin 7 bin 500 lira civarında olduğunu açıkladı. Ameliyat maliyetini hastaların nasıl karşılayacağının sorulması üzerine Prof. Dr. Bozkırlı, kendileri için de maliyetin problem olduğunun altını çizerek, "Şu anda 2 yıllık bakım sözleşmemiz var. 2 yıl bin 265 bin dolar vermeyeceğiz. Bu cihazın bir bakımı var, otomobil bakımından daha sık gelen. Bunu firma ücretsiz sağlayacak. Bir de belli sarf malzemesi aldık. Robot kollarının takımının maliyeti 35 bin dolar. 10 hastaya kullanılıyor. Demek ki 3 bin 590 dolar. Bakım parasını da hesaplarsanız, bin 600dolar. 5 bin 250 dolar, yani 7 bin-7 bin 500 TL maliyeti var" dedi. Bozkırlı, "Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) bunu mutlaka karşılaması lazım. Çünkü karşılamazsa 2 sene sonra biz cebimizden hasta başına 7 bin 500 TL veremeyiz. SGK bir hastaya bir kür kemoterapi için 50-60 bin lirayı veriyor. O hastaların büyük çoğunluğu kaybediliyor. Ama iyileşmeyecek hastalara bile 50-60 bin lira harcarken, ’sıfırlandı’ diyoruz biz. Allah ömür verirse hastamız, 90 yaşına kadar yaşayacak. Niye bir hastaya SGK 7 bin 500 lira veremesin? İnşallah Sağlık Bakanlığı bunu düzeltir diyeümitliyiz" diye konuştu. Hasta Kadir Bozdoğan ise, hastaneye 10 gün önce başvurduğunu ve cuma günü de ameliyat olduğunu söyledi. Ameliyat için herhangi bir para ödemediğini anlatan Bozdoğan, "Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu tür ameliyatlara destek vermesi lazım. Destek vermediği zaman bu paraları ödeyemeyiz" şeklinde konuştu. Doç. Dr. Lütfü Tunç, hastanın kısa sürede ayağı kalmasının sorulması üzerine, lakroskopik cerrahi olduğunu ve kendilerinin eğitimler verdiğini söyledi. Tunç, "Lakroskopik cerrahide hem yurt dışında ameliyatlara gidiyoruz, hem de yurt içindeki çeşitli bölgelerde doktor arkadaşlarımız bize geliyorlar. Ameliyatları gösteriyoruz. Adaptasyon sürecimiz hızlı oldu" diye konuştu. Robotik cerrahinin normal ameliyatlara göre karın içi oksijenle temas etmediği için vücudun daha az tepki verdiğini ifade eden Tunç, "Hastanın ağrısı az oluyor. Daha hızlı ayağa kalkıyor. Hem lakroskopik cerrahide hem de robotik lakroskopik cerrahide asıl avantaj bu. Robotik cerrahi daha büyük bir teknoloji getiriyor. 3 boyutlu görünüm veriyor. Ama lakroskopik cerrahide 2 boyutlu görüyorsunuz. Hem derinlik hem de yaptığınız el kol hareketlerini kendi elinizin 540 derece attırabiliyorsunuz. Bu biravantaj. Tek dezavantajı dokunma hissinin olmaması. Dokunma hissi olmadığı için robota alışkın bir insanın yapması gerekiyor" dedi.
Kaynak: İHA