Ulusal Siber Güvenlik Tatbikatı Resmi Açılışı

IHA0078DE9-GEN/27-OCA-015D-2616- ULUSAL SİBER GÜVENLİK TATBİKATI RESMİ AÇILIŞI - ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM: - "E-DEVLET KAPISI ÖYLE AÇILIP KAPANAN KAPILARDAN DEĞİL, 7 GÜN 24 SAAT GECE GÜNDÜZ VATANDAŞA HİZMET VERMEYE DEVAM EDİYOR" - "HER EDİNİLEN BİLGİ, HER KAZANILAN TECRÜBE GÜVENLİĞİMİZİ ARTTIRACAK" - DEVLET BAKANI AYDIN: - "BİR ÜLKENİN SİBER GÜVENLİĞİNDE BİR BOŞLUK SÖZ KONUSUYSA ÖTEKİ ALANLARDA GÜVENLİKTEN BAHSETMEK ANLAMSIZ OLUR" AHMET UMUR ÖZTÜRK ANKARA (İHA) - Enerji, finans, iletişim, savunma, sağlık ve sosyal güvenlik gibi kritik bilgi-sistem altyapılarını oluşturan kurum ve kuruluşların teknik kabiliyetlerini tespit etmek ve kurumlara olası saldırılara karşı müdahalede pratik kazandırmak amacıyla düzenlenen Ulusal Siber Güvenlik Tatbikatı başladı. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, bir ülkenin siber güvenliğinde bir boşluk söz konusuysa öteki alanlarda güvenlikten bahsetmenin anlamsız olduğunu belirtirken, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise, "Heredinilen bilgi, her kazanılan tecrübe güvenliğimizi artıracak, gizliliği pekiştirecek, sistemlerimizi sıkılaştıracak" dedi. Ulusal Siber Güvenlik Tatbikatı’nın resmi açılışına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey yöneticileri katıldı. Konuşmasında ulusal siber tatbikatının normal tatbikatlardan farklı olduğunu belirten Bakan Yıldırım, kamu kurum ve kuruluşlarının bilişim sistemlerine gerçeği aratmayacak saldırılar yapıldığını söyledi. Yıldırım, amaçlarının nasıl koordinasyon sağlanır, müdahale nasıl yapılır,bununla ilgili güvenlik seviyesini tespit etmek ve kamu kurum ve kuruluşlarında farkındalığı arttırmak olduğunu belirtti. Bakan Yıldırım, 2023 hedeflerinde bilgi toplumu olma yolunda öncelikli hedefleri belirlediklerini kaydetti. 2008 yılında hayata geçen e-Devlet kapısındaki 230’ün üzerinde hizmetten bugün itibariyle 2,5 milyonun üzerinde vatandaşın yararlandığını ifade eden Bakan Yıldım, "E-ulaştırma, e-İçişleri, UYAP, TAKBİS, Araç ve Sürücü Bilgi Sistemi ve benzeri pek çok başarılı projemiz tamamlandı vehayata geçti. Sağlık sistemimizde, sosyal güvenlik, nüfus ve benzeri alanlarda artık e-Devlet tek ve en etkin hizmet sunma yolu olarak çalışmaya devam ediyor. E-Devlet kapısı öyle açılıp kapanan kapılardan değil, 7 gün 24 saat gece gündüz, zaman ve mekan gözetmeksizin vatandaşa hizmet vermeye devam ediyor. Kimlik numarası ve şifresi olan her vatandaşımız bu kapıdan hizmet alabiliyor. Gün geçtikte elektronik ortamdan verilebilecek kamu hizmetlerinin her vatandaşımızın alabileceği büyüklüğe ulaşmasısağlanıyor" diye konuştu. Fiziki etkisi nedeniyle Türkiye’nin bugüne kadar yapılan en büyük tatbikatını gerçekleştirdiklerini belirten Yıldırım, vatandaşın kişisel, hizmete özel ve gizli bilgileri elektronik ortamda işlenmeye ve taşınmaya başlandığından itibaren bilgi güvenliğinin daha da önem kazandığını söyledi. Başbakanlık başta üzere bakanlıklar, bilgi teknoloji ve iletişim kurumu gibi kurumların birçok çalışmaya imza attıklarını belirten Yıldırım, "TÜBİTAK’a bilgi güvenliği alanında araştırma, proje yapma ve ürün geliştirmekonularında görevler verildi. Kurumlarımız arasında güvenlik alanında bilgi paylaşımını artırmak için web sayfaları ve her yıl paneller düzenlendi. Bilgi Toplumu Stratejisi içerisinde tanımlanmış Bilgisayar Olaylarına Müdahale Ekibi (BOME) kuruldu. Siber güvenlik konusu ulusal strateji ve politikalarımız arasında yerini aldı. Milli Güvenlik Kurulu’nda değerlendirilen ve izlenilen bir konu haline geldi. 39 kurumumuzun gönüllü ve aktif katılımı ile gerçekleştirilecek bu tatbikat ile kurumlarımızın farklı vegüncel tiplerdeki saldırılara karşı durumlarının tespiti yapılacak. İyileştirme alanları, müdahale kabiliyetleri ve bilgi ve tecrübe paylaşımı ölçümlenecek" dedi. Bugün Türkiye’de sabit abone sayısının 18 milyon 900 binden 16 milyon 300 bine düştüğünü ifade eden Bakan Yıldırım, cep telefonu kullanıcısının 63 milyon olduğunu söyledi. Ayrıca 3. nesil abone sayısının son 2 yılda 17 milyon, geniş bant abone sayısının 8 milyon 500 bin ve internet kullanıcısının da 40 milyona dayandığını hatırlatan Yıldırım, "Ülkemiz süratle bilgi toplumuna doğru yol alıyor. Bilginin gücü bütün dünyayı, ülkeleri kasıp kavuruyor, kuşatıyor" şeklinde konuştu. Tüm uluslararası kurum ve ülkelerin siber saldırılar ile mücadele için yasal düzenleme, standart geliştirme, bilinçlendirme faaliyetleri yaptıklarını belirten Bakan Yıldırım, Estonya, Gürcistan gibi ülkelerin maruz kaldığı siber saldırılarda e-Devlet hizmetlerinin durma noktasına geldiğini ve ülke vatandaşlarının bu durumdan ciddi şekilde olumsuz etkilendiğini söyledi. "HER EDİNİLEN BİLGİ, HER KAZANILAN TECRÜBE GÜVENLİĞİMİZİ ARTTIRACAK" Tatbikat sırasında ve sonrasında yürütülecek çalışmalar ile ortak akıl, ortak hareket ile hattı müdafaa yerine sathı müdafaa yapabileceklerini belirten Yıldırım, "Her edinilen bilgi, her kazanılan tecrübe güvenliğimizi artıracak, gizliliği pekiştirecek, sistemlerimizi sıkılaştıracak. Tatbikat sonrasında siber olaylarla mücadelede ülkemizin teknik, idari ve hukuki kabiliyetlerinin artırılması için öneriler geliştirilecek. Bilişim teknolojileri geliştikçe güvenliğini tehdit eden unsurlar da kendisinigeliştiriyoruz. Bu tatbikatlar olacak ama asıl olan sürekli teyakkuz halinde bir sitemi geliştirmek. Siber güvenliğin sadece güvenlik sistemlerini değil, bütün ülke ve toplum hayatını ilgilendiren bir konu olduğunu biliyoruz. Siber güvenlik meselesini devletin birinci dereceden ilgilenmesi gereken bir mesele olarak görüyoruz" dedi. Devlet Bakanı Aydın ise, zamanın öncelik kazandığını belirterek, değişen dünyada ülkelerin güvenliğinin siber güvenlikte önemli bir unsur olduğunu ifade etti. NATO’nun son 5-6 yıldır ’’aydınlanmış güvenlik kavramı’’ denilen yeni bir güvenlik konsepti üzerinde çalıştığını anlatan Aydın, bu kavrama son bilimsel değişikliklerin yanı sıra ’’kültür’’ kavramının da katıldığını söyledi. Bakan Aydın, "NATO, artık klasik sınırların ötesindedir. NATO bugün pek çok yerdedir, NATO Afganistan’dadır. Dolayısıylakültürle ve çağın sunduğu tüm teknolojik imkanlarla beslenmiş bir güvenlik konsepti ile hareket etmiyorsak tam güvenliği sağlamamız mümkün değildir" şeklinde konuştu. Aydın, bir ülke kendine yetecek kadar güvenlik teknolojileri oluşturamıyorsa, güvenliğini başka ellere teslim ediyorsa, o ülkenin güvenliğinden makul ölçüde söz etmenin mümkün olmadığını ifade etti. Aydın, "Bir ülkenin siber güvenliğinde bir boşluk söz konusuysa öteki alanlarda güvenlikten bahsetmek anlamsız olur. Bu güvenliği en yüksek şekilde sağlamak zorundasınız. Değilse ulusal güvenlikten bahsedilemez. Çünkü bir siber taarruz olayı olduğunda bunu düzeltmek çok kolay değil, hayatı neredeyse bütünüyledurduruyor" diye konuştu. Siber güvenlikte teknik çalışmaların tam olarak amacına ulaşabilmesi için yasal düzenleme ile desteklenmesinin gerekliliğini ifade eden Aydın, bu konudaki açığın en kısa zamanda kapatılması gerektiğine işaret etti. TATBİKATA KAMU VE ÖZEL SEKTÖRDEN 41 KURUM/KURULUŞ KATILIYOR Ulusal Siber Güvenlik Tatbikatı esnasında katılımcı kurumların teknik kabiliyetlerini tespit etmek ve kurumlara olası saldırılara karşı müdahalede pratik kazandırmak amacıyla hem gerçek saldırılar hem de yazılı ortamda saldırı senaryoları gerçekleştirileceği bildirildi. Bir ülkenin sağlık hizmetlerinden toplumsal emniyet ve ekonomik refaha kadar ulusal ekonomi ve devlet fonksiyonlarının sağlıklı işlemesi için gerekli bilgi ve iletişim altyapıları olarak ifade edilebilecek ’’kritik bilgi-sistemaltyapıları’’nın siber saldırıların öncelikli hedefleri olarak gösterildiği kaydedildi. Ulusal Siber Güvenlik Tatbikatı 2011’e enerji, finans, telekom, savunma, sağlık ve sosyal güvenlik gibi ’’kritik bilgi-sistem altyapıları’’nı oluşturan 41 kamu ve özel sektör kurum/kuruluşu katılıyor. Tatbikat ile katılımcı kurumların siber saldırılar karşısındaki teknik kabiliyetleri ve saldırılardan korunma konusunda almaları gereken teknik önlemler kadar siber saldırı durumunda kurum içi ve kurumlar arasıkoordinasyon ve iletişim yeteneklerinin ölçülmesi ile teknik, hukuki ve kolluk kuvvetleri süreçlerinin birlikte yürütülmesinin öneminin vurgulanması hedefleniyor.