Bakan övgüsüne yüzde 90 iskonto
Önce değerli TL yüzünden ihracatçı birliklerinin ve dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ı...
Önce değerli TL yüzünden ihracatçı birliklerinin ve dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın, ardından da zorunlu karşılık oranlarını artırdığı için bankaların hedefi haline gelen Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz dün iki ayrı bakandan övgü topladı.
Önce Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, İstanbul Finans Zirvesi sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken Merkez Bankası'nın attığı adımların normalleşmenin göstergesi olduğunu ve önceden açıklandığını, kararlarda sürpriz olmadığını söyledi. Babacan, "Merkez Bankasının atmış olduğu adımlar, normalleşmenin bir ifadesidir. Munzam karşılıklara faiz ödenmemesi... Bu, 'acaba biraz ısınma olur mu, ilerde ufukta kara bulutlar olur mu' diye Merkez Bankamızın ihtiyatlı bir kararıdır. Bu, Merkez Bankasının yetki alanındaki çalışmalardır" dedi.
'Nazım hesaba yazdık'
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise daha sonra yaptığı bir açıklamada kriz döneminde Durmuş Yılmaz ve ekibinin para politikasını güzel yönettiğini, bu sayede Türkiye'nin mali krizi diğer ülkelere kıyasla çok daha hafif atlattığını açıkladı.
İstanbul'da düzenlenen Global Ekonomi Sempozyumu'nun (GES) kapanış oturumunda Şimşek bu konuşmayı yaparken yanında oturan Yılmaz ise övgülere yanıt olarak, "İşimizi daha iyi yapabilmek için bu güzel sözleri yüzde 90 faizle iskonto ediyoruz, varlıklarımıza yazmıyoruz, nazım hesaplara dahil ediyoruz. İşimizi bizden sonra gelenler değerlendirir diyoruz" dedi.
Merkez Bankası, iki hafta önce bankaların TL zorunlu karşılık oranını yüzde 5'ten yüzde 5.5'e döviz karşılık oranını da yüzde 10'dan yüzde 11'e yükselttiğini açıkladı. Ayrıca zorunlu karşılıklarda faiz uygulamasına da son verildi. Bu adım, bankacılık çevrelerinde tartışmaya neden olmuş, önceki gün Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin kararı basından öğrendiklerini belirtirken, "Çok bozulduk. Koordinasyon daha kuvvetli olmalı. Belki de bizim zamanında söyleyebileceğimiz bazı şeylerimiz olabilirdi" demişti.
Â
Merkez bankalarla toplanacak
Yılmaz, zorunlu karşılık oranlarını artıracaklarının sinyalini çıkış stratejisini açıklarken verdiklerini hatırlatarak, "Merkez Bankası 14 Nisan 2010 tarihinde kamuoyu ile paylaştığımız çıkış stratejisinin içinde ne yapacağını açıklamıştık. Şu anda yaptıklarımız tamamen bu söylediklerimiz çerçevesinde. Sadece söylenmeyen, zorunlu karşılıklara uygulanan faiz oranlarının kaldırılması ve onun değişikliğinin yapılması" dedi.
Yılmaz, "Merkez bankasının yaptıklarını finansal istikrar açısından değerlendirilmesi gerekir. İletişim kurmak son derece zor. Yapılabilir miydi bilmiyorum" dedi.
Ancak Yılmaz gün içinde yaptığı bir başka açıklamada, bankacılık sektörüyle iletişim kanalını açık tutma konusunda çaba göstermeye devam edeceklerinin işaretini verdi ve çıkış stratejisi kapsamında uygulamaya koyulan adımlarla ilgili bankaların görüşünü almak için bir toplantı yapmaya hazırlandıklarını söyledi.
Â
'Faizi bankalara yıkma operasyonu'
Merkez Bankası'nın çıkış stratejisi kapsamında zorunlu karşılık oranını artırmasıyla ilgili tartışmaya katılan son isim Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar oldu. Konuyla ilgili sert bir açıklama yapan Çağlar, "Merkez Bankası'nın, çıkış stratejisi adı altında munzam karşılıkları yukarıya çekmesi, kendi üzerindeki 'faizleri indir' baskısını bankalara yıkma operasyonu" dedi.Â
Ziraat Bankası'nın Manchester Üniversitesi ile geliştirdiği ortak yüksek lisans programıyla ilgili Ankara'da düzenlenen toplantının ardından gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Çağlar, uygulamanın bankacılık sektörünün kârını 1 milyar lira olumsuz etkileyeceğini söylerken, "Enflasyonist kaygılar nedeniyle kredileri yavaşlatacak bu uygulamanın belki bir
yıl sonra yapılmasının daha uygun mu olurdu bilemiyorum" dedi.
Çağlar, Türkiye'deki bankacılık sektörünün geçen yıl 21 milyar lira kâr elde ettiğini, bunun yeni uygulamayla 1 milyar lirasının gittiğini belirtirken, "BDDK Başkanı da açıkladı, yılın ikinci çeyreğinde faizler çok daha hızlı daralacak. Dolayısıyla kârlılıkla ilgili, herkes bir önceki yılın kârını yakalama gayretinde iken bir de ekstradan böyle bir daralma, dolayısıyla böyle bir geriye çekilme operasyonu ki henüz ivmelendiğimiz bir dönemde iyi olmadı" diye konuştu.
Çağlar, banka karlarındaki 1 milyar liralık azalmanın Ziraat Bankası'na yansımasının ise yüzde 15 düzeyinde, 150 milyon lira civarında olacağını söyledi.
Çağlar, zorunlu karşılığa faiz ödenmeyecek olmasının yaratacağı gelir kaybını telafi etmek için bankaların faiz artırma yoluna gidebileceğine de değindi ve bankaların bunu faize ya da komisyonlara yansıtmak durumunda kalabileceklerini ekledi.