Ak Parti'den Malatya'da Refrandumda 'Evet' Toplantısı

AK Parti Malatya teşkilatı, Battalgazi Mahallesi'nde referandumda "Evet" oyu toplantısı yaptı.

Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya milletvekilleri Mücahit Fındıklı, Ömer Faruk Öz, İhsan Koca, İl Genel Meclis Başkanı Naci Şavata, AK Parti İl Başkanı Mustafa Şahin, Merkez İlçe Başkanı Celal Ekici ve çok sayıda vatandaşın katıldığı mahalle toplantısında yapılan konuşmalarda, 12 Eylül'de yapılacak olan yeni anayasa oylamasında niçin "Evet" oyu verilmesi gerektiğini izah ettiler.
AK Parti İl Başkanı Mustafa Şahin, "12 Eylül'de yapılacak olan referandum, bir seçim değil, güven oylaması değil, halkın görüşüne başvurmaya ihtiyaç duyulan bu anayasa değişikliği ile ilgili bir düzenlemedir. Referandumda alacağımız evet oyları AK Partiye verilen oylar elbette ki değil. Amaç önümüzdeki yüzyılın Türkiye'sini şekillendirecek, daha demokrat, daha özgürlükçü, daha ekonomisi düzgün, üç beş tane çapulcunun demokrasinin önüne engel olabilmek için sabah saat üçte kalkıp ta tankları yürütmekle bu
işin olmayacağını bilmeleri lazım" dedi.
Milletvekili İhsan Koca da yaptığı konuşmada Referandumla Türkiye'nin yeni bir aydınlanma dönemine gireceğini bildirip, "Bu büyük değişim yalnızca AK Parti'nin bir projesi değildir. Bu, milletin projesidir. Bu, darbe Anayasa'sını bir kenara itip milletin Anayasası'na sivil bir Anayasa'nın başlangıcına Evet'tir" ifadelerini kullandı.
Milletvekili Mücahit Fındıklı ise, "2002 yılından bu yana 5-6 tane darbe planları boşa çıktı. Burada sizin verdiğiniz güç var. Burada Sayın Başbakanımızın duruşu, yüreği ve onuru var. Hep şunu söyledi. Halktan aldığım oyun onurunu korumak, benim namus borcumdur dedi. Ve sonuna kadar dimdik ayakta durdu. Kimseye diklenmeyeceğim. Ama sonuna kadar dik duracağım dedi. Ne kadar Çete varsa, ne kadar mafya varsa, ne kadar Ergenekon varsa hepsinden hesap soracağım dedi ve bu hesaplar şimdi tek tek soruluyor"
diye konuştu.
Milletvekili ve TBMM idare Amiri Ömer Faruk Öz de, Demokrasiye vurulan her darbe bu milletin cebinden çıkıyor. Demokrasinin önündeki her engel bu millette işsizliği yaratıyor. Bir örnek verecek olursak 2008 yılında sizlerin oyuyla yüzde 47 oyla iktidara gelmiş bir AK Partiye Yargıtay cumhuriyet başsavcısı gazetelerde, internet sitelerinde dedikodu haberleri ile almış olduğu haberlerle kapatma davası açtı. Bu kapatma davasının bu ülkeye maliyeti 20 milyar dolardır. Biz 2010 yılında KÖYDES projesi
kapsamında Türkiye'de bütün köylere verdiğimiz para 1 milyar TL'dir. Birisi kalkıp da Türkiye'de bir iktidar partisi ile ilgili kapatma yetkisini kendisinde görüp de demokrasiye müdahale ederse kimse bu ülkede yatırım yapmaz. Yatırım yapmayınca üretim ve istihdam olmaz. Artık Kendin pişir kendin ye devirleri sona erdiği için rahatsız oldular" dedi.