Türkiye Partisi İl Başkanları Toplantısı
Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, "(SP ile birleşme) Biz her partideki gelişmeyi kendi iç konusu olarak değerlendiriyoruz
Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, "(SP ile birleşme) Biz her partideki gelişmeyi kendi iç konusu olarak değerlendiriyoruz. Bir siyasi parti olarak diğer partilerde olup bitenleri gözlemlemek doğaldır. Dolayısıyla hiçbir yorum yapmıyorum" dedi.
TP Genel Merkezi'nde partisinin il başkanları toplantısında konuşan Şener, referandum sonucunu değerlendirdi. İktidar partisi ve Başbakan'ın yanlış ve başarısız bir kampanya yürüttüğünü savunan Şener, iktidarın referandum sürecini seçim provasını çevirdiğini söyledi. İktidarın yaptığı referandum kampanyasında Türkiye'yi ötekileştirdiğini ileri süren Şener, kampanya boyunca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üslubunu da eleştirdi. Şener, Erdoğan'ın üslubundan dolayın 'evet' oylarının daha az çıktığını
savundu.
Tophane'de yaşanan olaylara da değinen TP Genel Başkanı, olaya ilişkin mahalle baskısı yönünde bazı yorumlar yapıldığını anımsattı. Başbakan Erdoğan'ın bu konuda 'Yaşam tarzının teminatı benimdir' yönündeki sözlerine atıfta bulunan Şener, "Başbakan ne söylüyorsa tersini yapıyor. Toplumda yaşanan olaylarda siyaset üslubunun gölgesi var" diye konuştu.
İktidarın hoşuna gitmeyen bir şey olduğunda zorla ve kamu gücünü kullanarak bunu bastırmaya çalıştığını savunan Şener, Tophane'de yaşanan olayların sorumlusunun Başbakan Erdoğan olduğunu söyledi. Şener, "Eğer siz bir ülkenin Başbakanı olarak eleştirileri, hoşunuza gitmeyen şeyleri zorla, baskıyla bastırmaya çalışıyorsanız diğerleri de aynı yöntemle bastırmaya çalışırlar" dedi.
Referandum sürecinde AK Parti'nin harcadığı parayı da eleştiren Şener, iktidarın para kaynağı konusunda açıklamaların ise tatmin verici bulmadığını söyledi. Şener, bunun yetkili kurumlar tarafından incelenmesi gerektiğini kaydetti. AK Parti'nin referandumda harcadığı parayla binlerce insanı işsizlikten kurtarabileceğini ifade eden Şener, hiçbir Avrupa ülkesinde referandum için bu kadar çok para harcanmadığını belirtti. Şener, referandum sürecinde devletin araçlarının ve personelinin kullanıldığını
belirterek bunu eleştirdi.
"İKTİDARIN HER DEDİĞİNE 'HAYIR' DİYEN BİR MUHALEFET OLMAZ"
Konuşmasında referandumda 'hayır' diyen muhalefeti de eleştiren Şener, "İktidarın her dediğine hayır diyen bir muhalefet olmaz. Maalesef iş bu noktaya gelmiştir. Aynı şeyi ben yaparsam iyidir, diğer parti yaparsa kötüdür anlayışı vardır" dedi.
Şener, referandumda kabul edilen anayasa değişikliğine rağmen mevcut anayasanın 12 Eylül anayasası olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın genel seçimlerden sonra yeni anayasa değişikliği çalışmalarına başlanılacağına ilişkin sözlerini de değerlendiren Şener, "Sanki seçimlerden sonra kendisi orada kalacak" dedi.
Referandumda asıl hatayı 'hayır' kampanyası yürüten muhalefet partilerinin yaptığını söyleyen Şener, muhalefetin referandumu iktidarla hesaplaşma zeminine çevirerek yanlış yaptığını belirtti. Şener ayrıca muhalefetin halkın değişim arzusuna ters düşen siyaset anlayışının da referandumdaki hatalarından biri olduğunu ifade etti. Referandumda yüzde 42 çıkan hayır oylarına da dikkat çeken Şener, "Hayır oyları bu iktidar ve Başbakan'a hayır anlamına gelir" dedi.
Şener, yeni anayasa çalışmaları için uygun bir iktidar ve TBMM'de uygun bir siyasi tablonun olmadığını savundu. Referandumda Güneydoğu illerindeki boykot kararının da iyi okunması gerektiğini belirten Şener, Kürt sorununun bir Türkiye gerçeği olduğunu kaydetti. Şener, "Bunu yok sayarak ülkenin sorunlarının çözülemeyeceğini herkes bilmelidir" dedi.
Demokratik açılıma da değinen Şener, iktidarın bu konuda izlediği politikayla, kavgayı ve ayrıştırmayı derinleştirdiğini savundu.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şener, 'Saadet Partisi ile birleşecek misiniz?'yönündeki soru üzerine seçimlere 8-10 ay gibi bir sürenin olduğunu anımsattı. Şener, "10 aylık bir sürenin kısa olmadığını düşünüyorum. Önümüzde uzun bir süre vardır. Seçim yaklaştıkça seçim stratejileri de ortaya çıkar. Biz her partideki gelişmeyi kendi iç konusu olarak değerlendiriyoruz ve her partinin kendi iç gelişmelerini kendisinin değerlendirmesi yorumlaması gerektiğini düşünüyoruz. Bir siyasi parti
olarak diğer partilerde olup bitenleri gözlemlemek doğaldır. Dolayısıyla hiçbir yorum yapmıyorum" dedi.
Bir başka gazetecinin seçimlerde başka partilerle ittifak yapacak mısınız? yönündeki sorusu üzerine Şener, 2007 yılındaki genel seçimlerde iktidar partisi ve anamuhalafet partisinin de ittifak yaparak girdiğini söyledi. Şener, 2007 yılında solda yer alan birçok ismin iktidar partisi listesinde, yine sağda siyaset yapan pek çok ismin CHP listesinde yer aldığını belirterek, bunun da bir ittifak olduğunu ifade etti. Şener, "Önümüzdeki milletvekili seçimlerinde iktidar partisinin bile hala kafasında bazı
ittifakların olduğunu düşünüyorum. İttifak, partilerin bir alışkanlığı haline gelmiştir. Bu ittifaklar nasıl şekillenir bugünden bunun cevabını veremeyiz" diye konuştu.
TP Genel Merkezi'nde partisinin il başkanları toplantısında konuşan Şener, referandum sonucunu değerlendirdi. İktidar partisi ve Başbakan'ın yanlış ve başarısız bir kampanya yürüttüğünü savunan Şener, iktidarın referandum sürecini seçim provasını çevirdiğini söyledi. İktidarın yaptığı referandum kampanyasında Türkiye'yi ötekileştirdiğini ileri süren Şener, kampanya boyunca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üslubunu da eleştirdi. Şener, Erdoğan'ın üslubundan dolayın 'evet' oylarının daha az çıktığını
savundu.
Tophane'de yaşanan olaylara da değinen TP Genel Başkanı, olaya ilişkin mahalle baskısı yönünde bazı yorumlar yapıldığını anımsattı. Başbakan Erdoğan'ın bu konuda 'Yaşam tarzının teminatı benimdir' yönündeki sözlerine atıfta bulunan Şener, "Başbakan ne söylüyorsa tersini yapıyor. Toplumda yaşanan olaylarda siyaset üslubunun gölgesi var" diye konuştu.
İktidarın hoşuna gitmeyen bir şey olduğunda zorla ve kamu gücünü kullanarak bunu bastırmaya çalıştığını savunan Şener, Tophane'de yaşanan olayların sorumlusunun Başbakan Erdoğan olduğunu söyledi. Şener, "Eğer siz bir ülkenin Başbakanı olarak eleştirileri, hoşunuza gitmeyen şeyleri zorla, baskıyla bastırmaya çalışıyorsanız diğerleri de aynı yöntemle bastırmaya çalışırlar" dedi.
Referandum sürecinde AK Parti'nin harcadığı parayı da eleştiren Şener, iktidarın para kaynağı konusunda açıklamaların ise tatmin verici bulmadığını söyledi. Şener, bunun yetkili kurumlar tarafından incelenmesi gerektiğini kaydetti. AK Parti'nin referandumda harcadığı parayla binlerce insanı işsizlikten kurtarabileceğini ifade eden Şener, hiçbir Avrupa ülkesinde referandum için bu kadar çok para harcanmadığını belirtti. Şener, referandum sürecinde devletin araçlarının ve personelinin kullanıldığını
belirterek bunu eleştirdi.
"İKTİDARIN HER DEDİĞİNE 'HAYIR' DİYEN BİR MUHALEFET OLMAZ"
Konuşmasında referandumda 'hayır' diyen muhalefeti de eleştiren Şener, "İktidarın her dediğine hayır diyen bir muhalefet olmaz. Maalesef iş bu noktaya gelmiştir. Aynı şeyi ben yaparsam iyidir, diğer parti yaparsa kötüdür anlayışı vardır" dedi.
Şener, referandumda kabul edilen anayasa değişikliğine rağmen mevcut anayasanın 12 Eylül anayasası olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın genel seçimlerden sonra yeni anayasa değişikliği çalışmalarına başlanılacağına ilişkin sözlerini de değerlendiren Şener, "Sanki seçimlerden sonra kendisi orada kalacak" dedi.
Referandumda asıl hatayı 'hayır' kampanyası yürüten muhalefet partilerinin yaptığını söyleyen Şener, muhalefetin referandumu iktidarla hesaplaşma zeminine çevirerek yanlış yaptığını belirtti. Şener ayrıca muhalefetin halkın değişim arzusuna ters düşen siyaset anlayışının da referandumdaki hatalarından biri olduğunu ifade etti. Referandumda yüzde 42 çıkan hayır oylarına da dikkat çeken Şener, "Hayır oyları bu iktidar ve Başbakan'a hayır anlamına gelir" dedi.
Şener, yeni anayasa çalışmaları için uygun bir iktidar ve TBMM'de uygun bir siyasi tablonun olmadığını savundu. Referandumda Güneydoğu illerindeki boykot kararının da iyi okunması gerektiğini belirten Şener, Kürt sorununun bir Türkiye gerçeği olduğunu kaydetti. Şener, "Bunu yok sayarak ülkenin sorunlarının çözülemeyeceğini herkes bilmelidir" dedi.
Demokratik açılıma da değinen Şener, iktidarın bu konuda izlediği politikayla, kavgayı ve ayrıştırmayı derinleştirdiğini savundu.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şener, 'Saadet Partisi ile birleşecek misiniz?'yönündeki soru üzerine seçimlere 8-10 ay gibi bir sürenin olduğunu anımsattı. Şener, "10 aylık bir sürenin kısa olmadığını düşünüyorum. Önümüzde uzun bir süre vardır. Seçim yaklaştıkça seçim stratejileri de ortaya çıkar. Biz her partideki gelişmeyi kendi iç konusu olarak değerlendiriyoruz ve her partinin kendi iç gelişmelerini kendisinin değerlendirmesi yorumlaması gerektiğini düşünüyoruz. Bir siyasi parti
olarak diğer partilerde olup bitenleri gözlemlemek doğaldır. Dolayısıyla hiçbir yorum yapmıyorum" dedi.
Bir başka gazetecinin seçimlerde başka partilerle ittifak yapacak mısınız? yönündeki sorusu üzerine Şener, 2007 yılındaki genel seçimlerde iktidar partisi ve anamuhalafet partisinin de ittifak yaparak girdiğini söyledi. Şener, 2007 yılında solda yer alan birçok ismin iktidar partisi listesinde, yine sağda siyaset yapan pek çok ismin CHP listesinde yer aldığını belirterek, bunun da bir ittifak olduğunu ifade etti. Şener, "Önümüzdeki milletvekili seçimlerinde iktidar partisinin bile hala kafasında bazı
ittifakların olduğunu düşünüyorum. İttifak, partilerin bir alışkanlığı haline gelmiştir. Bu ittifaklar nasıl şekillenir bugünden bunun cevabını veremeyiz" diye konuştu.