AK Partili Arslan: BDP'nin neden boykot kararı aldığı, Yargıtay telefonlarıyla ortaya çıktı

AK Parti Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan, BDP'nin kime destek olduğunun, kimin çıkarı için 'boykot' kararı aldığının Yargıtay üyelerinin ses kaydıyla bir kez daha anlaşıldığını söyledi. Arslan, "BDP'nin Kürt halkının çıkarına uymayan 'boykot'u nasıl düşündüklerini merak ediyordum. Birilerinin çıkarı ve bazılarına destek için Kürt halkının oylarını birilerine peşkeş çekmek için oyun oynadıkları ortaya çıktı. Boykot kararı MHP, CHP, Perinçek ve Temizöz'e yarıyorsa oturup düşünmemiz gerekiyor. Demek ki 'boykot' Kürt halkı için değil telefon ricasıyla, hatır için alınmış bir karardır." dedi.

Referandum çalışmaları için Diyarbakır'da bulunan AK Partili İhsan Arslan, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Seçilmişlerin hazırladığı anayasa değişikliğine ilişkin önemli maddelerin halkın onayına sunulduğunu belirten Aslan, bunun bir tabunun yıkılması anlamına geldiğini söyledi. Arslan, "Darbe ile dokunulmaz bir anayasa metni ortaya çıkartıldı. Kimsenin değiştirmesini teklif edemediği bir anayasa var ortada. Bu çağdaş anlayış açısından hiçbir yere oturtulamaz. 100 bin yıl geçse de asla değiştirilemeyecek maddeler içeriyor. Yani gelecek nesillerin iradesine ipotek koyuyor bu anayasa. Kuşakların hakkını gasp eden bir anayasanın mutlaka değişmesi gerekiyor. Referandumu bu yüzen önemsiyoruz." şeklinde konuştu.

OY KULLANMAYA MANİ OLMAK İRADE İPOTEĞİDİR

BDP'nin boykot kararının parlamentoda başlayan bir gelenek olduğunun altını çizen Arslan, CHP'nin milletvekillerine güvenemediği için bu geleneği başlattığını kaydetti. Daha sonra aynı yöntemi BDP'nin kullandığını anlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisi için çok önemli olan parti kapatmaya ilişkin maddesine bile destek vermediler. Şimdi boykot kararı aldılar. Seçim demek, halkın sandığa gidip iradesini ortaya koymasıdır. İnsanlara mani olmanız irade ipoteğidir, baskıdır. Demokrasiyi bu ülkede sırf kendileri için istiyorlar. Bu doğru değil. Empati yapmamız gerekiyor. BDP'nin baskı oluşturması, mani olmaya kalkışması hak ihlali ve demokratik anlayıştan uzak bir tutumdur. Lütfen geçmişi hatırlasınlar. Geçmişte bazı bürokratlar köylerde oy dayattı. Bundan rahatsız oluyorduk. BDP şimdi kendisi aynı şeyi yapıyor. Bu, mazlumların bir süre sonra zalim olması halidir. Başkalarının iradesine saygılı olmak lazım."

BOYKOTUN GEREKÇESİNİ AÇIKLAYAMIYORLAR

Yargıtay üyelerinin internete düşen, 'referandumda hayır çıkması için Abdullah Öcalan'a ihtiyaç duydukları ve Turgut Kazan'ın BDP'ye gönderildiği' şeklindeki ses kayıtlarına da değinen Arslan, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın görüşmeyi doğrulamasının yeterli bir cevap olmadığını vurguladı. Arslan, "Gönül isterdi ki bunu kökten reddetsinler. İlkeli olduklarını şu veya bu grubun çıkarı için değil, halk için yararlı olmadığı gerekçesiyle boykot kararı aldıklarını söyleselerdi. Bunu yapamadılar. Bunun gerekçesini açıklamadılar. Yapılan değişiklik, ülkede demokrasiye yararlı olacaksa kim yapmış olursa olsun arkasında olmamız gerekiyor. İçeriğine bakmıyorlar. AK Parti yaptı diye karşıyız, diyorlar." dedi.

Referandumda sonucun 'evet' çıkmasını temenni ettiğini anlatan Arslan, aksi durumun büyük bir talihsizlik olacağını dile getirdi. Bunun, Türkiye'nin geriye gitmesi anlamına geleceğinin altını çizen Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: "Doğru ve yeterli olmayan bu anayasayı halkın onaylamadığı anlamına geliyor. 13 Eylül'ün aydın bir gün olacağı kanaatindeyim. Bu değişiklik yeterli değil. Daha köklü bir değişikliğin olması gerektiğine inanıyoruz. Halkımızın gündemi iyi değerlendirmesini istiyorum, hiçbiri parti görüşü değil aklıselim olarak hareket etsin."