Gül, ABD'ye gidiyor ama Obama için değil

Gül'ün Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi başkanlığını yürüttüğü sırada gitmesi önemli


NEW YORK- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dün ABD’ye gitti, ama gidiş amacı ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmek değil. Hatta bu bir haftalık yoğun temas programı içinde Obama ile planlanmış bir görüşme de yok. Yalnızca 23 Eylül akşamı New York’taki ünlü Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nde Obama ve eşinin, BM Genel Kurulu’na katılan bütün ülke liderleri ve eşlerine verdiği yemeğe, Abdullah ve Hayrünisa Gül’ün birlikte katılımı öngörülüyor. Ancak aynı gün önceki saatlerdeki BM Genel Kurul açılış toplantıları sırasında kısa bir görüşme yapma ihtimali var.
Gül’ün ABD’ye asıl gidiş amacı da BM Genel Kurulu zaten. Türkiye uzun çabalardan sonra 2010’da BM Güvenlik Konseyi’nin iki yıl süren geçici üyeliklerinden birini elde etmişti. Geçici üyeler dönüşümlü olarak birer aylığına Güvenlik Konseyi’ni yönetiyor. Her yıl BM Genel Kurulu’nun açılış toplantılarının yapıldığı eylül ayında
sıranın Türkiye’ye gelmesi bu bakımdan bir şans. (Eylül başından bu yana Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ertuğrul Apakan’a büyük iş düşüyor.) Dünya liderleri bu toplantıya katılmak amacıyla New York’a geliyor ve gelmişken birbirleriyle de çoğu BM binasında olmak üzere görüşme fırsatı buluyorlar.

İki zirve toplantısı
O nedenle Gül’e Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Çevre Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanı sıra üst düzey bir Dışişleri heyeti eşlik ediyor.
Gül, BM Genel Kurul çalışmaları sırasında iki zirve toplantısında da görev alacak. Bunlardan ilki, 20 Eylül’de Etiyopya Başbakanı ile birlikte eş başkanlık yapacağı ‘Yoksulluk, Açlık ve Cinsiyet Eşitliği Sorunları ile Mücadele’ konulu toplantı.
Diğeri de ‘BM Bin Yıl Kalkınma Hedefleri’ başlıklı toplantı. Bu toplantıların ilki 2005 yılında o dönem BM Genel Sekreterliğini yürüten Kofi Annan’ın önerisiyle yapılmıştı. Bu yıl da 20-22 Eylül arasında düzenlenecek zirveye
150 ülkeden devlet veya hükümet başkanlarının katılması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Gül, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa dışında, bu devlet ve hükümet başkanlarından 12’si ile planlanmış görüşmeler yapacak. Bu görüşmeler arasında İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecat ve Yunanistan Başbakanı Yorgos Papandreu ile olanların öne çıkacağı tahmin edilebilir.
Gül, New York’taki son gününde dünyaca etkili düşünce kuruluşu Council on Foreign Relations-Dış İlişkiler Konseyi’nde bir konuşma yapacak ve soruları yanıtlayacak.

Türkiye’nin yoğun gündemi
Yahudi kuruluşların hayli etkin olduğu konseyde, Türkiye’de yapılan referandum sonuçlarının yanı sıra, AB ile ilişkiler, eksen kayması tartışmaları ve İran ve İsrail ile ilişkiler üzerine de Gül’e sorular sorulabilir.
Cumhurbaşkanı Gül, BM Genel Kurul çalışmaları için Türkiye’deki yoğun bir gündemi geride bıraktı, ama gündem onu ABD’de rahat bırakacağa benzemiyor.
Gül’ün daha 2099’da “Türkiye’nin bir numaralı sorunu, mutlaka çözülmesi gerekiyor’ diye yeni bir döneme kapı açtığı Kürt sorunu etrafındaki gelişmeler, 12 Eylül referandumundan sonra 20 Eylül’e doğru tırmanışa geçmiş
bulunuyor.
Önceki gün BDP ve hükümet arasında yapılacak görüşmenin Hakkari’deki kanlı mayın saldırısıyla iptal edilmesi ardından, gözler 20 Eylül’de BDP’nin Kürtçenin zorunlu eğitim dili olmasına dikkat çekmek için bir haftalığına ilan ettiği okul boykotuna çevrildi.
Gül, ABD’de iken Türkiye gündeminde yer alacak ve yine Gül’ün kapı açtığı bir diğer konu da, yarın, 19 Eylül’de Van Gölü’ndeki Ahtamar Kilisesi’nde Ermeni kilisesi tarafından yapılacak dini tören olacak.
Söylemeden geçmeyelim, bir de Cumhurbaşkanlığı seçimi ve başkanlık sistemi tartışmaları var gündemde. En son Sanayi Bakanı Nihat Ergün de cumhurbaşkanı adayını Başbakan Tayyip Erdoğan olarak açıkladı. Gül’e sorulacak sorular arasında bu da olabilir.
Görülüyor ya, Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin dış görünürlüğü bakımından önem taşıyan BM-ABD seyahati için Türkiye gündeminden ayrılıyor olsa da, gündem ondan ayrılacak gibi görünmüyor.