Anayasanın kabulüyle birlikte hak arama yolu tıkanmıştır

Beyaz TV ekranlarında yayınlanan Referandum 12 Eylül isimli programın bu geceki konuklarından biri de DSP Genel Başkanı Masum Türker oldu.

Anayasanın kabulüyle birlikte hak arama yolu tıkanmıştır

Referandum oylamasının ardından sonuçları değerlendiren Türker, sert ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Başbakan'ın referandum sonrası yaptığı konuşmayı eleştirerek sözlerine başlayan Türker, "Bu konuşma bir referandum sonrası bir başbakana yakışan bir konuşma değildi. Hayır verenlere adeta meydan okudu. Adeta onları statükocu diye niteledi ve özellikle maddeleri söylerken bir tanesi üzerinde duracağım. Dedi ki; bundan sonra hak arama yolunuz açıldı. Bilakis değişikliklerin kabulüyle birlikte hak arama yolu tıkanmıştır. Bundan sonra tayini çıkan bir memur Danıştay'a gidemeyecektir. Bir belediyenin yapacağı zamın üzerine hiç kimse bu zam maliyetlerin üstündedir diye gidip şikayet edemeyecektir" ifadelerini kullandı.

Ardından Başbakan'ın konuşmasındaki satır aralarına giren Türker, Erdoğan'ın DSP'ye teşekkür etmediğini belirterek, "Çünkü Demokratik Sol Parti'den kimde evet demedi bu anayasaya" şeklinde konuştu.

Ardından Anayasa'yı birlikte yaşama belgesi olarak tasfir eden Türker, "Halkın yüzde 42'sinin üstü biz bu değişiklikten yana değiliz demiştir. Aslından bu değişiklikten yana değiliz derken bir şeyi reddetmiyor. Diyor ki; gel oturalım birlikte bir Anayasa yapalım. Anayasa bir toplumsal uzlaşma belgesidir. Şimdi bu konuda Başbakan ile birebir konuşmuş bir kişi olarak yine söylüyorum. Bu bir toplumsal uzlaşma belgesi değildir. 1960 Anayasası oylanırken yüzde 60 civarında bir oy aldı ve bakın o Anayasa özgürlükleri geniş bir şekilde tanımladığı halde yaşayamadı 12 Mart'ta, 12 Eylül'de ondan sonraki dönemlerde hep değişe değişe geldi" dedi.

Daha sonra bu yapılan değişikliğin ardından evet oyu verenlerin önemli bir kısmının pişman olacağını öne süren Türker, "Belki şimdi konuşmak biraz erken daha sonra konuşuruz bunun üzerinde. Özellikle bu konuda medyanın önemli bir ağırlığı olmuştur. Bir kısım medya bu işi iki kişinin çarpışması haline getirmiştir. Hayır diyenleri öne çıkartmamıştır" diye konuştu.