Bugün hayır diyenler de kazanmıştır
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan referandum sonuçlarına ilişkin olarak AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda bir açıklama yaptı.
Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:
Sevgili vatandaşlarım, değerli kardeşlerim, değerli basın mensupları. Öncelikle milletimizin Ramazan Bayramı'nı bir kez daha kutluyor, aziz milletimize en kalbi muhabbetlerimi sunuyorum. Türkiye Ramazan Bayramı'nın ardından demokrasi bayramından da yüzünün akıyla çıkmıştır.
Halkoylamasından anayasa değişikliğinin kabulü için gereken yüzde 50'nin üzerinde evet oyu çıkmıştır. Geçici sonuçlara göre anayasamızın 26. maddesinde değişiklik yapan düzenleme yaklaşık yüzde 58 oy oranıyla kabul edilmiştir. Türkiye çapında katılım yaklaşık yüzde 77-78 aralığında olmuştur. Bu oran bundan önceki referandumda yüzde 67'ydi. Aziz milletimiz takdir yetkisini kullanarak değişiklik paketini onaylamıştır.
MİLLETİMİZİN İRADESİ TECELLİ ETMİŞTİR
Bu sonucun ülkemize, milletimize ve bütün vatandaşlarımıza hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Öncelikle halkoylamasının ülke genelinde huzur ve esenlik içinde gerçekleşmiş olmasından dolayı memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Ciddi bir asayiş sorunu yaşanmadan gerçekleşen halkoylamasında vatandaşımız huzur içinde sandığa gidip hür iradelerini ortaya koymuşlardır. Sergilenen demokratik olgunluk tüm dünyaya güzel bir mesaj vermiştir. Halkoylamasında görev alan güvenlik birimlerinden sağlık çalışanlarına, sandık görevlerinden sayım görevlilerine kadar şahsım, teşkilatım milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.
İleri demokrasi ve hukukun üstünlüğü mücadelemizde tarihi bir eşiği milletçe aşmış bulunuyoruz. Ne mutlu bizlere ki, demokrasinin hukukun adaletin çıtasını elbirliğiyle yükseltmiş bulunuyoruz. Cumhuriyetimizi tam demokrasiyle taçlandırmak için sandıkların başına gittik. Özgür irademizle, özgürlüğün adaletin meşalesini birlikte tutuşturduk. Başımız dik alnımız dik olarak diyoruz ki, halk oylamasında milletimizin iradesi tecelli etmiştir. Milletimizin iradesi hangi yönde olursa olsun saygındır, makbüldür, kıymetlidir.
12 EYLÜL'DE KAZANAN DEMOKRASİ OLMUŞTUR
Evet diyenlerin iradesi de hayır diyenlerin iradesi de sandığa gitmeyenlerin tercihi de saygı değerdir. Hiç kimsenin bu iradeyi küçümseme, yok sayma, görmezden gelme hakkı yoktur, olamaz. Demokrasi, halkın iradesini kabullenmekle bu iradeyi yönetime yansıtmakla her türlü farklılığı siyasal sürece katmakla anlam kazanır. Halkoylamasında iradesini ortaya koyan vatandaşlarımız öncelikle Türk demokrasisine olan güvenlerini ortaya koymuşlar demokrasiye güç vermişlerdir. 12 Eylül günü kazanan demokrasimiz olmuştur.
Değişimin, demokrasi içinde gerçekleşebileceği bir kez daha görülmüştür. Demokrasiye olan inanç, demokrasiye olan güven bir kez daha ortaya çıkmıştır. Her türlü sorunun çözüm yerinin demokratik siyaset olduğu, demokrasi içinde her meseleyi çözüm yoluyla ortaya koyabileceğimiz bir kez daha anlaşılmıştır. Demokrasinin gücü, milli iradenin gücü bugün kat be kat artmıştır.
BUGÜN EVET DİYENLER DE HAYIR DİYENLERDE KAZANMIŞTIR
Bugün evet diyenler de kazanmıştır, hayır diyenler de kazanmıştır. Çünkü ileri demokrasi herkes içindir. Hak ve özgürlükler herkes içindir. Hukukun üstünlüğü herkes içindir. Her bir vatan evladı bu akşam büyük bir kazanç içindedir. İsteseler de istemeseler de her vesayetçi anlayış kaybetmiştir. Bugün, bu akşam kaybeden darbeci anlayış olmuştur.
Değişime ve değişimin getireceklerine direnen anlayış kaybetmiştir. 12 Eylül günü Türk demokrasi tarihine bir dönüm noktası olarak geçecektir. Hep bununla anılacaksınız, hep bununla anılacağız. Darbe anayasasıyla kirlenen 12 Eylül tarihi bu halkoylamasıyla demokrasi için bir milat olarak tarihe parlak sayfa açmış, bu olumsuzluktan kurtulmuştur. Türkiye'de artık vesayet rejimi tarihe karışacaktır.
Türkiye'de artık zihniyet itibarıyla darbe heveslilerin hevesleri kursağında kalacaktır. Türkiye'de artık milli iradenin gücü her türlü kirli oyunu bozacaktır. Türkiye'de artık değişime, demokratikleşmeye büyümeye engel olanlar hiçbir şeyin yanlarına kar kalmayacağını daha iyi anlayacaktır. Türkiye'de artık çetelerden, terör örgütlerinden, karanlık odaklardan medet umanlar hayal kırıklığı yaşayacaklardır. Halkoylamasından çıkan evet kararı milletimizin demokrasi özleminin bir neticesidir.
MUHALEFET BU DURUMU NASIL İZAH EDECEK MERAK EDİYORUM
AK Parti olarak bu sonucu milletimizin değişime ve demokratikleşmeye verdiği çok önemli bir destek olarak görüyoruz. Bu anayasa değişikliği bir AK Parti projesi değildir. Çıkan sonuç herhangi bir partiye verilmiş destek bir güven oyu da değildir. Muhalefet partilerinden bir tanesi 'bu bir güven oylamasıdır' diyordu. Acaba bundan sonrasını ne olarak izah edecek merak ediyorum.
Ülke aydınlıktan karanlık bir döneme girmiştir diye bir açıklama yapıldı bugün. Tam aksine karanlıktan aydınlığa çıkıyor. Ama siyaseti öğrenmeleri gerekiyor. Bu vesile ile öğrenecekler. Bugün partiler oylanmamıştır. Rahat olsun. Partiler arasında bir hesaplaşma yaşanmamıştır. Rahat olsun. Bugün ortaya koyan irade farklı siyasi görüşlerden insanların inandıkları doğrulara verdikleri destektir.
TEHDİTLERE ALDIRMADAN SANDIĞA GİDEN KARDEŞLERİMİ KUTLUYORUM
Particilik yapmadan, parti farkı gözetmeden inandığı doğrulara destek veren, kalbinin, vicdanının sesini dinleyerek bu değişikliğe onay veren her bir vatandaşımı gönülden kutluyorum. Bu anayasa paketine destek veren CHP'li kardeşlerimi kutluyorum. MHP'li kardeşlerimi kutluyorum. BDP'li kardeşlerimi kutluyorum. Tehditlere aldırmadan sandığa giden kardeşlerimi kutluyorum.
Başından itibaren evet diyerek desteğini ortaya koyan Saadet Partili kardeşlerimi kutluyorum. Büyük Birlik Partili kardeşlerimi kutluyorum. Hakpar'lı kardeşlerimi kutluyorum. Bağımsız ülkücüleri kutluyorum. Kürt aydınlarını, devrimci solcu İşçi Partili kardeşlerimi kutluyorum. Liberalleri kutluyorum. AK Parti'ye gönlünü veren bu harekete inanan güvenen AK Partili kardeşlerimi kutluyorum.
DESTEK VEREN HERKESİ KUTLUYORUM
Sürecin içerisinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı'nı kutluyorum. Hak İş Konfederasyonu'nun verdiği destekten ötürü kutluyorum. Memur Sen'i verdiği destekten ötürü kutluyorum. STK'lar olarak desteklerini esirgemeyen sivil toplum kuruluşlarını özellikle kutluyorum. Genç Siviller'i kutluyorum. Kampanya süresince büyük fedakarlıkla, gayretle alın teri döken MYK, MKYK, tüm milletvekili arkadaşlarım, teşkilatımın ana kademesi, kadın kolları, gençlik kolları, il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımız tüm sandık yöneticilerini özellikle hassasiyetle davranarak yaptıkları bu görev sebebiyle kutluyorum.
Evet mitinglerinde büyük bir coşkuyla yüreğini ortaya koyan, Ramazan ayına ve sıcağa rağmen, gittiğim yerlerde 32 derece ile 52 derece arasındaki o sıcaklarda bizi yalnız bırakmayan tüm vatandaşlarımı ve kardeşlerimi kutluyorum. Hele hele oy kullanabilmek için yurt dışından gelerek gümrük kapılarında iradesini ortaya koyan kardeşlerimi kutluyorum.
OKYANUS ÖTESİNDEN DESTEK VEREN KARDEŞLERİMİ DE KUTLUYORUM
Dünyanın dört bir yanından, okyanus ötesinden bu sürece destek veren tüm kardeşlerimi kutluyorum. E ne yapayım, buradan okyanus ötesine mesajlar olduğuna göre bizim de bu mesajı verenlere bir mesajımız olması lazım. Ve yine bu süreç içerisinde her türlü mahalle baskılarına aldırmadan, her şeyini ortaya koyan, sanat camiası içerisindeki tüm temsilcilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Sokak adını değiştirmeye varıncaya kadar baskılar yapıldı. Zamanı gelince bunlar açıklanır. Herkese şükranlarımı sunuyorum. Sandığa giderek hayır da dese evet de dese iradesini yansıtan ve demokrasiye güç veren tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu halkoylamasıyla milletimizin çok önemli imkanlara kavuşmuş olduğunu, tarihi nitelikteki değişikliklere özellikle vurgulamak istiyorum. Bu bizim sorumluluğumuzu arttırmıştır. Kadınlarımıza, yaşlılarımıza, çocuklarımıza, engellilerimize, şehitlerimizin bize emaneti olan dul ve yetimlere, gazilere özellikle seslenmek istiyorum.
HAK ARAMA YÖNÜNDE ÖNEMLİ BİR KAPI AÇTIK
Artık onlara hak ettikleri ayrıcalıkları sağlayan anayasa güvencesi altında gerçekleştireceğiz. Çocuk istismarını en etkin şekilde engelleyecek tedbirleri alacağız. Havaalanında sınır kapısında sürpriz yasaklarla karşılaşan vatandaşlarımıza müjdeler olsun diyorum. Artık mahkeme kararı olmadan kimseye yurtdışına çıkış yasağı konamayacak. Hakkını hukukunu arama konusunda yeterli yollara sahip olmadığına inananlara müjdeler olsun. Anayasa Mahkemesi'ni insan hakları mahkemesine dönüştürerek hak arama yönünde önemli bir kapı daha açtık.
Bireysel başvuru imkanını Türkiye'ye getirdik. YAŞ'ın ihraç, HSYK'nın meslekten çıkarma cezalarına, memurların aldığı her türlü cezaya karşı yargıya başvurma hakkını getirdik. Kamudan hizmet alırken ihmal edildiğine inanan çeşitli mağduriyetler yaşayan vatandaşlarımıza müjdeler olsun. Burada da kamu denetçiliği kurumunu ihdas ediyoruz ve oluşturuyoruz. İşçi, memur, memur emeklisi kardeşlerime müjdeler olsun. İşçilerin sendikal haklarını kullanabilmelerini sağlıyoruz. İki sendikaya üye olma hakkını sağladık.
ARTIK HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ OLACAK
Bundan sonra toplu sözleşmede ne varsa emekli kardeşime de yansıyacak. Ekonomik ve sosyal konseyi tüm kesimlerin hükümet nezdinde kendini temsil ettiği ve ifade edeceği platform haline dönüştürdük. Türkiye'de hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir döneme giriyoruz. Artık üstünlerin hukuku olmayacak hukukun üstünlüğü olacak. Anayasa Mahkemesi'nin, HSYK'nın yapılarını demokratik ülkelerdeki işleyişlerine uygun hale getirdik. Yargıyı kast sisteminden kurtaracak, kapalı devre işleyişini katılımcı bir anlayışla işleyecek süreci başlattık.
RAHATSIZ OLDULAR
Şimdi Anayasa Mahkemesi üyesi 65 yaşa yakınsa daha kısa zamanda emekli olacak. 40 yaşında girerse 52 yaşında emekli olacak. HSYK'ya gelince sadece Adalet Bakanı ve müsteşar var. Bu 22 kişilik kadroda onlar yine olacak. Üç tane daire olacak. Genel kurulun başkanı Adalet Bakanı olacak. Bakan yetkilerin birçoğunu devrediyor. Dairelerin toplantılarına Adalet Bakanı katılamayacak. Sadece müsteşar katılacak. Beyefendiler neden rahatsız oldu? Adli ve idari yargı üyeleri seçime girecek. Diyorlar ki, 'siz böyle bir tercihte bulunamazsın' Niye? Kast sistemi var ya.
Biz artık katılımcı demokrasi diyoruz. Yargıtay'dan gene olacak ama 3 kişi, Danıştay'dan yine olacak ama 3 kişi. Yeter. Bütün bunlara karşı çıktılar. Biz ne istiyoruz? Netice. Onun için diyoruz ki, Batı ülkeleri gözden geçirin, orada bunları göreceksiniz. Hükümetin ne seçimi var ne tercihi var. Bir Adalet Bakanı tutturdular gidiyorlar. Yahu 22 kişi içinde bir kişi. Maksat orayla Adalet Bakanlığı arasındaki bağlantıyı kursun.
BİZ ÇEKTİK GELECEK NESİLLER ÇEKMESİN İSTİYORUZ
Dürüst olalım, samimi olalım. Bu ülkeyi beraber yürüteceğiz. Bugün biz varız yarın siz olacaksınız. Ama biz yarınların temelini sağlam atalım istiyoruz. Çok çile çektik, çok çile çektirdiler. Biz çektik gelecek nesiller bu çileleri çekmesin istiyoruz, derdimiz bu...
Diyorum ki, darbelere karşı çıkarak demokrasiye güç verenlere müjdeler olsun. Bir daha darbeler ve onların yol açtığı zulümler yaşanmaması için darbecilerin hukuklarını kaldırdık. Kişisel bilgilerin ortaya dökülmesinden dolayı mağdur olanlara müjdeler olsun. Fişleme dönemini sona erdirdik. Bundan dolayı artık benim vatandaşım sabah çok daha farklı, çok daha güzel çok aydınlıklı bir günle kalkacak.
13 EYLÜL MİLAT OLACAK
Gerçekleştirdiğimiz bu değişimi çok önemli ama yeterli görmüyoruz. Bu değişikliklerin ülkedeki bütün sorunları çözeceği iddiasında değiliz. Ama bunun iyi bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. 81 vilayetimizdeki 73 milyon insanımızın ortak taleplerini hayata geçirmek için bundan sonra daha çok çalışacağız. Bu referandum çok daha büyük adımlar için önemli bir eşik olacaktır. 13 Eylül günü yeni anayasa çalışmaları için bir milat olacaktır.
Yarından itibaren yeni anayasa çalışmaları için nasıl bir yol izleyeceğimizi kararlaştıracağız. Bildiğiniz gibi geçen yıllarda bir komisyon kurarak yeni anayasa için çalışmalar yapmıştık. Önümüzdeki süreçte yoğun bir çalışma içine girerek toplumun tüm kesimlerin kanaatlerini en geniş anlamda uzlaşı arayarak süreci devam ettireceğiz. Biz anayasa yapacağız iddiasında olmayacağız. Çalışmamızı biz hazırlayıp yaparız, 2011 seçimlerinden hemen sonra TBMM Başkanımız kim olacaksa onunla paylaşırız.
MİLLETİMİZE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Biz deriz ki yeni bir anayasanın uzlaşarak yapılmasına hazırız. Sayın Toptan'ın döneminde teklifimizi yaptık. Sayın Toptan siyasi gruplara yazı yazdı. Hepsinden ikişer üye istedi. Yüzde 65 olan bizden iki üye diğer üç partiden 6 üye istedi. Bütün partiler iki üye verecekti. CHP 'ben yokum' dedi. 2011 sonrasında biz buna yine hazırız. Bizim derdimiz üzümü yemek, bağcıyı dövmek değil. Derdimiz bu. Devlet sorumluluğu üstlenmek sıradan bir olay değil. Onun omuzlarımıza yüklediği sorumluluğu unutmadan milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz.
KRALLARIN DEĞİL KURALLARIN OLDUĞU BİR ÜLKE İNŞA EDELİM
Biz milletimiz sevindiği ölçüde sevinmeye devam edeceğiz. Halkın ne istediğini, hangi mesajı verdiğini doğru okumak herkesin sorumluluğudur. 12 Eylül 2010 halk oylamasından herkes kendisine göre dersler çıkaracaktır. Biz de sonuçları tüm ayrıntılarıyla analiz edeceğiz. Kanaatimizce sandıktan çıkan ana mesaj şudur. Halkımız demiştir ki, Evet artık ileri demokrasi, evet artık özgürlükler, evet artık üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü. Evet artık milli irade egemen olsun. Evet artık vesayetçi anlayışlar son bulsun. Milletimizin bu güçlü mesajını herkes almak durumundadır.
Bugün toplumun adalet talebi kazandı, hak ve hakkaniyet kazandı. Tek bir şey istiyoruz, Türkiye'nin bütün yolları adalete çıksın, hukuka çıksın, demokrasiye çıksın. Ve istiyoruz ki, kralların değil kuralların egemen olduğu bir Türkiye'yi inşa edelim. Kimse kimseye üstünlük iddiasında bulunmasın. Herkes kendisini millet karşısında sorumlu görsün. Siyasetçi oturduğu koltuktan güç almasın oturduğu koltuğa güç kazandırsın. Millete kaybettirecek eylem ve söylemlerden herkes kaçınsın.
BİRİLERİNİ İNCİLTTİYSEM ÖZÜR DİLERİM
Meydanlarda maksadı aşan beyanlar oldu. Yeni bir sayfa açmak durumundayız. Ben seçim sürecince maksadı aşan ifadelerden mümkün olduğunca kaçındım. Şahsıma yönelik ağır ithamlar ve şık olmayan yakıştırmalar sebebiyle ben hakkımı helal ediyorum. Bu arada gerçekten ben de birilerini incittiysem özür diliyorum. Artık geçmişe takılıp kalmadan ileri bakmak hele hele birinci derecede terör konusunda iktidarıyla muhalefetiyle işbirliği yapmak, milletimiz için ülkemiz için hep birlikte samimiyetle çalışmak çabalamak durumdayız. Tüm siyasi parti başkanlarını bu kutlu yolculuğa katkıda bulunmaya, işbirliği yapmaya davet ediyorum.
Sandığa giderken söz de, mühür de karar da milletin demiştim. Allah'a şükür öyle oldu. 12 Eylül bir milat oldu. Büyük kapı açılmıştır, inşallah ardına kadar açılacaktır. Demokratik hukuk devleti olarak ülkemizin dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olması için huzur ve mutluluğu için yeni bir sayfa açıldı. İstisnasız 73 milyonun mutluluğu için bu yola girdik.
Sevgili vatandaşlarım, değerli kardeşlerim, değerli basın mensupları. Öncelikle milletimizin Ramazan Bayramı'nı bir kez daha kutluyor, aziz milletimize en kalbi muhabbetlerimi sunuyorum. Türkiye Ramazan Bayramı'nın ardından demokrasi bayramından da yüzünün akıyla çıkmıştır.
Halkoylamasından anayasa değişikliğinin kabulü için gereken yüzde 50'nin üzerinde evet oyu çıkmıştır. Geçici sonuçlara göre anayasamızın 26. maddesinde değişiklik yapan düzenleme yaklaşık yüzde 58 oy oranıyla kabul edilmiştir. Türkiye çapında katılım yaklaşık yüzde 77-78 aralığında olmuştur. Bu oran bundan önceki referandumda yüzde 67'ydi. Aziz milletimiz takdir yetkisini kullanarak değişiklik paketini onaylamıştır.
MİLLETİMİZİN İRADESİ TECELLİ ETMİŞTİR
Bu sonucun ülkemize, milletimize ve bütün vatandaşlarımıza hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Öncelikle halkoylamasının ülke genelinde huzur ve esenlik içinde gerçekleşmiş olmasından dolayı memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Ciddi bir asayiş sorunu yaşanmadan gerçekleşen halkoylamasında vatandaşımız huzur içinde sandığa gidip hür iradelerini ortaya koymuşlardır. Sergilenen demokratik olgunluk tüm dünyaya güzel bir mesaj vermiştir. Halkoylamasında görev alan güvenlik birimlerinden sağlık çalışanlarına, sandık görevlerinden sayım görevlilerine kadar şahsım, teşkilatım milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.
İleri demokrasi ve hukukun üstünlüğü mücadelemizde tarihi bir eşiği milletçe aşmış bulunuyoruz. Ne mutlu bizlere ki, demokrasinin hukukun adaletin çıtasını elbirliğiyle yükseltmiş bulunuyoruz. Cumhuriyetimizi tam demokrasiyle taçlandırmak için sandıkların başına gittik. Özgür irademizle, özgürlüğün adaletin meşalesini birlikte tutuşturduk. Başımız dik alnımız dik olarak diyoruz ki, halk oylamasında milletimizin iradesi tecelli etmiştir. Milletimizin iradesi hangi yönde olursa olsun saygındır, makbüldür, kıymetlidir.
12 EYLÜL'DE KAZANAN DEMOKRASİ OLMUŞTUR
Evet diyenlerin iradesi de hayır diyenlerin iradesi de sandığa gitmeyenlerin tercihi de saygı değerdir. Hiç kimsenin bu iradeyi küçümseme, yok sayma, görmezden gelme hakkı yoktur, olamaz. Demokrasi, halkın iradesini kabullenmekle bu iradeyi yönetime yansıtmakla her türlü farklılığı siyasal sürece katmakla anlam kazanır. Halkoylamasında iradesini ortaya koyan vatandaşlarımız öncelikle Türk demokrasisine olan güvenlerini ortaya koymuşlar demokrasiye güç vermişlerdir. 12 Eylül günü kazanan demokrasimiz olmuştur.
Değişimin, demokrasi içinde gerçekleşebileceği bir kez daha görülmüştür. Demokrasiye olan inanç, demokrasiye olan güven bir kez daha ortaya çıkmıştır. Her türlü sorunun çözüm yerinin demokratik siyaset olduğu, demokrasi içinde her meseleyi çözüm yoluyla ortaya koyabileceğimiz bir kez daha anlaşılmıştır. Demokrasinin gücü, milli iradenin gücü bugün kat be kat artmıştır.
BUGÜN EVET DİYENLER DE HAYIR DİYENLERDE KAZANMIŞTIR
Bugün evet diyenler de kazanmıştır, hayır diyenler de kazanmıştır. Çünkü ileri demokrasi herkes içindir. Hak ve özgürlükler herkes içindir. Hukukun üstünlüğü herkes içindir. Her bir vatan evladı bu akşam büyük bir kazanç içindedir. İsteseler de istemeseler de her vesayetçi anlayış kaybetmiştir. Bugün, bu akşam kaybeden darbeci anlayış olmuştur.
Değişime ve değişimin getireceklerine direnen anlayış kaybetmiştir. 12 Eylül günü Türk demokrasi tarihine bir dönüm noktası olarak geçecektir. Hep bununla anılacaksınız, hep bununla anılacağız. Darbe anayasasıyla kirlenen 12 Eylül tarihi bu halkoylamasıyla demokrasi için bir milat olarak tarihe parlak sayfa açmış, bu olumsuzluktan kurtulmuştur. Türkiye'de artık vesayet rejimi tarihe karışacaktır.
Türkiye'de artık zihniyet itibarıyla darbe heveslilerin hevesleri kursağında kalacaktır. Türkiye'de artık milli iradenin gücü her türlü kirli oyunu bozacaktır. Türkiye'de artık değişime, demokratikleşmeye büyümeye engel olanlar hiçbir şeyin yanlarına kar kalmayacağını daha iyi anlayacaktır. Türkiye'de artık çetelerden, terör örgütlerinden, karanlık odaklardan medet umanlar hayal kırıklığı yaşayacaklardır. Halkoylamasından çıkan evet kararı milletimizin demokrasi özleminin bir neticesidir.
MUHALEFET BU DURUMU NASIL İZAH EDECEK MERAK EDİYORUM
AK Parti olarak bu sonucu milletimizin değişime ve demokratikleşmeye verdiği çok önemli bir destek olarak görüyoruz. Bu anayasa değişikliği bir AK Parti projesi değildir. Çıkan sonuç herhangi bir partiye verilmiş destek bir güven oyu da değildir. Muhalefet partilerinden bir tanesi 'bu bir güven oylamasıdır' diyordu. Acaba bundan sonrasını ne olarak izah edecek merak ediyorum.
Ülke aydınlıktan karanlık bir döneme girmiştir diye bir açıklama yapıldı bugün. Tam aksine karanlıktan aydınlığa çıkıyor. Ama siyaseti öğrenmeleri gerekiyor. Bu vesile ile öğrenecekler. Bugün partiler oylanmamıştır. Rahat olsun. Partiler arasında bir hesaplaşma yaşanmamıştır. Rahat olsun. Bugün ortaya koyan irade farklı siyasi görüşlerden insanların inandıkları doğrulara verdikleri destektir.
TEHDİTLERE ALDIRMADAN SANDIĞA GİDEN KARDEŞLERİMİ KUTLUYORUM
Particilik yapmadan, parti farkı gözetmeden inandığı doğrulara destek veren, kalbinin, vicdanının sesini dinleyerek bu değişikliğe onay veren her bir vatandaşımı gönülden kutluyorum. Bu anayasa paketine destek veren CHP'li kardeşlerimi kutluyorum. MHP'li kardeşlerimi kutluyorum. BDP'li kardeşlerimi kutluyorum. Tehditlere aldırmadan sandığa giden kardeşlerimi kutluyorum.
Başından itibaren evet diyerek desteğini ortaya koyan Saadet Partili kardeşlerimi kutluyorum. Büyük Birlik Partili kardeşlerimi kutluyorum. Hakpar'lı kardeşlerimi kutluyorum. Bağımsız ülkücüleri kutluyorum. Kürt aydınlarını, devrimci solcu İşçi Partili kardeşlerimi kutluyorum. Liberalleri kutluyorum. AK Parti'ye gönlünü veren bu harekete inanan güvenen AK Partili kardeşlerimi kutluyorum.
DESTEK VEREN HERKESİ KUTLUYORUM
Sürecin içerisinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı'nı kutluyorum. Hak İş Konfederasyonu'nun verdiği destekten ötürü kutluyorum. Memur Sen'i verdiği destekten ötürü kutluyorum. STK'lar olarak desteklerini esirgemeyen sivil toplum kuruluşlarını özellikle kutluyorum. Genç Siviller'i kutluyorum. Kampanya süresince büyük fedakarlıkla, gayretle alın teri döken MYK, MKYK, tüm milletvekili arkadaşlarım, teşkilatımın ana kademesi, kadın kolları, gençlik kolları, il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımız tüm sandık yöneticilerini özellikle hassasiyetle davranarak yaptıkları bu görev sebebiyle kutluyorum.
Evet mitinglerinde büyük bir coşkuyla yüreğini ortaya koyan, Ramazan ayına ve sıcağa rağmen, gittiğim yerlerde 32 derece ile 52 derece arasındaki o sıcaklarda bizi yalnız bırakmayan tüm vatandaşlarımı ve kardeşlerimi kutluyorum. Hele hele oy kullanabilmek için yurt dışından gelerek gümrük kapılarında iradesini ortaya koyan kardeşlerimi kutluyorum.
OKYANUS ÖTESİNDEN DESTEK VEREN KARDEŞLERİMİ DE KUTLUYORUM
Dünyanın dört bir yanından, okyanus ötesinden bu sürece destek veren tüm kardeşlerimi kutluyorum. E ne yapayım, buradan okyanus ötesine mesajlar olduğuna göre bizim de bu mesajı verenlere bir mesajımız olması lazım. Ve yine bu süreç içerisinde her türlü mahalle baskılarına aldırmadan, her şeyini ortaya koyan, sanat camiası içerisindeki tüm temsilcilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Sokak adını değiştirmeye varıncaya kadar baskılar yapıldı. Zamanı gelince bunlar açıklanır. Herkese şükranlarımı sunuyorum. Sandığa giderek hayır da dese evet de dese iradesini yansıtan ve demokrasiye güç veren tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu halkoylamasıyla milletimizin çok önemli imkanlara kavuşmuş olduğunu, tarihi nitelikteki değişikliklere özellikle vurgulamak istiyorum. Bu bizim sorumluluğumuzu arttırmıştır. Kadınlarımıza, yaşlılarımıza, çocuklarımıza, engellilerimize, şehitlerimizin bize emaneti olan dul ve yetimlere, gazilere özellikle seslenmek istiyorum.
HAK ARAMA YÖNÜNDE ÖNEMLİ BİR KAPI AÇTIK
Artık onlara hak ettikleri ayrıcalıkları sağlayan anayasa güvencesi altında gerçekleştireceğiz. Çocuk istismarını en etkin şekilde engelleyecek tedbirleri alacağız. Havaalanında sınır kapısında sürpriz yasaklarla karşılaşan vatandaşlarımıza müjdeler olsun diyorum. Artık mahkeme kararı olmadan kimseye yurtdışına çıkış yasağı konamayacak. Hakkını hukukunu arama konusunda yeterli yollara sahip olmadığına inananlara müjdeler olsun. Anayasa Mahkemesi'ni insan hakları mahkemesine dönüştürerek hak arama yönünde önemli bir kapı daha açtık.
Bireysel başvuru imkanını Türkiye'ye getirdik. YAŞ'ın ihraç, HSYK'nın meslekten çıkarma cezalarına, memurların aldığı her türlü cezaya karşı yargıya başvurma hakkını getirdik. Kamudan hizmet alırken ihmal edildiğine inanan çeşitli mağduriyetler yaşayan vatandaşlarımıza müjdeler olsun. Burada da kamu denetçiliği kurumunu ihdas ediyoruz ve oluşturuyoruz. İşçi, memur, memur emeklisi kardeşlerime müjdeler olsun. İşçilerin sendikal haklarını kullanabilmelerini sağlıyoruz. İki sendikaya üye olma hakkını sağladık.
ARTIK HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ OLACAK
Bundan sonra toplu sözleşmede ne varsa emekli kardeşime de yansıyacak. Ekonomik ve sosyal konseyi tüm kesimlerin hükümet nezdinde kendini temsil ettiği ve ifade edeceği platform haline dönüştürdük. Türkiye'de hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir döneme giriyoruz. Artık üstünlerin hukuku olmayacak hukukun üstünlüğü olacak. Anayasa Mahkemesi'nin, HSYK'nın yapılarını demokratik ülkelerdeki işleyişlerine uygun hale getirdik. Yargıyı kast sisteminden kurtaracak, kapalı devre işleyişini katılımcı bir anlayışla işleyecek süreci başlattık.
RAHATSIZ OLDULAR
Şimdi Anayasa Mahkemesi üyesi 65 yaşa yakınsa daha kısa zamanda emekli olacak. 40 yaşında girerse 52 yaşında emekli olacak. HSYK'ya gelince sadece Adalet Bakanı ve müsteşar var. Bu 22 kişilik kadroda onlar yine olacak. Üç tane daire olacak. Genel kurulun başkanı Adalet Bakanı olacak. Bakan yetkilerin birçoğunu devrediyor. Dairelerin toplantılarına Adalet Bakanı katılamayacak. Sadece müsteşar katılacak. Beyefendiler neden rahatsız oldu? Adli ve idari yargı üyeleri seçime girecek. Diyorlar ki, 'siz böyle bir tercihte bulunamazsın' Niye? Kast sistemi var ya.
Biz artık katılımcı demokrasi diyoruz. Yargıtay'dan gene olacak ama 3 kişi, Danıştay'dan yine olacak ama 3 kişi. Yeter. Bütün bunlara karşı çıktılar. Biz ne istiyoruz? Netice. Onun için diyoruz ki, Batı ülkeleri gözden geçirin, orada bunları göreceksiniz. Hükümetin ne seçimi var ne tercihi var. Bir Adalet Bakanı tutturdular gidiyorlar. Yahu 22 kişi içinde bir kişi. Maksat orayla Adalet Bakanlığı arasındaki bağlantıyı kursun.
BİZ ÇEKTİK GELECEK NESİLLER ÇEKMESİN İSTİYORUZ
Dürüst olalım, samimi olalım. Bu ülkeyi beraber yürüteceğiz. Bugün biz varız yarın siz olacaksınız. Ama biz yarınların temelini sağlam atalım istiyoruz. Çok çile çektik, çok çile çektirdiler. Biz çektik gelecek nesiller bu çileleri çekmesin istiyoruz, derdimiz bu...
Diyorum ki, darbelere karşı çıkarak demokrasiye güç verenlere müjdeler olsun. Bir daha darbeler ve onların yol açtığı zulümler yaşanmaması için darbecilerin hukuklarını kaldırdık. Kişisel bilgilerin ortaya dökülmesinden dolayı mağdur olanlara müjdeler olsun. Fişleme dönemini sona erdirdik. Bundan dolayı artık benim vatandaşım sabah çok daha farklı, çok daha güzel çok aydınlıklı bir günle kalkacak.
13 EYLÜL MİLAT OLACAK
Gerçekleştirdiğimiz bu değişimi çok önemli ama yeterli görmüyoruz. Bu değişikliklerin ülkedeki bütün sorunları çözeceği iddiasında değiliz. Ama bunun iyi bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. 81 vilayetimizdeki 73 milyon insanımızın ortak taleplerini hayata geçirmek için bundan sonra daha çok çalışacağız. Bu referandum çok daha büyük adımlar için önemli bir eşik olacaktır. 13 Eylül günü yeni anayasa çalışmaları için bir milat olacaktır.
Yarından itibaren yeni anayasa çalışmaları için nasıl bir yol izleyeceğimizi kararlaştıracağız. Bildiğiniz gibi geçen yıllarda bir komisyon kurarak yeni anayasa için çalışmalar yapmıştık. Önümüzdeki süreçte yoğun bir çalışma içine girerek toplumun tüm kesimlerin kanaatlerini en geniş anlamda uzlaşı arayarak süreci devam ettireceğiz. Biz anayasa yapacağız iddiasında olmayacağız. Çalışmamızı biz hazırlayıp yaparız, 2011 seçimlerinden hemen sonra TBMM Başkanımız kim olacaksa onunla paylaşırız.
MİLLETİMİZE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Biz deriz ki yeni bir anayasanın uzlaşarak yapılmasına hazırız. Sayın Toptan'ın döneminde teklifimizi yaptık. Sayın Toptan siyasi gruplara yazı yazdı. Hepsinden ikişer üye istedi. Yüzde 65 olan bizden iki üye diğer üç partiden 6 üye istedi. Bütün partiler iki üye verecekti. CHP 'ben yokum' dedi. 2011 sonrasında biz buna yine hazırız. Bizim derdimiz üzümü yemek, bağcıyı dövmek değil. Derdimiz bu. Devlet sorumluluğu üstlenmek sıradan bir olay değil. Onun omuzlarımıza yüklediği sorumluluğu unutmadan milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz.
KRALLARIN DEĞİL KURALLARIN OLDUĞU BİR ÜLKE İNŞA EDELİM
Biz milletimiz sevindiği ölçüde sevinmeye devam edeceğiz. Halkın ne istediğini, hangi mesajı verdiğini doğru okumak herkesin sorumluluğudur. 12 Eylül 2010 halk oylamasından herkes kendisine göre dersler çıkaracaktır. Biz de sonuçları tüm ayrıntılarıyla analiz edeceğiz. Kanaatimizce sandıktan çıkan ana mesaj şudur. Halkımız demiştir ki, Evet artık ileri demokrasi, evet artık özgürlükler, evet artık üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü. Evet artık milli irade egemen olsun. Evet artık vesayetçi anlayışlar son bulsun. Milletimizin bu güçlü mesajını herkes almak durumundadır.
Bugün toplumun adalet talebi kazandı, hak ve hakkaniyet kazandı. Tek bir şey istiyoruz, Türkiye'nin bütün yolları adalete çıksın, hukuka çıksın, demokrasiye çıksın. Ve istiyoruz ki, kralların değil kuralların egemen olduğu bir Türkiye'yi inşa edelim. Kimse kimseye üstünlük iddiasında bulunmasın. Herkes kendisini millet karşısında sorumlu görsün. Siyasetçi oturduğu koltuktan güç almasın oturduğu koltuğa güç kazandırsın. Millete kaybettirecek eylem ve söylemlerden herkes kaçınsın.
BİRİLERİNİ İNCİLTTİYSEM ÖZÜR DİLERİM
Meydanlarda maksadı aşan beyanlar oldu. Yeni bir sayfa açmak durumundayız. Ben seçim sürecince maksadı aşan ifadelerden mümkün olduğunca kaçındım. Şahsıma yönelik ağır ithamlar ve şık olmayan yakıştırmalar sebebiyle ben hakkımı helal ediyorum. Bu arada gerçekten ben de birilerini incittiysem özür diliyorum. Artık geçmişe takılıp kalmadan ileri bakmak hele hele birinci derecede terör konusunda iktidarıyla muhalefetiyle işbirliği yapmak, milletimiz için ülkemiz için hep birlikte samimiyetle çalışmak çabalamak durumdayız. Tüm siyasi parti başkanlarını bu kutlu yolculuğa katkıda bulunmaya, işbirliği yapmaya davet ediyorum.
Sandığa giderken söz de, mühür de karar da milletin demiştim. Allah'a şükür öyle oldu. 12 Eylül bir milat oldu. Büyük kapı açılmıştır, inşallah ardına kadar açılacaktır. Demokratik hukuk devleti olarak ülkemizin dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olması için huzur ve mutluluğu için yeni bir sayfa açıldı. İstisnasız 73 milyonun mutluluğu için bu yola girdik.