Kılıçdaroğlu: 'Başbakan Camdan Konuşur'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yozgat'ta yaptığı mitingde,
"Başbakan'ın sağında ve solunda iki tane cam var. Camdan metin geçer, o da konuşur. Yani camdan konuşur. Bizim gibi yüreğinden değil, candan değil, öyle konuşamaz o" ifadelerini kullandı.
Yozgat'a siyasetçi olarak ilk defa geldiğini bundan sonra yapılacak seçimden sonra başbakan olarak geleceğini belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Artık yeni sayfa açıldı; siyasette doğruları söyleyeceğiz. Halkta ayrılığa gayrılığa yer vermeyeceğiz. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Bütün yurttaşlarımızı kucaklayacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın Aydın'da yaptığı konuşmaya değinerek, "Biz, 'Kul hakkı yiyenlerden hesap soracağız. Kul hakkı yiyenleri Yüce Divan'a göndereceğiz' deyince Başbakan Aydın'da başlamış, 'Biz kefeni giymiş, biz Menderes gibiyiz. Verilmeyecek hesabımız yoktur' diye. Bozok Ovası'ndan söylüyorum, Yozgat'tan söylüyorum. Başbakan kimse sana kefen giydiremez, sana kim kefen giydirecekse gel kardeşini bul. Önce mücadeleyi ben vereceğim. Ama kul hakkı yediysen hesap soracağız, bu hesap soracakların
başında da bu kardeşin gelecek" diye konuştu.
"Recep Bey irticadan konuşamaz öyle bir kabiliyeti yok" diyen Kılıçdaroğlu, "Onun sağında ve solunda iki tane cam var. Camdan metin geçer, o da konuşur. Yani camdan konuşur. Bizim gibi yüreğinden değil, candan değil, öyle konuşamaz o. Sen başbakanken, sen başbakanlık yapıyorsan, çık milletin önüne kağıda cama falan bakma, içinden ne geliyorsa öyle konuş, yiğitçe konuş, cama bakacaksın eline bir metin tutuşturacaklar, o metinden konuşacaksın, ne söylediğini bilmeyeceksin" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliği ile ilgili olarak, "Biz, 'Bu Anayasa değişikliği kayısı ve fındık üreticisinin derdini çözüyor mu?' diye sorduğumuzda 'hayır' dediler. Şimdi ben bunları söylüyorum, 'Ben fındık üreticisinin sorunu çözüyor mu?' diye soruyorum, Başbakan kayısı anlıyor, fındık anlıyor. Gitmiş Hatay'a künefe anlamış.Başbakan'ın görevi yemek, yiye yiye daha gözün doymadı mı, fınıdık üreticisinin alın terini sömürdün daha yetmedi mi?" açıklamasını yaptı.
"Bu Anayasa değişikliği esnafın, emeklinin, çiftçinin derdini çözüyor mu, yolsuzlukları ortanadan kaldırıyor mu, sanaycinin derdiğini çözüyor mu?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Peki bu Anayasa değişikliği kimin derdini çözüyor? Recep Bey'in derdiğini çözüyor değil mi? 'Kul hakkı yiyecek, hesap vermeyeceğim' diyor. Siz buna izin verecek misiniz? Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. 'Kul hakkı yemek serbesttir' diyorsanız, bu Anayasa'ya 'evet' deyin. Recep Bey yemeye devam etsin. Ama, 'Kul hakkı yemek günahtır,
kul hakkı yiyenlerden hesap sorulması gerekir' diyorsanız bu Anayasa'ya 'hayır' diyeceksiniz. Herkes hesabını vermeli, Recep Bey de vermeli. Bu Anayasa'da dokunulmazlıklar var mı, dokunulmazlıklar niye yok? Başbakan, 'Biz kimseden korkmuyoruz, kimseden çekinmiyoruz. Verilemeyecek hesabımız yok' diyor. Sayın Başbakan niye Anayasa'dan dokunulmazlıkları kaldırmıyorsun? Madem korkmuyorsun, madem verilmeyecek hesabın yok, niye yiğit gibi davranmıyorsun, niye verdiğin sözü tutmuyorsun, niye, 'Ben dokunulmazlıkları
kaldırıyorum hodri meydan' demiyorsun" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından otobüsün üzerinden halka karanfil attı. Kısa süreliğine otobüsten inen Kılıçdaroğlu'ın gören vatandaşlar, kucağına çocuk verip hatıra fotoğrafı çektirdi.
Yozgat'a siyasetçi olarak ilk defa geldiğini bundan sonra yapılacak seçimden sonra başbakan olarak geleceğini belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Artık yeni sayfa açıldı; siyasette doğruları söyleyeceğiz. Halkta ayrılığa gayrılığa yer vermeyeceğiz. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Bütün yurttaşlarımızı kucaklayacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın Aydın'da yaptığı konuşmaya değinerek, "Biz, 'Kul hakkı yiyenlerden hesap soracağız. Kul hakkı yiyenleri Yüce Divan'a göndereceğiz' deyince Başbakan Aydın'da başlamış, 'Biz kefeni giymiş, biz Menderes gibiyiz. Verilmeyecek hesabımız yoktur' diye. Bozok Ovası'ndan söylüyorum, Yozgat'tan söylüyorum. Başbakan kimse sana kefen giydiremez, sana kim kefen giydirecekse gel kardeşini bul. Önce mücadeleyi ben vereceğim. Ama kul hakkı yediysen hesap soracağız, bu hesap soracakların
başında da bu kardeşin gelecek" diye konuştu.
"Recep Bey irticadan konuşamaz öyle bir kabiliyeti yok" diyen Kılıçdaroğlu, "Onun sağında ve solunda iki tane cam var. Camdan metin geçer, o da konuşur. Yani camdan konuşur. Bizim gibi yüreğinden değil, candan değil, öyle konuşamaz o. Sen başbakanken, sen başbakanlık yapıyorsan, çık milletin önüne kağıda cama falan bakma, içinden ne geliyorsa öyle konuş, yiğitçe konuş, cama bakacaksın eline bir metin tutuşturacaklar, o metinden konuşacaksın, ne söylediğini bilmeyeceksin" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliği ile ilgili olarak, "Biz, 'Bu Anayasa değişikliği kayısı ve fındık üreticisinin derdini çözüyor mu?' diye sorduğumuzda 'hayır' dediler. Şimdi ben bunları söylüyorum, 'Ben fındık üreticisinin sorunu çözüyor mu?' diye soruyorum, Başbakan kayısı anlıyor, fındık anlıyor. Gitmiş Hatay'a künefe anlamış.Başbakan'ın görevi yemek, yiye yiye daha gözün doymadı mı, fınıdık üreticisinin alın terini sömürdün daha yetmedi mi?" açıklamasını yaptı.
"Bu Anayasa değişikliği esnafın, emeklinin, çiftçinin derdini çözüyor mu, yolsuzlukları ortanadan kaldırıyor mu, sanaycinin derdiğini çözüyor mu?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Peki bu Anayasa değişikliği kimin derdini çözüyor? Recep Bey'in derdiğini çözüyor değil mi? 'Kul hakkı yiyecek, hesap vermeyeceğim' diyor. Siz buna izin verecek misiniz? Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. 'Kul hakkı yemek serbesttir' diyorsanız, bu Anayasa'ya 'evet' deyin. Recep Bey yemeye devam etsin. Ama, 'Kul hakkı yemek günahtır,
kul hakkı yiyenlerden hesap sorulması gerekir' diyorsanız bu Anayasa'ya 'hayır' diyeceksiniz. Herkes hesabını vermeli, Recep Bey de vermeli. Bu Anayasa'da dokunulmazlıklar var mı, dokunulmazlıklar niye yok? Başbakan, 'Biz kimseden korkmuyoruz, kimseden çekinmiyoruz. Verilemeyecek hesabımız yok' diyor. Sayın Başbakan niye Anayasa'dan dokunulmazlıkları kaldırmıyorsun? Madem korkmuyorsun, madem verilmeyecek hesabın yok, niye yiğit gibi davranmıyorsun, niye verdiğin sözü tutmuyorsun, niye, 'Ben dokunulmazlıkları
kaldırıyorum hodri meydan' demiyorsun" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından otobüsün üzerinden halka karanfil attı. Kısa süreliğine otobüsten inen Kılıçdaroğlu'ın gören vatandaşlar, kucağına çocuk verip hatıra fotoğrafı çektirdi.