Referanduma Doğru
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Kutbettin Arzu, 12 Eylül'de bir fırsat olarak halkın önüne gelecek olan sandıktan 'Hayır' oyu çıkması durumunda, Diyarbakır'da görülmeye devam eden Cemal Temizöz davasının askeri mahkemelerde görüleceğini belirtti
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Kutbettin Arzu, 12 Eylül'de bir fırsat olarak halkın önüne gelecek olan sandıktan 'Hayır' oyu çıkması durumunda, Diyarbakır'da görülmeye devam eden Cemal Temizöz davasının askeri mahkemelerde görüleceğini belirtti.
Referandum gezileri kapsamında Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde yaklaşık 50 köy ve mahalle muhtarıyla bir araya gelen AK Parti Milletvekili Kutbettin Arzu ve Ak Parti İl Başkan yardımcısı Ahmet Akyıl, 12 Eylül'deki referandumda oylanacak maddeler ile ilgili olarak muhtarlarla görüş alışverişinde bulundu. Muhtarlara uzun bir konuşma yapan Milletvekili Arzu, Cumhuriyet'in kuruluşunun ardından uzun süre CHP'nin Türkiye'yi tek parti iktidarıyla yönettiğini belirterek daha sonra 1950 yılından sonra halkın kendi
kendini yönetmeye başladığını söyledi. Daha sonra 1960 yılında yapılan askeri darbeyle birlikte Başbakan Menderes ve 2 bakanın asıldığını hatırlatan Arzu, Türkiye'nin bu darbenin ardından birçok darbe ve muhtıra yaşadığını anlattı. Arzu, son askeri darbenin 1980 yılında yapılmasının ardından darbeci zihniyet tarafından yapılan Anayasa'nın halka dayatıldığını söyleyerek, "O zamanki darbeciler bu halka dayattıkları Anayasa ile dediler ki ya bu Anayasa'yı kabul edersiniz ya da askerler bu devleti yönetmeye
devam eder. Vatandaşlarımız da içeriğinde ne olduğunu bilmediği bu darbe Anayasa'sını kabul etmek zorunda kaldı" dedi.
"BU REFERANDUM FIRSAT BİLİNMELİ"
1982 Anayasası ile birlikte halkın seçtiği hükümetlerin halkın istediği icraatları yapamadığına dikkat çeken Arzu, Anayasa Mahkemesi'nin ve Danıştay'ın geçmişte aldığı kararlar sayesinde ülkenin zaman zaman yönetilemez hale geldiğini söyledi. 12 Eylül 2010 tarihinde oylanacak olan Anayasa'nın da halkın kendi kendini daha iyi yönetmesi yönünde önemli bir adım olacağını bildiren Arzu, 2011 seçimlerinin ardından daha demokratik ve sivil bir anayasa yapılacağını belirtti. Arzu ayrıca bu referandumu
milletvekili seçimi gibi göstermek isteyen çevrelerin bulunduğuna dikkatleri çekerek herhangi bir partiye oy veren bütün seçmenlerin bu Anayasa değişikliğini bir fırsat bilerek kendi kendini yönetmede önemli bir adım atacağını söyledi. Ak Parti'li Arzu 12 Eylül'de bir fırsat olarak halkın önüne gelecek olan sandıktan "Hayır" oyu çıkması durumunda, Diyarbakır'da görülmeye devam eden Cemal Temizöz davasının askeri mahkemelerde görüleceğini belirterek, Türkiye gündeminde bulunan bütün kritik davaların halkın
istediği gibi sonuçlanamayacağına da dikkat çekti.
"BÖLGEDE YAŞAYAN HALK BİR ŞEKİLDE FİŞLENDİ"
Referandum paketinde bulunan ve vatandaşların kişisel verilerinin korunması ile ilgili maddenin önemine vurgu yapan Arzu, bölgede yaşayan bütün halkın bir şekilde fişlendiğini belirterek buna son vermek için referandumda 'evet' denmesi gerektiğini dile getirdi. Fişleme ile ilgili olarak yıllar önce Çınar ilçesinde yaşanan trajikomik bir hadiseyi muhtarlarla paylaşan Arzu, 1980 askeri darbesinin ardından bölgeye gezi düzenleyen Kenan Evren'in ziyareti sırasında elektriklerin kesilmesi dolayısı ile
belediyede görevli Elektrik Mühendisi S.P.'nin sorumlu tutulduğunu ve Kenan Evren'e sabotaj yapması suçlaması ile saatlerce sorgulandığını anlattı. İleriki yıllarda S.P.'nin Çınar ilçesinde Türkiye Elektrik Kurumu'nda (TEK) müdür olduğunu ancak dosyasında bahsi geçen hadiseden dolayı fişlendiği için görevden alındığını anımsattı.
Referandum gezileri kapsamında Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde yaklaşık 50 köy ve mahalle muhtarıyla bir araya gelen AK Parti Milletvekili Kutbettin Arzu ve Ak Parti İl Başkan yardımcısı Ahmet Akyıl, 12 Eylül'deki referandumda oylanacak maddeler ile ilgili olarak muhtarlarla görüş alışverişinde bulundu. Muhtarlara uzun bir konuşma yapan Milletvekili Arzu, Cumhuriyet'in kuruluşunun ardından uzun süre CHP'nin Türkiye'yi tek parti iktidarıyla yönettiğini belirterek daha sonra 1950 yılından sonra halkın kendi
kendini yönetmeye başladığını söyledi. Daha sonra 1960 yılında yapılan askeri darbeyle birlikte Başbakan Menderes ve 2 bakanın asıldığını hatırlatan Arzu, Türkiye'nin bu darbenin ardından birçok darbe ve muhtıra yaşadığını anlattı. Arzu, son askeri darbenin 1980 yılında yapılmasının ardından darbeci zihniyet tarafından yapılan Anayasa'nın halka dayatıldığını söyleyerek, "O zamanki darbeciler bu halka dayattıkları Anayasa ile dediler ki ya bu Anayasa'yı kabul edersiniz ya da askerler bu devleti yönetmeye
devam eder. Vatandaşlarımız da içeriğinde ne olduğunu bilmediği bu darbe Anayasa'sını kabul etmek zorunda kaldı" dedi.
"BU REFERANDUM FIRSAT BİLİNMELİ"
1982 Anayasası ile birlikte halkın seçtiği hükümetlerin halkın istediği icraatları yapamadığına dikkat çeken Arzu, Anayasa Mahkemesi'nin ve Danıştay'ın geçmişte aldığı kararlar sayesinde ülkenin zaman zaman yönetilemez hale geldiğini söyledi. 12 Eylül 2010 tarihinde oylanacak olan Anayasa'nın da halkın kendi kendini daha iyi yönetmesi yönünde önemli bir adım olacağını bildiren Arzu, 2011 seçimlerinin ardından daha demokratik ve sivil bir anayasa yapılacağını belirtti. Arzu ayrıca bu referandumu
milletvekili seçimi gibi göstermek isteyen çevrelerin bulunduğuna dikkatleri çekerek herhangi bir partiye oy veren bütün seçmenlerin bu Anayasa değişikliğini bir fırsat bilerek kendi kendini yönetmede önemli bir adım atacağını söyledi. Ak Parti'li Arzu 12 Eylül'de bir fırsat olarak halkın önüne gelecek olan sandıktan "Hayır" oyu çıkması durumunda, Diyarbakır'da görülmeye devam eden Cemal Temizöz davasının askeri mahkemelerde görüleceğini belirterek, Türkiye gündeminde bulunan bütün kritik davaların halkın
istediği gibi sonuçlanamayacağına da dikkat çekti.
"BÖLGEDE YAŞAYAN HALK BİR ŞEKİLDE FİŞLENDİ"
Referandum paketinde bulunan ve vatandaşların kişisel verilerinin korunması ile ilgili maddenin önemine vurgu yapan Arzu, bölgede yaşayan bütün halkın bir şekilde fişlendiğini belirterek buna son vermek için referandumda 'evet' denmesi gerektiğini dile getirdi. Fişleme ile ilgili olarak yıllar önce Çınar ilçesinde yaşanan trajikomik bir hadiseyi muhtarlarla paylaşan Arzu, 1980 askeri darbesinin ardından bölgeye gezi düzenleyen Kenan Evren'in ziyareti sırasında elektriklerin kesilmesi dolayısı ile
belediyede görevli Elektrik Mühendisi S.P.'nin sorumlu tutulduğunu ve Kenan Evren'e sabotaj yapması suçlaması ile saatlerce sorgulandığını anlattı. İleriki yıllarda S.P.'nin Çınar ilçesinde Türkiye Elektrik Kurumu'nda (TEK) müdür olduğunu ancak dosyasında bahsi geçen hadiseden dolayı fişlendiği için görevden alındığını anımsattı.