Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Kpss'deki Kopya İddialarını Değerlendirdi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, KPSS'deki kopya iddialarına ilişkin olarak gazetecilerin ve vatandaşların sorularıyla karşılaştıklarını, ancak kendilerinin mevcut Anayasa'ya göre yetkilerinin olmadığını belirtti
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, KPSS'deki kopya iddialarına ilişkin olarak gazetecilerin ve vatandaşların sorularıyla karşılaştıklarını, ancak kendilerinin mevcut Anayasa'ya göre yetkilerinin olmadığını belirtti.
Amasya Milli Hakimiyet Parkı'nda Amasya Belediyesi'nin düzenlediği ve AK Parti Amasya Milletvekilleri Akif Gülle ile Dr. Avni Erdemir, Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren ve sivil toplum kuruluşu temsicilerinin de aralarında yer aldığı bine yakın kişinin katıldığı iftar programında konuşan Çiçek, Türkiye'de vatandaşların her şeyin hesabını hükümetten sorduğuna dikkat çekerken, "Ama vatandaşımız bu soruyu sorarken bu Anayasa'ya göre bunun yetkisi var mı,
sorumluluğu var mı diye sormaz. Şimdi gündemde KPSS sınavlarıyla ilgili bir sıkıntı var. Her gittiğimiz yerde basın mensupları da, düz vatandaşımız da soruyor. Nasıl olacak, niye böyle oldu, niye böyle yaptınız? Ama hiçbir Allah'ın kulu da demiyor ki, ÖSYM imtihanı ile ilgili bu hükümetin ne alakası var? Bana niye soruyorsunuz bunu? Komisyonu ben kurmuyorum, ÖSYM başkanını ben atamıyorum? Ondan sonra değerlendirmeyi ben yapmıyorum? Hiç alakam yok, peki bunun hesabını benden neden soruyorsun? Çünkü benden
başka karşısına çıkan yok da ondan. Madem ki bunun hesabını benden soracaksın, o zaman yetkisini de ben isterim. Çünkü yetkiyi başkası kullanacak hesabı ben vereceğim. Dünyada böyle bir demokrasi yok. Gelsin ÖSYM'nin başkanı, onu oraya getirenler vatandaşın önüne çıksın, hesabını versin. Mikrofonun karşısına çıksın desin ki, aslı esası şudur şudur bunların izahını yapsın. Niye ben vereceğim yetkim olmayan. Davul bende çomak başkasında benden istenilen havayı çalmamı istiyor. Böyle bir demokrasi olabilir
mi? Böyle bir demokrasi olmaz. Olmaması için yapılması gereken şey sözün sahibinin de milletin olması lazım, kararın sahibinin de milletin olması lazım. Bu olmadığı sürece bu sıkıntıları, bu çelişkileri yaşamaya devam ederiz. Onun için ilk yapılması gereken iş 82 Anayasası'nın değiştirilmesidir" dedi.
1982 yılının ardından geçen 28 senede Anayasa'nın Türkiye'ye dar geldini anımsatan Çiçek, "Ayağımız o zaman 38 numara, büyümüşüz 42 olmuş. İlle de bu 38 numara ayakkabıyı giyeceğiz. Ayak sancısından ve ayak nasırından kurtulamazsınız. Şimdi bizim demokrasimiz nasırlı demokrasi. Her tarafından sıkıntı çıkıyor. 28 yıldır bu anayasa yürürlükte, 16 defa değişiklik oldu. Siz yepyeni bir bina yapmışsınız birinci sene tabandan su almaya başlamış. İkinci sene olmuş duvar çatlamaya başlamış, bir başka iktidar
gelmiş orayı sıvamaya başlamış. Bir üçüncü sene kapısı gelmez, penceresi kapanmaz, kanalizasyonu çalışmaz, çatısı bacası ayrı felaket. 28 senede 16 defa değişikliğe mağruz kalan bir anayasanın Türkiye'nin önünü tıkadığını görmemiz lazım. Bu bir parti meselesi değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir meselesidir. Artık bu anayasa son kullanım tarihi çoktan geçmiş bir ilaç gibidir. Bu ilacı kullanmaya devam takdirde şifa değil, bela bulursunuz" şeklinde konuştu.
BDP tarafından kamuoyunun gündemine atılan demokratik özerklik konusuna da dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Çiçek, "Bu ülkede yaşayan ben ayrı bayrak istiyorum demediği sürece, ayrı devlet, ayrı vatan istiyorum demediği sürece, iki ayrı milletiz deyip, milleti üç, beş parçaya bölmediği sürece partisi ne olursa olsun, dini görüş, kanaati ne olursa olsun hepsi bu ülkede birinci sınıf insandır ve hepsi vatanseverdir. Hepsi benim başımın tacıdır, benim öz kardeşimdir" diye konuştu.
Amasya'daki temaslarında Amasya Valiliği ile Amasya Belediyesi'ni de ziyaret eden Bakan Çiçek, 1914 yılının Amasya'sının maketinin sergilendiği Minyatür Amasya Müzesi'ni gezdi ve Vali Halil İbrahim Daşöz ile Belediye Başkanı Cafer Özdemir'den bilgiler aldı.
Amasya Milli Hakimiyet Parkı'nda Amasya Belediyesi'nin düzenlediği ve AK Parti Amasya Milletvekilleri Akif Gülle ile Dr. Avni Erdemir, Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren ve sivil toplum kuruluşu temsicilerinin de aralarında yer aldığı bine yakın kişinin katıldığı iftar programında konuşan Çiçek, Türkiye'de vatandaşların her şeyin hesabını hükümetten sorduğuna dikkat çekerken, "Ama vatandaşımız bu soruyu sorarken bu Anayasa'ya göre bunun yetkisi var mı,
sorumluluğu var mı diye sormaz. Şimdi gündemde KPSS sınavlarıyla ilgili bir sıkıntı var. Her gittiğimiz yerde basın mensupları da, düz vatandaşımız da soruyor. Nasıl olacak, niye böyle oldu, niye böyle yaptınız? Ama hiçbir Allah'ın kulu da demiyor ki, ÖSYM imtihanı ile ilgili bu hükümetin ne alakası var? Bana niye soruyorsunuz bunu? Komisyonu ben kurmuyorum, ÖSYM başkanını ben atamıyorum? Ondan sonra değerlendirmeyi ben yapmıyorum? Hiç alakam yok, peki bunun hesabını benden neden soruyorsun? Çünkü benden
başka karşısına çıkan yok da ondan. Madem ki bunun hesabını benden soracaksın, o zaman yetkisini de ben isterim. Çünkü yetkiyi başkası kullanacak hesabı ben vereceğim. Dünyada böyle bir demokrasi yok. Gelsin ÖSYM'nin başkanı, onu oraya getirenler vatandaşın önüne çıksın, hesabını versin. Mikrofonun karşısına çıksın desin ki, aslı esası şudur şudur bunların izahını yapsın. Niye ben vereceğim yetkim olmayan. Davul bende çomak başkasında benden istenilen havayı çalmamı istiyor. Böyle bir demokrasi olabilir
mi? Böyle bir demokrasi olmaz. Olmaması için yapılması gereken şey sözün sahibinin de milletin olması lazım, kararın sahibinin de milletin olması lazım. Bu olmadığı sürece bu sıkıntıları, bu çelişkileri yaşamaya devam ederiz. Onun için ilk yapılması gereken iş 82 Anayasası'nın değiştirilmesidir" dedi.
1982 yılının ardından geçen 28 senede Anayasa'nın Türkiye'ye dar geldini anımsatan Çiçek, "Ayağımız o zaman 38 numara, büyümüşüz 42 olmuş. İlle de bu 38 numara ayakkabıyı giyeceğiz. Ayak sancısından ve ayak nasırından kurtulamazsınız. Şimdi bizim demokrasimiz nasırlı demokrasi. Her tarafından sıkıntı çıkıyor. 28 yıldır bu anayasa yürürlükte, 16 defa değişiklik oldu. Siz yepyeni bir bina yapmışsınız birinci sene tabandan su almaya başlamış. İkinci sene olmuş duvar çatlamaya başlamış, bir başka iktidar
gelmiş orayı sıvamaya başlamış. Bir üçüncü sene kapısı gelmez, penceresi kapanmaz, kanalizasyonu çalışmaz, çatısı bacası ayrı felaket. 28 senede 16 defa değişikliğe mağruz kalan bir anayasanın Türkiye'nin önünü tıkadığını görmemiz lazım. Bu bir parti meselesi değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir meselesidir. Artık bu anayasa son kullanım tarihi çoktan geçmiş bir ilaç gibidir. Bu ilacı kullanmaya devam takdirde şifa değil, bela bulursunuz" şeklinde konuştu.
BDP tarafından kamuoyunun gündemine atılan demokratik özerklik konusuna da dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Çiçek, "Bu ülkede yaşayan ben ayrı bayrak istiyorum demediği sürece, ayrı devlet, ayrı vatan istiyorum demediği sürece, iki ayrı milletiz deyip, milleti üç, beş parçaya bölmediği sürece partisi ne olursa olsun, dini görüş, kanaati ne olursa olsun hepsi bu ülkede birinci sınıf insandır ve hepsi vatanseverdir. Hepsi benim başımın tacıdır, benim öz kardeşimdir" diye konuştu.
Amasya'daki temaslarında Amasya Valiliği ile Amasya Belediyesi'ni de ziyaret eden Bakan Çiçek, 1914 yılının Amasya'sının maketinin sergilendiği Minyatür Amasya Müzesi'ni gezdi ve Vali Halil İbrahim Daşöz ile Belediye Başkanı Cafer Özdemir'den bilgiler aldı.