Referandum 'içtihat' da değiştirir...

Esas denetimine karşı çıkan, aralarında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın da bulunduğu 4 üye, anay...


Esas denetimine karşı çıkan, aralarında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın da bulunduğu 4 üye, anayasa değişikliklerinin engellenmesi durumunda, demokrasi dışı girişimlerle değişikliklerin yapılabileceği uyarısında bulundu. Kararın alınmasını sağlayan 7 üye ise örtülü biçimde "sivil dikta" tartışmalarına atıf yaparak, iktidarın sayısal çoğunluğa sahip olmasının anayasayı istediği gibi değiştirebileceği anlamına gelmediğini vurguladı. 

Türban kararından ilerde!
7 üyeden, Başkanvekili Osman Paksüt, mahkemenin iktidara karşı olmasından daha korkutucu olanın, siyasallaşmış bir mahkeme olduğunu belirterek tartışmayı boyutlandırdı. Yüksek Mahkeme, böylece, ilk kez anayasa değişikliğini esastan denetlediği türban kararının bile ilerisine geçerek, bütün değişiklikleri, anayasanın ilk 4 maddesine uygunluk yönünden denetleyebileceğini ilan etmiş oldu. İçtihat, ancak mahkemenin yapısının değişmesi ya da uzun süreçte, üye profilinin yenilenmesiyle değişebilecek.
Anayasaya göre, anayasa değişiklikleri Yüksek Mahkeme tarafından ancak şekil yönünden denetlenebiliyor. Ancak 2007'de mahkeme, üniversitelerdeki türban yasağını kaldıran anayasa değişikliklerini iptal ederken bu kuralı yıkmıştı. Mahkeme, büyük tepki çeken kararında, anayasa değişikliklerinin, anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerine aykırı olmaması gerektiğini ifade etti. Mahkeme, bunun denetimini yapabilmek için de "dolaylı yoldan anayasa değişikliklerinin esasına girmesi" gerektiğini vurguladı.

Artık içerik denetimi var
Mahkeme, 12 Eylül'de referanduma sunulacak paketin iptali istemiyle açtığı davada, gelen büyük eleştirilere rağmen, bu kararı tekrarlamakla kalmadı, yapacağı denetimin sınırlarını da net biçimde çizdi. 11 üyeli mahkemenin, 7 üyesinin oyuyla verilen "esastan da denetlerim" kararına, asli kurucu iktidarın amaçlarından sapma gösterilmemesi gerekçe gösterildi.
Kararda, Ak Parti'nin, tali kurucu iktidar konumunda olduğunu, asli kurucu iktidarın anayasada yer alan temel görüşlerinin muhafazasının gerektiği, bunun için sadece anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinde değişiklik yapılmamasının yetmediği vurgulandı. Kararda, bu maddelerin içinin, anayasanın diğer maddelerinin değiştirilerek de boşaltılabileceği ifade edildi. Bu nedenle, yapılan tüm anayasa değişikliklerinin ilk 3 maddeye uygun olup olmadığını denetleme yetkisinin mahkemede bulunduğu kaydedildi. Böylece, mahkemenin "şekil denetimi" yetkisinin kapsamına "içerik denetimi" de eklendi.

Â