İSO 'İkinci 500' büyüğü de açıkladı

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) "İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" raporuna göre, Oyka Kağıt 98 milyon 178 bin liralık net üretimden satışla ilk sırayı aldı.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) "İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" raporuna göre, Oyka Kağıt 98 milyon 178 bin liralık net üretimden satışla ilk sırayı aldı. İSO'nun "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Raporu" düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı.

Rapora göre, Oyka Kağıt Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş., 98 milyon 178 bin 311 liralık net üretimden satışla ilk sırayı aldı.

SFC Entegre Orman Ürünleri Sanayi ve T.A.Ş. 97 milyon 968 bin 399 liralık üretimden satışla ikinci sırada yer alırken, Ozanteks Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. 97 milyon 800 bin 125 liralılık üretimden satışla üçüncü sırada yer aldı.

İlk 50'de İstanbul'dan 19, Ege Bölgesi'nden 5, Kocaeli ve Bursa'dan 3, Ankara, Denizli'den 2 firma yer aldı.

Raporda, 2008 yılında olduğu gibi yine 496 özel kuruluş ve 4 de kamu kuruluşu yer aldı.

İlk 50 firma arasında tek kamu kuruluşu olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraki İSTON İstanbul Beton Elemanları ve Hazır Beton yer aldı.

Bir önceki yıldan ikinci 500 kapsamına giren 348 sanayi kuruluşu 2009 yılında da yerini korurken, 152 yeni katılım oldu.

2009 yılındaki 152 yeni kuruluşun 51'i 2008 birinci 500 sıralamasından gelirken, geri kalan 101 kuruluş ise 2008'deki bin kuruluşun dışından sıralamaya girdi.

2009 yılında ikinci 500 büyük sanayi kuruluşunun Türkiye GSYH'si içindeki payı 2008'de olduğu gibi yine yüzde 0,9 olarak gerçekleşirken, İSO birinci ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu kapsamında yer alan bin kuruluş, 2009 yılında Türkiye GSYH'sının yüzde 9,5'ini yarattı.

Raporda, kamu kuruluşlarının sayısı ve ağırlığı çok az olduğu için ekonomik büyüklüklerle ilgili karşılaştırmalar sadece özel kuruluşlar için yapıldı.

2009 yılında ikinci 500 büyük sanayi kuruluşunda üretimden satışlar sabit fiyatlarla yüzde 2,4 oranında küçülürken, birinci 500 özellerde ise üretimden satışlar sabit fiyatlarla yüzde 14,9 oranında küçülmüştü.

Birinci ve ikinci 500 arasındaki farklılık iki grup arasında sektörel dağılımdaki farklılıktan kaynaklanırken, birinci 500'de petrol arıtımı, ana metal ve taşıt araçları sektörlerindeki kuruluşların ağırlığı fazla olmuştu.

2009 yılında bu sektörlerde dünya genelinde oldukça yüksek fiyat düşüşlerinin yaşanması ve ayrıca ihracatlarının gerilemesi birinci ve ikinci 500 arasında farklılaşmaya neden oldu.

Geçen yıl ikinci 500'de toplam satış hasılatı bir önceki yıla göre yüzde 3,4 oranında azalırken, faktör fiyatlarıyla net katma değer ise yüzde 15,1 oranında arttı.

Vergi öncesi dönem karı arttı

İkinci 500 özellerde 2008 yılında sabit fiyatlarla yüzde 26,5 oranında azalan vergi öncesi dönem karı, 2009 yılında yüzde 29,1 oranında arttı.

Dönem karı artarken, dönem zararı azaldı ve 2008'de yüzde 271 oranında artan dönem zararı 2009'de yüzde 66,5 oranında azaldı. Bunun neticesinde de 2008 yılında yüzde 74 azalan vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı 2009 yılında yüzde 246,4 oranında arttı.

İkinci 500'de 2003 yılında 2009 yılı sabit fiyatlarıyla 30,6 milyar lira olan toplam satış hasılatı 2009'da 37 milyar liraya çıkarken, geçen yıl ikinci 500'ün ihracatı yüzde 19,4 oranında azaldı.

2008 yılında ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu Türkiye ihracatının yüzde 6,8'ini gerçekleştirirken, 2009'da bu oran yüzde 7,1'e yükseldi. 2009 yılında ikinci 500'ün ihracatında ilk sırada yüzde 28,9'luk pay ile 2008'de olduğu gibi yine dokuma, giyim eşyası, deri ve ayakkabı sektörü yer aldı.

İkinci sırada ise yüzde 17 pay ile 2008'in üçüncüsü gıda, içki ve tütün sanayi yer aldı. Üçüncü sırada yüzde 14,3'lük payla ana metal sanayi, ardından da yüzde 12,3'lük payla metal eşya, makine ve techizat ve mesleki aletler geldi.

Geçen yıl ikinci 500'deki ilk 50 kuruluş, ikinci 500'ün üretimden satışlarında yüzde 14, brüt katma değerinde yüzde 14,6, dönem kar ve zarar toplamında yüzde 15,2, ihracatında yüzde 16 ve çalışanlar sayısında da yüzde 13 oranlarında paya sahip oldu.

Yabancı sermaye geriledi

İkinci 500 içinde yabancı sermaye paylı kuruluş sayısı 2009 yılında 2008'e göre 2 adet azalarak 68'e geriledi.

2009 yılında ikinci 500 büyük sanayi kuruluşunda toplam çalışan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1,4 oranında azalırken, ikinci 500'den yaklaşık üç kat daha fazla istihdam yaratan birinci 500'deki azalma oranı ise yüzde 5,1 ile daha yüksek olarak gerçekleşmişti.

Rapora göre satışların düştüğü bir kriz yılı olmasına rağmen 2009'da istihdam yoğunluğu 2008'e oranla az da olsa arttı.

2009 yılında ikinci kapsamındaki özel kuruluşlarda borçluluk oranları az da olsa düşerken, özkaynak payı arttı. Kısa vadeli borçların payı azalırken, uzun vadeli borçların payı ise yükseldi.

Raporda, "Ancak şunu da belirtelim ki nispeten azalmasına rağmen borçluluk oranının hala yüzde 54,4 gibi yüksek bir oranda olduğu gözden kaçmamalıdır" değerlendirmesinde bulunuldu.

Rapora göre geçen yıl satış karlılık oranı tekrar yüzde 5,4'e yükselirken, ancak hala 2007 yılının altın gerçekleşti.

Raporda, 2009'un ekonomideki küçülmeye ve satışlardaki düşüşe rağmen, karlılık ve katma değerde sağlanan artışın, araştırmalar açısından en sıradışı yıllardan biri olduğu ifade edildi.

Rapora göre, ikinci 500'deki kuruluşlar geçen yıl maliyetlerini yüzde 2 oranında azalttı.

2009 yılında karlılıktaki artışta en önemli etken, maliyetler ve finansman giderlerinin azalması, buna karşın diğer olağan faaliyet gelirlerinin artması olarak belirlenirken, kriz karşısında ayakta kalmaya çalışan sanayi kuruluşlarının 2009 yılında verimliliğe ve verimlilik artışına her zamankinden daha çok önem ve özen gösterdiklerinin de işareti olduğu kaydedildi.

Raporda, kriz yılı 2009'da birinci ve ikinci 500'de karlılığın artmasının, her şeyden önce 1990'lı yılların başlarından bu yana irili ufaklı pekçok krizle karşılaşan sanayi kuruluşlarının krizle mücadelede önemli deneyim kazandığını ve doğru refleksleri geliştirdiğini göstermesi bakımından sevindirici bir gelişme olduğu ifade edilirken şunlar kaydedildi:

"Analizimize kriz öncesi yıl olan 2007'yi de dahil ettiğimizde bin büyük sanayi kuruluşu genelinde kar ve zarar toplamınını 2007 yılının gerisinde kaldığı görülmektedir. Bin büyük sanayi kuruluşundan 2007 yılındaki kar ve zarar toplamına 100 kabul ettiğimizde elde edilen artışa rağmen 2009 yılındaki değer 2007 yılından 9,6 puan daha düşüktür.

Dolayısıyla ağır bir dünya krizinin etkisindeki geçen 2008 ve 2009 yıllarının sanayi kuruluşlarımızda yol açtığı kayıplar henüz tam olarak telafi edilememiştir. Ümidimiz 2010 yılında kayıpların tam olarak telafi edilmesi ve ilave kazanım aşamasına geçilmesidir."

En fazla kar eden kuruluş Dardanel Önentaş

2009 yılı ikinci 500 büyük sanayi kuruluşları kapsamında en fazla kar eden kuruluş Dardanel Önentaş Gıda Sanayi oldu. Bu kuruluşu, 2008 yılında birinci 500'de yer alan İSTON İstanbul Beton Elemanları ve Hazır Beton Fabrikası Sanayi ve Ticaret A.Ş takip ederken, üçüncü sırayı ise Kayseri Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş aldı.

2009 yılı İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu kapsamında en fazla ihracat yapan kuruluş, Roteks Tekstil İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş oldu. İkinci sırada Osman Akça Tarım Ürünleri İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş bulunurken, üçüncü sırayı ise Hisar Çelik Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş. aldı.

Geçen yıl İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasında yaratılan üretici fiyatlarıyla brüt katma değerde ilk sırayı bir kamu kuruluşu olan İSTON aldı.

"Battık batıyoruz' şeklinde ifademiz olmadı"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İSO'nun "En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu" raporunun ardından, "Bir bakın son 1 yıldır feryat 'batıyoruz, firmalarımız kapanacak' diye. Sonra rakamlar ortaya çıkıyor, yüzde 30 kar artışı. Demek ki söylemle tabanın gerçek durumu farklı" demişti.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Babacan'ın bu sözlerini bugünkü toplantıda bir kez daha değerlendirdi.

Küçük, araştırma sonuçlarının çeşitli yorumlara neden olduğunu, bu yorumlar karşısında, çalışma anlayışlarını ve prensiplerini bir kez daha paylaşmak ihtiyacı duyduklarını ifade etti.

İhtiyaç duyulan önlemlerin zamanında ve etkin bir şekilde alınmasına katkıda bulunmak üzere sanayideki tabloyu olumlu, olumsuz tüm yönleriyle yansıtmanın arayışı içinde olduklarını söyleyen Küçük, "Bizim hiçbir zaman sadece olumsuzlukları öne çıkaran bir anlayışla 'battık batıyoruz' şeklinde bir ifademiz olmamıştır. Açıklamalarımıza temkinli iyimserlik sıfatı uygun düşebilir" dedi.

Tanıl Küçük, referandum konusunda ise, sivil toplum kuruluşlarının nasıl davranması gerektiğine dair tartışmaların gündeme geldiğini hatırlattı.

Küçük, "Sivil toplum kuruluşlarının tüm üyelerini bağlayan bir oy tercihini dile getirmeleri kanaatimizce doğru değildir. Oda yönetimi olarak, odamız adına, herhangi bir tercih telkininde bulunmanın, üyelerimizin bireysel iradesini gölgeleyebileceği düşüncesindeyiz" dedi.