Chp İzmir Teşkilatında Toplu Katılım Töreni
Eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın istifasının ardından ilk kez İzmir'i ziyaret eden CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda düzenlenen toplu katılım töreninde yaptığı konuşmada, Ak Parti'nin suçluluk telaşı içinde hareket ettiğini belirterek; "12 Eylül'de suçluları yakalayacağız, sandığa mahkum edeceğiz" dedi
Eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın istifasının ardından ilk kez İzmir'i ziyaret eden CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda düzenlenen toplu katılım töreninde yaptığı konuşmada, Ak Parti'nin suçluluk telaşı içinde hareket ettiğini belirterek; "12 Eylül'de suçluları yakalayacağız, sandığa mahkum edeceğiz" dedi.
Sav, ayrıca 'kalpazan' tartışmasına da değinerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dokunulmazlık zırhının arkasına saklandığını iddia etti.
CHP'ye katılımlar dolayısıyla İzmir Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda düzenlenen tören ünlü sanatçı Onur Akın'ın konseri ile başladı. Konsere verilen arada konuşan CHP Genel Sekreteri Önder Sav; "Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulların ağırlığını görerek biraraya geldik. Yeni üyelerimizde sivil darbecilere, sivil diktaya karşı cumhuriyetçiliği, aydınlanmayı ayakta tutmak için CHP'ye katıldı. CHP Mustafa Kemal'in devrim ve ilkelerine inanan, demokratik, laik cumhuriyete inanmış herkesin ortak malıdır, kapısı
herkese açıktır. Ama bir gerçeği de ayırmak lazım. CHP'nin kapısı çıkarı için gelecek olanlara kapalıdır. CHP örgütü elini taşın altına koyarken ateşi, koru, sıcaklığı kendisini yakacak mı diye düşünmeden avuçlarken gelip örgütü maşa gibi tutmaya kalkanlara CHP'nin kapısı kapalıdır. CHP Kemalist bir partidir. Kemalizm öyle kimilerinin sandığı gibi 1920 ve 1923'lerin güç koşullarında gerçekleştirilebilen devrimlerle sınırlı değildir. Yüzünü çağdaşlığa döndürmüş, sürekli kendisini yenileyen bir siyasal
düşünce sistemidir. Toplumcu, katılımcı, demokratik özü içeren sürekli devrimciliğe dayanan bir çağdaşlaşma düşüncesidir. Bu düşüncede olanlar elbette Kemalizm'in bayrağı altında toplanacaklardır. Eğer biz 1920'lerin güç koşullarında gerçekleştirilen devrimleri yeterli sayarsak Kemalist bir parti olamayız. Ya da altı oktan birini, kimilerinin bize dikte etmeye çalıştığı gibi 'birini unutuverelim, atıverelim' dediğimiz zaman adımız CHP olmaz. Kemalizmi ve altı oku yok saymaya kalkanların da CHP'de
yeri olmaz" dedi.
Mustafa Kemal'in devrimcilik ilkesiyle ilgili olarak da konuşan Sav; "Mustafa Kemal devrimi 'Devrim güneş kadar parlak, güneş kadar sıcak ve bize uzaktır. Ben yönümü hep o güneşe bakarak tayin ederim. Sıcaklığı ve parlaklığı beni yakıncaya dek yürürüm, sonra dururum, sonra ilerlemek üzere tekrar yola koyulurum' sözleri ile tarif etmiştir. Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Sivas'ta yananları bu güneşe bakarak yürüdüler" dedi.
Türkiye'deki yaşanan mevcut durumun Milli Mücadele öncesi döneme benzediğini söyleyen Önder Sav; "Toplum gündemine 'devletin küçültülmesi, Yeni Osmanlılık, ılımlı İslam' gibi yeni mandacılık fikirleri sokulmaya çalışılmakta, ülkeyi yönetenler bu ortama gelişten mutlu olmaktadır. Hükümet kendi güdümünde bir yargı için çalışıyor. Suça göre yargıç değil, suçluya göre yargıç dönemini başlatmak istiyorlar. Kendilerine göre Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesi oluşturmak için çaba
gösteriyorlar. Bu yüzden Ergenekon safsatası var. Silivri'de yatanlar bu yüzden yatıyorlar. Artık tutukluluk bir tedbir olmayı aşmış, bir mahkeme kararı hüviyetini kazanmıştır. Yarın öbür gün salıverildikleri zaman boşuna yatmış olduklarını hep beraber anımsayacağız ama geride bırakılan acıların yatanların yanlarına kar kalacağını sanıyorlarsa aldanıyorlar. Hiç kimsenin yanına yaptıklarını kar olarak bırakmayacağız. Hesabını soracağız" şeklinde konuştu. Anayasa değişikliği kabul edilecek olursa bugünkü
yargı düzeninin çok gerisine düşüleceğini iddia eden Sav, referandumdan 'hayır' oyu çıkmasının ardından iktidarın da değişeceğini söyledi.
TBMM'deki 672 dokunulmazlık dosyasının çoğunun AK Partili milletvekillerine ait olduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan adına da birçok dosya bulunduğunu ifade eden Önder Sav; "AK Parti suçluların telaşı içinde, 12 Eylülde suçluları yakalayacağız, sandığa mahkum edeceğiz. Başbakan dokunulmazlığa güveniyor. Hakkındaki dosyaları merak ediyorsa baksın, evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve kalpazanlık. Bunlar hep ortada olan şeyler. Dokunulmazlığı kalktığında milletvekili bile olamaz. Yandaş
medyaları, TV kuruluşları kendisini aydın zanneden ham aydınlar, aydın geçinenler bu siyasal iktidarın değirmenine su taşıyorlar. O siyasal iktidar çok önemli bir işveren kuruluşunu bile tehdit edebiliyor. 'Ya benim dediğimi yapacaksın ya bertaraf olacaksın' TÜSİAD'a söylenen laf. Bunun gibi gazeteciler ve gazete sahiplerine benzer tehditler savuruyorlar. Türkiye'de pek çok kurumu, kuruluşu etkili ya da etkisiz irili ufaklı derneği yıldırabilirler ama teslim alamayacakları tek güç CHP'dir" dedi. Sav
sözlerini "Gazanız mübarek olsun" diyerek bitirdi.
Törende 2 bine yakın kişinin CHP'ye geçtiği açıklandı. CHP Genel Sekreteri Sav, eski milletvekilleri Güler Aslan, Gönül Saray Alphan ile Ahmet Piriştina'nın oğlu Levent Piriştina'ya rozetlerini taktı. Rozet takma töreninin ardından Onur Akın konseri devam etti.
Sav, ayrıca 'kalpazan' tartışmasına da değinerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dokunulmazlık zırhının arkasına saklandığını iddia etti.
CHP'ye katılımlar dolayısıyla İzmir Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda düzenlenen tören ünlü sanatçı Onur Akın'ın konseri ile başladı. Konsere verilen arada konuşan CHP Genel Sekreteri Önder Sav; "Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulların ağırlığını görerek biraraya geldik. Yeni üyelerimizde sivil darbecilere, sivil diktaya karşı cumhuriyetçiliği, aydınlanmayı ayakta tutmak için CHP'ye katıldı. CHP Mustafa Kemal'in devrim ve ilkelerine inanan, demokratik, laik cumhuriyete inanmış herkesin ortak malıdır, kapısı
herkese açıktır. Ama bir gerçeği de ayırmak lazım. CHP'nin kapısı çıkarı için gelecek olanlara kapalıdır. CHP örgütü elini taşın altına koyarken ateşi, koru, sıcaklığı kendisini yakacak mı diye düşünmeden avuçlarken gelip örgütü maşa gibi tutmaya kalkanlara CHP'nin kapısı kapalıdır. CHP Kemalist bir partidir. Kemalizm öyle kimilerinin sandığı gibi 1920 ve 1923'lerin güç koşullarında gerçekleştirilebilen devrimlerle sınırlı değildir. Yüzünü çağdaşlığa döndürmüş, sürekli kendisini yenileyen bir siyasal
düşünce sistemidir. Toplumcu, katılımcı, demokratik özü içeren sürekli devrimciliğe dayanan bir çağdaşlaşma düşüncesidir. Bu düşüncede olanlar elbette Kemalizm'in bayrağı altında toplanacaklardır. Eğer biz 1920'lerin güç koşullarında gerçekleştirilen devrimleri yeterli sayarsak Kemalist bir parti olamayız. Ya da altı oktan birini, kimilerinin bize dikte etmeye çalıştığı gibi 'birini unutuverelim, atıverelim' dediğimiz zaman adımız CHP olmaz. Kemalizmi ve altı oku yok saymaya kalkanların da CHP'de
yeri olmaz" dedi.
Mustafa Kemal'in devrimcilik ilkesiyle ilgili olarak da konuşan Sav; "Mustafa Kemal devrimi 'Devrim güneş kadar parlak, güneş kadar sıcak ve bize uzaktır. Ben yönümü hep o güneşe bakarak tayin ederim. Sıcaklığı ve parlaklığı beni yakıncaya dek yürürüm, sonra dururum, sonra ilerlemek üzere tekrar yola koyulurum' sözleri ile tarif etmiştir. Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Sivas'ta yananları bu güneşe bakarak yürüdüler" dedi.
Türkiye'deki yaşanan mevcut durumun Milli Mücadele öncesi döneme benzediğini söyleyen Önder Sav; "Toplum gündemine 'devletin küçültülmesi, Yeni Osmanlılık, ılımlı İslam' gibi yeni mandacılık fikirleri sokulmaya çalışılmakta, ülkeyi yönetenler bu ortama gelişten mutlu olmaktadır. Hükümet kendi güdümünde bir yargı için çalışıyor. Suça göre yargıç değil, suçluya göre yargıç dönemini başlatmak istiyorlar. Kendilerine göre Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesi oluşturmak için çaba
gösteriyorlar. Bu yüzden Ergenekon safsatası var. Silivri'de yatanlar bu yüzden yatıyorlar. Artık tutukluluk bir tedbir olmayı aşmış, bir mahkeme kararı hüviyetini kazanmıştır. Yarın öbür gün salıverildikleri zaman boşuna yatmış olduklarını hep beraber anımsayacağız ama geride bırakılan acıların yatanların yanlarına kar kalacağını sanıyorlarsa aldanıyorlar. Hiç kimsenin yanına yaptıklarını kar olarak bırakmayacağız. Hesabını soracağız" şeklinde konuştu. Anayasa değişikliği kabul edilecek olursa bugünkü
yargı düzeninin çok gerisine düşüleceğini iddia eden Sav, referandumdan 'hayır' oyu çıkmasının ardından iktidarın da değişeceğini söyledi.
TBMM'deki 672 dokunulmazlık dosyasının çoğunun AK Partili milletvekillerine ait olduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan adına da birçok dosya bulunduğunu ifade eden Önder Sav; "AK Parti suçluların telaşı içinde, 12 Eylülde suçluları yakalayacağız, sandığa mahkum edeceğiz. Başbakan dokunulmazlığa güveniyor. Hakkındaki dosyaları merak ediyorsa baksın, evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve kalpazanlık. Bunlar hep ortada olan şeyler. Dokunulmazlığı kalktığında milletvekili bile olamaz. Yandaş
medyaları, TV kuruluşları kendisini aydın zanneden ham aydınlar, aydın geçinenler bu siyasal iktidarın değirmenine su taşıyorlar. O siyasal iktidar çok önemli bir işveren kuruluşunu bile tehdit edebiliyor. 'Ya benim dediğimi yapacaksın ya bertaraf olacaksın' TÜSİAD'a söylenen laf. Bunun gibi gazeteciler ve gazete sahiplerine benzer tehditler savuruyorlar. Türkiye'de pek çok kurumu, kuruluşu etkili ya da etkisiz irili ufaklı derneği yıldırabilirler ama teslim alamayacakları tek güç CHP'dir" dedi. Sav
sözlerini "Gazanız mübarek olsun" diyerek bitirdi.
Törende 2 bine yakın kişinin CHP'ye geçtiği açıklandı. CHP Genel Sekreteri Sav, eski milletvekilleri Güler Aslan, Gönül Saray Alphan ile Ahmet Piriştina'nın oğlu Levent Piriştina'ya rozetlerini taktı. Rozet takma töreninin ardından Onur Akın konseri devam etti.