'Referandum Devletin Ayağı Altındaki Prangaları Kaldıracak'

Referandumun devletin ayağının altındaki prangaları kaldıracağını belirten Devlet Bakanı Faruk Çelik, "Ayağında prangalar olursa devletin ayakta durması mümkün değildir

Referandumun devletin ayağının altındaki prangaları kaldıracağını belirten Devlet Bakanı Faruk Çelik, "Ayağında prangalar olursa devletin ayakta durması mümkün değildir. Hedefimiz, devleti bu ihtilal görüşünden kurtarmaktır. 'Evet' mührüne vurun gerisine karışmayın" dedi.
AK Parti İnegöl İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen iftar yemeğine; Devlet Bakanı Faruk Çelik, AK Parti Bursa milletvekili Sedat Kızılcıklı, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın, AK Parti İlçe Başkanı Bülent Temelli, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı iftar yemeğinin ardından bir konuşma yapan AK Parti İlçe Başkanı Bülent Temelli, 12 Eylül'ün Türkiye Cumhuriyeti'nin önemli bir dönüm noktası olacağını
söyledi. Başkan Aktaş'ın ardından söz alan milletvekili Kızılcıklı, İnegöl'de referandumu kapı kapı, ev ev dolaşarak anlatacaklarını söyledi.
Yalçın, anayasaların toplumlara yol haritası çizen metinler olduğunu belirterek, 12 Eylül'de yapılacak referandumda İnegöl'ün her zaman olduğu gibi yine rekor kıracağını iddia etti.
Devlet Bakanı Faruk Çelik, İnegöl'ün, Türkiye'nin mozaiği olduğunu belirterek, "Doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine herkesin buluştuğu güzel bir ilçemizdir. İnegöl; barış, kardeşlik, ticaret, sanayi, mobilya, köfte, kaplıcalar şehridir. Hiç kimse İnegöl'ün güzelliklerini karartamayacaktır" diye konuştu.

"HASTA KİŞİLER MUHALEFETTE KOALİSYON OLUŞTURDU"
Sanayi kullanım kapasiteleri yükselirken işsizlik oranlarının düştüğü Türkiye'nin bazı konuları tartıştığını söyleyen Bakan Çelik, hükümetlerde koalisyonları kaldırdıklarını ifade etti. Çelik, "Bir Allahın kulu var mıdır ki, '12 Eylül anayasası devam etsin' diyen? Herkesin dediği değişikliğe neden gelmiyorsunuz. Tabii ki, AK parti bu değişikliği yaptığı için. Senin bu değişikliği yapmaya gücün yok. Başbakan, 'Terör, Türkiye'nin 30 yıldır belası. Ana kuzuları toprağa veriliyor. Anaların gözyaşları akıyor.
Gelin bu anayasayı değiştirelim' diyor. Onlar, 'Gelme' diyerek cevap veriyorlar. Peki terör nasıl çözülecek? AK Parti olarak, hükümetlerde koalisyonları ortadan kaldırdık. Tarihe karıştı. Ama ne acıdır ki, hasta kişiler muhalefette koalisyon oluşturdular" ifadelerini kullandı.

"TAHRİBATLARI DÜZELTMEK İÇİN 8 YILDIR UĞRAŞIYORUZ"
Ordunun, herkesin göz bebeği olduğuna işaret eden Çelik, "Ordu, Türkiye'nin güvenliğinden sorumludur. Hükümet milletin yönetiminden sorumlu, millet sorumluluğu hükümete veriyor. Ordunun görevi, hükümetin emrinde Türkiye'yi kötü güçlere karşı korumak. Bir türlü bu olmuyor, elmalar ile armutlar birbirine karışıyor. Yönetilemeyince, bakanlar, başbakanlar idam ediliyor ve ihtilal oluyor. 1 Milyon 650 bin kişi fişleniyor. 14 bin 600 kişi yurt dışına kaçıyor. 50 kişi idam edilirken, 157 kişi hapishanelerde
intihar ediyor. Sendikalar ve partiler kapatılıyor, demokrasi askıya alınıyor. Binlerce insan Türkiye'den uzaklaşıyor. 1983 yılında en büyük huzursuzluk başladı. Sebebi ihtilaldır. O günün komutanı, 'Biz daha önce ihtilal yapacaktık ama süreç olgunlaşsın diye bekledik' diyor. Biraz daha fazla kişi ölsün, geldiğimizde millet bizi alkışlasın diye beklediklerini ifade ediyorlar. Ondan sonra Türkiye PKK belası ile karşı karşıya kaldı. Bir taraftan baskı uygulayıp, itip kakarsanız, o milletin bir şekilde bir
yerden patlak vermemesi mümkün değil. Baskıcı bir anlayışla 2000 yılında krize sokup milletin 50 milyar dolarını alıp götürdüler. 2002 yılında millet başa bizi getirdi. 8 yıldır bu tahribatları düzeltmek için uğraşıyoruz" dedi.

"REFERANDUM PRANGALARI KALDIRACAK"
Türkiye'de sağlıklı bir demokrasi olsaydı, Türkiye'yi ikiye katlamanın çok kolay olabileceğini ileri süren Çelik, Türkiye'nin ayağı altında olan prangaların referandumdan sonra kalkacağını kaydetti. Çelik, "2003'te acaba ihtilal olacak mı? 2004'te acaba sandalyeyi çekecekler mi? 2005'te acaba bir şey olacak mı? 2007 yılında da muhtırayı verdiler. Ama cevabını da milletten aldılar. Birinci sınıf ülkeler vardır. Birinci ligde oynarlar. Eğer siz insan hakları meselesini çözmüş, özgür bir yer oluşturmuş,
hukuk devletini kurmuşsanız, bu memleket birinci ligde oynar. Bir ülkeye yatırım yapmak istediğinizde, bu ülkede adaleti araştırırsınız. Hukuk ve özgür devlet olmak çok önemlidir. Atalarımız, Bosna'yı fethetti. Ve herkesi kendi özgürlüğüne bıraktı. İşte bu özgürlük anlayışı olduğu için Osmanlı büyük coğrafyaya hükmetti. 200 sene sonra biz geri gitmeye başlarken Avrupalılar ileriye gitmeye başladı. İş tersine döndü. Ekonomik olarak özgür olmak istiyorsanız, saydığım özgürlükleri sağlayarak güçlü olursunuz.
Devletin ayağında prangalar olursa ayakta durması mümkün değildir. Amacımız, devleti bu ihtilal görüşünden kurtarmaktır. Anayasa değişikliğinin bir satırına kimse itiraz edemiyor. Anayasa Mahkemesi, yapılan değişikliği mevcut anayasanın çok önünde olduğu görüşünü verdi. KESK, 'hayır'cı. KESK, şimdi toplu görüşmelerini, referandum sonrasına ertelemek istiyor. Çünkü, toplu sözleşmeye geçecekler. Yani 'evet' diyeceklerini söyleyemiyorlar. 'Hayır' diyenlerin birçoğu yaptığımızın doğru olduğunun farkındadır"
şeklinde konuştu.

"EVET MÜHRÜNE VURUN, GERİSİNE KARIŞMAYIN"
İnegöl'ün Bursa'nın önemli bir şehri olduğunu dile getiren Çelik, "'Evet' oyu vermeniz bizce yeterli değil. 'Evet' oylarının çok yukarı bir bantta gerçekleşmesi gerekiyor. İnegöl'ün Anadolu ile bağlantısı var. Telefon irtibatı ile bu potansiyeli Türkiye'ye yaymak gerekiyor. Çünkü İnegöl, Türkiye'ye hitap eden bir ilçedir. Türkiye'ye hitap eden bir ilçenin bu oylamada da Türkiye çapında bir rol oynayacağına gönülden inanıyorum. Hiç çekinmeyin, hiç sıkılmayın, bu iktidar, bu başbakan önünüzü aydınlatacak.
'Evet' mührüne vurun, gerisine karışmayın."
İshakpaşa Camii'nde teravih namazını kılan Çelik, daha sonra Çınarlaraltı Çay Bahçesi'nde vatandaşlarla sohbet etti.