Depremin 11. yılında afet kredilerini ödeyemeyen esnaf yeniden yapılandırma bekliyor

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde dağıtılan 'afet kredisi'ni geri ödeyemeyen esnaf ve sanatkarlar faiz yükü altında eziliyor. Yüzde 800'ü bulan fazi

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde dağıtılan 'afet kredisi'ni geri ödeyemeyen esnaf ve sanatkarlar faiz yükü altında eziliyor. Yüzde 800'ü bulan faziler nedeniyle borçlarını ödeyemeyen esnaf, icralar sebebiyle işlerini ve evlerini kaybediyor.

Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (SESOB) Başkanı Hasan Alişan, esnafın borcunun yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti.

Depremde bölge ekonomisini kalkındırmak amacıyla Dünya Bankası tarafından gönderilen krediden faydalandırılan esnaf ve sanatkarlar, faizle birlikte 8 katına çıkan borçlarını geri ödeyemiyor. Halk Bankası aracılığıyla dağıtılan afet kredisini ödeyemeyen esnaf ve borca kefil olan kişiler hakkında icra takibi yapılıyor. Borçları sebebiyle ticari hayatını devam ettiremeyen bir çok esnaf, iş yerini veya evini kaybetmek zorunda kalıyor.

Afet kredilerinde 4 milyon lira civarında ana borcun bulunduğunu ifade eden SESOB Başkanı Alişan, borç sahipleri ve kefillerle birlikte 7 bin 500 kişinin mağduriyetinin söz konusu olduğunu vurguladı. Afet kredisinin, depremde iş yerleri yıkılan ya da depremden etkilenen esnaf ve sanatkarlara verildiğini anlatan Alişan, "O dönemde esnaf ve sanatkar kesimimize Dünya Bankası tarafından krediler verildi. Esnafın almış olduğu kredinin üst limiti 2 bin 500 liraydı. Zarar görenler 2 bin ila 2 bin 500 lira parayı alırken, hiç zarar görmeyen ama yöre ekonomisinden etkilenen esnafımıza da 500, 750 ve bin lira gibi meslek alanlarına göre kredi verildi. Krediler, bir yıl ödemesiz 2 ila 3 yıllık periyotlar halinde, yüzde 20 faizle geri ödenecekti. O zaman bugünkü bankacılık şartları uygulanmıyordu. Teminat ve ipotek yoktu. İnsan vardı, o dönemde. Kim kimi bulduysa en az iki kefil olmak şartıyla, insanlar birbirlerini kefil yaptılar." dedi.

"BORÇLAR AFFEDİLMESİN, YENİDEN YAPILANDIRILSIN"

O dönemde dağıtılan paranın Dünya Bankası tarafından hibe olduğu ve kredilerin ileride affedileceği yönünde çeşitli söylemlerin ortaya atıldığını kaydeden Alişan, aradan geçen zaman içerisinde alınan kredilerin büyük çoğunluğunun geri ödenemediğini belirtti. Bir çok esnaf ve sanatkarın krediyi geri ödeyemediği için ticari hayatını devam ettiremediğini ifade eden Alişan, şöyle konuştu:

"Bin liralık bir borç bugün 8 ila 10 bin lira oldu. Afet kredileri ile ilgili karar vericilere böyle bir mağduriyetin olduğunu dilimiz döndüğünce anlattık, anlatıyoruz, anlamayan kafalara da anlatmaya çalışıyoruz. Biz Meclis'te grubu olan partilere de bu sorunu ilettik. Ancak esnafın en önemli sorununu çözemiyorlar. Bu konuya ilgisiz kalınmasına anlam veremiyoruz. Depremin 11. yılını kutladığımız dönemde depremin çirkin izlerinin kısa sürede kaldırılmasını diliyoruz. Borçların affedilmesini istemiyoruz. Bugünkü faiz oranlarına göre, nasıl bir afet olduğunda çiftçinin borçları ertelenebiliyorsa, bu bölgenin vatandaşlarına da yeniden yapılandırma yapmak mecburidir. İstediklerimiz hukuksuz ve yanlışsa, karar vericiler yapamayacaklarını ilan etsinler. Bu medeni cesareti göstersinler. Bu durumun belirsizlikten çıkması gerekiyor."

AFET KREDİSİ YÜZÜNDEN EV VE İŞ YERİ İCRA YOLUYLA SATILDI

Bu arada, Adapazarı ilçesi Yenibosna Caddesi'nde büfe işleten 44 yaşındaki Tuğrul Kızak'ın evi ve iş yeri, kefil olduğu esnaf arkadaşının borcunu ödememesinden dolayı icra yoluyla satıldı. Afet kredisi yüzünden babadan kalma ev ve iş yerini kaybeden Kızak, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"32 yıldır esnafım. Babamdan kalma iki katlı evim ve iş yerim var. Depremde bitişikteki 5 katlı bina evimizin üzerine yıkıldı. 1,5 saat enkazda kaldım. İş yerim yıkılmadı ama içindeki mallar zarar gördü. Toparlanmak için afet kredisi çektim. İki defa da toplam 4 bin 500 lira kredi aldım. Aynı zamanda benim gibi kredi çeken esnaf komşuma kefil oldum. Ben borcumu ödedim, ancak kefil olduğum arkadaşım borcunu ödemedi. Kefil olduğum 4 bin liralık borç oldu 15 bin lira. Esnaf arkadaşımın üzerine mal bulunmadığından hakkımda icra takibi başlatıldı." diye konuştu.

Kızak, 15 bin liralık afet kredisi yüzünden ev ve iş yerinin icra yoluyla satıldığını söyledi. Kızak, şunları ifade etti: "Afet kredisi için evim satışa çıkartılınca kendime ait 16 bin 400 liralık vergi borcu da icraya kondu. Borcum 33 bin liraya çıktı. Ağabeyim ve benim üzerime hisseli olan evimiz icra satışıyla 27 bin liraya verildi. Değeri 800 milyar olan evdeki hissem kelepir fiyata icra yoluyla satıldı. Daha sonra 33 bin lira doldurulamadığından iş yerim de satıldı. İki mülkiyet 75 bin liraya gitti. Hiç bir hakkım yok. Bugün yarın çıkartılmamı bekliyorum. İcradan mülkiyetleri satın alanlar ev ve iş yerim için 250 milyar para istiyorlar. Dedemden kalan mülk bunlar, 80 bin lira teklif ettim malımı geri alamadım. İcra simsarlarının eline düştüm. İki mülkiyetin satışından geriye kalan parayı da iade etmiyorlar. İnsanlık yaptım kefil oldum. Bu durumlara düştüm."