Ersöz: 'Darbeye karşıyım'

İkinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün çapraz sorgusu tamamlandı. Darbeye karşı olduğunu söyleyen Ersöz, "Darbecilik bu ülkeye yapılan en büyük kötülüktür" dedi.

İkinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün çapraz sorgusu tamamlandı. Darbeye karşı olduğunu söyleyen Ersöz, "Darbecilik bu ülkeye yapılan en büyük kötülüktür" dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Sedat Sami Haşıloğlu, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinden İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesindeki tedavisi süren Ersöz'e, video konferans yöntemiyle, yapılan aramalar sırasında elde edilen ve kardeşinin evinde çıktığı iddia edilen belgeleri hatırlatarak, "Belgelerde anlatılan harp oyunu nedir?" sorusunu yöneltti.

Bunun üzerine Ersöz, "Harp oyunu TSK'nın belirli harekat planlarının denenmesi için yapılır. Karargahlar arasında oyuncularla oynanır. Planların denenmesi ve kurmay olacak subayların stratejik olarak yetiştirilmesi hedeflenir. Bu amaçla yapılan bir çalışmadır. Senaryoda adı geçen kişiler semboliktir. Eğitim ve öğretim amaçlı yapılan bir çalışmadır. Benim hatırladığım 1996 yılında 'Yıldız 96' adı altında böyle bir çalışma yapıldı" dedi.

Haşıloğlu'nun, jandarmada uzun yıllar çalışmış biri olarak JİTEM'den haberi olup olmadığını sorduğu Ersöz, "Böyle bir teşkilatlanma yoktur. İstihbarat timleri olmuştur. Bu bazı kişilerin kullanımından dolayı efsaneleşmiş bir isimdir. İstihbarat yapılanırken bu ismi kullananlar olmuş. Şimdi de bu isim bir efsane gibi kullanılmaya devam ediliyor" yanıtını verdi.

Ersöz, "Selim Gül" adında birini tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine de bu kişiyle Şırnak Jandarma İl Komutanlığında beraber çalıştıklarını, ast-üst ilişkisi dışında bir ilişkilerinin olmadığını söyledi.

Üye hakim Haşıloğlu, gizli tanık "İlkadım"ın anlatımlarını hatırlatarak, Ersöz'e Cemil Bayık ile görüşme yapıp yapmadığını sordu.

Bunun üzerine Ersöz, "Böyle bir görüşme asla olmadı. Bayık'ı çatışma ortamında karşılaşsak çeker vururdum. Başka bir ortamda karşılaşsam alır adalete teslim ederdim. Gizli tanık 'ilkadım', gümrükte kirli işler yapar, kaçakçılıkla uğraşırdı. İstenirse bu kişinin kimliğini açıklarım. Savcılık bu kişileri nereden çıkarıp buluyor? Asit kuyularında insanları öldürttüğümüz söylendi. Hani nerede bu kuyular? İnsanları böyle karalamak çok kolay. 'İlkadım'ın ifadeleri tamamen yalan" dedi.

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese de tutuklu sanıklardan Mustafa Balbay'ın ifadesinde "Orgeneraller Erdal Şenel, Şener Eruygur ve Hurşit Tolon ile Tuğgeneral Levent Ersöz rutin olarak olarak her ay özel bir toplantıya katılırlardı. Ben de bu toplantıların bazılarına katıldım. Masrafları gelen kişilerden alınırdı. Ayrıca bu toplantıların yeri her ay değişirdi" dediğini öne sürerek, bu toplantılar hakkındaki bilgisini sordu.

Ersöz ise söz konusu ifadelerin doğruyu yansıtmadığını belirterek, Mustafa Balbay'ın kendisinden tekrar sorulmasını isteyerek, kendisinin sadece benzeri bir toplantıya katıldığını, ücretlerini kendilerinin karşıladığını, ancak bu toplantıların periyodik ve gizli toplantılar olmadığını söyledi.

Bunun üzerine söz alan tutuklu sanık Mustafa Balbay da kendisinin böyle bir ifadesinin bulunmadığını kaydetti.

Ali Rıza Dizdar'ın savunması

Ersöz'ün çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından avukatı Ali Rıza Dizdar savunma yapmaya başladı.

Davanın başlangıcından beri bugünü beklediğini ve müvekkiline sürekli "Sen bu savunmayı yapana kadar ölmemelisin, her ne pahasına olursa olsun savunmanı yapacaksın" dediğini belirten Dizdar, tüm klasörleri ve iddianameyi okuyarak savunmayı hazırladığını söyledi.

Avukat Dizdar'ın savunmasının uzaması üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, "Müvekkilinize soralım mı, o ne diyecek?" dedi. Dizdar da "Müvekkilim ölmediği sürece savunmasını yapacaktır" diye konuştu.

Şengün'ün, "Bir de Ersöz'e soralım, ne diyecek?" demesi üzerine söz alan Ersöz, "Bunun üzerine diyecek bir şey yok. Savunmaya devam edilsin" dedi.

Ersöz'ün bu sözü salonda gülüşmelere neden oldu. Dizdar'ın savunmasına devam etmesinden kısa süre sonra Ersöz'ün ara vermek istemesi üzerine, Mahkeme Heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi.

Verilen aranın ardından Dizdar savunmasına devam ederken, rahatsızlanan Ersöz'e oksijen maskesi takıldığı görüldü.

Ersöz'ün el işaretleriyle bir şeyler söylemek istemesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, duruşmayı 16 Ağustos Pazartesi gününe bıraktı.