Bakan Yıldız Elektrik Özelleştirme İhalesini Değerlendirdi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, dün yapılan elektrik özelleştirme ihalesiyle ilgili olarak, "Vatandaşımızın bilmesi gereken önemli nokta ise biz burada direkleri, trafoları, enerji ile alakaları yatırım kalemlerini satmıyoruz
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, dün yapılan elektrik özelleştirme ihalesiyle ilgili olarak, "Vatandaşımızın bilmesi gereken önemli nokta ise biz burada direkleri, trafoları, enerji ile alakaları yatırım kalemlerini satmıyoruz. Bu bir varlık satışı değil. Bu bir varlık devri değil" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Ostim Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Derneği (OSİAD) Yönetim Kurulunu kabul etti. Bakan Yıldız görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Dün yapılan elektrik özelleştirme ihalesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Yıldız, konunun 2-3 açıdan incelenmesi gerektiğini belirterek, özel sektörün Türkiye'ye verdiği mesaj ve vatandaşa nasıl yansıyacağı açısından değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Dünkü
özelleştirmelerle beraber Türkiye dağıtım hizmetlerinin yüzde 75'inin özel sektör marifeti ile düzenleneceğinin gösterildiğini belirten Bakan Yıldız, "Bu yılın sonuna kadar diğer üç bölge Aktaş, Akdeniz'in ve Akdeniz'deki bütün dağıtım hizmetlerinin de özelleşmesi söz konusu. Buradaki fiyatı tarifeyi buradaki modelle beraber algılamak lazım. Öncelikle verilen mesaj şudur: Türkiye'de ki siyasi istikrarın global krize rağmen son derece yerini sağlamlaştırmış olması ve uluslararası sermaye ile beraber
bankacılık sektörünün plase edilmeyi bekleyen paralarının enerji sektörü üzerinden bu işlerine devam etmesi. Kamu hizmetlerinin özel sektör marifeti ile yürütülmüş olması özel sektör adına bir prestij aracı olduğunu görüyoruz. Enerji sektörü stabil, sürdürülebilir, rekabetçi ve daha çok serbest piyasa olgusu ile beraber davranan bir yapı içerisine girdiğini gösteriyor. Bizim açımızdan enerji sektörü açısından önemli. Buradaki gelirlerin geriye dönük borçlanmada Türkiye'de makro büyüklüklerini rahatlatacak
bir yapı içerisinde kullanılmış olmasının önemli olduğunu ve aynı zamanda enerji sektörü ile yapılacak yatırımlarda kullanılmış olmasının önemli olduğunu görüyoruz. Vatandaşımızın bilmesi gereken önemli nokta ise biz burada direkleri, trafoları, enerji ile alakaları yatırım kalemlerini satmıyoruz. Bu bir varlık satışı değil. Bu bir varlık devri değil. Bu modelin zaman zaman hatırlatılması gerektiği kanaatindeyim. 2036 yılına kadar buranın hizmeti ile alakalı verilecek elektrik dağıtımdaki hizmetlerin özel
sektör marifeti ile yapılmasını biz şu anda özelleştirdik. Herhangi bir varlıkları satmadık. İşletiliyor vaziyette 2036 yılında bütün bu işletmeler tekrar kamu eliyle yürütülecektir" diye konuştu.
Özel sektöre de bir mesajı olduğunu belirten Bakan Yıldız, özelleştirmelerin başarılı olabilmesinin en büyük gerekçesinin bu hizmetlerin daha kaliteli verilmesi olduğunu kaydetti. Kayıp ve kaçaklarla ilgili özel sektörün taahhütleri olduğunu dile getiren Yıldız, "Kayıp kaçak azaldığı kadar tarife olumlu etkilenir. Vatandaşlarımız da olumlu etkilenir. Özellikle dün yapılan ihalede her bir bölgeye 9-10 tane firmanın talip olması sevindiricidir. Dicle bölgesinde en fazla kayıp kaçakların olduğu bölgenin
yine orayı alan firma tarafından mutlaka bir taahhüt çerçevesinde kayıp kaçakların düşürüleceğini bilmemiz önemlidir. Çünkü bu taahhütleri yerine getirdiği kadar firma kar edecektir" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Ostim Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Derneği (OSİAD) Yönetim Kurulunu kabul etti. Bakan Yıldız görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Dün yapılan elektrik özelleştirme ihalesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Yıldız, konunun 2-3 açıdan incelenmesi gerektiğini belirterek, özel sektörün Türkiye'ye verdiği mesaj ve vatandaşa nasıl yansıyacağı açısından değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Dünkü
özelleştirmelerle beraber Türkiye dağıtım hizmetlerinin yüzde 75'inin özel sektör marifeti ile düzenleneceğinin gösterildiğini belirten Bakan Yıldız, "Bu yılın sonuna kadar diğer üç bölge Aktaş, Akdeniz'in ve Akdeniz'deki bütün dağıtım hizmetlerinin de özelleşmesi söz konusu. Buradaki fiyatı tarifeyi buradaki modelle beraber algılamak lazım. Öncelikle verilen mesaj şudur: Türkiye'de ki siyasi istikrarın global krize rağmen son derece yerini sağlamlaştırmış olması ve uluslararası sermaye ile beraber
bankacılık sektörünün plase edilmeyi bekleyen paralarının enerji sektörü üzerinden bu işlerine devam etmesi. Kamu hizmetlerinin özel sektör marifeti ile yürütülmüş olması özel sektör adına bir prestij aracı olduğunu görüyoruz. Enerji sektörü stabil, sürdürülebilir, rekabetçi ve daha çok serbest piyasa olgusu ile beraber davranan bir yapı içerisine girdiğini gösteriyor. Bizim açımızdan enerji sektörü açısından önemli. Buradaki gelirlerin geriye dönük borçlanmada Türkiye'de makro büyüklüklerini rahatlatacak
bir yapı içerisinde kullanılmış olmasının önemli olduğunu ve aynı zamanda enerji sektörü ile yapılacak yatırımlarda kullanılmış olmasının önemli olduğunu görüyoruz. Vatandaşımızın bilmesi gereken önemli nokta ise biz burada direkleri, trafoları, enerji ile alakaları yatırım kalemlerini satmıyoruz. Bu bir varlık satışı değil. Bu bir varlık devri değil. Bu modelin zaman zaman hatırlatılması gerektiği kanaatindeyim. 2036 yılına kadar buranın hizmeti ile alakalı verilecek elektrik dağıtımdaki hizmetlerin özel
sektör marifeti ile yapılmasını biz şu anda özelleştirdik. Herhangi bir varlıkları satmadık. İşletiliyor vaziyette 2036 yılında bütün bu işletmeler tekrar kamu eliyle yürütülecektir" diye konuştu.
Özel sektöre de bir mesajı olduğunu belirten Bakan Yıldız, özelleştirmelerin başarılı olabilmesinin en büyük gerekçesinin bu hizmetlerin daha kaliteli verilmesi olduğunu kaydetti. Kayıp ve kaçaklarla ilgili özel sektörün taahhütleri olduğunu dile getiren Yıldız, "Kayıp kaçak azaldığı kadar tarife olumlu etkilenir. Vatandaşlarımız da olumlu etkilenir. Özellikle dün yapılan ihalede her bir bölgeye 9-10 tane firmanın talip olması sevindiricidir. Dicle bölgesinde en fazla kayıp kaçakların olduğu bölgenin
yine orayı alan firma tarafından mutlaka bir taahhüt çerçevesinde kayıp kaçakların düşürüleceğini bilmemiz önemlidir. Çünkü bu taahhütleri yerine getirdiği kadar firma kar edecektir" dedi.