Toros marka taksiye binen bir daha geri gelmiyordu
Eski Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Albay Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, FıratAltın(Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ, Adem Yakin ve Kukel Atağ katıldı.
Duruşmanın sabahki bölümünde maktul Ramazan Elçi'nin 1994 yılı şubat ayında öldürülmesiyle ilgili 4 tanık dinlendi.
Tanıklardan maktul Elçi'nin kardeşi Nurettin Elçi, olay günü kardeşiyle birlikte ilçe merkezindeki dükkânlarında çalıştıkları esnada ellerinde uzun namlulu silah bulunan 2 şahsın geldiğini söyledi.
Kendisinin o esnada dükkânın arka bölümünde çalıştığını anlatan Elçi, şöyle dedi:
''Gelen şahıslar, 'Ramazan ve Nurettin Elçi'nin dükkanı bu mu?' diye sordu. İçeride müşteriler vardı. Kardeşim 'evet' diye cevapladı. Ben konuşmaları duyuyordum. Şahıslar, içerideki müşterilere 'herkes dışarı çıksın' dedi. Bende arka bölümde elime bir teneke yağ alıp sanki müşteriymişim gibi dükkandan çıktım. Şahıslar beni tanımadı. Dükkanın karşısında bekledim. Kardeşimi alıp Toros marka otomobile bindirip götürdüler.''
Olayla ilgili olarak Cizre Cumhuriyet Savcılığına dilekçe yazdıklarını ancak olumlu bir cevap alamadıklarını anlatan Elçi, yaklaşık 3-4 gün sonra hastane morgunda bir cesedin bulunduğunu ve bu cesedin kardeşi Ramazan Elçi'ye ait olabileceği yönünde duyumlar aldığını kaydetti.
Hastane gittiğinde, cenazenin kimsesizler mezarlığında defnedilmek üzere belediye ekiplerine teslim edildiğini öğrendiğini ifade eden Elçi, ''Bunun üzerine mezarlığa gittim. Daha toprağa verilmemişti. Görevlilerden izin isteyip tabutu açıp ölen şahsın yüzüne baktım. Kardeşimi tanıdım. Başından tek kurşunla vurulmuştu. Zaten ilçede herkes biliyordu. Cizre'de o Toros marka taksiye binen bir daha geri gelmiyordu. Kurduğumuz taziyeden sonra korkudan Cizre'den ayrılıp İstanbul'a gittim. Birkaç yıl orada kaldım'' dedi.
''YEŞİL KART İÇİN ÖLÜM KAYDINA KALP KRİZİ YAZILDI''
Kardeşinin ölüm kaydına Nüfus Müdürlüğünde ''kalp krizi'' diye yazıldığını anlatan Elçi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Annem ve amcam İskender Elçi, olaydan sonra 'yeşil kart' alabilmek için ilgili kurumlara müracaatta bulunmuşlar. Okuma yazma bilmeyen anneme 'yeşil kart' için gerekli diye bir takım evraklar imzalatılmış. Ona 'tamam sen git yeşil kartın çıkarılacak' denilmiş. Yeşil kart alabilmek için bu şekilde işlem yapılmış.''
Mahkeme başkanı, tanık Elçi'ye sanıklar arasında, olay günü kardeşi Ramazan Elçi'yi götüren şahısların bulunup bulunmadığını sordu.
Sanıklara dönen tanık Elçi, Hıdır Altuğ'u göstererek, ''Bu kişi gelenler arasında vardı'' dedi.
Mahkeme heyeti, Ramazan Elçi'nin öldürülmesi olayıyla ilgili olarak iki belediye işçisi ve bir esnafı da tanık olarak dinledikten sonra duruşmaya ara verdi.
AA
Duruşmanın sabahki bölümünde maktul Ramazan Elçi'nin 1994 yılı şubat ayında öldürülmesiyle ilgili 4 tanık dinlendi.
Tanıklardan maktul Elçi'nin kardeşi Nurettin Elçi, olay günü kardeşiyle birlikte ilçe merkezindeki dükkânlarında çalıştıkları esnada ellerinde uzun namlulu silah bulunan 2 şahsın geldiğini söyledi.
Kendisinin o esnada dükkânın arka bölümünde çalıştığını anlatan Elçi, şöyle dedi:
''Gelen şahıslar, 'Ramazan ve Nurettin Elçi'nin dükkanı bu mu?' diye sordu. İçeride müşteriler vardı. Kardeşim 'evet' diye cevapladı. Ben konuşmaları duyuyordum. Şahıslar, içerideki müşterilere 'herkes dışarı çıksın' dedi. Bende arka bölümde elime bir teneke yağ alıp sanki müşteriymişim gibi dükkandan çıktım. Şahıslar beni tanımadı. Dükkanın karşısında bekledim. Kardeşimi alıp Toros marka otomobile bindirip götürdüler.''
Olayla ilgili olarak Cizre Cumhuriyet Savcılığına dilekçe yazdıklarını ancak olumlu bir cevap alamadıklarını anlatan Elçi, yaklaşık 3-4 gün sonra hastane morgunda bir cesedin bulunduğunu ve bu cesedin kardeşi Ramazan Elçi'ye ait olabileceği yönünde duyumlar aldığını kaydetti.
Hastane gittiğinde, cenazenin kimsesizler mezarlığında defnedilmek üzere belediye ekiplerine teslim edildiğini öğrendiğini ifade eden Elçi, ''Bunun üzerine mezarlığa gittim. Daha toprağa verilmemişti. Görevlilerden izin isteyip tabutu açıp ölen şahsın yüzüne baktım. Kardeşimi tanıdım. Başından tek kurşunla vurulmuştu. Zaten ilçede herkes biliyordu. Cizre'de o Toros marka taksiye binen bir daha geri gelmiyordu. Kurduğumuz taziyeden sonra korkudan Cizre'den ayrılıp İstanbul'a gittim. Birkaç yıl orada kaldım'' dedi.
''YEŞİL KART İÇİN ÖLÜM KAYDINA KALP KRİZİ YAZILDI''
Kardeşinin ölüm kaydına Nüfus Müdürlüğünde ''kalp krizi'' diye yazıldığını anlatan Elçi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Annem ve amcam İskender Elçi, olaydan sonra 'yeşil kart' alabilmek için ilgili kurumlara müracaatta bulunmuşlar. Okuma yazma bilmeyen anneme 'yeşil kart' için gerekli diye bir takım evraklar imzalatılmış. Ona 'tamam sen git yeşil kartın çıkarılacak' denilmiş. Yeşil kart alabilmek için bu şekilde işlem yapılmış.''
Mahkeme başkanı, tanık Elçi'ye sanıklar arasında, olay günü kardeşi Ramazan Elçi'yi götüren şahısların bulunup bulunmadığını sordu.
Sanıklara dönen tanık Elçi, Hıdır Altuğ'u göstererek, ''Bu kişi gelenler arasında vardı'' dedi.
Mahkeme heyeti, Ramazan Elçi'nin öldürülmesi olayıyla ilgili olarak iki belediye işçisi ve bir esnafı da tanık olarak dinledikten sonra duruşmaya ara verdi.
AA