Knk Kent Konak 3'üncü Sayısı Yine Dopdolu

Konak Belediyesi'nce KNK "Kent Konak" adıyla üç ayda bir yayımlanan derginin üçüncü yaz sayısı basıldı

Knk Kent Konak 3'üncü Sayısı Yine Dopdolu
Konak Belediyesi'nce KNK "Kent Konak" adıyla üç ayda bir yayımlanan derginin üçüncü yaz sayısı basıldı. İzmir'de kültür, sanat, tarih, spor, müzik, anı, belgesel ve yaşamın içinden çeşitli konuların yer bulduğu KNK Dergisi'ni, otellerin lobilerinde, taksi duraklarında, havalimanında, kuaför ve berber salonlarında, kahvehanelerde, alışveriş merkezlerinde, belediye semt merkezlerinde, hizmet binalarında ve benzeri mekanlarda bulmak mümkün olacak.
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan "KNK Kent Konak" dergisinin ilk sayısından başlayarak çok büyük ilgi gördüğünü ve artık birçok İzmirlinin derginin basılmasını özlemle beklediğini söyledi. Bu sayıda da birbirinden ilginç konuların, söyleşilerin yer aldığını hatırlatan Başkan Tartan; "Bu dergi bir kent kültürü dergisi İzmirlilik bilincinin ortak değerlerle yoğrulduğu bir platform. Amacımız İzmir'den Türkiye'ye umut mesajları vermek, sevgi pencereleri aralamak. Konak Belediyesi, denize doğru uzanan tepeliklerde kurulmuş semtleriyle çok sayıda merdivenli sokağa sahip. Yokuşların yükünü sırtında taşıyan merdivenli sokaklar, semt sakinleri için birer sosyalleşme aracı olmasıyla, kentte estetik ve simgesel roller üstlenmesiyle bu sayımızın kapak konusu oldu. Karantinalı yazar Şükran Yücel, "Karantinalı Olmak" yazısında, semtinin '50'li, '60'lı yıllara dair hatıralarıyla başlayıp bugüne uzanan hikayesini yazıyor. Eski İzmir semtlerinin en eski yazarlarından Tarık Dursun K.'nın kaleminden Damlacık'ı okuyoruz. Kemeraltı'nın çekirdeği "marulun göbeği" Kestanepazarı, İpek Yolu'ndan kervan köprüsünden taşıdığı hikayesini bugüne taşıyor. Artık bir tek Kemeraltı sokaklarında karşımıza çıkan bakırın unutulmaya yüz tutmuşken geri dönüş vaktini, Menekşe Badioğlu Erdik yazıyor. İşkenceye karşı hekimlerin yapması gereken bir şey var" deme cesaretini gösterip işkence işini ortaya çıkaran tekniği geliştiren, bunu" İstanbul Protokolü" aracılığıyla dünyada kabul edilen tek yöntem haline getiren, Türkiye'nin ilk diz cerrahlarından Prof. Dr. Veli Lök ile Duygu Özsüphandağ Yayman konuştu. Lütfü Dağtaş, cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en önde gelen adlarından,"memleket hikâyecisi" Samim Kocagöz 'ün hikâyesini anlatırken, ünlü yazarla Karşıyaka'daki ahşap yeşil panjurlu evindeki sohbetlerini de aktarıyor. Halit Ziya Uşaklıgil'in Fransızca dersi verdiği Necati Cumalı'nın ilk şiirlerini yazdığı, başbakan, genelkurmay başkanı yazar ve şair onca ismin yetiştiği İzmir Atatürk Lisesi, köklü eğitim geleneğini sürdürüyor. İzmir'in ortasında gurur anıtı gibi yükselen okulu, Deniz Çaba Şan yazdı. İzmir'in bir başka tarihi kurumu İzmir Ticaret Borsası'nın tüm görkemiyle Gazi Bulvarı'nda yükselen binası, kentin mimari miraslarından biri olarak KNK'da kayda geçiyor. Kent tarihini oluşturan isimsiz kahramanlar arasında bu sayımızda, Altınordulu milli amigo Sarı Yaşar (Tunçses) sıyrılıyor; İzmir takımlarının futboldaki şaşalı günlerini anlatıyor. İzmir'i yazıyla anlatan bunca kalem arasında deklanşörle kaydeden bir fotoğraf sanatçısı da var. Belgesel fotoğrafa yönelen, daha çok insan, şehir ve gece fotoğraflarını çeken Mehmet Yasa, İzmir'i en çok güneş battıktan sonra fotoğraflamayı seviyor. Yasa İzmir gece fotoğraflarını, okuyucu ile paylaşıyor" şeklinde konuştu.