İskoçların sakatatı giriyorsa kokoreç de AB'ye girer

Avrupa Birliği ile gıda güvenliğine ilişkin müzakere faslının iki hafta önce açılmasının ardından gözler, kokoreç ve kelle paçaya çevrildi. Türkiye'ye özgü lezzetl...



Avrupa Birliği ile gıda güvenliğine ilişkin müzakere faslının iki hafta önce açılmasının ardından gözler, kokoreç ve kelle paçaya çevrildi.

Türkiye'ye özgü lezzetlerin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinde yasaklanacağına yönelik iddialara cevap veren Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, faslın açılmasının kokoreç, kelle paça, işkembe çorbası gibi yemek ve sakatatlara ilişkin herhangi bir sınırlama getirmeyeceğini söyledi. İskoçların hagis adı verilen yemeğini örnek olarak gösteren Eker, bu yemeğin hayvanın tüm sakatatlarının birleştirilmesinden oluştuğunu dile getirdi. Eker, "Dolayısıyla kokoreç de, kelle paça da, ciğer kebabı da, kaburga dolması da, mumbar da hepsi AB'ye girebilir." dedi. 30 Haziran 2010 tarihinde açılan "gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı" faslını değerlendiren Bakan Eker, AB için önemli olanın yemeklerin sağlık standardı ve hijyenik şartların yerine getirilmesi olduğunu kaydetti. Eker, "AB'nin gıda hijyeniyle ilgili kontrol mekanizması, sistemin tarladan sofraya, çiftlikten çatala, meradan tabağa uzanan zincirin bütün halkalarındaki denetim mekanizması. Bizim zaten böyle bir mekanizmamız var. Tek yapacağımız bu alandaki mevzuatımızı AB ile yüzde yüz uyumlu hale getirmek. Bunu da yapacağız." diye konuştu. "Üye ülkelerde insanların ne yedikleriyle değil, neyi, hangi hijyenik standartlarda tükettiğine önem veriliyor." diyen Bakan Eker, her ülkenin kendi yiyeceğini kendisinin belirleyeceğini kaydetti. Eker, 37 bin kayıt edilmesi gereken işletmeden 33 binden fazlasının AB standartlarıyla uyumlu olduğunu ifade etti.
Türkiye'de küçükbaş hayvanların kayıt altına alınmasının istendiğini söyleyen Eker, "Biz bu kapsamda 14 milyon koyun keçiyi küpeledik. Şu anda bizim standartlarımız Avrupa'nın bazı ülkelerinden çok ileri." dedi. Tüketiciyi korumak amacıyla denetimlerin AB standardında yapılmasının sağlanacağını dile getiren Tarım Bakanı Eker, Diyarbakır'daki vatandaş ile Paris ve Helsinki'deki vatandaşın gıda hijyeni açısından aynı standarda tabi olacağını kaydetti. Eker, "Örneğin bir ürünü marketten alıyoruz, bu ürün geriye doğru izlenebilir olacak. Zincirin bütün halkaları bilinecek. Paket üzerinde nerede üretildiği, hangi ilçede, hangi işletmede, hangi çiftlikte üretildiği olacak. Tüketici isterse biz denetimle ilgili bilgileri de kendisine vereceğiz. Geriye dönük izleme mümkün olacak. Böylece herhangi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızda hızlı alarm sistemi devreye girecek." diye konuştu.

Zaman