Hastalıktan, terörden kimse emin olamaz

Kalkınma Konferansı'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan burada yaptığı konuşmada, yoksulluktan, hastalıktan ve terörden uzak olduğunu düşünenlerin bu sorunun bir gün gelip kapılarını çalabileceğini söyledi.

İsrail'in yardım gemilerine düzenlediği saldırıya da değinen Erdoğan, "İsrail'in saldırısına sessiz kalanlar bu katliamlara ortak olmakla kalmaz, yeni saldırıları da meşrulaştırmış olur" dedi.

Başbakan Erdoğan şunları söyledi; 

Irkçılığın, ayrımcılığın, gizli bir şekilde yükseldiğine, inançlara saygının birarada yaşama kültürünün yıpratılmak istendiğine şahit oluyoruz. Yaşanmakta olan küresel finans krizini çok iyi okumak ve gereken dersleri çıkarmak zorundayız.

Son kriz mevcut şartları muhafaza ederek geleceğe sağlıklı bir şekilde yürüyemeyeceğimizi açıkça ortaya koymuştur. Bu mücadeleyi başarıyla sonuçlandırabilecek kaynağa dünya fazlasıyla sahiptir. Yoksulluktan, hastalıktan, terörden uzak olduğunu düşünenler bu sorunların bir gün gelip kendi kapılarını da çalacaklarından emin olmalıdır.

31 Mayıs'ta Akdeniz'de çok büyük bir ihlal yaşandı. İsrail komandoları Gazze'ye yardım götüren yolcuları da 32 farklı ülkeden sivil vatandaş olan gemilere saldırdı ve 9 masum insanı katletti. 24 Kişi yaralandı. Bu tür hukuksuzluklara karşı da insani bir duruşun asil bir duruş sergilemek durumundayız.

Sessiz kalanlar, tepkisiz kalanlar sadece bu katliamlara ortak olmakla kalmaz, gelecekte de yeni saldırıları meşrulaştırmış, yeni saldırılara da destek vermiş olur.

Biz Türkiye olarak bölgemizde nükleer tehdit istemediğmizi her fırsatta ifade ettik. Nitekim Türkiye ve Brezilya İran'ın kullanacağı nükleer yakıt konusunu birlikte başarıyla sonuçlandırdılar. Bu aslında bir diplomasi zaferidir. Bu sorunlar karşısında daha dik ve tutarlı bir durum sergilemek zorundayız. Dünyadaki hiçbir devlet, işlediği suçların karşılıksız kalmayacağını artık görmelidir. Bu devletlere bu adil duruş artık gösterilmelidir.

Biz göreve geldiğimizde 7,5 yıl önce Türkiye'de yoksulların nüfusa oranı yüzde 26,9 iken bugün yüzde 17 seviyesine geriledi. Günlük geliri 1 doların altında olan nüfusu sıfırladık. 2002'de var olan gıda yoksulluğunu binde 5'e çektik.

Örnek teşkil edebilecek ilerlemeler yaptık. Bundan biz de memnunuz halkımızda memnun. 5 Yaş altı ölüm hızı yüzde 61 idi. 2002'de yüzde 37 iken bu oran 2008 itibari ile yüzde 24'e çektik. 2015'te yüzde 20'ye kadar gerileyeceğini düşünüyoruz. Bebek ölüm hızı bin canlı doğumda 29 iken buun da 2008'de 17'ye kadar indirdik. Bebek ve 5 yaş altı çocuk ölüm hızlarında 2015 hedeflerine şimdiden ulaşmış durumdayız.

Doğum sırasında anne ölümleri yüz binde 49 idi. Bu meseleye öncelik verdik ve oranı yüz binde 19,4'e kadar çektik. Okullaşma oranını yüzde 95'ten 98'e çıkarttık. Kadınlarda okullaşma oranını yüzde 90'dan yüzde 98'e çıkardık. 143 Bin derslik inşaa ettik. 71 Yeni üniversite kurduk. Artık üniversitesiz ilimiz kalmadı. 739 Bin bilgisayar gönderdik. Cumhuriyet tarihimizde ilk kez eğitime ayrılan bütçe milli bütçede birinci sıraya yükseldi.

Türkiye son dört yılda ortalama 700 milyon ABD tutarında resmi kalkınma yardımında bulundu. Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı tarafından teknik yardım faaliyetleri sürdüyoruz. BM Kalkınma Projesi ile önemli projeleri tamamladık. Eylül ayında gerçekleştirilecek BM Genel Kurulu'nda gerçekleştirilecek etkinlikte 10 yılda kaybedilen ilerleme ele alınacak, düzenlemekte olduğumuz konferansın sonuçları Eylül ayındaki etkinliklere de ışık tutacaktır. insanlık adına, bölgemiz adına, dünyamız adına gerçekten çok büyük önem taşıyan bu hedefleri Türkiye olarak çok önemsediğimizi ifade etmek istiyorum. Belirlenen tarih öncesinde tüm hedeflere ulaşmayı arzu etmek istediğimizi belirtmek isterim. Konferansa başarılar diliyor, bir kez daha tüm katılımcılara ülkemize hoşgeldiniz diyorum.