Asya konulu toplantıda Gazze konuşuldu
Asya konuşulacaktı, İsrail'in saldırısı gündemden düşmedi. Yarın İstanbul'da başlayacak Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı önlemler konferansı öncesi, hem verilen mesajlarda hem de kameraların önünde İsrail kınandı. Başbakan Erdoğan, İsrail'in kendini savunmak için öne sürdüğü iddialara, 'yalan üretme makinası gibi yalan üretiyorlar. Onların
Asya konuşulacaktı, İsrail'in saldırısı gündemden düşmedi. Yarın İstanbul'da başlayacak Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı önlemler konferansı öncesi, hem verilen mesajlarda hem de kameraların önünde İsrail kınandı. Başbakan Erdoğan, İsrail'in kendini savunmak için öne sürdüğü iddialara, "yalan üretme makinası gibi yalan üretiyorlar. Onların şanındandır" dedi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a "aranızda uzlaşın, bu İsrail'e en iyi cevap olur" mesajı verildi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yarın başlayacak Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansının (AİGK-CICA) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi çerçevesinde düzenlenen Avrasya'da Ekonomik ve Güvenlik İşbirliği toplantısının sonunda, eş başkan Kazakistan Dışişleri Bakanı Kanat Saudabayev ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi.
Bu toplantının Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in girişimiyle başlayan çok önemli bir toplantı olduğunu kaydeden Davutoğlu, yarın AİGK konferansının 3. zirvesinin düzenleneceğini hatırlattı.
Dönem başkanlığının yarın Türkiye'ye geçeceğini belirten Davutoğlu, yıl sonuna doğru da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi dönem başkanlığını üstleneceklerini bildirdi.
AİGK zirvesi çerçevesinde bu yıl bir ilk yaparak bugün çok katılımlı Avrasya toplantısını düzenlediklerini anımsatan Davutoğlu, bu toplantıya AİGK üyelerinin yanı sıra AGİT Troykası ve uluslararası örgüt temsilcilerinin katıldığını kaydetti.
Davutoğlu, toplantının çok kapsayıcı bir atmosferde geçtiğini, verimli bir görüş alışverişi yaptıklarını bildirdi.
Bakan Davutoğlu, bu girişimin küresel barışa büyük katkı yapacak olan bir çaba olduğunu belirterek, dünyadaki çoğu sorunun Avrasya bölgesinde olduğunu ve bu sorunların çözümünde karşılıklı güvenin ve güven artırıcı önlemlerin öne çıkmasını istediklerini kaydetti.
Davutoğlu, "Avrasya coğrafyasında artık krizler, gerginlikler ve çatışmalar yerine barış, düzen ve refah olsun istiyoruz" dedi.
Kazakistan Dışişleri Bakanı Saudabayev de konferansın tarihçesini anlatarak, başlarda kimsenin tanımadığı AİGK'nın şimdi 18 yaşında, 22 üyesi olan uluslararası bir saygın kurum olduğunu kaydetti.
Türkiye ile Kazakistan'ın çok derin köklere sahip olan iki ülke olduğunu söyleyen Kazak Bakan, CICA'nın "Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in 18 yaşına gelmiş çocuğu" olduğunu ve şimdi de olgunlaşan bu çocuğu dost bir ülkeye devretmekte olduklarını kaydetti.
Güvenlik açısından bölgede etkili olmanın iki ülke için de çok önemli olduğunu belirten Saudabayev, iki ülkeyi bu şekilde büyük ve saygın bir teşkilatı geliştirmekten dolayı kutladı.
Gül: "Düzeltme olmadığı sürece affetmeyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi çerçevesinde, konuk devlet ve hükümet başkanlarıyla yaptığı ikili görüşmeler sona erdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çırağan Sarayı Sultan Süiti'nde son olarak İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile görüştü.
Alınan bilgiye göre, görüşmelerde, İsrail ile yaşanan son gelişmeler de gündeme geldi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün konuklarına, İsrail'in yardım gemilerine saldırısı konusunda "İsrail'i kabul edilebilir bir düzeltme yapmadığı sürece affetmeyeceğiz" dediği öğrenildi.
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad da görüşmede, İsrail'in yardım gemilerine saldırısının kabul edilemez olduğunu ve Türkiye'ye bu konuda tam destek verdiklerini dile getirdi.
Gül-Ahmedinejad görüşmesinde Tahran Anlaşması da gündeme geldi.
Ahmedinejad, Türkiye'ye gösterdiği güven için teşekkür etti. Görüşmede, İran'ın nükleer dahil bütün konularda muhataplarıyla yapacağı diplomatik görüşmelerinin önemine vurgu yapıldı.
Cumhurbaşkanı Gül'ün görüşmede "Diplomatik çabanın netice vereceğini dünyaya göstermek lazım" dediği, Ahmedinejad'ın ise buna açık olduklarını dile getirdiği belirtildi.
Irak konusunun da gündeme geldiği görüşmede, Irak'ta herkesi temsil eden bir hükümetin önemine vurgu yapılarak, komşu ülkeler dahil bütün ülkelerin buna yardımcı olması gerektiği ifade edildi.
Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile görüşmede ise, Karzai Afganistan'da düzenlenen "Barış Jirgası"nın başarılı geçtiğini kaydetti.
Türkiye'nin doğu ile batı arasındaki rolünün önemine değinen Karzai, Afganistan'daki barış sürecine Türkiye'nin katkılarından, Washington ziyaretinde de övgüyle bahsedildiğini anlattı.
Gül'ün Türkiye'nin AİGT dönem başkanlığını iki yıllığına devraldığı Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev ile görüşmesinde ise enerji konuları gündeme geldi.
Görüşmede ayrıca Kırgızistan'da yaşanan son gelişmelere de değinilerek, Türk Konseyi çerçevesinde neler yapılabileceği ele alındı.
Erdoğan: "Hepimizin ortak hedefi"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi çerçevesinde konuk devlet ve hükümet başkanlarıyla heyet başkanlarına Dolmabahçe Sarayı'nda akşam yemeği verdi.
Başbakan Erdoğan, "Uluslararası barış ve güvenliğe katkıda bulunmak bu topluluğun, hepimizin ortak hedefidir" dedi.
Başbakan Erdoğan, yemek öncesinde yaptığı konuşmada, zirve dolayısıyla İstanbul'a gelen konukları ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bütün konuklara, "Türkiye ve İstanbul'a hoşgeldiniz" diyen Başbakan Erdoğan, konferansın ülkeler ve bölge için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni etti.
Türkiye olarak, bu sürece başlangıcından itibaren büyük destek verdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Temel kurucu belgelerinin kabulüne katkı sağladık, konferansın dönem başkanlığı kurulduğundan bu yana sürecin fikri önderliğini de yapan Kazakistan tarafından büyük başarıyla yürütüldü. Bu vesileyle Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev'e samimi şükranlarımı ve tebriklerimi sunuyorum" dedi.
Konferansa üye 22 ülkenin, Asya kıtasının toprak ve nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ına tekabül ettiğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Sadece nüfus olarak değil, CICA coğrafyası ekonomik anlamda da dünya sahnesinde çok önemli bir yer işgal ediyor. Bu bağlamda CICA'nın bölgesel olduğu kadar küresel barış içinde çok önemli bir platform olduğuna, içinden geçtiğimiz süreçte sorunların çözümü için değerli bir fırsat olduğuna inanıyorum. Uluslararası barış ve güvenliğe katkıda bulunmak biraz önce de değindiğim gibi bu topluluğun, hepimizin ortak hedefidir.
Ülkelerimizin geleceği, tek tek vatandaşlarımızın her birinin huzuru ve refahı için, artı bölgesel ve küresel barış için çok daha samimi mücadele vermemiz gerekiyor. Bu anlamda nükleer silahsızlanma ve kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi konularının ele alınmasında 2010 yılında önemli bir aşamaya gelindiğini memnuniyetle gördük. Nitekim geçtiğimiz haftalarda Türkiye olarak Brezilya ile birlikte uluslararası gündemi meşgul eden en tartışmalı konulardan birinde, tarihi bir adım attık ve İran Uranyum Takas Anlaşması'nı imzaladık. Biz her alanda olduğu gibi nükleer programlara ilişkin de diplomasiye şans tanınması gerektiğine inanıyoruz, bu çabalarımızın bölgesel barış adına önemli bir fırsat doğurduğunu görmekten de mutluyuz.
Asya'da işbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'nın kurucu belgelerinde kitle imha silahlarının yayılmasının insanlığa tehdit oluşturduğu özellikle vurgulanmıştır. Konferansın kurucu belgesi olan Almatı Senedi'nde uluslararası toplumun nükleer silahsızlanma yönünde çalışmasının bir öncelik olduğu kayıtlıdır. Bu belgeler doğrultusunda biz bölgemizde nükleer silah, kitle imha silahı istemiyor ve bu noktada her ülkeye karşı, eşit bir duruşun, eşit bir tavrın sergilenmesini bekliyoruz."
İsrail'in saldırısı
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, 31 Mayısta, Akdeniz'de "son derece menfur bir saldırı" gerçekleştiğini de anımsattı. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gazze'de insanlık dışı koşullara maruz bırakılan Filistinliler'e yardım etmek için yola çıkan insani yardım malzemelerinin yanında 33 ülkeden 600 sivil yardım gönüllüsü taşıyan gemiler, uluslararası sularda İsrail askerleri tarafından saldırıya uğradı. Bu korsanca saldırıda 1'i Türk kökenli ABD
vatandaşı, 8'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 9 kişi kasıtlı olarak öldürüldü. 20'den fazla sivil ciddi şekilde yaralanırken esir alınan yolcular kötü muameleye ve şiddete maruz kaldı.
Altını çizerek ifade ediyorum, AKdeniz'de uluslararası sularda yardım malzemesi taşıyan gemilere, sivil yardım gönüllülerine yapılan bu saldırı, uluslararası hukuku ayaklar altına alması, insanlık değerleri açısından kabul edilemez bir vahşet olarak, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek. Uluslararası topluluğun 10 yıllardır Orta Doğu'da ve Akdeniz'de sergilenen bu tür hukuksuzluklara göz yumuyor olması maalesef şiddet politikalarının yükselmesine, artık bölgede devlet terörünün cesaretle yürütülmesine zemin hazırlamıştır. İnsanlık vicdanını sızlatan bu tür olayların görmezden gelinmesi dahası açık ya da gizli şekilde desteklenmesi, hiç bir yaptırım uygulanmaması hesap sorulmaması, bölgenin barışı huzuru ve istikrarı açısından son derece tehlikeli sonuçlar
doğurmaktadır. Tüm dünya ülkelerini, bu tür saldırgan ve hukuksuz politikalar karşısında dik ve kararlı bir duruş sergilemeye davet ediyoruz."
20 üyesi olan CICA zirvesinin katılımcıları arasında Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Filistin lideri Mahmud Abbas, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ve Arap dünyasının liderleri bulunuyor.
İsrail'de CICA üyesi 20 ülkeden biri ancak son yaşananlar nedeniyle, zirveye diplomat düzeyinde katılma kararı aldı.
Türkiye zirvede İsrail'in izole edilmesi için zirveye katılan liderlerle birebir temaslarda bulunacak. Gazze'ye 4 yıldır uygulanan ablukanın kaldırılması için uğraşacak.
Bu nedenle, Avrasya Güvenlik zirvesinin en önemli gündem maddesi Gazze.
Zirvede İran'ın nükleer programının gündeme gelmesi beklenmese de, geçtiğimiz ay BM Güvenlik Konseyi'nde alınan, İran'a yeni yaptırım uygulama kararını destekleyen Rusya ile konseye verdiği destek nedeniyle Rusya'yı sert şekilde eleştiren İran arasında konunun görüşmesi gündemde.
İki gün sürecek zirve, 90'ların başında Kazakistan'ın eski lideri Nur Sultan Nazarbayev tarafından kurulmuş, Asya ve Avrasya bölgesinde işbirliğini ve güvenliğin tesis edilmesini amaçlıyor.
CNN Türk
Bu toplantının Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in girişimiyle başlayan çok önemli bir toplantı olduğunu kaydeden Davutoğlu, yarın AİGK konferansının 3. zirvesinin düzenleneceğini hatırlattı.
Dönem başkanlığının yarın Türkiye'ye geçeceğini belirten Davutoğlu, yıl sonuna doğru da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi dönem başkanlığını üstleneceklerini bildirdi.
AİGK zirvesi çerçevesinde bu yıl bir ilk yaparak bugün çok katılımlı Avrasya toplantısını düzenlediklerini anımsatan Davutoğlu, bu toplantıya AİGK üyelerinin yanı sıra AGİT Troykası ve uluslararası örgüt temsilcilerinin katıldığını kaydetti.
Davutoğlu, toplantının çok kapsayıcı bir atmosferde geçtiğini, verimli bir görüş alışverişi yaptıklarını bildirdi.
Bakan Davutoğlu, bu girişimin küresel barışa büyük katkı yapacak olan bir çaba olduğunu belirterek, dünyadaki çoğu sorunun Avrasya bölgesinde olduğunu ve bu sorunların çözümünde karşılıklı güvenin ve güven artırıcı önlemlerin öne çıkmasını istediklerini kaydetti.
Davutoğlu, "Avrasya coğrafyasında artık krizler, gerginlikler ve çatışmalar yerine barış, düzen ve refah olsun istiyoruz" dedi.
Kazakistan Dışişleri Bakanı Saudabayev de konferansın tarihçesini anlatarak, başlarda kimsenin tanımadığı AİGK'nın şimdi 18 yaşında, 22 üyesi olan uluslararası bir saygın kurum olduğunu kaydetti.
Türkiye ile Kazakistan'ın çok derin köklere sahip olan iki ülke olduğunu söyleyen Kazak Bakan, CICA'nın "Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in 18 yaşına gelmiş çocuğu" olduğunu ve şimdi de olgunlaşan bu çocuğu dost bir ülkeye devretmekte olduklarını kaydetti.
Güvenlik açısından bölgede etkili olmanın iki ülke için de çok önemli olduğunu belirten Saudabayev, iki ülkeyi bu şekilde büyük ve saygın bir teşkilatı geliştirmekten dolayı kutladı.
Gül: "Düzeltme olmadığı sürece affetmeyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi çerçevesinde, konuk devlet ve hükümet başkanlarıyla yaptığı ikili görüşmeler sona erdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çırağan Sarayı Sultan Süiti'nde son olarak İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile görüştü.
Alınan bilgiye göre, görüşmelerde, İsrail ile yaşanan son gelişmeler de gündeme geldi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün konuklarına, İsrail'in yardım gemilerine saldırısı konusunda "İsrail'i kabul edilebilir bir düzeltme yapmadığı sürece affetmeyeceğiz" dediği öğrenildi.
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad da görüşmede, İsrail'in yardım gemilerine saldırısının kabul edilemez olduğunu ve Türkiye'ye bu konuda tam destek verdiklerini dile getirdi.
Gül-Ahmedinejad görüşmesinde Tahran Anlaşması da gündeme geldi.
Ahmedinejad, Türkiye'ye gösterdiği güven için teşekkür etti. Görüşmede, İran'ın nükleer dahil bütün konularda muhataplarıyla yapacağı diplomatik görüşmelerinin önemine vurgu yapıldı.
Cumhurbaşkanı Gül'ün görüşmede "Diplomatik çabanın netice vereceğini dünyaya göstermek lazım" dediği, Ahmedinejad'ın ise buna açık olduklarını dile getirdiği belirtildi.
Irak konusunun da gündeme geldiği görüşmede, Irak'ta herkesi temsil eden bir hükümetin önemine vurgu yapılarak, komşu ülkeler dahil bütün ülkelerin buna yardımcı olması gerektiği ifade edildi.
Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile görüşmede ise, Karzai Afganistan'da düzenlenen "Barış Jirgası"nın başarılı geçtiğini kaydetti.
Türkiye'nin doğu ile batı arasındaki rolünün önemine değinen Karzai, Afganistan'daki barış sürecine Türkiye'nin katkılarından, Washington ziyaretinde de övgüyle bahsedildiğini anlattı.
Gül'ün Türkiye'nin AİGT dönem başkanlığını iki yıllığına devraldığı Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev ile görüşmesinde ise enerji konuları gündeme geldi.
Görüşmede ayrıca Kırgızistan'da yaşanan son gelişmelere de değinilerek, Türk Konseyi çerçevesinde neler yapılabileceği ele alındı.
Erdoğan: "Hepimizin ortak hedefi"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi çerçevesinde konuk devlet ve hükümet başkanlarıyla heyet başkanlarına Dolmabahçe Sarayı'nda akşam yemeği verdi.
Başbakan Erdoğan, "Uluslararası barış ve güvenliğe katkıda bulunmak bu topluluğun, hepimizin ortak hedefidir" dedi.
Başbakan Erdoğan, yemek öncesinde yaptığı konuşmada, zirve dolayısıyla İstanbul'a gelen konukları ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bütün konuklara, "Türkiye ve İstanbul'a hoşgeldiniz" diyen Başbakan Erdoğan, konferansın ülkeler ve bölge için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni etti.
Türkiye olarak, bu sürece başlangıcından itibaren büyük destek verdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Temel kurucu belgelerinin kabulüne katkı sağladık, konferansın dönem başkanlığı kurulduğundan bu yana sürecin fikri önderliğini de yapan Kazakistan tarafından büyük başarıyla yürütüldü. Bu vesileyle Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev'e samimi şükranlarımı ve tebriklerimi sunuyorum" dedi.
Konferansa üye 22 ülkenin, Asya kıtasının toprak ve nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ına tekabül ettiğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Sadece nüfus olarak değil, CICA coğrafyası ekonomik anlamda da dünya sahnesinde çok önemli bir yer işgal ediyor. Bu bağlamda CICA'nın bölgesel olduğu kadar küresel barış içinde çok önemli bir platform olduğuna, içinden geçtiğimiz süreçte sorunların çözümü için değerli bir fırsat olduğuna inanıyorum. Uluslararası barış ve güvenliğe katkıda bulunmak biraz önce de değindiğim gibi bu topluluğun, hepimizin ortak hedefidir.
Ülkelerimizin geleceği, tek tek vatandaşlarımızın her birinin huzuru ve refahı için, artı bölgesel ve küresel barış için çok daha samimi mücadele vermemiz gerekiyor. Bu anlamda nükleer silahsızlanma ve kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi konularının ele alınmasında 2010 yılında önemli bir aşamaya gelindiğini memnuniyetle gördük. Nitekim geçtiğimiz haftalarda Türkiye olarak Brezilya ile birlikte uluslararası gündemi meşgul eden en tartışmalı konulardan birinde, tarihi bir adım attık ve İran Uranyum Takas Anlaşması'nı imzaladık. Biz her alanda olduğu gibi nükleer programlara ilişkin de diplomasiye şans tanınması gerektiğine inanıyoruz, bu çabalarımızın bölgesel barış adına önemli bir fırsat doğurduğunu görmekten de mutluyuz.
Asya'da işbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'nın kurucu belgelerinde kitle imha silahlarının yayılmasının insanlığa tehdit oluşturduğu özellikle vurgulanmıştır. Konferansın kurucu belgesi olan Almatı Senedi'nde uluslararası toplumun nükleer silahsızlanma yönünde çalışmasının bir öncelik olduğu kayıtlıdır. Bu belgeler doğrultusunda biz bölgemizde nükleer silah, kitle imha silahı istemiyor ve bu noktada her ülkeye karşı, eşit bir duruşun, eşit bir tavrın sergilenmesini bekliyoruz."
İsrail'in saldırısı
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, 31 Mayısta, Akdeniz'de "son derece menfur bir saldırı" gerçekleştiğini de anımsattı. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gazze'de insanlık dışı koşullara maruz bırakılan Filistinliler'e yardım etmek için yola çıkan insani yardım malzemelerinin yanında 33 ülkeden 600 sivil yardım gönüllüsü taşıyan gemiler, uluslararası sularda İsrail askerleri tarafından saldırıya uğradı. Bu korsanca saldırıda 1'i Türk kökenli ABD
vatandaşı, 8'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 9 kişi kasıtlı olarak öldürüldü. 20'den fazla sivil ciddi şekilde yaralanırken esir alınan yolcular kötü muameleye ve şiddete maruz kaldı.
Altını çizerek ifade ediyorum, AKdeniz'de uluslararası sularda yardım malzemesi taşıyan gemilere, sivil yardım gönüllülerine yapılan bu saldırı, uluslararası hukuku ayaklar altına alması, insanlık değerleri açısından kabul edilemez bir vahşet olarak, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek. Uluslararası topluluğun 10 yıllardır Orta Doğu'da ve Akdeniz'de sergilenen bu tür hukuksuzluklara göz yumuyor olması maalesef şiddet politikalarının yükselmesine, artık bölgede devlet terörünün cesaretle yürütülmesine zemin hazırlamıştır. İnsanlık vicdanını sızlatan bu tür olayların görmezden gelinmesi dahası açık ya da gizli şekilde desteklenmesi, hiç bir yaptırım uygulanmaması hesap sorulmaması, bölgenin barışı huzuru ve istikrarı açısından son derece tehlikeli sonuçlar
doğurmaktadır. Tüm dünya ülkelerini, bu tür saldırgan ve hukuksuz politikalar karşısında dik ve kararlı bir duruş sergilemeye davet ediyoruz."
20 üyesi olan CICA zirvesinin katılımcıları arasında Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Filistin lideri Mahmud Abbas, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ve Arap dünyasının liderleri bulunuyor.
İsrail'de CICA üyesi 20 ülkeden biri ancak son yaşananlar nedeniyle, zirveye diplomat düzeyinde katılma kararı aldı.
Türkiye zirvede İsrail'in izole edilmesi için zirveye katılan liderlerle birebir temaslarda bulunacak. Gazze'ye 4 yıldır uygulanan ablukanın kaldırılması için uğraşacak.
Bu nedenle, Avrasya Güvenlik zirvesinin en önemli gündem maddesi Gazze.
Zirvede İran'ın nükleer programının gündeme gelmesi beklenmese de, geçtiğimiz ay BM Güvenlik Konseyi'nde alınan, İran'a yeni yaptırım uygulama kararını destekleyen Rusya ile konseye verdiği destek nedeniyle Rusya'yı sert şekilde eleştiren İran arasında konunun görüşmesi gündemde.
İki gün sürecek zirve, 90'ların başında Kazakistan'ın eski lideri Nur Sultan Nazarbayev tarafından kurulmuş, Asya ve Avrasya bölgesinde işbirliğini ve güvenliğin tesis edilmesini amaçlıyor.
CNN Türk