Regaib Kandili
Malatya Müftüsü Hacı Yusuf Gül, "Büluğ çağına erdiğimiz andan bugüne kadar geçirmiş olduğumuz zaman dilimi içerisinde yaptıklarımızın muhasebesini yapmalıyız" dedi.
Regaib Kandili dolayısıyla açıklama yapan Müftü Hacı Yusuf Gül, "13 Haziran 2010 Pazar günü üç aylar diye adlandırılan, mübarek gün ve geceleri içinde barındıran maneviyat mevsimini idrak etmiş bulunuyoruz. Bu maneviyat mevsiminin içinde barındırdığı aylar Recep, Şaban ve Ramazan ayları olup bu ayların birincisi Recep ayının ilk Cuma gecesi 17 Haziran 2010 Perşembe günü ise Regaib Kandilidir" ifadelerini kullandı.
"O hesap günü mutlaka gelecektir. Kişinin kendi öz kardeşinden, anasından-babasından, eşinden-çocuklarından kaçacağı gün kesinlikle gelecektir. İşte o gün gelmeden önce, Allah'ın adeta inananlar için özel olarak yarattığı bu mukaddes manevi mevsimi birer fırsat ve ganimet bilerek kendimize gelmeli, kendimizi yenilemeli ve kendimizle hesaplaşmalı, büluğ çağına erdiğimiz andan bugüne kadar geçirmiş olduğumuz zaman dilimi içerisinde yaptıklarımızın muhasebesini yapmalı, Cenab-ı Allah'a içten yönelmeli,
işlediğimiz hata ve kusurlarımızdan dolayı pişmanlık duymalı, gözyaşı dökmeli, af dilemeli, onları bir daha yapmamak üzere O'na söz vermeliyiz" diyen Müftü Gül, açıklamasını özetle şöyle tamamladı:
"Akrabalarımızla, komşularımızla, arkadaşlarımızla olan ilişkilerimizi gözden geçirmeli, İmanın, ibadetin, İslam ahlakının bir gereği olan doğruluğun, dürüstlüğün, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insan haklarına riayetin, hayat çizgimiz olduğunu yeniden hatırlamalıyız. Çalışmanın bir ibadet olduğu bilinciyle dünyanın, ülkemiz ve bulunduğumuz yerlerin maddi ve manevi kalkınması için gayret etmeli, kimsenin kalbini kırmamaya, gönlünü incitmemeye çalışmalıyız. Birliğimizin, dirliğimizin, huzurumuzun
bozulmaması, aksine daha da güçlenmesi için Yüce Allah'a dua etmeliyiz."
"O hesap günü mutlaka gelecektir. Kişinin kendi öz kardeşinden, anasından-babasından, eşinden-çocuklarından kaçacağı gün kesinlikle gelecektir. İşte o gün gelmeden önce, Allah'ın adeta inananlar için özel olarak yarattığı bu mukaddes manevi mevsimi birer fırsat ve ganimet bilerek kendimize gelmeli, kendimizi yenilemeli ve kendimizle hesaplaşmalı, büluğ çağına erdiğimiz andan bugüne kadar geçirmiş olduğumuz zaman dilimi içerisinde yaptıklarımızın muhasebesini yapmalı, Cenab-ı Allah'a içten yönelmeli,
işlediğimiz hata ve kusurlarımızdan dolayı pişmanlık duymalı, gözyaşı dökmeli, af dilemeli, onları bir daha yapmamak üzere O'na söz vermeliyiz" diyen Müftü Gül, açıklamasını özetle şöyle tamamladı:
"Akrabalarımızla, komşularımızla, arkadaşlarımızla olan ilişkilerimizi gözden geçirmeli, İmanın, ibadetin, İslam ahlakının bir gereği olan doğruluğun, dürüstlüğün, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insan haklarına riayetin, hayat çizgimiz olduğunu yeniden hatırlamalıyız. Çalışmanın bir ibadet olduğu bilinciyle dünyanın, ülkemiz ve bulunduğumuz yerlerin maddi ve manevi kalkınması için gayret etmeli, kimsenin kalbini kırmamaya, gönlünü incitmemeye çalışmalıyız. Birliğimizin, dirliğimizin, huzurumuzun
bozulmaması, aksine daha da güçlenmesi için Yüce Allah'a dua etmeliyiz."