Hisarcıklıoğlu-verheugen Ortak Basın Toplantısı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Bugün gelişmiş ülkelere baktığımızda ticaretlerinin yüzde 50'sini komşularıyla yaptığını görüyoruz
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ( TOBB ) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu , " Bugün gelişmiş ülkelere baktığımızda ticaretlerinin yüzde 50 ' sini komşularıyla yaptığını görüyoruz . Hem komşularımızın hem de kendi refahımızı arttırmak için komşularımızla ticaretimizi arttırmamız gerekiyor . Bölgeyle baktığımızda , bölge dünyanın en sorunlu bölgesidir . Ortadoğu sorunu dünyanın barışını etkileyecek bir sorun İsrail-Filistin sorunu " dedi .
TOBB Hisarcıklıoğlu ve Avrupa Komisyonu eski Başkanı Günter Verheugen TOBB Üniversitesi ' nde ortak basın toplantısı düzenledi . Hisarcıklıoğlu , TOBB ' un AB katılım sürecini , Türkiye ' nin ekonomik , siyasi ve sosyal dönüşüm çabalarının bir çıtası olarak gördüğünü , bu nedenle , Türkiye ' nin AB üyeliğinin daima arkasında olduğunu belirterek , " 2001 yılından sonra iş dünyasının AB ' ye üyeliğin gerektirdiği intibak sürecine destek olacak , sürece katkı sağlayacak bir dizi kapasite inşa çalışması gerçekleştirdik . Bu
çerçevede , içinde bulunduğumuz TOBB ETÜ ve hemen kampus içindeki Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı ' nı kurduk . TOBB bünyesinde ciddi bir kapasite inşası gerçekleştirdik . Avrupa Birliği ' nin de mali desteğiyle uyguladığımız çok sayıda proje ile oda ve borsalarımızın sunduğu hizmetlerin sayısını artırdık , hizmet kalitesi ve hizmet anlayışını değiştirdik " şeklinde konuştu .
" İŞ DÜNYAMIZ İÇİN AVRUPA ' DA ÖNEMLİ BİR FIRSAT PENCERESİ AÇMIŞ OLDUK "
İşletmelerin AB katılım sürecini daha iyi anlamaları ve üyeliğin gerektirdiği intibakı kolaylaştıracak bir dizi projeyi geliştirip uyguladıklarını söyleyen Hisarcıklıoğlu , " Türkiye-AB İş Geliştirme Merkezleri projesi , bu projelerimizden en önemlilerinden biridir . Proje kapsamında 2002 yılından beri 15 iş geliştirme merkezi kurduk . 4 yeni iş geliştirme merkezinin kurulması dahil işletmelerin uyum kapasitesini destekleyecek ve rekabet gücü artışına destek sağlayacak bir dizi projeyi de önümüzdeki dönem
uygulamaya koyacağız . Yine 2001 yılından sonraki çabalarımız sonucu Avrupa ' daki muhataplarımızla birlikte üye olduğumuz Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği ' nin en etkin üyelerinden biri haline geldik . Geçen yıl bu kuruluşun Başkan Yardımcısı seçilerek , iş dünyamız için Avrupa ' da önemli bir fırsat penceresi açmış olduk " dedi .
" Hepinizin yakından tanıdığı Prof . Günter Verheugen , Federal Alman siyasi hayatının önemli figürlerindedir " diyen Hisarcıklıoğlu , " Avrupa Birliği ' nin 1997 yılında Türkiye ' yi genişleme süreci dışında bırakan zirve kararının değişmesinde , Federal Almanya Başbakanı Sayın Gerhard Shröder ' le birlikte ciddi bir katkı sağlamış ve 1999 yılı Aralık ayındaki AB Zirvesi ' nde , Türkiye ' nin AB katılım sürecindeki adaylık konumu teyit edilmiştir . Günter Verheugen , 1999-2004 yılları arasında AB Komisyonu Genişlemeden
sorumlu üyesi olarak görev yaptı . Türkiye ' nin Avrupa Birliği ile katılım müzakerelerine başlamak için gerekli olan siyasi reformların gerçekleştirilmesinde , son derece yapıcı katkılar sağladı . Verheugen , 2004 yılında Türkiye ile katılım müzakerelerinin açılmasını öneren Avrupa Komisyonu İlerleme Raporunun ana aktörlerindendir . Sayın Verheugen , 2005-2010 yılı Şubat ayına kadar , Avrupa Komisyonu ' nun İşletmeler ve Sanayi politikalarından sorumlu Başkan Yardımcılığı görevini yürütmüştür " ifadelerini kullandı .
" TÜRKİYE ' NİN AB KATILIM ÇABALARININ BAŞARIYLA SONUÇLANMASINA KATKI SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUZ "
AB katılım süreci iş dünyasının , maliyetli bir uyum sürecini gerektirdiğini , büyük meblağda yatırım maliyetlerinin karşılarına çıkacağını dile getiren Hisarcıklıoğlu , " Bu süreçte , bazı alanlarda hazırlıklarımızı uzun dönem yaymamız gerekecek . İş dünyası olarak müzakere pozisyonumuzu güçlü argümanlara dayandırmalıyız . Aynı zamanda , işletmelerimizin ihtiyaç duyacağı modernizasyona kaynak bulmak zorundayız . İşte bu süreçte , Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak , Türkiye ' nin AB katılım çabalarının
başarıyla sonuçlanmasına katkı sağlamaya çalışıyoruz . Aynı zamanda firmalarımızın rekabet gücünü artırarak üyeliğin gerektirdiği yeniden yapılanma ihtiyacına daha güçlü bir destek vermeye çalışıyoruz " dedi .
Avrupa Komisyonu eski Başkanı Günter Verheugen de , kendisi için Türkiye ' nin Avrupa çerçevesinde geleceğiyle ilgili sorunun en önemli soru olduğunu düşündüğünü belirterek , " Bu sorunun ne kadar önemli olduğunun farkında değiller . Çok ağır aksak giden bir süreç var . Son 5 yıl içinde benim izlenimin Türkiye ' nin Avrupa Birliği ' ne yakınlaşması , yakınlaştırılması çerçevesinde çalışmaların dinamizmi içerisinde biraz da olsa zayıfladığını görüyorum . Türkiye ' nin sorumluluğunda olan bir iş değil , kabahati değil .
Bunun çok popülist , opportunist bir yaklaşımdan kaynaklandığını düşünüyorum . Avrupa Birliği ' ndeki bazı politikacılardan kaynaklandığını düşünüyorum " şeklinde konuştu .
" ALMANYA AÇISINDAN TÜRKİYE KADAR ÖNEMLİ ÜLKE YOK "
Verheugen , Başkanla olan işbirliğinde Türkiye ' nin sesinin Avrupa Birliği ' nde çok daha yüksek sesle çıkmasına katkı sağlamaya çalışacağını ifade ederek , " Geçmişte de birlikte çalıştık . Bu konuda destek alabileceğimiz çok önemli güçlerin olduğunu düşünüyorum . Türkiye ' nin iş kesiminden alacağımız çok önemli güç var . Avrupa ' nın birçok ülkesinden özellikle Almanya ' dan iş aleminin desteğini alacağımızı düşünüyorum . Türkiye ile bu kadar yakın ilişkide olan başka bir ikinci ülke yok . Almanya açısından Türkiye
kadar önemli ülke yok . İki ülke isteseler de istemeseler de ortak yolda ilerliyorlar " diye konuştu .
Verheugen , AB üyesi ülkelerin göçe ihtiyacı olduğunu belirterek , " Almanya kendini bir göç ülkesi olarak tanımlamak zorunda . Türkiye ' yi nüfusu gençlerden oluşan bir menşei olarak ifade etmemiz gerekiyor . İki yönde de göç dalgası yaşanıyor . İspanya , Portekiz , Yunanistan ' ın Avrupa Birliği ' ne katılımlından sonra önemli bir geri dönüş olduğunu gördük . Eski Avrupa ülkelerinden İspanya , Portekiz ' e dönüş oldu . Türkiye olarak da bunu ekliyorum . Türkiye , Avrupa Birliği ' ne katılımından sonra geriye göç
yaşanabilir . Göçlerin doğudan güneyden kuzeye ve batıya olacaktır . Hazırlıklı olmalıyız . İnsanların göç etmeye hakları vardır " dedi .
Bir basın mensubunun Amerika Savunma Bakanı ' nın ' Türkiye doğuya kayıyor . Bu da Avrupa Birliği ' nin suçudur ' şeklindeki ifadesine karşılık olarak Verheugen , yanlış anlama olduğunu ve kendisinin soruda eksen kayması diye insanların göçünü anladığını söyledi . Verheugen , şunları kaydetti :
" Türkiye ' nin Güvenlik Konseyi ' ndeki hareketi birçok kişiye ders niteliğinde olması gerekir . Avrupalı başkentlerde olan insanların bundan öğrenebileceğini düşünüyorum . Burada Türkiye ' nin ne kadar doğru hareket ettiğini görüyoruz . Türkiye ' nin BM Güvenlik Konseyi ' nde sürekli bulunması konusunda da önemli bir adımdı . Tabii kendi politikamız içinde de Türkiye ' nin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz . Türkiye , Avrupa için son derece önemlidir . Avrupa açısından baktığımızda ortada çok açık bir durum var .
Türkiye ' nin güvenilir bir Avrupa perspektifine sahip olması gerekir . Türkiye ' nin çok fazla komşusu var . Avrupa açısından baktığımızda bu bir dezavantaj değildir . Tam tersine iyi bir şekilde kullanılırsa ve iyi bir işbirliği , yakın bir partnerlik söz konusu olduğu zaman , Türkiye ' nin komşuluk ilişkileri çok yararlı olabilir . Daha iyi bir anlayış açısından önemli rol oynayabilir . Böylece bir takım sorunlar ortadan kaldırılabilir . Avrupalıların daha fazla çaba göstermesi gerekir . Daha istikrarlı , Türkiye ' nin
sorunlardan uzak durmasını anlamaları gerekir . Türkiye ' nin bu rolü üstlenmesinde desteklenmesi gerekir . Avrupa Birliği ' nden bu konuda destek gelmesi gerekiyor . "
" KOMŞULARIMIZLA TİCARETİMİZİ ARTTIRMAMIZ GEREKİYOR "
Gazze ' ye giden gemiye İsrail ' in saldırısından sonra ticari ilişkilerin askıya alınmasıyla ilgili soru üzerine de Hisarcıklıoğlu , zenginliğe ulaşmanın yolu ticaretten geçtiğini , ticarette ancak barış ortamında gerçekleştiğini belirterek , " Bugün gelişmiş ülkelere baktığımızda ticaretlerinin yüzde 50 ' sini komşularıyla yaptığını görüyoruz . Hem komşularımızın hem de kendi refahımızı arttırmak için komşularımızla ticaretimizi arttırmamız gerekiyor . Bölgeyle baktığımızda , bölge dünyanın en sorunlu bölgesidir .
Orta Doğu sorunu dünyanın barışını etkileyecek bir sorun , İsrail-Filistin sorunu " dedi .
İsrail Cumhurbaşkanı , Filistin Devlet Başkanı , Türkiye Cumhurbaşkanı , Türkiye Dışişleri Bakanı ile ortak bir platform oluşturarak destek verdiklerini belirten Hisarcıklıoğlu , " Bilgi birikimimizi bu coğrafyaya aktararak , özellikle 5 bin Filistinliye iş sağlayacak , işsizlikten işe kavuşturacak , onların refahını sağlayacak bir iş için çalıştık . Batı Şeria ' da Cenin bölgesinde belli bir alanın TOBB ' a tahsisi ve burada Organize Sanayi Bölgesi kurulması için bize imkan verilmişti . Bu projeyi üstlenen şirket bir
ofis açmıştı . Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti ' nin alacağı karar önemlidir . Bu projenin devamı için , devletimizin , Hükümetimizin , Filistin yönetiminin ve bu projenin sağlıklı çalışabilmesi için İsrail hükümetinin , üçünün de desteğinin devam etmesi gerekiyor " şeklinde konuştu .
TOBB Hisarcıklıoğlu ve Avrupa Komisyonu eski Başkanı Günter Verheugen TOBB Üniversitesi ' nde ortak basın toplantısı düzenledi . Hisarcıklıoğlu , TOBB ' un AB katılım sürecini , Türkiye ' nin ekonomik , siyasi ve sosyal dönüşüm çabalarının bir çıtası olarak gördüğünü , bu nedenle , Türkiye ' nin AB üyeliğinin daima arkasında olduğunu belirterek , " 2001 yılından sonra iş dünyasının AB ' ye üyeliğin gerektirdiği intibak sürecine destek olacak , sürece katkı sağlayacak bir dizi kapasite inşa çalışması gerçekleştirdik . Bu
çerçevede , içinde bulunduğumuz TOBB ETÜ ve hemen kampus içindeki Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı ' nı kurduk . TOBB bünyesinde ciddi bir kapasite inşası gerçekleştirdik . Avrupa Birliği ' nin de mali desteğiyle uyguladığımız çok sayıda proje ile oda ve borsalarımızın sunduğu hizmetlerin sayısını artırdık , hizmet kalitesi ve hizmet anlayışını değiştirdik " şeklinde konuştu .
" İŞ DÜNYAMIZ İÇİN AVRUPA ' DA ÖNEMLİ BİR FIRSAT PENCERESİ AÇMIŞ OLDUK "
İşletmelerin AB katılım sürecini daha iyi anlamaları ve üyeliğin gerektirdiği intibakı kolaylaştıracak bir dizi projeyi geliştirip uyguladıklarını söyleyen Hisarcıklıoğlu , " Türkiye-AB İş Geliştirme Merkezleri projesi , bu projelerimizden en önemlilerinden biridir . Proje kapsamında 2002 yılından beri 15 iş geliştirme merkezi kurduk . 4 yeni iş geliştirme merkezinin kurulması dahil işletmelerin uyum kapasitesini destekleyecek ve rekabet gücü artışına destek sağlayacak bir dizi projeyi de önümüzdeki dönem
uygulamaya koyacağız . Yine 2001 yılından sonraki çabalarımız sonucu Avrupa ' daki muhataplarımızla birlikte üye olduğumuz Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği ' nin en etkin üyelerinden biri haline geldik . Geçen yıl bu kuruluşun Başkan Yardımcısı seçilerek , iş dünyamız için Avrupa ' da önemli bir fırsat penceresi açmış olduk " dedi .
" Hepinizin yakından tanıdığı Prof . Günter Verheugen , Federal Alman siyasi hayatının önemli figürlerindedir " diyen Hisarcıklıoğlu , " Avrupa Birliği ' nin 1997 yılında Türkiye ' yi genişleme süreci dışında bırakan zirve kararının değişmesinde , Federal Almanya Başbakanı Sayın Gerhard Shröder ' le birlikte ciddi bir katkı sağlamış ve 1999 yılı Aralık ayındaki AB Zirvesi ' nde , Türkiye ' nin AB katılım sürecindeki adaylık konumu teyit edilmiştir . Günter Verheugen , 1999-2004 yılları arasında AB Komisyonu Genişlemeden
sorumlu üyesi olarak görev yaptı . Türkiye ' nin Avrupa Birliği ile katılım müzakerelerine başlamak için gerekli olan siyasi reformların gerçekleştirilmesinde , son derece yapıcı katkılar sağladı . Verheugen , 2004 yılında Türkiye ile katılım müzakerelerinin açılmasını öneren Avrupa Komisyonu İlerleme Raporunun ana aktörlerindendir . Sayın Verheugen , 2005-2010 yılı Şubat ayına kadar , Avrupa Komisyonu ' nun İşletmeler ve Sanayi politikalarından sorumlu Başkan Yardımcılığı görevini yürütmüştür " ifadelerini kullandı .
" TÜRKİYE ' NİN AB KATILIM ÇABALARININ BAŞARIYLA SONUÇLANMASINA KATKI SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUZ "
AB katılım süreci iş dünyasının , maliyetli bir uyum sürecini gerektirdiğini , büyük meblağda yatırım maliyetlerinin karşılarına çıkacağını dile getiren Hisarcıklıoğlu , " Bu süreçte , bazı alanlarda hazırlıklarımızı uzun dönem yaymamız gerekecek . İş dünyası olarak müzakere pozisyonumuzu güçlü argümanlara dayandırmalıyız . Aynı zamanda , işletmelerimizin ihtiyaç duyacağı modernizasyona kaynak bulmak zorundayız . İşte bu süreçte , Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak , Türkiye ' nin AB katılım çabalarının
başarıyla sonuçlanmasına katkı sağlamaya çalışıyoruz . Aynı zamanda firmalarımızın rekabet gücünü artırarak üyeliğin gerektirdiği yeniden yapılanma ihtiyacına daha güçlü bir destek vermeye çalışıyoruz " dedi .
Avrupa Komisyonu eski Başkanı Günter Verheugen de , kendisi için Türkiye ' nin Avrupa çerçevesinde geleceğiyle ilgili sorunun en önemli soru olduğunu düşündüğünü belirterek , " Bu sorunun ne kadar önemli olduğunun farkında değiller . Çok ağır aksak giden bir süreç var . Son 5 yıl içinde benim izlenimin Türkiye ' nin Avrupa Birliği ' ne yakınlaşması , yakınlaştırılması çerçevesinde çalışmaların dinamizmi içerisinde biraz da olsa zayıfladığını görüyorum . Türkiye ' nin sorumluluğunda olan bir iş değil , kabahati değil .
Bunun çok popülist , opportunist bir yaklaşımdan kaynaklandığını düşünüyorum . Avrupa Birliği ' ndeki bazı politikacılardan kaynaklandığını düşünüyorum " şeklinde konuştu .
" ALMANYA AÇISINDAN TÜRKİYE KADAR ÖNEMLİ ÜLKE YOK "
Verheugen , Başkanla olan işbirliğinde Türkiye ' nin sesinin Avrupa Birliği ' nde çok daha yüksek sesle çıkmasına katkı sağlamaya çalışacağını ifade ederek , " Geçmişte de birlikte çalıştık . Bu konuda destek alabileceğimiz çok önemli güçlerin olduğunu düşünüyorum . Türkiye ' nin iş kesiminden alacağımız çok önemli güç var . Avrupa ' nın birçok ülkesinden özellikle Almanya ' dan iş aleminin desteğini alacağımızı düşünüyorum . Türkiye ile bu kadar yakın ilişkide olan başka bir ikinci ülke yok . Almanya açısından Türkiye
kadar önemli ülke yok . İki ülke isteseler de istemeseler de ortak yolda ilerliyorlar " diye konuştu .
Verheugen , AB üyesi ülkelerin göçe ihtiyacı olduğunu belirterek , " Almanya kendini bir göç ülkesi olarak tanımlamak zorunda . Türkiye ' yi nüfusu gençlerden oluşan bir menşei olarak ifade etmemiz gerekiyor . İki yönde de göç dalgası yaşanıyor . İspanya , Portekiz , Yunanistan ' ın Avrupa Birliği ' ne katılımlından sonra önemli bir geri dönüş olduğunu gördük . Eski Avrupa ülkelerinden İspanya , Portekiz ' e dönüş oldu . Türkiye olarak da bunu ekliyorum . Türkiye , Avrupa Birliği ' ne katılımından sonra geriye göç
yaşanabilir . Göçlerin doğudan güneyden kuzeye ve batıya olacaktır . Hazırlıklı olmalıyız . İnsanların göç etmeye hakları vardır " dedi .
Bir basın mensubunun Amerika Savunma Bakanı ' nın ' Türkiye doğuya kayıyor . Bu da Avrupa Birliği ' nin suçudur ' şeklindeki ifadesine karşılık olarak Verheugen , yanlış anlama olduğunu ve kendisinin soruda eksen kayması diye insanların göçünü anladığını söyledi . Verheugen , şunları kaydetti :
" Türkiye ' nin Güvenlik Konseyi ' ndeki hareketi birçok kişiye ders niteliğinde olması gerekir . Avrupalı başkentlerde olan insanların bundan öğrenebileceğini düşünüyorum . Burada Türkiye ' nin ne kadar doğru hareket ettiğini görüyoruz . Türkiye ' nin BM Güvenlik Konseyi ' nde sürekli bulunması konusunda da önemli bir adımdı . Tabii kendi politikamız içinde de Türkiye ' nin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz . Türkiye , Avrupa için son derece önemlidir . Avrupa açısından baktığımızda ortada çok açık bir durum var .
Türkiye ' nin güvenilir bir Avrupa perspektifine sahip olması gerekir . Türkiye ' nin çok fazla komşusu var . Avrupa açısından baktığımızda bu bir dezavantaj değildir . Tam tersine iyi bir şekilde kullanılırsa ve iyi bir işbirliği , yakın bir partnerlik söz konusu olduğu zaman , Türkiye ' nin komşuluk ilişkileri çok yararlı olabilir . Daha iyi bir anlayış açısından önemli rol oynayabilir . Böylece bir takım sorunlar ortadan kaldırılabilir . Avrupalıların daha fazla çaba göstermesi gerekir . Daha istikrarlı , Türkiye ' nin
sorunlardan uzak durmasını anlamaları gerekir . Türkiye ' nin bu rolü üstlenmesinde desteklenmesi gerekir . Avrupa Birliği ' nden bu konuda destek gelmesi gerekiyor . "
" KOMŞULARIMIZLA TİCARETİMİZİ ARTTIRMAMIZ GEREKİYOR "
Gazze ' ye giden gemiye İsrail ' in saldırısından sonra ticari ilişkilerin askıya alınmasıyla ilgili soru üzerine de Hisarcıklıoğlu , zenginliğe ulaşmanın yolu ticaretten geçtiğini , ticarette ancak barış ortamında gerçekleştiğini belirterek , " Bugün gelişmiş ülkelere baktığımızda ticaretlerinin yüzde 50 ' sini komşularıyla yaptığını görüyoruz . Hem komşularımızın hem de kendi refahımızı arttırmak için komşularımızla ticaretimizi arttırmamız gerekiyor . Bölgeyle baktığımızda , bölge dünyanın en sorunlu bölgesidir .
Orta Doğu sorunu dünyanın barışını etkileyecek bir sorun , İsrail-Filistin sorunu " dedi .
İsrail Cumhurbaşkanı , Filistin Devlet Başkanı , Türkiye Cumhurbaşkanı , Türkiye Dışişleri Bakanı ile ortak bir platform oluşturarak destek verdiklerini belirten Hisarcıklıoğlu , " Bilgi birikimimizi bu coğrafyaya aktararak , özellikle 5 bin Filistinliye iş sağlayacak , işsizlikten işe kavuşturacak , onların refahını sağlayacak bir iş için çalıştık . Batı Şeria ' da Cenin bölgesinde belli bir alanın TOBB ' a tahsisi ve burada Organize Sanayi Bölgesi kurulması için bize imkan verilmişti . Bu projeyi üstlenen şirket bir
ofis açmıştı . Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti ' nin alacağı karar önemlidir . Bu projenin devamı için , devletimizin , Hükümetimizin , Filistin yönetiminin ve bu projenin sağlıklı çalışabilmesi için İsrail hükümetinin , üçünün de desteğinin devam etmesi gerekiyor " şeklinde konuştu .